28 Nisan 2015 Salı

KAÇAKÇILAR (1929)



Senaryo ve Yönetmen Muhsin Ertuğrul
Görüntü Yönetmeni Cezmi Ar
Yapım İnhisarlar İdaresi

Oynayanlar: Behzat (Butak), Said (Köknar), Talat (Artemel) Feriha Tevfik (Negüz), Ha-zım (Körmükçü), i. Galip (Arcan), Karakaş, Atıf (Kaptan)

İlk gösterim: 3 Şubat 1932, Elhamra Sineması, İstanbul
.
KONU: Fakir bir balıkçı ailesi: Bir ana, iki oğul ve bir de besleme'den oluşmuş.
Oğullardan biri balıkçı (Talat), diğeri de kolcu. İkisi de beslemeye (Feriha Tevfik) tutkun ... Besleme ise köyün çobanını (Hazım) sevmekte ...

Balıkçılar arasında Dalyan' (Said Köknar) namıyla tanınan birisinin kışkırtmasıyla bu az kazançlı durumlarından kurtulmak için Talat'ın arkadaşları tütün kaçakçılığı yapacaklardır. Talat önce buna yanaşmaz, fakat sonunda içki masasında onlara uymayı kabul eder. Balıkçılar, kaçak denkleri kayalardan aktarırken Talat'ın kardeşi olan kolcu bunları bastırır. Diğerleri kaçarken iki kardeş arasında silahlı çatışma başlar ve Talat kardeşini vurur; arkadaşlarıyla kaçar, [1] Bir başka kaçakçılık olayı sırasında aynı kaçakçılar, İstanbul yöresinde polisle ufak bir çarpışma sonucu yakayı ele verirler. Bir evladının ölümü, diğerinin de kaçakçılık yüzünden hapse atılması yüzünden anne hastalanır ve bir süre sonra da ölür. Besleme bu durumda, oradan ayrılıp iş aramak üzere İstanbul'a gelir. Bu sırada bazı uygunsuz insanların ayartmasıyla kötü yola düşer. Günün birinde çoban, bir piyango bileti bulur ve ikramiyesi taşıyana ödenen bu bilete büyük ikramiye düşer. Hayatı boyunca tek duygusu beslemeye bağlılığı olan çoban, o andan başlayarak hemen onu aramaya koyulur ve çalıştığı barda bularak onu, düştüğü kötü yoldan kurtarır, onunla evlenir. Öte yandan, kaçakçı ve kardeş katili olan Talat da yaptığı kötülüklerin karşılığını idam sehpasında öder.

NOT: “Kaçakçılar” filmi, Muhsin Ertuğrul’un sinema yaşamında büyük bir yer tutmaz. Tek bir özelliği 1928 yılında Türkiye Güzeli seçilen Feriha Tevfik’in filmde rol almasıdır. Sesli olarak çekilen filmin çekim aşamasında meydana gelen kazada oyunculardan Karakaş’ın ölümü ve Sait Köknar’ın da yaralanması üzerine çekimlere ara veridi. Film ancak 1931 yılında tamamlanabildi.



[1] Faruk Kenç Adana'da. Eylül 1970'deki görüşmemiz sırasında, Talat'la kardeşi arasındaki bu çatışma sahnesini, Ertuğrul'un yabancı bir gangster filminden aynen kopya ettiğini, kopya edilen sahnenin aslında, özgün filmin "yukarıdan gangsterlerin, aşağıdan bir arkadaşının ateşi arasında bırakılan ve gangsterlerce vurulduğu halde arkadaşının vurduğu sanısı uyandırılan bir kimse ile ilgili" olduğunu açıklamıştı (Ertuğrul, S Ocak 1973 günlü mektubunda, "Faruk Kenç böyle bir film görmüşse adını söylemeli idi," açıklamasında bulunuyor, yoksa bu görüşün doğru olamayacağını bildiriyordu). “Alim Şerif Onaran”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder