Powered By Blogger

22 Haziran 2015 Pazartesi

İNTİKAM ALEVİ “Polis Herşeyi Bilir” (1956)


Senaryo ve Yönetmen: Osman F. Seden
Kamera Kriton İliadis
Yapım Kemal Film / Osman F. Seden (Day Film Stüdyosu'nda Hazırlanmıştır)

Yön. Asistanı: Nuri Ergün; Prod. Amiri: Adnan İrkut; Kamera Asist.: Kenan Kurt; Ar Direktör: Sami Pandır; Seslendiren: Yorgo İliadis; Prodüksiyon Mümessili: Macit Doğudan; Aksesuar: Macit Doğudan; Işıklar: Macit Doğudan Montaj: Sezai Elmakaya, Senkron: Özdemir Arıtan, Nazmi Özer, Dekorlar: Zare Cirityan, Saim Nahit Bilge, Prodüksiyon İşleri: Nubar Terziyan, Prodüksiyon Ekibi: Zeki Tezcan, Yılmaz Gürbüz, İsmail Kızıldağ, Orhan Aykanat, İbrahim Birah, İhsan Alpat, H. Danabaşoğlu, Laboratuar: Ziya İnsel, İbrahim Yıldırım, Dublaj Yönetmeni: Nuri Ergün,

Oyuncular: Ayhan Işık (Ekrem), Mualla Kaynak, Deniz Tanyeli (Necla), Kenan Pars (Hikmet), Temel Karamahmut, Turgut Özatay (Hüseyin), Nubar Terziyan (Ustabaşı), Mualla Sürer, Osman Nuri Ergün, Ali Üstün-taş, Behzat Balkaya, Osman Türkoğlu, Asım Nipton, Hüseyin Kaşif, Hüseyin Güler, Yervart Tezeryan, Fadil Garan, Adnan Uygur, Nuri Genç, Muammer Gözalan, Hikmet Serçe, Feridun Çölgeçen, Faik Coşkun, Mualla Kaynak

► 1956 yılında çektiği ve (Seden'de hiç alışık olmadığımız şekilde) yılın tek filmi olan "intikam Alevi” filmografisinde önemli bir yere sahip olan ve Seden'in önemle üzerinde durduğu filmlerinden biridir. İntikam Alevi’nde, bir balıkçı köyünün çevresinde, kötü bir kadının tuzağına kurban giden, onunla evlenmek zorunda kalan, bu yüzden aynı kadına tutkun olan en yakın arkadaşının düşmanlığını ve nefretini kazanan. bu arkadaşının işlediği bir cinayetin suçlusu olarak yakalanan, 20 yıl hapisle yargılanan, cezaevinden kaçıp namusunu temizleyen, suçsuz olduğunu ispat eden bir delikanlının hikayesini anlatıyordu ... Bol kavgalarıyla, baltalı, tırpanlı kavgalarla ve denizde motor takipleriyle. (Alim Şerif Onaran):

 "Sokaktaki adamın zevkini doyurmak için filme soktuğu bir takım bayağı öğeleri ayıklayabilseydi ve senaryodan gelenler kargaşayı belli bir ölçüde giderebilseydi, bu filmin onun filmografısinde belirli bir yer tutacağına kuşku yoktu." demektedir. “Gülşah Nezaket Maraşlı, “Osman Fahir Sedenle Türk Sinemasında Düet”, syf, 141 ”

► “Katil Ekrem hapisten kaçtı. Zabıta kuvvetleri Çorum-İstanbul arasındaki bütün yolları tuttu. Dava şahitlerinin hayatlarını korumak için tertibat alındı.”

Cihat Baban yönetimindeki Tercüman Ga-zetesi. 11 Ekim 1956 günü birinci sayfadaki yazı, mahalledeki sakin yaşantıyı allak bul-lak eder. Kahvede, sokakta, evde hep bu haber konuşuluyor. Özellikle, Suzan, (aksini söylese de) Hikmet ve Hüseyin panik içindeler. Ekrem’in, bu üç kişi kadar suçlu olan kardeşi Burhan ise içkiden ne olup bittiğini anlayacak halde değil.
‘Cankurtaran’ isimli nakliyat şirketinde, İst. 25169 plakalı kamyonun şoförü olarak çalışan Ekrem, aynı mahalleden güzel Necla ile nişanlanmak üzere. Tek üzüntüsü, sab akşam sarhoş gezen, işsiz güçsüz ve sorumsuz kardeşi Mahmut.

‘Herkesle düşüp kalkan’ sarışın bomba Suzan’ın Ekrem’e tutkun olması, aynı şirkette çalışan Hikmet’in de Suzan’ı sevmesi ola-cak kötü şeyler için az çok fikir veriyor. Huriye, kızıyla, ona ilgisiz olan Ekrem’i bir araya getirmek için kolları sıvar; “Hadi, hadi ağlama. Onu senin kucağına düşürmenin yolunu bulurum ben. Şu anan, Ekrem gibi kaç tanesini cebinden çıkarır. Onu tez günde dize getirmezsem bana da Aynalı Tekke’nin Gülü Huriye demesinler.”


Mahmut, ardı ardına uygulanacak iki insafsız planın ilkinde yer alıyor. (Ekrem, sonradan “Kendi öz kardeşim bir bardak şarap uğruna sattı beni” diyecektir.) Nişan öncesi, meyhanede yapılan kutlamada içkisine ilaç katarak, abisinin bütün gece uyumasını sağlar. (Belki de ilk kez, bir erkeğin içkisine ilaç katılıyor.) Suzan, Ekrem’in yanına yat-madan önce ‘işi’ garantiye almak için Mahmut’la sevişiyor. Ertesi sabah, Huriye, tüm cadalozluğu ile bir baskın yaptırarak onları aynı yatakta yakalatır.

‘Kaçırma ve alıkoyma’ ile suçlanan Ekrem, ya Suzan’la evlenecek ya da hapse girecektir. Evliliği kabullenir ama sonradan olanlara bakınca, keşke hapsi yeğleseydi diye düşünüyoruz. Kıskançlık krizleri geçiren Hikmet ve kumar borcu nedeniyle başı dertte olan arkadaşı Hüseyin, şirketin parasını çalıp sahibini öldürürler. Sonuçta, tahmin edileceği gibi suç Ekrem’in üstüne atılır.

Ağır Ceza’da yargılanma ve 20 yıl hapis cezası. Suzan, Hikmet’le evlenir. Bunca zaman sonra, kaçak olarak eski mahallesine gelebilen Ekrem, Necla’nın, Ali’nin ve biraz 2. Şube Cinayet Masası Komiseri Fehmi Kıpçak’ın yardımı ile adını temize çıkarmaya çalışıyor İki gencin (olmayacak) nişanlarından önce, mahalle meyhanesinde yapılan kutlamadaki şakalar..“ (Yazan: Murat Çelenligil) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder