2 Ekim 2015 Cuma

KARACAOĞLAN'IN KARA SEVDASI (1959)

Yönetmen Atıf Yılmaz
Senaryo Atıf Yılmaz, Yılmaz Güney, Halit Refiğ, Yaşar Kemal,(Yaşar Kemal'in bir hikayesinden)
Operatör Mikeal Rafaelyan
Müzik Sabahattin Kalender, Ruhi Su
Yapım Erman Film / Hürrem Erman


Oyuncular: Tijen Par, Nuri Altınok, Kadir Savun, Talat Gözbak, Seden Kızıltunç, Hayri esen, Danyal Topatan, Sami hazinses, Muazzez ArsoyKonu: Saz şairi Karacaoğlan’ın aşk öyküsü. Türkmen obalarının yaşayış biçimlerinin, gelenek ve göreneklerinin içine yerleştirilen bir sevda öyküsü çerçevesini odaklayan film, düz anlatımı ve kimi sahnelere egemen olan belgesel görüntüleriyle dönemin sinema normlarını aşan farklı bir çalışmanın örneğidir.


►Atıf Yılmaz’ın anlatımı filmin senaryosu ile uyuşmamışsa da dikkate değer bazı özellikler taşıyor. Bilhassa folklör unsurunun filmin içinde önemli bir yer tutması ve bu bakımdan Atıf Yılmaz’ın gerçekten imrenilir bir başarıya ulaşmış olması “Karacaoğlan’ın” en ilgi çekici tarafını teşkil ediyor. (Tuncan Okan)


► Şengün Kılıç Hristidis, Bu film hakkında Halit Refiğ ile yaptığı söyleşide şunlara yer vermekte.


“Alageyik'in başarısından sonra ertesi yıl yine bir Atıf Yılmaz filmi, yine bir Yaşar Kemal hikayesi: Karacaoğlan’ın Kara Sevdası”. Bu sefer Alageyik'le katiyen kıyaslanmayacak bir ön çalışma yapıldı. Yine dörtlü senaryo çalışması oldu. Bu sefer Yılmaz Güney oynamıyor filmde ama ikinci asistan. Çok özenli bir müzik çalışması, türkülerin Ruhi Su tarafından seslendirilmesi, çok özenli bir mekan seçimi, her şey Alageyik'tekinin tersine, olması gerektiği gibi yapıldı. Hatta film çalışmaları sırasında Ruhi Su büyük ölçüde bizimle oldu. Oyuncular, devlet tiyatrosu oyuncuları. Film gösterime girdi, büyük fiyasko. İşletmeler, Ruhi Su'nun söylediği türkülere attılar suçu. Ruhi Su'nun sesine seyircilerin yakınlık duymadığını söylediler. Film piyasadan çekildi, türküler bu kez Aydın Gün tarafından seslendirildi, yeni kopyalar basıldı. O değişiklik de bir şey fark ettirmedi.


Neden tutmadı film sizce?


- Çok konuştuk bu konuyu. En çok konuşulan şu oldu: Alageyik bir halk hikayesinden yola çıkmakla beraber, esas itibariyle harekete dayanan bir filmdi. Karacaoğlan'ın Karasevdası ise, halk hikayesinden yola çıkmakla beraber esas itibariyle, hareket unsuru epey az, halk edebiyatı ve halk kültürünün özenle süslenerek işlenme gayretiydi. ilkinin başrolünde o tarihte hiç tanınmamış olan Yılmaz Güney oynuyordu ama seyirci onu benimsedi, tipi de halk kahramanını canlandırmak için uygundu. Buna karşılık seyirci, Karacaoğlan rolünde Devlet Tiyatrosu'nun muteber oyuncularından Nuri Altıınok'u benimsemedi. Müziklerden beklenen etki de olmadı. O tarihte Karacaoğlan rolünü Orhan Gencebay oynamış olsa idi durum ne olurdu, bilemiyorum. Karacaoğlan'ın Karasevdası'ndan sonra bir daha kimse Nuri Altınok'a başrol oynatmadı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder