24 Ekim 2015 Cumartesi

ŞEHRAZAT (1964)

Senaryo ve Yönetmen: Halit Refiğ
Kamera: Çetin Gürtop, Turgut Ören
Yapım : Günşıray Film /( Orhan Günşıray


Oyuncular: Orhan Günşıray, Leyla Sayar, Nilüfer Aydan, Gürel Ünlüsoy, Yüksel Tarı, Tülin Özbek, Tülin Elgin, Önder Somer, Gülbin Eray, Atlan Günbay, Atilla Sarar, Süha Doğan, Ertuğrul Bilda,


Konu: Geceleri bir lokalde striptiz ya-pan ağına düşürdüğü erkekleri öldüren bir hayat kadınının hikayesi.


► Şengün Kılıç Hristidis, Halit Refiğ ile yaptığı söyleşide film hakkına şunları yazıyor:


“Şehrazat'ın hazırlıkları başladı. Nilüfer Aydan ve Leyla Sayar ikilisi var. Gurbet Kışları'ndaki cinsellik meselesi öyle bir sarsıntıyarattı ki hem benim açımdan, hem de bana film yaptırmayı düşünenler açısından cinsellik bir koz olarak değerlendirilmekteydi. Şehrazat'ı yaparken ne düşündüm; konu yok ortada henüz, Orhan Günşiray benimle film yapmak istiyor kendi şirketi adına. Şöyle bir fikirden yola çıktım: Orhan Günşiray neyle meşhur olmuş, çapkın adam rolleriyle; kadınların çok hoşlandıkları, ilgi duydukları ve bir yataktan öbür yatağa giden, sevimli, çapkın, maceraperest adam. Onun karşısı-na öyle bir kadın çıkartayım ki, bu kadın erkek tüketen bir kadın olsun. Yani erkekleri bir gecelik kullanıp posasını çöpe atıyor. Şehrazat fikri böyle ortaya çıktı.


_ Orhan Günşiray'ın projeye yaklaşımı nasıl oldu? Halk öykülerinde böyle bir tip olmasına rağmen, o güne kadar sinemada alışılmış bir tip değil bu. Riski nasıl göze aldınız?


Ama şöyle bir durum var, sonunda kim kazanacak? Şimdi biz ne görüyoruz hikayede? Erkek tüketen kadın. Sonunda sıra Orhan Günşiray'a geldiğinde ne olacak? Sonunda Orhan Günşiray kazanıyor. Kadın kişiliği üzerine çok uğraştım. Netice itibariyle benim öteden beri ilgimi çeken Freudyen cinsel içgüdüler konusuyla çok ilgili bir tasarıydı. Orhan Günşiray'la da gerek senaryo; gerek çekim sırasında son derece uyumlu bir çalışmamız oldu, yapımcı olarak üzerimde hiçbir baskısı olmadı. Yalnız burada da tabii evdeki bazı hesaplar çarşıya uymadı. Gurbet Kuşları'nda çok ilgi toplayan mesele neydi? Sevda'nın göğüsleri. Burada da göğüsleri güzel bir hanım göğüslerini gösterelim dedik, mademki seyircide böyle bir eğilim var... Bu arada Leyla Sayar'ın çizdiği kadın tipinin tam karşıtı Nilüfer Aydan'ın oynadığı bir kadın tipi vardı, Orhan Günşiray'ın asıl sevgilisi. Adam ikisinin arasında kalmış. Elimden geldiği kadar entrikası güçlü bir konu tasarlamaya çalıştım. Fantastik öğeleri, gerçeküstü özellikleri ağır basan bir konuydu, başta Şehrazat karakterinin kendisi olmak üzere.


- Film gösterime girdiğinde tepkiler ne oldu?


Burada tipik olaylardan biri filmin ilk gösterildiği gece Lale Sineması'nda olan bir olay Orhan Günşiray'ın Leyla Sayar'la bir araya gelmeden önce başka zamparalıklarını görüyoruz, kadınlar üzerindeki etkisi, tıpkı oraya gelene kadar Leyla Sayar'ın erkekleri ağına düşürüp işini gördükten sonra posasını çöpe atması gibi. Orhan Günşiray'ın birlikte olduğu kadınlardan biri de Gülbin Eray. Bir sahne çektik, Gülbin Eray, Orhan Günşiray'ı etkilemek için bir sandal gezisinde sutyenini çıkartıyor. Bu sefer kaza ile değil ama! O sahneyi bekliyorum ilk gösterim gecesi. O sahne geldi, Gülbin Eray sütyenini çıkardı attı ve sinemadan, "Sansür... Sansür nerede" sesleri yükseldi. İçimden, "Size de bir türlü yaranılmıyor kardeşim" dedim. Netice itibariyle Şehrazat'ın başarısı da Gurbet Kuşları ve Şafak Bekçileri'nin başarısını egale eden bir başarı olmadı. Yani kağıt üzerindeki beklentileri o da karşılamadı ama netice itibariyle seyircinin yanda bırakıp çıktığı bir film olmadı. “Sinemada Ulusal Tavır, “Halit Refiğ Kitabı”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder