24 Ocak 2016 Pazar

ALTIN ÇOCUK (1967)

Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Bülent Oran
Görüntü Yönetmeni: Şevket Kıymaz
Müzik: Süheyl Denizci ve Orkestrası
Yapım: Göksel Film / Göksel Arsoy


Oyuncular: Göksel Arsoy, Sevda Nur, Atlan Günbay, Helen Mauille, Kim Sheridan, Anita Penny, Cecilla Hkenfeld, Reha Yurdakul, Gamze Öz, Meriç Başaran, Bilal İnci, Papatya Akaya, RErdoğan Büken, Kaya Volkan, Hasan Ceylan, Haydar Karaer, Tarup (Lübnanlı Yıldız), Altın Çocuk Şarkısı: Ayten Alpman


 Ümit Deniz'in, Mayk Hammer'den esinler taşıyan Murat Davman'ı sinemaya uyarlandıktan yıllar sonra öykü olarak pek ortalara çıkmayan. Göksu'nun bu kez James Bond izini sürdüren “Altın Çocuk”unu Memduh Ün Bülent Oran'ın senaryosu ile sinemamızın yabancısal tipleri arasına kazandırır. Sonradan dörtfilmlik bir diziye dönüşecek serüvenin ilkinde kahramanımız: İstanbul'da bir casus şebekesinin gizli faaliyetlerini ortaya çıkaran bir Mit ajanıdır. (Gündelik tüketimli serüven filmlerinden olan yapıttan tek kalıcı özellik başrol oyuncusu ve Yapımcı Göksel Arsoy'a yakıştırılan -filmin de adı olan- Altın Çocuk şanıdır.) “Orhan Ünser, Kelimelerden Görüntüye, syf, 184”


Memduh Ün Anlatıyor:

 
Altın Çocuk macera türünde James Bond'un bir tür yerli çeşitlemesiydi. Bu tarz filmlerinin kapı pencere kırdığı günlerde bu türden Göksel'in esinlenmiş olması doğal, film tasarısı onun aklına gelmişti. Film iş açısından iyi gittiği için Göksel bunun ardından Altın Çocuk Beyrut'ta adını taşıyan bir film daha yapmıştı; bu kez Altın Çocuk filmi hakkında Uzun Uzun konuşmak istemiyorum, çünkü taşıdığı değer daha çok tarihi diyebilirim Yani bu tarzın yurdumuzda yapılan ilklerinden. Ama bugün özellikle de dünya sinemasında serüven filmleri öyle bir teknikle çekiliyor ki, Altın Çocuk gözümde çok sönük gözüküyor.


Filmin ticari başarısı iyiydi, 7-7,5 civarındaydı. Zaten iş yapmasa ikincisi çekilemezdi. Göksel ekonomik kaygılarla beni ve ekipten kimseyi Londra'ya götürmedi. Başta gördüğümüz, Londra'da acemice çekilmiş sahneleri üçüncü sınıf bir yönetmen üstlenmiş, kurgu çalışması da epey sarkık ve kötü olmuştu, ama Göksel yapımcıydı, son sözü o söylüyordu ve bu sahnelerin de tıpatıp, olduğu gibi kullanılmasını istemişti ısrarla. Ben de kıramamıştım onu çok istediği için; terse düşmek işime gelmemişti çünkü. Oysa bu sahneler filmin baş tarafını çok durduruyor film sallanıyor.


Filmin sahibi yapımcıdır. Ben de yapımcılık yaparken, yönetmenin haklarına çok tecavüz ettim. Göksel Londra'da çektiği o berbat sahneleri çok seviyor, çok güveniyordu. Ayrıca Londra'da nerden bulduysa. üç çirkin kız oynatmıştı.

Ben itiraz edip, sesimi yükseltsem, bu filmi bırakıyorum demem gerekirdi. Ya filmden ya da bu sarkık sahnelerden vazgeçmeliydim; ben sahneleri bırakmayı tercih etmişim. “Memduh Ün filmlerini Anlatıyor”Vadullah Taş ”
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder