24 Ocak 2016 Pazar

ASLAN YÜREKLİ KABADAYI (1967)

Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Halit Refiğ Bülent Oran, Memduh Ün “Mike Spillane’nin “The Deep” isimli romanından uyarlama
Görüntü Yönetmeni: Mustafa Yılmaz
Yapım: Uğur Film / Memduh Ün


Oyuncular: Ayhan Işık, Sevda Ferdağ, Atlan Günbay, Ayfer Feray, Süha Doğan, Nusret Ataer, Osman Nuri Ergün


Konu: Öldürülen arkadaşının intikamını alan bir polisin öyküsü.


Memduh Ün Anlatıyor:
Ayhan Işık'la yoğun çalıştıgım yıllardı Kara filmler çekiyordum art arda. Ayhan'a da bu filmlerin kahramanlığı yakışıyord u. Micky Spillane'in Mike Hammer dizisinden bir kitabı geçmişti. Elime. Deep başlıklı bu roman çok hoşuma gitmişti. Gerçi senaryoyu yazarken öykünün ikinci bölümünde kitaptan tamamen ayrıldık.


Mike Hamrner tipi aslında Kurtlar Vadisi'nden kaçmış gibiydi. Adamları vurur, kadınları öper, yatak odasına götürürdü. Özel dedektifti kendisi, lüks bir yazıhanesi, Velda isminde bir sekreteri vardı Ama aralarında bir ilişki olduğu hissettirilmiyordu bize. Senaryoda bana Halit Refiğ yardımcı oldu, diyalogları ise Bülent. Romanda bir takım kötü adamlar vardı. Sayısız cinayet işleniyor ve katil sonda film boyunca şipşak fotoğraflar çekip duran bir gazete muabiri çıkıyordu. Her olayın içinde dolaşan sümsuk bir herifti, hiç klmsenin dikkatini çekmeyecek kadar silik biriydi. Gazetecinin hangi nedenlerle bu kadar kişiyi öldürdüğünü anımsamıyorum. Ama benim amacım Ayhan'la bir film çekmekti, bu nedenle romana bağlı kalmak Ayhan'ı harcamak olurdu .


Filmin sonunda Ayhan istihbarat görevlisi çıkıyordu. Saçmaydı, ama buna zorunluyduk. Ayhan film boyunca herhalde 15-20 adam öldürüyordu, bu nedenle denetimden çıkmamız için polis kimliğini kullanmamız gerekmişti.
Filmi 22-23 günde çektim. Baştaki Toma Balcı'nın vurulduğu sahnenin dışında Ayhan'sız sahne yoktu. Ayhan sayılı gün verdiği için Aslan Yürekli Kabadayı'yı biraz aceleyle çektiğimi görüyorum bugün yeniden izlediğimde lşçiliğim bazı sahnelerde çok başarılı değil. Filmin ticaribaşarısı iyiydi. Ayhan Işık'lı öteki filmlerim kadar hasılat yapmıştı.


Filmde ıskaladığım bir şey cinsellik olmuş, hikaye boyunca onlarca adam sinek gibi ölürken cinsellik seyirciyi rahatlatabilirmiş oysa. Sevda Ferdağ'ı özellikle Altan Günbay'la olan karşılıklı sahnelerde iç gıcıklayıcı bir unsur olarak kullanabilirmişim, ama yapamamışım. Üzülerek itiraf ediyorum, ama ben hiçbir filmimde iyi bir biçimde kullanamadım cinselliği. Sevda Ferdağ'dan faydalanmak istemişim aslında, ama yeterli olamamış bu örneğin duş sahnesi çok utangaçça çekilmiş, aşırı kısa kullanmışım planları. Hiç koymasam daha iyiymiş. ( “Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor”, Kabalcı yayınları, Ağustao 2009-İstanbul )

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder