21 Ocak 2016 Perşembe

KARA FATMA (*) (1966)

Yönetmen: Nuri Akıncı
Senaryo: Muharrem Gürses
Kamera: Cezmi Ar
Yapım: Televizyon Film / Nuri Akıncı


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Sevda Ferdağ, Necdet Çağlar, Devlet Devrim, Avni Dilligil, Nevzat Kığı


Konu: İstiklal savaşı kahramanlarından Kara Fatma'nın öyküsü.

___________________________________

(*) Kara Fatma: Doksan Harbi denilen Türk-Rus Savaşı vesilesiyle temayuz eden ve Kara Fatma ünvanı taşıyan kadınlardan ilki, bir aşiret reisinin kızı idi. Genç yaşında etrafına kendisi gibi mücadeleci kadınları toplayarak adeta gönüllü bir alay teşkil etmişti. Onları disiplinli bir ordu efradı gibi sevk ve idare ediyordu.;Kadınlar Dünyası isimli gazetenin 20 Temmuz 1913 tarihli ve 100-1 numaralı sayısında şu bilgi verilmiştir.


Kara Fatma, Malatya’ya bağlı Aladağlıdır. Zayıf, orta boylu ve esmer, gözleri ve kaşları siyahtır. Elbisesi, erkek elbiselerinin aynıdır. Entari yerine geniş bir şalvar, ceket yerine ise şarka tabir olunan bir tulum cepken gi-yerdi. Sesi erkek sesi gibi gür ve sertti. Yü-zünü örtmez fakat, saçlarını boynuna dolar; başının, yüz kısmı dışında bütün kısımlarını Leçel denilen beyaz bir bezle kat kat sararak örterdi. Maiyeti üzerinde son derece nufuza malik olup İbo namındaki danışmanı dahi Kara Fatma’nın hışım ve heybetinden ürperirdi. Lakin , cengaver olduğu nisbette yumuşaktı ancak, şefkati luzumundan fazla değildi. Kara Fatma, tarihen sabit olan en mühim ve parlak zaferlerini Rusya Muharebesi hengamında göstermişti.


Rus orduları Erzurum’u işgal ettiği esnada Kara Fatma, Aziziye Tabyasında maiyetindeki üç-dört bin cengaverle birlikte savaşmıştır. Bu büyük Müslüman Türk annesi, askerin içeceğini, yiyeceğini hazırlar, yaralıları tedavi eder, omuzlarında yararlı askerleri hastaneye taşırdı. Düşman, Aziziye Tabyasının her surette müdafaasında gösterilen metanet ve şiddetin bertaraf edilmeyeceğini anlayınca bir gece yarısı askerlerimizin koğuşu yakınına sokmuş olduğu bir nefere, bir tüfek attırıp koğuşun lambasını söndürmüş... 

Askerlerimiz kendilerini düşmanın bastığını zannederek rastgele, ateş etmiş ve birbirlerini sabaha kadar katlettikten sonra düşman kolaylıkla tabyayı zabt etmişti. Bu korkunç hile ve sarsıntımızdan son derece müteessir olan Kara Fatma, hemen Erzurum içlerine girmiş ve topladığı erkek, kadın, genç;, ihtiyar bir çok vatandaşı tüfek bulamayanları evlerden buldurduğu balta, satır ve kılıçlarla silahlandırıp Aziziye Tabyasına yönlendirmiş güle, kurşun yağmurları aldırmaksızın taarruz etmiştir. Yüzlercesi şehit olduğu halde ölümden asla yüz çevirmemiş ve tabyanın hendeklerini düşmanın leşleriyle doldurarak Aziziye Tabyasının kurtarılmasına muvaffak olmuştur. (www.programtr.org/biyografi)
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder