22 Şubat 2018 Perşembe

ANADOLU EKSPRESİ (1973)


Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Safa Önal
Görüntü Yönetmeni: Manasi Filmeridis
Yapım: Er Film/Berker İnanoğlu

Oyuncular: Kadir İnanır (Halil Uysal), Semra Özdamar (Zeynep), Hülya Şengül (Selma), Mümtaz Ener (Mahkum), Nubar Terziyan (Osman Reis), Süha Doğan (Selim Gökçe), Şükriye Atav (Şaziye Hanım), İhsan Baysal (Manav Tahsin Ersöz),Hüseyin Zan (Selim Gökçe’nin kardeşi), Ali Şen (Bakkal Faik), Ceyhan Cem (Mehtap), Renan Fosforoğlu (Berber), Ali Ekdal, Faik Coşkun (Meyhaneci), Ahmet Kostarika “Turgutlu” (Kahveci), Cihat Alpan, Necati Gökhan, Osman Han (Şefik), Ekrem Gökkaya (İbrahim), Zeki Sezer (Savcı), Ekrem Dümer (Ağır ceza reisi), Mustafa Yavuz (Gardiyan), Ali Ekdal

Konu: Halil “Yüreğine, bileğine sağlam delikanlıdır.” Kimsesiz. İstanbul Şehremini doğumlu. Ama, Beyoğlu’nda yaşıyor. Manavın karşısındaki sokakta, babadan kalma evi kiraya vermiş. Mahalledekiler, özellikle Şaziye Hanım’ın kızı, Foto Roman meraklısı Selma onu çok seviyor. Yıllar sonra, kızının ölümü için onu suçlayan acılı anneye şunları söyleyecektir. Tek bir suçum var, şuradan ayrılmış olmak. O bile suç değil. Gençtim, cahildim, görmemiştim.” Babası İsmail Reis onun, kendisi gibi bir balıkçı olmasını hiç istememiş. O da, Selim Bey’in kumarhanesinde ve Çağlar Saz Salonunda (sonradan bin pişman olacağı) kabadayılık yapıyor. Bir gece, adamları Şefik ve İbo, Selim Bey’in odasına bir genç kızı, Zeynep’i getirirler. “İşte bu, patron. Dışarıdan gelmiş. Bizim otelde kalıyormuş. Lokum gibi ha.” Genç kız, sazda ve otelde “Bu işler için kahpe olmak lâzım” diyeceği hayata zorlanır. Zeynep’in onca dayak ve gözdağına direndiğini gören Halil, sonunda Selim Bey’e, kendisinden beklediğimiz tepkiyi gösterir : “Bırak gitsin. Zorlama. Belli ki o biçim değil bu kız.” ‘Namusunu ve hayatını’ kurtardığı Zeynep’in anlattıkları “Yabancısıyım İstanbul’un. İş aramaktayım.. Kasabadan da namus belasına kaçtım. Bir abim vardı, ölünce aciz gördüler beni. Evimizi, yolumuzu pusuladılar. Barınamadım.” Halil “Kaybol git, hiç durma. Burası İstanbul’dur, gık demeden 50’yi buldururlar insana” diyor ama genç kız bir fabrikada iş bulup çalışmaya başlayacaktır. Delikanlı da artık orada barınamaz. Tartışarak, üstelik patronu bir güzel döverek işten ayrılır. İntikam için yanıp tutuşan Selim’in eline, daha o gece, bir fırsat geçer. Annesinin, sevmediği biriyle evliliğe zorladığı Selma, Halil’e kaçmak için saz salonuna gelince Selim, ona zorla sahip olur. Genç kız kendini asar. Selim’i öldüren Halil’e, mahkemede 13 yıl ceza verirler. Şaziye Hanım, nedense, kızının ölümünden onu sorumlu tutacaktır. Mahallelinin de ona olan sevgisi azalır. Selim’in kardeşi Oski öç almak için peşinde “Halil’i yaşatırsam namerdim.”

Hapishanede, bir iç hesaplaşma içinde olduğunu görüyoruz; “Zeynep onu hiç yalnız bırakmaz ; “Sayılı gün, nice uzun olsa da biter.” Birkaç yıl sonraki afla mahallesine dönüş. Şaziye Ananın ve mahallelinin sevgilerini tekrar kazanması için Zeynep’in yardımı gerekir. Evlenirler. Aylar sonra “İki canlıyım Halil.” Oski ve adamlarından kurtulmak için Karadeniz Ereğlisi’nde denizcilik yapan arkadaşı Üzeyir’in yanına gitmeye karar verirler. Keşke çocuğunu görecek kadar yaşayabilseydi. Filmin sonunda Haydarpaşa Garı ve Anadolu Ekspresi.. 10 kurşun, Halil’i, üzerinde o yıllarda çok sevilen parkası ile rayların arasına serer.(Yazan: Murat Çelenligil)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder