29 Mart 2018 Perşembe

İZİN (1975)


Yönetmen:Temel Gürsu
Senaryo:Yılmaz Güney
Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt
Müzik: Şanar Yurdatapan, Attila Özdemiroglu
Yapım:Süha Pelitözü

Sahne Denetimi: İsmail Kündem, Erdal Sümer, Ekrem Ülgey, Yönetmen Yardımcısı: Berrin Giz, kamera Yardımcısı: Cem Molvan, Işık Şefi: Aslan Yıldız, Ses Yönetmeni: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, İsmail Karataş, Kurgu Şefi: Özdemir Arıtan, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Yardımcı Yönetmen: Altan Yalçın, (Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Halil Ergün (İbrahim), Azra Balkan (Fazilet), Süleyman Turan (Ali), Ercan Yazgan (Musa), Hüseyin Kutman (Muhtar), Betül Aşçıoğlu (Pakize), Necla Soylu (Aslı), Senar Seven (şekerim), Osman Alyanak (Fazilet’in babası), Güzin Özipek (Fazilet’in annesi), Selim Naşit, Ali Tutal, Atilla Candemir.

Konu: Fazilet kiralık kadınlardan biridir. Fahişelik yaparak, ayrı bir evde oturan annesine ve yaşlılığı nedeniyle işinden atılan babasına bakmaktadır. Bir gün telefonu çalar. Dört arkadaş için dört kız istenmektedir Bu kızlar beş gün için kira-lanacaklardır. Fazilet yanına aldığı üç kız arkadaşı Pakize Aslı ve takma adı Şekerim'le birlikte randevu verilen yere giderler. Buluşma yeri bir oteldir. Müşteri-leri olan erkeklerden Ali, Musa ve Muhtar onları karşılarlar. Adı ibrahim olan diğeri ise henüz gelmemiştir. Üç erkek ve üç kız gece kulübüne giderlerken, Fazilet İbrahim'i beklemeye başlamıştır.

İbrahim otele geldiğinde arkadaşlarını bulamaz. Otelin restoranında sadece Fazilet vardır, başka kimse de yoktur. İbrahim genç kadının beklediği müşterisidir aslında ama Fazilet kendini tanıtmaz. Bir anda utanmıştır. Sessiz bir bekleyiş içindedir, İbrahim'e bakar, bakışırlar, sonra Fazilet kalkıp İbrahim'in yanma gider ve kendini sekreter olarak tanıtıp yanma oturur. Şarap içerler, sohbet ederler, derken odaya çıkarlar, ibrahim düşüncelidir. Her şey çok hızlı gelişmiştir. Ertesi gün İbrahim'in arabasıyla gezmeye çıktıklarında kırlık bir alandan geçerken genç adam bir kaval sesiyle irkilir. Arabayı durdurup otlayan koyun sürüsüne bakar ve öylece dalıp gider. Fazilet meraklanır, İbrahim köyünü, çocukluk yıllarını hatırlamıştır, köyünde kaval çalan Hasan emmiyi, annesini, babasını. Babası bir tarım işçisidir. Anasını hep dövmüştür babası, ikinci kez evlendiğinde anasıyla birlikte İbrahim'i de evden kovmuş ve sokağa atmıştır. O günlerde İbrahim henüz sekiz yaşında bir çocuktur. Annesi el kapılarında hizmetçilik ya-parken, İbrahim de sabahları çörek sat-mış, istasyonlardan kömür toplamıştır. Ve anasına layık bir evlat olamadığı için de kendini suçlamaktadır.

Dönüşte bir başka otelde geceyi geçirirler. O gece Fazilet beş günlüğüne kiralandığı bu adamı iyice merak edip, "Sen kimsin anam (!)" dedikçe İbrahim tedirgin olmaktadır; cevap vermez, susar. Ama Fazilet kendisiyle ilgili gerçeği açıklar ve sekreter olmadığını, bir kiralık kadın, bir fahişe olduğunu söyler. Artık rahatlamıştır, dans edip soyunmaya baş-lar. Ama sonra birden utanmıştır, çıplak vücudunu örtmeye çalışır, çünkü yaptığından utanmıştır. Birbirlerine sarılırlar ağlayarak... Ertesi gün arkadaşları Ali, Musa ve Muhtar üç kızla beraber otele dönerler. Sarhoşturlar. Kızları aralarında değiştirip kimin kiminle olduğu bilinmeyen karmaşık bir gece geçirmişlerdir. İlk kez bir araya gelen gruptan üç kız İbrahim'e tanıştırılır. Musa, Fazilet'i gözüne kestirip İbrahim'e, "Seninki de güzelmiş," diyerek niyetini belli eder. Ama İbrahim bu lafı kaldıramaz, hava birden gerginleşir. Kızları değiştirme isteği, fahişe de olsalar, İbrahim'e ters gelir. Musa'yı, yumrukla, tekmeyle yere yıkar. Artık işin tadı kaçmıştır. Ali kızlardan özür diler ve zaman dolmadan kızlar evlerine bırakılır. Ama Fazilet İbrahim'den etkilenmiştir ve onunla görüşmeyi sürdürür. Pazar, son günleridir, izni biten İbrahim ertesi gün işine dönecek, bu arada beş günlüğüne kiralanan Fazilet'in de süresi dolmuş olacaktır. Zor ve sıkıntılı bir son gün geçirirler. Fazilet, İbrahim'e gitmemesi için yalvarır, ama İbrahim gitmek zorundadır.
Fazilet bir anda alışıp sevdiği ve bir anda yitirdiği erkek yüzünden yataklara düşer. Arkadaşı Ali'yi bulup İbrahim-le ilgili her şeyi öğrenir.

Ali, İbrahim'in avukatıdır ve İbrahim bir kiralık katildir. Üç kişiyi öldürmüştür. İyi hali nedeniyle cezaevinden izin verilen İbrahim dokuz yıl daha yatacaktır. Onu hapishanede ziyaret eden Fazilet gerçeği kendi gözleriyle görür. Bu son buluşmadır. Fazilet kendini satarak hayatını sürdürür ve parayla her yatışında, "Affet beni anam..." derken, sessiz bir çığlık atmaktadır...”Agah Özgüç, “Bütün filmleriyle Yılmaz Güney”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder