1 Mart 2020 Pazar

ŞEHVET UÇURUMU (1979)


Senaryo ve Yönetmen: Ülkü Erakalın
Kamera: Salih Dikişçi
Prodüksiyon Amiri: Cihat Karahan
Yapım: Birlik Film/Müfit İlkiz

Oyuncular: Zerrin Egeliler, Çetin Başaran, Hikmet Eldek, Ata Saka, Orhan Alkan, Enver Çokgör, Handan Adalı, Cesur Biçer, Ekrem Erkek, Funda Gürkan

Konu: "Zerrin evlidir ama yapayalnızdır, kocası iş seyahatleri yüzünden hep başka yerlerdedir. Bu yüzden Zerrin boşlukta yüzmektedir. Kocasıyla bir gün tatile giderler ve orada üç kişinin tecavüzüne uğrarlar. Kocasının gözleri önünde olan bu olaydan Zerrin psikolojik olarak olumsuz yönde etkilenir" diyor CD'nin arka kapağındaki Zerrin'in çıplak verdiği pozun üstündeki yazıda. Ama biz yine de biraz farklı okuyabiliriz bu başyapıtı.

Zerrin'in kocası tipsiz bey, işi gereği eve hiç uğramamaktadır. Ne iş yaptığını bilemeyiz. . Ankara'dadır? Zerrin bir sigara yakar, sıkıntılı sıkıntılı içer sigarayı. .. Kül tablasını görürüz silme doludur, yani sigara üstüne sigara içmektedir. Yönetmen Zerrin'in sıkıntılı ruh halini gayet iyi vermiştir. Zerrin aniden mastürbasyon yapmaya başlar, üç kez üst üste, boğucu bir müzik eşliğinde. Yönetmenin anlatmak istediği; Zerrin kocasını çok özlemiştir. (Acaba kocasını mı çok özlemiştir, yoksa bir erkeğe mi ihtiyacı vardır?)

Zerrin Egeliler'in bütün çıplaklığı seyircinin beklentisi doğrultusunda verilmiştir. Kocası nihayet telefon eder.

"Seni seviyorum."
"Ben de, ben de seni çok özledim, her an içimde hissediyorum... " gibi telefon sapığı kıvamında konuşurlar. Ve Zerrin sonunda psikoloğa gider.

Psikolog Zerrin'i dinlemektedir. "Gece uyuyamıyorum, gözüme uyku girmiyor. Kötü kötü rüyalar görüyorum. Ormanlar, uçurumlar... Sıçrayarak uyanıyorum" der. Psikolog ".hımmm': der. "Tatile çıkman lazım" (Bu arada psikolog rolündeki aibi tanıdık biri; küçükken Rumelihisarı'ndaki karşı apartmanda oturan Şaziye hanımın oğlu Müfit abi. Müfit abi prodüktördü; muhtemelen bu filmin de prodüktörü. Sürekli batar çıkardı, annesi çok yanardı. "Sinemacılık uğruna ne evler gitti" derdi. Ben ilk senaryoyu onların çöplerini karıştırırken bulup okumuştum. Şu anda yazdığım film de onun filmi olduğundan, masraf olmasın diye psikolog rolünü kendi üstlenmişti anlaşılan.)

Zerrin'in bunalım geçirdiği ev de Müfit beylerin evi. Hiç de yabancı gelmemişti doğrusu. Yani Müfit bey, her şey ucuza gelsin diye elinden geleni yapmış. Bütün film iki üç günde çekilmiş. Zerrin'in evi, bir de ormanlık alandaki tecavüz sahneleri, hepsi bu. Erkek star da yok, hiç tanınmamış baltalar. Sadece dönemin en geçerli yıldızı Zerrin Egeliler almış parayı. Bugünün parasıyla 25-30 milyar para. Ama Zerrin'in filmlerinin iş yapma garantisi kesin.

Neyse, kocası yani bizim Enişte Ankara'dan gelir ve Zerrin’le birlikte Abant'a tatile giderler. Onları uzun planlarda ormanlık alanda mutlu mutlu, el ele koşarlarken görürüz. Bu arada üç tecavüzcü de koku almış, kurbanlarına doğru yaklaşmaktadır. Hep sinir bozucu bir müzik. Her an bir şey olabilir. Ulan insanın Zerrin gibi karısı olur da ıssız ormanlık alana götürür mü ? Ben olsam, birincisi; Zerrin gibi bir kadınla evlenmem. İkincisi; evlendim diyelim, ormana gitmem.

Kötü adamlar, Enişte çişini ağacın dibine yaparken Zerrin'e saldırır. "imdaattt!" iki kişi de Enişte'yi bohça yapar. Enişte di-renmektedir; bu arada saçmalar.

"Hayvanlar, eşşolueşşekler, medeniyet dışı bir davranış bu ... "

Kötü adam cevaplar, "Aylardır kadın yüzü görmüyoruz." Zerrin de küfürü basar. "Eşşolueşşekler ... "

Kötü adamların öz güvenine bayılırım, asla sarsılmazlar . "Soyun bakalım yavrum. Alt tarafı üç kişiyiz, hepimiz birer kere ... "

Ellerindeki tüfeği kocasına doğrulturlar, adamı ağaca bağlamışlardır. "Üçümüze de bir kere vereceksin ya da kocan ölecek."

Zerrin çaresizlik içinde başını evet anlamında sallar. Enişte bir kötü olur ki sormayın. Kadını kulübeye götürürler, sırayla becerirler. Zerrin çığlık atmakta, biz de Enişte'nin acılı suratını görmekteyiz. Seks filmi niyetine çekilen bu filmden nasıl zevk almamız beklenebilir ki? Burada erkek seyirci tabii ki Enişte ile empati yaparak acı çekecektir. Zerrin ile empati yapılması biraz sakat bir ruh hali yaratabilir seyircide. Tecavüzcülerle empati yaparsan, gidip ormana dolaşman lazım. Çık işin içinden bakalım.

Zerrin evde, kocasından ayrı, erkek özlemiyle yanıp tutuşarak bunalıma girdiğinden, psikolog tavsiyesi ile ormanlık alana tatile git diye tavsiye almıştı ya, belki de kasıt buydu. Zerrin tecavüz sırasında bağırmaktadır ancak bu dümendir, kocasına karşı yaptığı bir kandırmacadır aslında. Adamlar işlerini bitirir, giderler. Zerrin ağlamaktadır. Enişte yıkılmıştır. Komiser şöyle der, "Üzülmeyin ... Ülke içinde ve dışında bizi medeniyet dışı gösteren bu şeyleri yapanlara gereken ceza verilecektir." Yani tecavüzcülerin, medeniyet dışı davranmalarının dışında hıç bir suçu yoktur. Zerrin'in düzülmesi, Enişte'nin onurunun kırılmasının hiçbir önemi yoktur.

Zerrin hastanede yataktadır. Enişte intihar eder. Zerrin annesine sorar, "Kocam nerde. Kocama ne oldu?" Osman Cavcı, “Yanlış Anlaşılmış Filmler”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder