Powered By Blogger

7 Nisan 2020 Salı

CENNET GÖZLÜM (1987)


Yönetmen: Ümit Efekan
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Görüntü: Salih Dikişçi
Yapım: Pınar Filmcilik/Halis Şenol

Yardımcı Yönetmen: Mesut Taner, Müzik Direktörü: Orhan Gencebay, Prodüksiyon Amiri: Ahmet Çakarlı, Sesleri Alan: Erkan Esenboğa, Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Işık Ekibi: Yusuf Güney, Mustafa Kır, Vahap Öztan, Set Teknisyenleri: Emre Özlük, Cengiz Öktem, Kamera Asistanı: Metin Erdoğdu, Cemal Dursun, Reji Asistanı: Sibel Kocataş, Laboratuvar: Tümay Rızai, Şems Tokgöz, Aslan Tektaş, Kurgu-Eşleme: Necdet Tok, Negatif Montaj: Ömer Aksu, Sultan Yıldırım (Sineray Stüdyolarında hazırlanmıştır)

Oyuncular: Orhan Gencebay, Peri-han Savaş, Orçun Sonat, Haluk Kurtoğlu, Hikmet Taşdemir, Ebru Gülcan, Volkan Başkut, Cüneyt Tanver, Yaşar Kutbay, Yaprak Akçan, Faruk Savun, Özlem Önen, Sema Yal-çın, Ahmet Açan,

Konu: Orhan namuslu biridir ve nedense, haksızlığa uğramış, otuz yıl hapse mahkum olmuş ve on beş yıldır hapiste perperişan sürünen bir mahkumdur. Üstelik çilesi dolsun diye on beş yıl daha bekleyecektir. Orhan sadakatli karısı Nevin'i boşamış ve evinden uzaklaşmış, bunu da eşi ve iki çocuğu hapse düşmüş babaları nedeniyle acı çekmesin diye yapmış. Nevini gerçekleri gizlemiş onlardan; babalarının kendilerini terk ettiği yalanını söylemiş çocuklara. Nevin ise ailenin reisi konumundadır ve bir mağazada satış müdürlüğü yapar, "edebiyle" çalışır, kendisinin ve çocuklarının geçimini zar zor sağlar. Yaşı geçkin, kibar görünümlü mağaza sahibi ona ilgi duymaktadır.

Mağaza sahibi, Nevin'e baskı yapmakta ve hayatlarını birleştirmenin iki çocuk için de olumlu olacağını söylemektedir Orhan'ın Nevin'den doğma iki çocuğu da işte böyle bir dönemde yetişiyorlardı. Bu iki çocuk emek akıtarak değer oluşturma gayesinden uzaktırlar; oğlan kendini hazcılığa vermiş, hayatın keyfini içkide, dansta, uyuşturucu da arayıp haybecilik peşinde koşan ve hazır para, avanta kollayan bir adam; kız da, güzel giyime, süse, kendini göstermeye, gösterişe meraklı bir kız olup çıkmıştır.

Oğlanın durumu kızdan beterdir üstelik. Çünkü bir baltaya sap olmamakta direnmektedir, arkadaşları ise eğlencenin, uyuşturucunun, alkolün tatlı yaşamın esirleridir. Oğlan bu paralı tayfanın yaşam standartlarına uyum sağlamak için annesinin paralarını çalıp harcamaktadır.

Dışarıda olaylar böyle gelişirken beklenmedik bir şey olur, adalet on beş yıl sonra gerçekleşir. Onca sene sonra Orhan'ın masum olduğu anlaşılır ve erken tahliye edilir hapishaneden. Fakat uzun süre hapis yatacağını düşünerek ailesini dağıtmış olması büyük bir talihsizliktir onun için. Nevin son hapishane ziyaretinde patronun evlenme isteğinden, böylece çocukların geleceğinin kurtulacağından bahsettiği için Orhan karısına söyleyemez cezasının sona erdiğini. Orhan sessiz sedasız hayata karışır, hayatla tek başına kaynaşmaya çalışır karısına salındığını haber etmeden.

Bir gün eski dostu Tahir'le karşılaşır. Eski dost büyümüş, baba olmuştur şimdi, büyük bir servete kavuşmuş, güçlenmiştir. Yardım elini uzatır Tahir eski dostuna. Orhan Tahir'in restoranında şarkıcılık yaparak hayatını kazanmaya karar verir ama arkadaşının ısrarlarına karşın kumar ve haraç işlerine karışmayı reddeder.

Orhan aldığı büyük darbeden, geç gelen adaletle boşa hapis yatmasından sonra sessiz sedasız şekilde çalışmaya ve toparlanmaya başlar. Piyanist şantörlük yapar, bir yandan da çocuklarını izler uzaktan. Oğlunun uğursuz bir arkadaşı aracılığıyla uyuşturucu işine sürüklendiğini görür. Uğursuzun, kızına musallat olduğunu da fark eder ve kendince çabalamaya başlar. Elinden geleni yapar ama bu pis işleri beceren uğursuzun Tahir'in oğlu olduğu gerçeğiyle karşılaşır sonunda. Hikayenin kötü adamları ise kaçınılmaz biçimde kan döker, her şey kördüğüm olur, (Vadullah Taş)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder