Powered By Blogger

8 Nisan 2020 Çarşamba

KATIRCILAR (1987)


Yönetmen: Şerif Gören
Öykü: Fuat Çelik (Beyaz Yolculuk)
Senaryo: Hüseyin Kuzu, Eyüp Halit Türkyazıcı,
Görüntü Yönetmeni: Erdal Kahraman
Müzik: Bora Ayanoğlu
Yapım: Uzman Film/Kadir Turgut, Ferit Turgut

Yönetmen Yardımcıları: Turgay Aksoy, Ayşegül Gökçe, Görüntü Yönetmen Yardımcısı: Metin Erdoğdu, Yapım Yön.Yrd: Orhan Evcimen, Set Ekibi: Halil Dede, Bedri Uğur, Nazif Kündem, Ayhan Karasu, Halit Bor, Işık Ekibi: Mehmet Uluyol, Murat İşçi, İsmail Keskin, Cem Devrim, Film Banyo: Cengiz Turalı, Ufuk Kayar, Said Dinek, Film Baskı: Mustafa Koç, Jenerik: Hilmi Güver, Erdoğan Bugay, Hüseyin Kayıkçılar, Ses Kayıt: Yeni Lale Film Stüdyosu, Sesleri Alan: Atilla Van, Montaj-Senkron: Veli Akbaşlı, Negatif Montaj: Orhan Turgut, Selahattin Turgut, Yapım Yönetmeni: Günay Güner, Laboratuvar İşlemleri: Sinefekt Lab. A.Ş.

Oyuncular: Kadir İnanır, Halil Ergün, Bülent Bilgiç, Ayşegül Aldinç, Necmettin Çobanoğlu, Mehmet Esen, Raci Kiper, Eyüp Halit Türkyazıcı, Ali Tutal, Turgay Aksoy, Günay Güner, Ömer Lütfi Gökşen, Bahri Biçer, İrgan Tatan, İlhami Önder, Nevşen Akyüz, Fadime Özdal, Ahmet Karabulak, Enise,

Konu: Doğu Anadolu'nun sınır boylarında köydeki tüccarlar adına kaçak tütün ve çay taşıyan üç katırcı, bir ihbar sonucu jandarmalar tarafından yakalanırlar. Kaçakçılar, yargılanmak üzere bir çavuş ve üç jandarma eri nezaretinde kente götürülmek üzere hazırlanırlarken, kar yağışı nedeniyle karakolda mahsur kalırlar. Aralarında, yöreye kaçakçılar konusunda araştırma yapmaya gelen bir gazeteci kız da (Ayşegül Aldinç) vardır. Kafileye, gazeteci kız da katılınca, vahşi doğanın karlı tepelerinde zorlu bir yolculuk başlar. Farklı kişilerden oluşan grupta ilginç olaylar yaşanır yol boyunca. Katırcılardan Rüstem'le (Kadir inanır) Abdurrahman (Halil Ergün) sürekli çatışırlar. Rüstem'in tek sorunu hasta kızıdır. Rüstem, kafileden firar ettiğinde küçük kızını ölü bulur ... Kızı kollarında evden çıkarken jandarmalar gelir. Ve karlı tepelerde yeniden bir ölüm yolculuğu başlar.

v    İncelememizde sinemaya uyarlanmış eserlerin tamamına kaynak kitaplarda ulaşmak mümkün değildi, zaman zaman kaynak kitaplar yerine eserlerin kendilerine başvurma durumları söz konusu oldu, İşte bu şekilde başvurmak istediğimiz bir eserde, Gören'in Katırcılar filminin çekildiği, Fuat Çelik'in öyküsünden senaryoyu yazan ikili içinde bulunan Eyüp Halit Türkyazıcı'dan (ki aynı zamanda filmde jandarma erlerin-den birini oynamakta idi) edinebildik. Öykü “Beyaz Yolculuk” adını taşıyordu. Bu senaryo ekibi tarafın daha önce 'Ak Yolculuk' olarak değiştirilmiş sonradan Katırcılar olmuştu; fakat incelediğimizde, senaryoya dönüştürülürken hayli değiştirilmiş öykü, -elimizde bulunan öykü kopyasının tamamlanmamış olduğunu daha doğrusu son kısmının kim bilir hangi nedenle- olmadığını gördük.

Fuat Çelik'in öyküsü Gören'in filminden farklılık gösterir. Barış, Doğu Anadolu'da bir küçük kentte gazetecilik yapan gençtir, aynı zamanda bir İstanbul gazetesinin bölge muhabirliğini yapmaktadır. Kendi gazetesi nedeni ile bölgedeki çıkar çevreleri ile çatışmaktadır. İstanbul'dan gelen bir haber ile, sınır da görülen kızamık salgını olayını haber yapmakla görevlendirilir. Bölge kar altında olup dışarı ile irtibatı kesilmiştir. Önce Karayollarının bir kamyonu ile, daha sonra ise katırcıların kervanı ile yola devam eder, bu ara eşkıya tarafından yakalanırlar ve eşkıyalar tarafından kasaba yakınına götürülürler. Kızamık salgınını öğretmen haber vermiştir, Barış röportaj yapar ama gazetesine i1etemez, hatlar kesiktir, Barış bunun kasıtlı olduğunu anlar, geldiğinden beri kasabada şüpheli kişi durumundadır. Katırcı kervanı ile dönüş yolunda katırcılar kaçakçılıktan, Barış’a casusluktan, jandarma tarafından tutuklanır. İlçeden il merkezine jandarmalar ile götürülürken kafileye emzikli çocukları olan genç bir karı koca ile Canan öğretmen katılır. Yolda çeşitli tehlikelerle karşılaşırlar, emzikli bebek ölür, karı koca kafileden ayrılır; askerler ve kaçakçılar değişik kişilikte ve yapıda kişilerdir. Karda ilerlerken bir çığ düşmesi olayı olur. Yol1ar kapanır, açmaya çalışırlar, hepsi-nin birlikte ve yükleri ile beraber açmaları mümkün değildir, Barış gidip yardım getirmeyi önerir.

v    Katırcılar, Şerif Gören'in öteden beri sinemasına egemen oIan "bir ileri iki geri" anlayışının "geri"Ierde kalan bir ürünü. Gören, fiImlerinin bir çoğunu öykü ya da oIaylar üzerine değiI, ilginç çarpıcı bir mekan üzerine oturtmayı pek seviyor ... Katırcılar, her Gören fiIminde oIduğu gibi bir çok şeyi, birbirIeriyle organik bir bağ olmaksızın bir arada anlatmayı yeğliyor, ama birbirini yeterince anlatamayan bir film oIup çıkmış. Kaçakçılık, kasaba eşrafının betimlemesi, yabancı bir kadına gösterilen aşırı duyarlılık, Doğu'ya özgü çaresizlik, saIgın hastalık vs. vs., hepsi hepsi var bu filmde (Burçak Evren, Katırcılar, Hep aynı masaI, Güneş, 4 Aralık 1987). “Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 243”

► Katırcılar'da serüven, tehlike ve yereI renk unsuru boI, İstanbullu gazeteci kızın ısrarla nescafe içmesi dışında kentli ay-dınlara yönelik önyargı az, bakış her zamanki gibi neşeli, mizahi -kaba ve tekrara dayalı bir neşe ama olsun- toplumsaI çevre ve dayanışma sapta-maları- sadece saptama da oIsalar- sırıtmıyor. Şerif Gören fiImini çekmekten zevk almış seyreden bizleri de fazla üzmüyor. Eh, daha ne istenir? (Ayrıca, filmin geneI tasarımında biraz kaybolup gitmekle birIikte, Katırcılar'ın askerlik kurumuna içeriden ve gündelik yaşam düzleminde bakan ilk film oIduğunu not etmekte de yarar var.) (Fatih Özgüven Tipik Şerif Gören, Yeni Gündem, S.: 92, 6-12 Aralık 1987).

► Filmin, benim için bir özeIIiği de 'asker'e bakış açısı oIdu. Bilindiği gibi 'ordu' ve 'asker' tabu bir konudur. Uzaktır sinemamız için. Oysa, burada İstanbullusu, İzmirlisi, Diyarbakırlısıyla yani içimizden kişilerle çok yakın (Ali Ulvi Uyanık, MiIIiyet Sanat Dergisi, S.: 182, 15 Aralık 1987).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder