Senaryo: Macit Koper (Osman
Şahin’in “Irgat Erleri” ve Korhan Yurtsever’in “Zincir” isimli hikayesinden)
Görüntü Yönetmeni: Erdoğan
Engin
Özgün Müzik: Serdar Ateşer
Yapım: Varlık Film /Lokman
Kondakçı
Oyuncular: Halil Ergün, Betül Aşçıoğlu, Berivan,
Oya Aydonat, Mete Sezer, Mehmet Akdil, İhsan Yüce
Konu: Siverek. Kâhta, Gerger,
Nizip'ten pamuk ırgatları tüm cefasını çekmek için her yıl Çukurova'ya inerler;
ve yerliler' sineklerin artmasından anlarlar ırgatların geldiğini ... Irgatlar;
kadın, erkek kızgın güneş altında çalışırlar. çocuklar ise çadırlar altındadır.
Hasat sonrası firezleri ateşe vermek adettir. Bu yıl yine firezler yakılırken
ırgat çadırları ateş içinde kalır; ırgatlar, çadırlarını, mallarını, çadırlarda
ki çocuklarını kurtarmaya koşarlar. Eşber ile Mahse'nin çocukları alevler
içinde kalır ve ölür. Bu olaydan sonra erkekler çalışmama kararı almayı
düşünürler, başka yerlerde çalışma hesapları yaptılar geri dönmeyi önerenler olur;
kadınlar ise Mahse'nin başında ağıtlar yakar. Boran Ağa ise gelerek onlara
üzüntülerini belirterek Şiro'nun gömülmesi gerektiğini söyler.
Ödül:
1988 “25 Antalya Altın
Portakal Film Festivali’nde” “en iyi 3. film”
v İlk filmi " Fırat
Cinleri" ile iyi bir çıkış yapıp uzun yıllar sessiz kalan yönetmen Korhan
Yurtsever'in bu film Osman Şahin'in "Irgat Erleri" ve Yurtsever'in
"Zincir" adlı hikayelerinden uyarlanmıştır. Sinemamızın eli yüzü
düzgün yapıtlarından olan bu film, gösterime girdiği sıralarda başka bir
boyutuyla da ses getirmişti. Yönetmen, filmin kısa sürede gösterimden
kaldırılmasını protesto etmek için, film makaralarını sinemanın önünde yakmıştı.
v
Korhan Yurtsever'in "Fıratın Cinieri"ni ne kadar
sevmiştik!..,Tam 10 yıl oluyor. Talihsiz bir "Kara Kafa" filminden ve
uzunca bir Almanya sürgününden sonra, Yurtsever'in yönetmek fırsatını bulduğu
"Zincir"de yine birçok serüvenden sonra, gösterime giriyor.
"Zincir", Çukurova'da pamuğa çıkan Zülfo karısı Elif ve küçük
bebelerinin öyküsünü anlatıyor. Ancak Osman Şahin'in Öykü-sünü geliştirmiş,
Koper/Yurtsever ikilisi. Pamuk hasadında, ağanın hırsı yüzünden baslarına
olmadık bir iş gelen çifti, biz daha sonra çalışmaya başladıkları bir
Lunapark'ta tanıyoruz. Ve olay, geriye dönüşlerle gelişiyor, boyutlanıyor.
'Zincir", hem
kusurları, hem de erdemleri olan bir film... Ben, kendi adıma, bir filmle çok
zengin şeyler anlatılabileceğine, bir filmin gereğinde tüm yaşamı
kavrayabileceğine inanıyorum. (Ancak kimi zaman da bunu yapmayı deneyen
filmlerimiz, öylesine ukala, yanlış ve da-yanılmaz oluyor ki!) "Zİncir"in
temel kusuru, yaşamı ayrıntılarla kavrama yetisinden yoksun oluşu. Bir buçuk
saat boyunca bize izletilen öykünün tek bir ana teması, tek bir dramatik çıkış
noktası var. Anne ve çocuğu ilişkisi. Bu ilişki, bu ana tema, filmi beslemede
yetersiz kalıyor. Ancak bunu klasik tragedyadaki yer, zaman tema birliğiyle
benzeştirmek ve filme amacının alçak gönüllülüğü için olumlu bakmak da mümkün.
Korhan
Yurtsever, bu yeni filminde sinema tekniğine egemenliğini, tam bir
"teknisyen" olduğunu yeniden kanıtlıyor. Filmin kurgusu, özellikle
gece çekimlerinin kalitesi yüksek düzeyde. “Atilla Dorsay, “12Eylül Yılları ve
Sinemamız”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder