30 Ekim 2022 Pazar

 ABUK SABUK BİR FİLM (1990)


 Yönetmen: Şerif Gören, Senaryo: İbrahim Gündüz, Görüntü Yönetmeni: Erdal Kahr

aman, Müzik: Erkin Koray, Yapım: Penta Film/Şerif Gören, Turgay Aksoy 

Oyuncular: Kemal Sunal (Ademoğlu Ali), Bülent Kayabaş (Koruma), Tayfun Çorağan (Deli Bekir), Gamze Gözalan (Muhtar Kızı), Şıva Gerede (Bingül), Perin Karaali (Burcu), Murat İlker (Murat), Perin Aytaç (Burcu), Kutay Köktürk (Danışman), Dilek Damlacık, Sami Hazinses (Samand Reis), İdris Emektar (İdris)

 Konu: Hayatı boyunca hiç gülmemiş olan bir adam`ı güldürebilmek için insanlar yarışa girerler. Bu yarışın karşılığında yüklü bir ödül alacaklardır. Çevresine doluşan insanlar, akıla hayale gelmeyecek şeyler yaparak adamı güldürmeye çalışmaktadırlar. Ancak nafile, adam tebessüm bile etmemektedir. Sonunda o bu yapaylıklardan kaçar gider. Sokakta yürürken bir çocuğa rastlar. Çocuk, elinde bir film şeridini çevire çevire yürümektedir. Çocuğa ne yaptığını sorar. Çocuk, film çeviriyorum abi diye cevap verir. Ve kaçınılmaz son.

 Ödüller :1990 Cumhuriyet Gazetesi Yunus Nadi Ödülleri , ”En İyi İkinci Film”

 * Sinemamızın belli bir kuşağının önde gelen yönetmenleri, nedense 1990’ların başlarında “Kemal Sunal filmleri” yapıyorlar Sunal’ın sinemamızdaki yadsınamaz kişiliği ve popülerliği, böyle bir sınıflamayı kaçınılmaz olarak getiriyor. Ama bu,onca farklı konuya “zor” projelere soyunmuş bir Zeki Ökten’in bir Şerif Gören’in son filmlerinin hep “Kemal Sunal filmleri” olmasına açıklık getirmiyor.

 Abuk Sabuk Bir Film, klasik bir "köy filmi" dekorunda açılıyor: Yoksul ve dul köylü Ademoğlu'nu, onun delişmen kızını, kızı becerme planlarını bir türlü gerçekleştiremeyen "hızlı" köy delikanlılarını filan tanıyoruz. Sonra yine bizim filmlerimizde pek rastlanan bir "mucize" oluyor: Bir Alman milyoner, vaktiyle Türkiye'yi ziyaretinde kendisini (tarhana çorbası ikram ederek!) kurtarmış olan Ademoğlu'na tüm mirasını bırakıyor.

 Olay gazetelere yansıyor. Tan gazetesi bundan yararlanmak istiyor ve öte yandan "hiçbir şeye gülmeyen adam" ününe sahip olan Ademoğlu'nu "güldürebilecek" okuyucusuna 17 milyar vermek vaadiyle bir kampanya açıyor..

 Abuk Sabuk Bir Film, gerçekten de "abuk sabuk" bir film mi? Doğrusu ilk ağızda öyle gözüküyor. Film, sanki birkaç film gibi, birkaç farklı konunun, entrikanın iç içe girmiş hali gibi: Ana temanın, Ademoğlu'nun kişiliğinde kırsal kesim/kent insanı çelişkisi mi, "gülmeyen adam" ve onu güldürmeye çalışanlar mı, yoksa "paranın yozlaştırıcı gücü" mü (veya başka bir şey mi) olduğu anlaşılmıyor. Finaldeki "paraların savrulması" bölümü ise gerçi ustalıkla çekilmiş, ama sinemada öylesine görülmüş bir sahne kil...

 Ama filme, sanırım başka bir gözlükle ve belli bir hoşgörüyle bakmak daha doğru. İbrahim Gündüz'ün su, aslında "serbest vezin" bir Sinemamızın çeşitli kalıpları, klişeleri, kişilik veya durum saplantıları alınarak, bunlar, tam bir "parodi" olmayan, ama ona yakın bir anlayışla kullanılmış.

Şerif Gören, biraz parodi, biraz "absürd", biraz 'toplumsal eleştiri', biraz Yeşilçam karikatürü, hepsini birden belli ölçülerde deneyen değişik bir film ortaya koymuş. Filmin esprisini en iyi veren şeylerden biri, sondaki "gag" (öyle ki, insan neredeyse tüm filmin bu 'gag' için çevrildiğini düşünüyor) bir de Erkin Koray'ın filme çok uymuş müziği. Abuk Sabuk Bir Film önemli bir film değil, ama kimi seyirci için bir süre sonra bir "kült filmine dönüşürse şaşmamak gerekir. “Atilla Dorsay “Sinemamızda çöküş ve Rönesans Yılları” 








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder