17 Ekim 2024 Perşembe

BU SON OLSUN (2012)

 

 Yönetmen Orçun Benli, Senaryo Şükrü Üçpınar , Orçun Benli Görüntü Yönetmeni Vedat Özdemir Yapım Uzak Yakın Filmcilik / Şükrü Üçpınar, Orçun Benli Kurgu: Levent Çelebi, Sanat Yönetmeni: Özge Topçu, Dekor: Koray Fındıkçıoğlu, Uygulayıcı Yapımcı: Belgin Baştürk, Yapım Sorumlusu: Enes Kaya, Murat Bayar, Yapım Asistanı: Leyla İbiş, Berfin Gürsoy, Selçuk Benl, Hakan Tepe, Yardımcı Yönetmen: Erhan Tursun, Yönetmen Yardımcısı: Ceren Öznur Koç, Alptekin Öztürk, Banu Gökpınar, Koordinasyon: Derviş Esen, Kamera Asistanı: Seyhan Davarcı, 2. Kamera Asistanı: Göktuğ Bakan, Focus Puller: Tufan Kılıç, Panther Operatörü: Hüseyin Keleş, Steadicam Operatörü: Akın Çakır, Set Fotoğrafları: Selçuk Benli, Kurgu Yönetmeni: Levent Çelebi, Post Prodüksiyon Sorumlusu: Sabit Keten, Renk Düzenleme: Çağlar Özlek, Altyazı Eşleme ve Negatif Kayıt: Şafak Mıhlaç, Işık Şefi: Arda Erkmen, 1. Işık Asistanı: Sezgin Keriş, Kostüm Sorumlusu: İrfan Bilgin, Sanat Asistanı: Onur Oğuzhan, Caner Zeki Işıklı, Hızır Hamza, Kostüm Asistanı: Demircan Demirci, Makyaj: Tuba Çolakoğlu, Derya Ergün, Kuaför: Hüseyin Maloğlu, Ses Mühendisi: Okan Selçuk, Boom Operatörü: Ahmet Şengün, Set Amiri: Nazif Kündem, Set Ekibi: Volkan Kula

Oyuncular: Mustafa Uzunyılmaz (Yaşar), Orhan Eşkin (Apo), Ferit Kaya (Kovboy Ali), Volga Sorgu (Cevat), Ufuk Bayraktar (Ertuğrul), Engin Altan (Sinan), Hazal Kaya (Lale), Engin Alkan (Cezaevi Müdürü Hızır),Serdar Orçin (Cezaevi Komutanı Kenan), Bülent Çolak (Başgardiyan Cafer); Eray Özbal (Doktor Niyazi), Deniz Uğur (Nimet Hemşire ), Murat Garipağaoğlu (Gültekin); Serkan Genç (Tanju), Zafer Kırşan (Ünal), Sertaç Ekici (Rüştü),Kerem Corogil (Cihan), Tuğrul Tülek (Tayfun), Fırat Topkorur (Özgür), Serkan Çetin
kaya (Çiroz) Mustafa Üstündağ (Asaf), Ahmet Saraçoğlu (Cengiz), Murat Akkoyunlu (Döviz Kaçakçısı), Volkan Girgin (Karaborsacı), Murat Göktepe (Sendikacı Mahkum), Mehmet Esatoğlu (Başçavuş), Ciguli (Roman Müzisyen), Ulaş Tuzak (Cihat), Erdem Koyun


Konu: Yaşar, Apo, Kovboy Ali, Cevat ve Ertuğrul’un hayattaki tek gayeleri, karınlarını doyurmak ve en büyük tutkuları olan şaraptan bir gün bile olsun ayrı kalmamaktır. Günübirlik yaşayan bu beş kişi, gayelerine ulaşabilmek için zamanın fırtınalı politik atmosferinden dahi faydalanmasını bilir..

Sokaklarda yaşayan bu beş evsiz 12 Eylül 1980 sabahı geldiğinde sokağa çıkma yasağı ile karşı karşıya kalırlar. Ancak onların gidebilecekleri tek evleri vardır; o da yine sokaklardır. Yaşanan bir dizi yanlışlıklar komedisi sonucu kendilerini siyasi mahkûmlarla birlikte aynı cezaevinde bulurlar.

Cezaevi yönetimi arasında ise bir güç savaşı mevcuttur. Uzun yıllardır cezaevini dilediği gibi yöneten Cezaevi Müdürü Hızır, 12 Eylül askeri müdahalesi ile cezaevine atanan Yüzbaşı Kenan’ın esnada diğer cezaevi personeli de yaşanan yeni durum içinde kendilerine iyi bir yer edinme peşindedir. Bu keşmekeş Yaşar ve arkadaşları için iyi bir fırsattır ve bu fırsatı değerlendirip kendilerine rahata erdirmeyi bilirler. Ancak zamanla içeride yaşananlara gönlü elvermeyen Yaşar, dışarıdan da tanıdığı mahkûmları kurtarmak ve duvarların birbirlerinden ayırdığı Sinan ile Lale çiftini tekrardan kavuşturmak için bir plan yapar…

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder