13 Ocak 2018 Cumartesi

SENİNLE DÜŞTÜM DİLE (1969)

Yönetmen: Nejat Saydam
Senaryo: Erdoğan Tünaş, Tanju Gürsu
Nejat Saydam
Kamera: Melih Sertesen
Beste ve Şarkılar: Sabri Suha
Yapım: Acar Film/Murat Köseoğlu

Müzikleri İdare Eden: Metin Bükey, Şarkılar: Belkıs Özener, Gülderen Gül, Ses Taknisyenleri: Tuncar Aydınoğlu, Bican Avşar, Ümit Efekan, İsmail Karataş,

Oyuncular: Sema Özcan, Kartal Tibet, Tanju Gürsu, Esen Püsküllü, Reha Yurdakul, Muzaffer Tema, Necip Tekçe, Nedret Güvenç, Ali Şen, Ergun Köknar, Jale Öz, Muammer Gözalan, Renan Fosforoğlu

Konu: Kenan Yılmaz ve Şakir Sosyete ‘Türk Ceza Kanununun 450. maddesine göre 24 yıl hapis’ istemiyle yargılanırken Feridun Kurtoğlu’nun anlattıkları her şeyi değiştiriyor.
‘Senelerce evvel, Beyoğlu’nun yan sokaklarındaki Saz Salonunun sahibi’. Şarkıcı Nevin’den bir çocuğu var ama ‘şerefini ve adını yaşatmak’ için evdeki oğlu Faruk yetiyormuş. Talihsiz kadın kazada ölünce ona sığınan Kenan’ı bir lira vererek (yol parası) kovar. Sonradan kolye olduğunu göreceğiz. ‘Bir Daha Âşık Olmayacağım’ (1968) ile Kızkulesi’ni gören Salacak’ta Sevgi’yi tanıyoruz. Kenan’ın tek arkadaşı. ‘El çamaşırı yıkamaktan tırnakları tersine dönmüş’ annesi ve içkici üvey babasından başka kimsesi yok. Adil, hasta kadını para getirmiyor diye tokatlayıp boğmaya kalkmıştı.

İki çocuğun ayrılığı aynı sahilde olur. ‘Seninle Düştüm Dile’ (1969) “Gidiyorum buradan Sevgi. Muhtar benim işimi yaptı, Çocuk Korumaya aldırdı. Orada okuyup meslek sahibi olacağım… Hiç unutmayacağım seni. Seneler geçse de ihtiyarlasak da arayıp bulurum inan bana.”
Yıllar sonra Kenan artık bir delikanlı. İki tertemiz arkadaşı, Çilli Leyla ve Sosyete Şakir ile Madam Hayganoş’a ait Güneş Pansiyon’da kalıyor. Okulunu bitirmek üzere ama kumara başlamış. Takma adı ‘Rest Kenan’. Kazandığı parayı muhtaç çocuklara veriyor. Tüm aramalarına karşın henüz Sevgi’yi bulamamış. Sosyete “Senin gönlün floş rualin kupasından başka kalp tanımaz” diyor.

Şakir bıçkın bir İstanbul şoförü. Deri ceket, balıkçı yaka kazak, daracık pantolon. Paraya sıkıştıklarında ‘Hayganoş Bank’ın koynunda ter döküyor. Ama direksiyon sallarken çok mutaassıp’. Öpüştüler diye Oktay Yavuz ve kız arkadaşını yaka paça dışarı atmıştı; “Ulan, bana bakın ulan, burası haftada üç defa basılan Zurnik’in Kırmızı Fener Oteli değil.” Çilli Leyla ise bir pavyonda şarkıcı. Orkestra Volkan’la ‘Niksarın Fidanları’nı söylediği gece ‘öl dese ölecek’ muhasebeciyi ‘yolmadan’ ailesinin yanına ‘postalamıştı’. Sonra ne olacak malum. Demir kafesin içine yallah.” Mahallenin saf manavı Ahmet de genç kıza tutkun. Onu mazisiyle kabulleniyor. Feridun Bey işlerini Faruk’a devretmiş. Büyük bir rastlantıyla Sevgi onun Gazinosunda şarkıcı. Adı Çilem Gül. Annesi yine hasta, üvey baba Adil yine çıkarcı ve sarhoş. 5–10 kuruş tırtıklarım diye Patron’un peşini bırakmıyor. Genç kızla Kenan’ın karşılaşması Faruk’un yeni açtığı kumarhanede olur. Kazandıkları parayı Darülaceze’ye verirler. Burada bizi bir sürpriz bekliyor. Görevli doktor, filmin yönetmeni Nejat Saydam. Sevgi, onun söylediklerinden Kenan’ı tanır ama nedense bunu belli etmez.
Sosyete Şakir’in, müşteri götürdüğü Roje Nuar’da Çilem’in resmini görmesi ile kırgınlıklar başlar. Kenan aldatıldığını düşünüyor. Ama olaylar çok farklı gelişir. Genç kız Faruk’un saldırısından korunmaya çalışırken balkondan düşer. Ameliyatı için 50–60 bin lira gerekli. Delikanlı da onun çocukluk aşkı Sevgi olduğunu anlamış. Parayı babasından ister; “Bir hayatı kurtarmak için istiyorum. Yoksa gelmezdim sana, aç kalır gene gelmezdim.” Bu sahnede Doğu-Batı Burjuvazileri arasındaki nitelik farkı ortaya çıkıyor. Feridun önce 500 lira vererek sepetlemeye kalkar sonra ‘miktarı’ duyunca hakaretler yağdırır.

Parayı denkleştirmek için Kenan kumara başlar; Şakir ekmek teknesini satar; Leyla, Ahmet için bıraktığı şarkıcılığa döner. Feridun’un aklı başına keşke gelseydi. Para kavgasında ölen Faruk’u kurtarabilirdi belki. (Murat Çelenligil – sinematürk internet veri tabanı) 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder