Senaryo: Hulki Saner
Fotoğraf Direktörü: Salih Dikişçi
Yapım: Saner Film/Hulki Saner
.
Asistan Rejisör: Arif Erkuş, Kameraman: Bedii Ener, Renk uzmanı: Sabahattin
Hoşsöz, Montaj, Senkron: Mehmet Özdemir, Negatif Montaj: Mustafa
Karataş, Sesleri Alan: Feridun Kınay, Asistan: Şakir Ozan, Prodüksiyon
Amiri: Şerif Ablak, Prodüksiyon Asistanı: Ergin Demirçubuk, (İpek
Film Stüdyosunda hazırlanmış ve renklendirilmiştir )
Oyuncular:
Ayşen Gruda (Nahide Şerbet), Orçun Sonat (Zühtü), Mahmut Hekimoğlu (Gazeteci
Tayyar), Şemsi İnkaya (Taci Bahtıkara), Ayben Erman (Serpil Bahtıkara), Mine
Sun (Zühtü’nün karısı), Ali Sururi (Nafi Bahtıkara), Yılmaz Gruda (gazete
patronu Asım), Baykal Kent (yabancı gazeteci), Nermin Özses (Hacer), Remziye
Fırtına, Altın Sel,
Konu: "Yatakta
sabah keyfi yapan ve gazetesini okuyan Nafi Beyaltı yüz milyon, diye çığlık
atıp oğlu Taci’ye seslenir. Taci koşarak gelir. Babası gazeteden bir haberi
Taci’e okur. Babasını kaybeden Serpil Bahtıkara’ya altı yüz milyonluk bir servet
kalmıştır. Bu serveti alabilmesi için akrabalarından bir gençle evlenmesi
şarttır. Satırlarını okurlar. Para hastası ve çok cimri olan Taci’nin babası
deli olmuştur. Bu para onun olmalıdır. Nahide genç şirin bir kızdır. Halası
gazeteden bu miras haberini ona okuyunca, Nahide hayale dalar. Zühtü ise,
ekmeğini taştan çıkarmaya çalışan genç bir adamdır üç çocuğuna ve karısına
bak-mak için çırpınır durur. Mutlu bir yaşam-ları vardır. Genç gazeteci Tayyar
da her haberi yüzüne gözüne bulaştıran mu-harrirdir. Diğer tarafta Taci
babasının arabası ile Zühtü’ün karpuz dolu at ara-basına çarpmıştır. Araba
devrilir. Özel arabanında önü hasar görmüştür. Bu fırsatı değerlendirmek
isteyen Zühtü Taci’den para koparmak ister. Onun Nafi beyin oğlu olduğunu
duyunca aman o cimri adam yemek bile yemiyor vazgeçtim der. Nafi bey eskiden
tanıdığı Zühtü’ye kızar gitti paralarım diye bağırırken merdivenlerden düşer ve
bacağını kırar. Bir müddet sonra evde onu ziyarete gelen Zühtü Taci’den
Serpil’in miras davasını öğrendiği için aman amcacığım, sen böyle evde hapis
kaldın. Hilton otelindeki miras davası ne olacak deyince Nafi Bey hem şaşırır,
hem de aptal oğlu Taci’in bu işi yürütemeyecek kadar beceriksiz olduğundan işi
Zühtü ile yürütmeye karar verir. Serpil, Nahide’yi bir şala bürünmüş kendisini
onun yerine koymuş ayna karşısında rol yaparken bulur Aradığımı buldum diye
bağırır. Nahide’yi kendi yerine koyacaktır. tanışır tanışmaz birbirlerine aşık
olurlar. Taci pek saftır. Zühtü Nafi beyin yanında Taci ile beraber genç Onu
kandırır. Nahide’yi süsler, kendisi de onun katibesi olarak yanında yer alarak
basın toplantılarına katılırlar. Esprileri ve biraz basitliği ile Nahide
toplantıyı idare eder.
Taci ve Zühtü şık giyinmiş ellerinde çiçekleri tanışmaya
gelmişlerdir. Taci ile Nahide yani sahte Serpil milyoncu kız hakkında raporlar
verir. Nafi bey memnundur. Gazeteci Tayyar’ın resimleri de hazırdır, patrondan aferin
almıştır. Bir hafta geçmiş Nahide’nin rolü bitmiştir. Ama o çok üzgündür. çünkü
Taci’ye aşık olan aşkı ön plandadır. O sırada telefon çalar. Serpil Taci ile
Zühtü’ye otelin lobisinde kendilerini beklediğini söyler. Onlara bütün hakikatleri
anlatır. Ben evleneceğim erkeği tanımak üzere böyle bir oyun hazırladım der.
Zühtü şok olmuştur. Onları tesadüfen duyan gazeteci Tayyar, çektiğim resimler
sayesinde terfi edecektim bu yanlışlığı nasıl düzelteceğim diye bayılır. Diğer
tarafta Serpil, Zühtü’ye yakınlık duymuştur. Ona üstün kabiliyetlerin var, sen
Amerika""da başarılı bir iş adamı olursun. Orada bir holding kuralım
gel, evlenelim diye teklif eder. Zühtü karar vermiştir. Taci ile Nahide’nin
nikah törenleri yapılmıştır. Kayınpeder Nafi bey Nahide’ye pırlanta bir yüzük
takar. Katın ve araban hazır, benim altı yüz milyonluk gelinim deyince, Nahide
ya benim altı yüz liram varsa der. Tabii ki Nafi bey inanmaz. Gülmeye
başlar.ama genç çift hakikaten banka cüzdanını çıkarıp altı yüz liralık hesabı
gösterirler. Nafi bey şaşkındır. Ama hep beraber gülmeye devam ederler."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder