13 Mart 2018 Salı

PİR SULTAN ABDAL (1973)


Yönetmen: A. Remzi Jöntürk
Senaryo: Mehmet Aydın
Kamera: Enver Burçkin
Müzik: Ali Ekber Çiçek
Yapım : Kervan Film / Ümit Utku

Oyuncular: Fikret Hakan (Pir Sultan Abdal), Nilgün Atılgan (Sanem), Samim Meriç, Oktay Yavuz, Tuncer Necmioğlu (Hızır Paşa), Mine Sun, Aşık İhsani, Ali Ekdal, Muharrem Gürses, Hasan Yıldız, Kenan Karagöz, Mehmet Aydın, Reşit Çıldam, Turgut Savaş

Konu: 16. yüzyılın mutasavvıf ve halk ozanı Pir Sultan Abdal'ın yaşamı, yıllardır perdeye aktarılmak isteniyor, ancak senaryo bir türlü sansürden geçirilemediği için film çevrilemiyordu. Sansürümüzden dört yüzyıl önce yaşamış ve zamanında zulme, haksızlığa, halkın zalim yöneticilerce sömürülmesine karşı durmuş bir ozanın ve halk kahramanının öyküsünü perdede görmeye nedense tahammül edilemiyordu. (Genellikle okul müsamerelerini aşmayan bir mizansen, tutuk oyuncular, inanılmaz derecede kötü renkler, baştan savma giysiler, her şey filmin aceleye getirildiğini veya Abdal'ın ünüyle, halk şiirimizde ve tarihimizdeki yeriyle orantılı bir ciddi çalışmaya gerek görülmeden çekildiğini ortaya koyuyor. (Atilla Dorsay, 1973)

ÖDÜL:
11. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (1 – 10 Eylül 1974)

► Enver Burçkin “en iyi kameraman”

Jüri Üyeleri: Dr. Alyanak, Recai Akçaoğlu, Melih Başar, Atilla Dorsay, Berker İnanoğlu, Prof. Dr. Alim Şerif Onaran, M. Tali Öngören, Sami Şekeroğlu, Semih Tuğrul.

** 16. yüzyılın ünlü Bektaşi mutasavvıfı ve halk ozanı pir Sultan Abdal'ın yaşamı, yıllardır perdeye aktarılmak isteniyor, ancak senaryo bir türlü sansürden geçirilemediği için film çevrilemiyordu. Evet, sansürümüz dört yüzyıl önce yaşamış ve zamanında zulme, haksızlığa, halkın zalim yöneticilerce sömürülmesine karşı durmuş bir ozanın ve halk kahramanımızın öyküsünü perdede görmeye nedense tahammül edemiyordu? Sonunda çevrilmesine izin verilen filmi, sinemalarda görüyoruz. "Pir Sultan Abdal"da, ozanın en güzel deyişlerini, tanınmış radyo.sanatçısı Ali Ekber Çiçek'in sesinden ve sazından bulmak mümkün. Ama filmde bir şeyi bulmak mümkün değil. O da sinema ... Genellikle okul müsamerelerini aşmayan bir mizansen, tutuk oyuncular, inanılmaz derecede. kötü renkler, baştan savma giysiler, her şey filmin aceleye getirildiğini veya Abdal'ın ünüyle, halk şiirimizde ve tarihimizdeki yeriyle orantılı bir ciddi çalışmaya gerek görülmeden çekildiğini ortaya koyuyor. Yazık!. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf. f96)”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder