Powered By Blogger

8 Ekim 2022 Cumartesi

 

KAN ÇİÇEĞİ (1989) 



Yönetmen: Şahin Gök Senaryo: Safa Önal Kamera: Erhan Canan Özgün Müzik: Cahit Berkay Yapım: Ercan Film/Ercan Moroğlu Kurgu: Mevlut Koça, Yapım Yönetmeni: Selahattin Koca, Işık: Recep Biçer, Işık Teknisyenleri: Remzi Biçer, Mustafa Önen, Set Teknisyenleri: Murat Öztürk, Şeref Yılmaz, Kamera Asistanı: Ahmet Bursalı, Renk Uzmanı: Yıldırım Kumral, Laboratuar: Hikmet Laçin, Polat Aktaş, Ahmet Keskin, Negatif Montaj: Müslüm Ertuhi, Cem Gürbüzer, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Ses Teknisyenleri: İhsan Küçüktepe, İsa Yücel, Jenerik: İlhan Demirel, Özkan Sevinç, Yönetmen Asistanı: Filiz Öztan, (Acar Film Stüdyosu’nda hazırlanmıştır).

Oyuncular: Orhan Gencebay, Meral Oğuz, Güzin Özipek, Yıldırım Gencer, Aydın Tezel, Turgut Özatay, Kadir Savun, İhsan Baysal, Kâzım Kartal, Baki Tamer, Sırrı Elitaş, Ali Moroğlu, Ahmet Açan, Oktar Durukan, Adnan Mersinli, Aydın Haberdar, Mehmet Samsa, Mehmet Uğur, Çetin başaran, İbrahim Kurt, Erol Şen, Leyla Nil, Mustafa Özkan, Yılmaz Cesur, Akif Kilvan, Kemal Dönücü, Bülent Kayabaş

Konu: Hikaye, iki mafya babasının arasındaki intikam duygusu ve bu iki mafya grubunun karşılıklı birbirini telef etmeye çalışması üzerine kurulmuştur. Orhan mafya şefi Karaadalı Cevat Bey'in en has adamlarından biri, belki de en hasıdır. Çeksenet tahsilatı ve gerekli kişilere gözdağı verme işleriyle uğraşır. Mahallenin zor durumdaki insanları Orhan'a gelip "bizi şundan, bundan kurtar, namusumuzu koru" diye dert yanar. Orhan görünürde belki kötü işlerin içine dalmış bir karakterdir ama kötüleri cezalandırdığı ve iyileri kolladığı için kötü biri izlenimi vermez. Orhan bir mafya olmasına rağmen şiddete pek başvurmayan, "kötü" adamları akıllan başlarına gelsin diye en fazla yılanlı odalara hapsetmekle yetinen bir karakter olarak dikkat çeker. Karaadalı'nın düşmanı Demirtaş'ın bir oyunuyla Orhan'ın başına musallat edilen görme engelli, daha doğrusu görme engelli kız numarası yapan bir telekız, yolsuzluk yapılan ihaleler, inşaatlar, hayali ihracatlar, polise ispiyonlamalar, baskınlar, şaşkınlıklar arasında öyküyü çıkmaza sürükler. Orhan'ın arabası bir akşam vakti, hem de kendi mahallesinde hafifçe dokunur sözde gözleri görmeyen Ayşe'ye. Yönünü kaybettiğini söyleyen kıza acıyan Orhan, biraz aksi ve tahammülsüz gözüken halasıyla yaşayan Ayşe'yi evine götürür. Başka bir gün Orhan evine dönerken Ayşe'yi parkta oturup çocukların şen kahkahalarıyla bir yudum mutluluk tadarken görür. Gezmek isteyen ama sakatlığı nedeniyle evinden fazla uzaklaşamayan "görme engelli" kızı Orhan gezdirmeye başlar. Ayşe bu öyküyle avlar, çok etkiler onu. Eve döndüklerinde aksi hala kapıyı açmayınca sokakta kalır Ayşe. Orhan gece vakti sokakta kalan genç kızı kendi evine götürür ve onu misafir eder, saz çalarak avutur Orhan'ın bu ilgisinin nedenini öğreniriz gece boyunca. Ayşe'yle aynı kaderi paylaşan sonunda intihar eden kız kardeşinin yerine koyar onu. Mafya işlerine de para kazanmak için sırf kardeşi tekrar güneşi görsün diye girmiştir.

Orhan bir akşam eve dönerken yine parkta bulur zavallı kızı. Halası bakıcılığa tahammül edememiş, terk etmiştir evi. Orhan Ayşe'yi oracıkta bırakmaz, alıp evine götürür. Ayşe kendisine verilen görevi başarıyla yerine getirir. Karaadalı'ların planlarından haberdar olup buluşma noktalarını öğrenir  ve ispiyonlar onları. Demirtaş'ları polise ihbar ederek çökerten, her şeylerini ellerinden alan Karaadalı'lar canlarıyla öderler yaptıklarını.

Baba Cevat'ın ölümü ardından çözülür her şey Ayşe aşık olduğu Orhan'a itiraf eder Yaptıklarını. Orhan düğümlenir kalır ve sessizce çekip gider evden. Ayşe eve sahip çıkıp ortalığı silip süpürür, ev işleriyle uğraşır. Demirtaş çetesiyse anık işleri biten Nigar ve Ayşe'yi öldürmekte yarar bulur. mekanına dalar. O da ölür sonunda ama, hiç değilse sevdiklerinin kanlarını yerde bırakmaz. (Vadullah Taş)


FİLMİ İZLE







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder