ÇÖZÜLMELER (1993)
Yönetmen: Yusuf Kurçenli, Senaryo: Yusuf
Kurçenli, Cezmi Ersöz, Görüntü Yönetmeni: Colin Mounier, Müzik: Cem
İdiz Yapım Film Film/Yusuf Kurçenli Sanat Yönetmeni: Serdar
Günbilen, Negatif Kurgu: Tamer Eşkazan, Kurgu: İsmail Kalkan ,Ses:
Burhan Şahgin, Film Baskı: Uğu Orbay
Oyuncular: Tarık Akan, Nurseli İdiz, Savaş Dinçel, Tunca Yönder, Ömer Çolakoüğlu, Duygu Ankara, Tomris Oğuzalp, Arif Erkin, Kutay Köktürk, Mehtap Anıl, Metin Yıldırım, Münir Akça, Hülya Arslan, Yılmaz Uyar (Kültür Bakanlığı ve Efes Pilsen Katkılarıyla)
ÖDÜL:
7.Ankara Film Festivali, 1995
►En İyi Özgün Senaryo “Yusuf Kurçenli”
►En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu “Tunca Yönder”
►En İyi Kadın Oyuncu “Nurseli İdiz”
►En İyi Yönetmen “Yusuf Kurçenli”
13.İstanbul Film Festivali, 1994
►En İyi Yönetmen “Yusuf Kurçenli”
16.Siyad Türk Sineması Ödülleri, 1994
►En İyi Kadın Oyuncu “Nurseli İdiz”
►En İyi Film “Yusuf Kurçenli”
& Çözülmeler,
12 Eylül sonrasında toplumumuzda yaşanan olaylardan, aydın kesiminin içine
düştüğü çaresizlikten bir kesit veriiyor. Ama alabildiğine alçakgönüllü bir
kesit bu ... Bağırmak, büyük laflar etmek, yargılamak bir yana... Çok kesin
saptamalar yapmayan, çok keskin sonuçlara da varmayan bir film ... Giderek
finali bile olasılıklara açık... Keskin ve keskin yaklaşımlara alışkın
(alıştırılmış) genel seyirci kitlesinin bu filme fazla ısınamamasına şaşılır
mı?
Çözülmeler'de çok belirli bir öykü yok.
Kişiler, kişilikler, durumlar, ruh halleri var. Bir zamanların solcusu,
devrimcisi Uğur'un 12 Eylül sonrası "çözülmeleri" içinde, patronu da
eski solcu bir arkadaşı olan bir şirkette muhasebeciliğe sıvanması, yeni uğraşı
ve yaşamı içinde, temelde insancıllığını, solculuğunu hep korumak ve fırsat
geldiğinde ezilenlerin yanında yer almakla birlikte gerçek anlamda pasifizmi
seçmiş, eylemden uzaklaşmış bir kişilik olması şaşırtıcı mı? 12 Eylül
sonrasında sayısız insan aynı yollardan geçmedi mi?
Kurçenli, filmdeki tüm
kişilikleri, zaman zaman işlevi pek anlaşılmayan, ama kuşkusuz o dönemde
yaşanan toplumsal paranoyanın dışa vurum örnekleri gibi algılanabilecek yan
kişilerle birlikte ustalıkla işliyor, boyutlandırıyor. Sineması, yeterince
kıvrak ve sürükleyici.
Filmin
genelde bıraktığı doyumsuzluk ve öykünün bir türlü ilerlememesi ise, bizce
senaryoyu da yazan yönetmenin bilinçli seçiminden, çok açıklayıcı, çok
çözümleyici, çok kesin tavırlı bir film yapmama isteğinden kaynaklanıyor.
Unutmamalı, bu, "çözümler" değil, "çözülmeler" filmi ...
Tarık Akan, boyutları çok iyi
çizilmemiş bir rolde elinden geleni yapıyor. Uğur karakterinin tüm
inandırıcılığı, Akan'ın oyunundan geliyor. Nurseli İdiz de Kızkulesi Aşıkları
felaketinden sonra bu kez inandırıcı, sade, gerçek bir NihaI kişiliği çiziyor.
Çözülmeler, günümüz Türk sinemasından düzeyli ve oldukça önemli bir örnek.
“Arilla Dorsay, “Sinemamızda Çöküş ve Rönesans Yılları”,
&
Sınanmış köklü dostluklardan ortak acılara, maddimanevi baskılardan ahlaki
yargılara ve her şeye kadir aşka kadar, bildik temaları ve tanıdık
kahramanlarıyla "Çözülmeler"den yayılan titreşimIere ilgisiz kalmak
ne mümkün? Ne var ki filmin anlatımının ortalama bir düzey tutturmaktan öteye
geçemediği, toplumsalsiyasal çağrışımların genelde ikiüç diyalogla sıınırlı
kaldığı, günümüzün gazete sayfalarına yansımış kimi güncel anekdotlarla
beslenmiş ilginç gözlemleriyle renklendiriImiş öykünün (baştaki polis
coplarının çalıştığı Sultanahmet'teki antisiyonist gösteri, patronun emriyle
işyerinde uygulanan, Japon usulü, birlikbağlılık tazeleyici marşsabah duası
fasl biraz Zülfü Livaneli'nin "Sis"ini anıştıran, sürekli geriye
dönüşlerle verilen gizemli tarikat ayini sahneleri vb.) yeterince işlenemediği
de söylenebilir. Uğur'un ölen kardeşiyle ilişkilerindeki dramın da belirgin biç
mde netlik kazanmadığı filmin savrulup sürüklenirken birbirlerine tutunarak
'aşkı keşfeden" kahramanlarının, genelde derinlemesine geliştirip
zenginleştirilemediği de ileri sürülebilir. (Sungu Çapan, "12 Martzede
erkekle, 12 Eylülzede kadının yasak ilişkisi". Cumhuriyet g., 13 Mayıs
1994)
& Toplumumuzdaki genel barbarlaşma ve lümpenleşmeden de manzaralar
sunan Çözülmeler', yükselen yeni değerleri reddedenlerin ya da direnenlerin
değil, yalnızca uyum sağlamakta zorlananların, uyum sağlamaları biraz zaman
alacak olanların portrelerini getiriyor perdeye. Kurçenli öykü anlatmaktaki
ustalığı ve yalın sinema diliyle ... bir "yorgun demokrat" öyküsü
anlatıyor Sonuçta, tiplemeleriyle birlikte son derece anlamsız ve havada kalan
'pavvyon sevişmesi' sahnesi dışında iyi kotarılmış, ne dediği anlaşılabilen
yoruma açık olmakla birlikte 'Tekke ve Zaviye' bölümleriyle de canlılık kazanan
bir film Çözülmeler" (Arslan, Aydınlık, 07.03.1994).
&
Colin Mounier'in görüntü çalışması, çevre mekan seçimi ve kullanımı, 12 Eylül
sonrasında 1980'li yıllardan acı ve kahır çekmiş insan manzaraları üstünde
odaklanan hikayesi, kuşkusuz erdemlerinin kusurlarını örtbas ettiği, belirgin
bir duyarlılığı, yapış yapış duygusallığa düşmeden yakalamış bu Yusuf
Kurçenli’nin 'artı'ları.. 1980'lerin sonunda giderek akıma dönüşen 12 Eylül
filmlerinin yönetmen Kurçenli'nin üslubuna ve çizgisine oturtulmuş, yeni ve
izlemeğe değer bir uzantısı sayılabilir" (Çapan, Cumhuriyet, 13.05.94).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder