23 Aralık 2022 Cuma

 

HACİVAT KARAGÖZ NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ (2006) 

 Yönetmen:  Ezel Akay,   Senaryo:  Levent Kazak, Ezel Akay,   Görüntü Yönetmeni:  Hayk Kirakosyan,   Yapım:  İFR A.Ş./  Bahadır Atay,  Serkan Çakarer    Kostüm: Naz Erayda, Aksesuar: Eren Akay, Set Dekorasyonu;  Hakan Yarkın,  

Oyuncular: Haluk Bilginer   (Karagöz, Beyazıt Öztürk   (Hacivat), Şebnem Dönmez   (Ayşe Hatun), Güven Kıraç  (Pervane), Levent Kazak   (Dimitri), Ayşe Tolga  (Nilüfer Hatun), Ayşen Guruda   (Ana), Altay Özbek   (Çoban), Hasan Ali Mete   (Küşteri), Serdar Gökhan (Köse Mihal), Ragıp Savaş   (Orhan Gazi), Selin Türkoğlu   (Bacy Yris)   

 Konu: Filmde olaylar 14. yy’da Bursa’da geçer. Anadolu’daki bütün devlet ve beylikler Moğol saldırılarından yılmış, halk akın akın Moğollardan kaçıp Bursa’ya yerleşmektedir. Anadolu’da bulunan devletler ve beylikler Moğol akınları karşısında darmadağın olduğundan Bursa aynı zamanda çeşitli devlet ve beyliklerden gelen yönetici sınıfın da sığınma yeridir. Osmanlı Devleti’nin temellerinin atıldığı bir dönemdir.     Karagöz, Moğol vergi memurlarından kaçıp annesi ile Bursa’ya yerleşmiştir. Cahil ancak çok zeki, özellikle de kızdığında söz ve hareketleri ile etrafındakileri gülmekten yerlere yatıran bir Türkmen göçeridir. Bursa’da kendisine iş ararken annesi taşın sırrını (çimento) ona öğreteceğini söyler. Bu sır Karagöz’ün yeni geldiği şehirde iş bulmasına yardımcı olacaktır. Hacivat ise devletler arasında haber götürüp getiren bir postacıdır.  Zeki, lafazan, sefahat ve eğlenceye düşkün bir fırsatçıdır. Düştüğü zor durumlardan konuşması sayesinde kurtulur.  O da konuşma becerisiyle Moğol’dan kellesini kurtarmış ve Bursa’ya gelmiştir. Karagöz’ün hasta ineğini satın alır ve böylece tanışırlar. Karagöz’deki doğal yeteneği görür ve fırsatçılığını kullanarak bundan şan, şöhret ve para için yararlanmak ister.   Kendisi sürekli savaşta olan ve zaman zaman şehre gelen Orhan Gazi, Bursa şehrine kendi ismi ile anılacak bir cami yaptırmak istemektedir. “taşın sırrını” bildiklerini söyleyince Karagöz ve Hacivat birlikte bu cami inşaatında çalışmaya başlarlar. Karagöz ve Hacivat bir araya geldiğinde konuşmalarına, atışmalarına herkes çok gülmekte, etraflarındaki insanlar onlar sayesinde çok eğlenmektedir. Bu yetenekleri onların şehirde tanınmalarını ve birden ünlü olmalarını Sağlar. Şehrin ileri gelenlerinin düzenlediği davetlere muhavere için “komedyen” olarak çağrılmaya başlarlar. Bu davetlerde şehrin ileri gelenleri, din adamları ve devlet adamları da dahil olmak üzere herkes hakkında o kadar atıp tutar, herkesi öyle alaya alırlar, günahlarını yüzlerine vururlar ki, insanlar tarafından sevilmeyen ve istenmeyen kişiler haline gelmeye başlarlar.  Cami inşaatının bir türlü bitmek bilmemesine bir de Karagöz ve Hacivat’ın herkesle dalga geçmeleri, herkese laf dokundurmaları eklenince kurulmakta olan devlette yer kapmaya çalışan eski Selçuklu veziri  

& Ne şaşırtıcı, ne tuhaf, ne sürprizli bir film...Adından veya “Neredesin Firuze?”nin şen şakrak anılarından ötürü bol bol gülmek için sinemaya gidenler, pek aradığını bulamayacak. Çünkü bu, kendisini kolay ele vermeyen, çok dah‘ciddi’ ve karmaşık bir film. Ama doğrusu her türlü zahmete değer…  Ezel Akay anlaşılan kafayı 14. yüzyıl Anadolu’suna takmış: o çağda geçen daha iki film düşündüğüne göre...Ama son derece haklı. Büyüleyici bir çağ o...Gerçi bize hep bir ‘fetret devri’ diye tanıtılmıştır: merkezi otorite boşluğundan ve iktidarı paylaşmak isteyen güçlerin çokluğundan dolayı...Ama bir bakış açısıyla felaket oluşturan bir durumun bir başka açıdan ne denli ilginç olduğu yadsınabilir mi?   Böylece, Selçuklu’nun göçüp gittiği, Bizans’ın asıl sınırlarına çekildiği, Osmanlı’nın henüz tam egemenliği altına alamadığı, beyliklerin hala iktidar kavgası yaptığı, Tatar ve Moğol istilalarına açık bir Anadolu’da, fonu oluşturan Mevlevilik hoşgörüsü ve onun ticaret hayatındaki yansıması olan Ahilik düzeni içinde hayat biçimi görürüz. Akay’ın özenle altını çizdiği gibi, İslam, Hristiyanlık ve Yahudiliğin dışında, Türklerin eski dini Şamanizm de hala son derece etkilidir. Anası hala Şaman usulü hayallerden medet uman ve cinlerle konuşan tüccar Karagöz’le beylikler arası posta işi yapan kurnaz halk adamı Hacivat, bu kaynayan etnik ve dinsel mozaik önünde tanışır, atışır, kavga eder ve sonunda halkın en büyük eğlencesi olan bir komik ikiliye dönüşürler. Tüm günümüzün Sökmen'lerinin de, Lorel Hardi gibi komik düetlerin de atası, dünya çapındaki ‘entertainerlerin de ilk örneklerinden..Ama bu işi hakkıyla yapan herkes gibi, iktidardakilere sataşmaya özellikle meraklıdırlar. Ve de başlarının belaya girmemesi imkansızdır.        Film çok iddialı ve büyük ölçekli. Bu nedenle içine girmek kolay olmuyor. Hele umulan ve beklenen kahkahalar ard arda gelmekte gecikince...Ama buna karşılık, bu büyük bir dinamizmle anlatılmış filmin sayısız incelikleri var. Öncelikle bize çeşitli dinler, inançlar ve geleneklerin uyum içinde yaşadığı, gülmenin ve neşenin bir erdem sayıldığı, kaçgöçün olmadığı, başı açık, özgür tavırlı hatunların, başta bir tür Tarkan gibi sunulan Orhan Gazi’nin eşi Nilüfer Hatun ve de gözü pek savaşçı Ayşe Hatun olmak üzere, üstelik çok iyi birer savaşçı oldukları bir dünya…  Ezel Akay, bu bize hem yakın, hem de çok uzak alemi ustalıkla resmediyor. Film tam bir görsel şölen, bir çarpıcı görüntüler meşheri. Bilmiyorum, bana yer yer Fellini’yi, özellikle de Roma dönemini anlatan ünlü “Satiricon”u çağrıştırması bu yüzden mi? Akay’ı bizim mini Fellini’miz saymak belki hiç de yanlış olmaz.   Film, gerçi tam beklenen bir Karagöz Hacivat biyografisi değil. Ama Akay’ın döneme özlemle bakması kadar, günümüzle kurduğu bağ da ilginç. Bu yalnızca “benim kadım işini bilir!” tarzı yakın geçmişi hatırlatan deyiş ve davranışlarla değil, çok yara almış olsa da o dinler, diller, inançlar mozaiği olgusunun  Anadolu’da hala süregeldiğini hissettiren bir çağdaş bakışta beliriyor. Ham softalığa ve fanatik dinciliğe teslim olmadan önce bu topraklarda nasıl bir gönül zenginliği yaşandığını adeta özlemle duyuruyor.      Ve Karagöz Hacivat ikilisi, komikten trajiğe ulaşan tuhaf hikayeleri içinde, bu dönemin birer sembolü haline geliyorlar. Filmin belki en büyük erdemi de bu: bizlerde 1300’lü yılların Anadolu yaşamı ve kültürü üzerine gerçek bir merak uyandırmayı başarması. (Atilla Dorsay) 

 & Ezel Akay'ın "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmine ilişkin bu yazının; Karagöz Hacivat oyunu gibi, bu öndeyiş ile başlamasını bu yazıyı okuyanların doğru bulacağını sanıyorum. Ezel Akay; "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmini; seyredin, bilin, öğrenin diye tam Karagöz Hacivat oyunu gibi yapmış. Ezel Akay; "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmini, bir Karagöz Hacivat oyunu gibi ilk karesinden son karesine kadar müthiş bir gülmenin içinde, müthiş bir eğlenmenin içinde, müthiş bir keder, hüzün, acı içinde, müthiş bir estetik ve etik yararı içinde, müthiş bir düşündürücülük kapsamında; "Bilin, Öğrenin, Düşünün" niteliğinde ve oluşumunda yapmış. Ezel Akay; "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmini, bir Karagöz Hacivat oyunu gibi; müthiş bir "Humourlogy" (mizah bilim) kapsamı içinde; seyredin, bilin, öğrenin, düşünün; ölesiye gülün, müthiş eğlenin oluşumunda yapmış.  2005 yılının başlarında gazetelerde Ezel Akay'ın "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı bir sinema filmi çekeceğini okudum. Bu gazete haberinden ötürü çok heyecanlandım. Çok sevindim. Çok mutlu oldum. Ezel Akay, az sayıda tanıdığım sinemacılardan biridir. Ezel Akay yıllar önce benim evime bir film senaryosu getirip, bu senaryoyu film yapmamı istemişti. Ezel Akay ile bu neden ile tanıştık. Ezel Akay' ın bana getirdiği senaryonun başlık adı şuydu: "Abdülaziz ve Ojeni Aşkı" Filmin özet konusu ise şuydu: "Osmanlı Türk Padişahı ve İslam Halifesi Abdülaziz (1830/1876) ile Fransa İmparatoru Hıristiyan Katolik 3. Napolyon'un (1808/1873) eşi, Hıristiyan Katolik Fransa Kraliçesi Eugenie (1826/1920) arasında, önce Paris'te sonra İstanbul'da yaşanan, sıra dışı aşk."     Bu aşk; 1867’de Osmanlı Padişahı ve İslam Halifesi Abdülaziz'in Fransa'yı ziyareti sırasında ruhsal olarak başladı. Çok güzel bir kadın ve etkin bir siyasetçi olan Eugenie ile Abdülaziz yıllarca mektuplaştı. Fransa İmparatoru 3. Napoleon'un 1873'te İngiltere'de sürgünde ölümünden sonra bu aşk, İstanbul'daoluşan ruhsal ve cinsel bir aşk niteliğine dönüştü. Ben bu sinema filmini yapmak istemedim. Büyük hata ettim. Büyük suç işledim. Halbuki bu film, Türk Sineması, Türk Tarihi, Türk Fransız ilişkileri, Dünya Tarihi, Dünya Sineması, Türkler Avrupalılar için çok önemli bir film olurdu. Ezel Akay benden kat kat akıllı ve ileri görüşlüymüş.   Bu tanışmadan sonra, Ezel Akay ile hoca öğrenci, baba oğul, dost arkadaş olduk. Ezel Akay ile, Türk Tarihi, Türk Kültürü, Türk Sinema Tarihi ve Sanatı, Dünya Sinema Tarihi ve Sanatı, Karagöz Hacivat oyununun; oluşumu sanatsal yapısı sinemasal yapısı, Türk Sinema Arkeolojisi içindeki yeri hakkında bir çok konuşma yaptık.   Ben yazmasını sürdürdüğüm Türk Sinema Tarihi kapsamında bulunan; Karagöz Hacivat'ın tarihsel kişiliklerine ilişkin kimi bilimsel bilgileri, bilimsel düşünceleri, Karagöz Oyunu'nun oluşmasına ilişkin kimi bilimsel bilgileri, bilimsel düşünceleri, Karagöz Hacivat' ın öldürülmesine ilişkin kimi bilgilerin az bir bölümünü, Ezel Akay'a açıkladım. Ezel Akay ile çeşitli tarihlerde yaptığımız konuşmaların özeti aşağı yukarı böyledir. 1895 yılından bu yana oluşan Türk Sineması'nın; Trajedi Dram kökünün, kaynağının; Dede Korkut Masalları, Türk Masalları, Dram Komedi Trajedi Komik Kökü'nün, kaynağının; Türk Karagöz Hacivat oyunu olduğu, bilimsel bilgi, bilimsel düşünce, yöntem bilimsel düşünce kapsamında kanıtlanmış ve tanıtlanmış olduğu; bilimsel bilgim ve bilimsel düşüncemdir. Kökü, kaynağı, ön oluşması, ilk örnekleri (prototip) 1.0.1766 tarihinden bu yana Orta Asya Türk Şaman düşüncesi içinde var olan, oluşmasını gelişmesini 13. ve 14. yüzyılda Anadolu'da var olan Türk İslam Tasavvuf düşüncesi içinde tamamlayan; Türk Karagöz Hacivat oyunu, Türk Sineması'nın iki kök temel kaynağından biridir.   Ezel Akay2ın Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı bir sinema filmi yapacağını gazetelerde okuduktan sonra Ezel Akay'a telefon ettim. HacivatKaragöz Neden Öldürüldü adlı filmde Beyazıt Öztürk ve Haluk Bilginer Önce Ezel Akay'ı bu düşüncesinden ötürü kutladım.         Sonra, Ezel Akay'a 25 Ağustos 1996 tarihinde Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlamış olan, başlığı "Çağdaş Karagöz ve Çağdışı televizyon" olan; Çağdışı Karagöz oyununun ve çağdaş televizyon yayınlarının; etik, estetik, tarihsel, siyasal, toplumsal, bilimsel, düşünsel, sanatsal, hukuksal kıyaslamasını yapan yazımı email ile gönderdim. 25 Ağustos 1996 tarihli yazımdaki; bilgilerimin, düşüncelerimin şimdi yazdığım bu yazımın içinde olmaması büyük bir eksikliktir. Ama ne yapalım her şey bir arada olmuyor ki. Sonra; Ezel Akay' a şöyle dedim: Ben, Karagöz Hacivat oyunu veya Karagöz Hacivat olgusu hakkında, Karagöz Hacivat gerçeği ve efsanesi hakkında Türkiye'de yayınlanmış telif ve çeviri tüm kitapları ve makaleleri okudum. Ben, dünyada İngiliz dilinde yazılmış ve yabancı dillerde yazılıp İngilizceye çevrilmiş KaragözHacivat oyunu veya KaragözHacivat olgusu hakkında tüm kitapları okudum. KaragözHacivat oyununun; siyasal, ekonomik, toplumsal, kültürel, tarihsel, düşünsel, hukuksal, yönetimsel (idari), dinsel bir ortam içinde oluşmasına gelişmesine ilişkin, Karagöz-Hacivat'ın gerçek ve efsane olan insan ve oyun kişiliklerine ilişkin, Karagöz Hacivat'ın öldürülmesine ilişkin çok uzun süreler düşündüm. Karagöz Hacivat' a ilişkin bilgilerimin, düşüncelerimin çok az bir bölümünü sana anlattım. Ezel Akay, evladım, eğer sen istersen; Karagöz Hacivat oyununun oluşmasına, gelişmesine, Karagöz Hacivat' ın gerçek ve efsane kişiliklerine, KaragözHacivat'ın öldürülmelerinin gerçek nedenine ilişkintüm bilgilerimi, düşüncelerimi, yaratılarımı sana profesyonel bir alışveriş düzeni içinde, "para" karşılığında açıklayabilirim.  Yani açıkçası Karagöz-Hacivat senaryosu üstünde, Ezel Akay ile birlikte düşünmek için, Ezel Akay'dan ücret, para istedim. Bu teklifime karşılık Ezel Akay, Karagöz Hacivat olgusuna ilişkin benim bilgilerime, düşüncelerime, yaratılarıma gereksinimi olmadığını bana söyledi. Ve Levent Kazak'la bir senaryo çalışması yaptıklarını sözlerine ekledi. Yani Ezel Akay teklifimi reddetti. Aradan aylar geçti. Ezel Akay "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinemafilmini gerçekleştirdi. Ezel Akay'ın şiddetli ısrarları sonucu filmi özel bir gösterimde seyrettim. Çok az davetlinin bulunduğu gösterimde Yavuz Turgul ile yan yana oturduk. Film başladığı zaman, gözlüklerimi takmayı unuttuğum için, yan koltuğa koyduğum paltomun cebinden gözlüğümü allak çabası içindeyken, Yavuz Turgul bana seslendi ve şöyle dedi: Metin ağabey perdeye bakın; Ezel Akay filmini size adamış. Perdeye baktım. Ezel Akay, "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmini bana adamıştı. Fakat benim adıma yazılı "adama yazıtı" ve Metin Erksan adı, şimşek gibi beliren ve kaybolan bir montajgulama ve el çabukluğu marifeti içinde, adına seyircilerden hiç kimse bu filmin bana adandığını göremedi. Filmini bana izlettirdikten sonra Ezel Akay bana şöyle dedi: Metin Bey; sizden bu film hakkında bir yazı yazmanızı rica ediyorum. Ben Ezel Akay istese de, istemese de Ezel Akay'ın "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmine ilişkin bir yazı yazacaktım. Evet, ben şimdi o yazıyı yazıyorum.

 Türk Sineması'nda Hacivatkaragöz Girişimleri

 Türk Sinema Tarihi kapsamında KaragözHacivat olgusuna ve Karagöz oyununa ilişkin birkaç girişim olmuştur. 1933'te tiyatrosinema oyuncusu büyük sanatçı Hazım Körmükçü, İpek Film için "Yeni Karagöz" adlı bir film gerçekleştirmiştir. Türkiye'de, bir film arşivi olmadığı için, Türkiye'de; bilimsel bilgiler, bilimsel düşünceler ile yazılmış bir "Türk Sinema Tarihi" olmadığı için, Türkiye'de yazılmış olan "Türk Sinema Tarihleri" öznel bilgiler, öznel düşünceler kapsamında yazılmış tarihler olduğu için; bu filme ilişkin bilgiler, belgeler, bulgular şimdilik elimizde yoktur. Yazmakta olduğum, fakat biteceğini sanmadığım "Türk Sinema Tarihi" içinde var olan, "Yeni Karagöz" adlı filme ilişkin bilimsel bilgilerimi, bilimsel düşüncelerimi ve kuramsal düşüncelerimi bu yazının kapsamı içinde yazmadım.  

1952'de Atlas Film, senaryosunu şeyhül muharririn Burhan Felek' e yazdırdığı, rejisörlüğünü Şadan Kamil'in yaptığı, adları "Edi ile Büdü" ve "Edi ile Büdü Tiyatrocu" olan iki sinema filmi ,yapmıştır. Usta bir Karagöz oynatıcısı olduğu için takma adı "Karagözcü Burhan" olan sayın Burhan Felek'in senaryolarını yazdığı bu filmlerde, çağdaş canlı Karagöz'ü Vasfi Rıza Zobu, çağdaş canlı Hacivat'ı Münir Özkul oynamıştır. Bu sinema filmleri en eski Türk temaşa (seyirlik) sanatı olan Karagöz Hacivat olgusunun, oyununun çağdaş örnekleri değildir. Bu sinema filmleri KaragözHacivat olgusundan, oyunundan hiç kaynaklanmadan, hiç etkilenmeden Amerikan sinemasına ilişkin Lorel Hardy filmleri taklit edilerek yapılmıştır.  Halbuki bu iki sinema filmi, çağdaş, canlı KaragözHacivat oyunu'nun sinema filmi olarak düşünülmüştü. Bir Türk özdeyiş i olan, "Maksat bir ama rivayet muhtelif" örneğindeki gibi, rivayetler maksada ulaşmayı önlemiştir.  Bu iki filmin senaryosunun HacivatKaragöz Neden Öldürüldü adlı filmde Şebnem Dönmez ve Ayşe ToIga bir Karagöz oynatıcısı olan, gazeteci ve yazar Burhan Felek tarafından yazılması ise ayrı bir önem taşır. Çünkü bu iki   önce Türk Sineması'nın, sonra batı ve doğu düşüncesi kapsamında ve doğrultusunda düşünen, fakat Türk düşüncesi kapsamında asla düşünmeyen Türk entelijansiyasının, 1952'lerde Karagöz Hacivat olgusunu veya KaragözHacivat oyununu "Türk Sineması"nın kök kaynaklarından biri olduğunu hiç bilmediğinin ve hiç algılamadığının açık bir göstergesidir.  

Yazmayı sürdürdüğüm Türk Sinema Tarihi kapsamında; bu iki filme ilişkin, tarihsel ve çağdaş KaragözHacivat olgusu üstünde düşüncelerimi yazdım. 1992'de Yavuz Turgul, yaptığı "Gölge Oyunu" adlı sinema filminde, KaragözHacivat oyunu olgusunu bir kez daha sinemaya getirmiştir.  

"Gölge Oyunu" Türk Sineması'nda, Karagöz Hacivat oyunu olgusu üstünde ciddi olarak düşünen, çok öncül bir "mukaderne" (öndeyiş) olan, çok önemli bir sinema filmidir. Bu sinema filmine ilişkin düşüncelerim, yazmakta olduğum "Türk Sinema Tarihi" kapsamında vardır Fakat; Atlas Film, Burhan Felek, Şadan Kamil üçlüsünün 1952'de gerçekleştirdiği bu iki komedi filmi, çok önemli iki sinema filmi ve çok önemli iki atılımdır. Ve nihayet Ezel Akay 2005'te, "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmini yaparak ve bu filmi 2006'da gösterime sunarak, Türk Sineması'nda bir "Milat" gerçekleştirmiştir.        Çok yaşa Ezel Akay. Överim seni Ezel Akay. Türk Sinema Tarihi içinde bir ilk' e değil, bir dönem ve düşünce başlangıcına imzanı attın. Türk Sineması kapsamında, "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmini yapmanın onur ve şerefi, önce Ezel Akay'a, sonra başta Levent Kazak olmak üzere, Ezel Akay'ın yönetiminde bu sinema filminin gerçekleşmesi için, kamera arkasında ve kamera önünde sanatsal ve teknolojik katkıda bulunan her sanatçıya ve teknikçiye ömrü boyunca yeter.  sinema filmi önce Türk Sineması'nın, sonra batı ve doğu düşüncesi kapsamında ve doğrultusunda düşünen, fakat Türk düşüncesi kapsamında asla düşünmeyen Türk entelijansiyasının, 1952'lerde Karagöz Hacivat olgusunu veya KaragözHacivat oyununu "Türk Sineması"nın kök kaynaklarından biri olduğunu hiç bilmediğinin ve hiç algılamadığının açık bir göstergesidir.  

Yazmayı sürdürdüğüm Türk Sinema Tarihi kapsamında; bu iki filme ilişkin, tarihsel ve çağdaş KaragözHacivat olgusu üstünde düşüncelerimi yazdım. 1992'de Yavuz Turgul, yaptığı "Gölge Oyunu" adlı sinema filminde, KaragözHacivat oyunu olgusunu bir kez daha sinemaya getirmiştir.   

"Gölge Oyunu" Türk Sineması'nda, Karagöz Hacivat oyunu olgusu üstünde ciddi olarak düşünen, çok öncül bir "mukaderne" (öndeyiş) olan, çok önemli bir sinema filmidir. Bu sinema filmine ilişkin düşüncelerim, yazmakta olduğum "Türk Sinema Tarihi" kapsamında vardır Fakat; Atlas Film, Burhan Felek, Şadan Kamil üçlüsünün 1952'de gerçekleştirdiği bu iki komedi filmi, çok önemli iki sinema filmi ve çok önemli iki atılımdır. Ve nihayet Ezel Akay 2005'te, "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmini yaparak ve bu filmi 2006'da gösterime sunarak, Türk Sineması'nda bir "Milat" gerçekleştirmiştir.        Çok yaşa Ezel Akay. Överim seni Ezel Akay. Türk Sinema Tarihi içinde bir ilk' e değil, bir dönem ve düşünce başlangıcına imzanı attın. Türk Sineması kapsamında, "Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü" adlı sinema filmini yapmanın onur ve şerefi, önce Ezel Akay'a, sonra başta Levent Kazak olmak üzere, Ezel Akay'ın yönetiminde bu sinema filminin gerçekleşmesi için, kamera arkasında ve kamera önünde sanatsal ve teknolojik katkıda bulunan her sanatçıya ve teknikçiye ömrü boyunca yeter. 


FİLMİ İZLE 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder