Powered By Blogger

31 Ocak 2018 Çarşamba

DUDAKTAN SİLAHA (1971)

Senaryo ve Reji : Mehmet Aslan,
Foto Direktörü: Rafet Şiriner
Prodüktör: Işık Toraman

Reji Asistanı: Sami Güçlü, Kameraman: Taci Saraç, Prodüksiyon Amirleri: Mustafa Oğuz, Şükrü Kirişçi, Teknik Direktörü: Taner Oğuz, Sesleri alan: Makro Buduris, Montaj-Senkron: Cevat Sezer, Süleyman Karakaya, Negatif Montaj: Mahmut Eskici, Bayram Türkan, Osman Atahan, Laboratuar: Cemil Orhon, Erol Yıldırım, İsmet Harslı, Muharrem Gündüz, Ertunç Şenkay, Süleyman Güzel, Süleyman Hoy, Abdullah Harslı, Teknik Ekip: Necati Buvan, Ercan Duman, Yılmaz Sergenli, (YILDIZ Film stüdyosunda hazırlanmıştır).

Oyuncular: Tanju Korel, Hülya Darcan, Mine Soley, Aydın Tezel, Şefik Döğen, İstemi Betil, Deniz Çimenli, Sırrı Elitaş, Ekrem Gökkaya, Memduh Ünsal, Necati Tuna, Cevdet Balıkçı, Hüseyin Güler, Giray Alpan, Mustafa Özkaya, İbrahim Kurt

Konu: Avrupa’da müzik eğitimi alan Kenan mühendistir. Misafir olarak bulunduğu Bozyaka bağlarında 'kınalı yapıncak' adını taktığı Lamia'yı göıür, birbirlerini severler, aşklarını birleşmeleri ile sonuçlandırırlar. Kenan, Lamia'yı amcasından isteyeceğini söyler oysa bir prenses ile evlenmek üzeredir. Lamia evlenme teklifini reddeder.. Kenan evlenir, Lamia uzak bir akraba yanına gönderilir, burada kızını doğurur, doğumdan önce intihar etmek istemiş ama kurtarılmıştır. Doğumdan sonra yaşlı bir binbaşı ile evlenir; binbaşının yeğeni Vedat'ta yanlarına gelir, bir odada bulundukları bir sırada duman zehirlenmesi tehlikesi atlatmaları dedikodulara neden olur. Binbaşı, Lamia'yı boşar, Vedat Lamia’ya Kenan'ın evlendiğini daha önce söylemiştir. Boşanmadan sonra; Kenan, Lamia ve kızı ile birlikte arkadaşı Vedat'ın muayenehanesinde karşılaşırlar. Vedat nişanlı olduklarını söyler. Daha sonra Vedat ile evlenen Lamia'dan olan kızı Mebruke'yi son defa gören Kenan İzmir'e kız kardeşinin yanına gider. Altı ay sonra intihar haberi gazetelerde yer alır.


Durgun fakat duygulu bir şekilde sinemalaştırılan roman, kötü dekorlar yüzünden İnandırıcılığından çok şey kaybederken iyi niyeti asıl bozan, yakıştırma mutlu son: Kenan'ın intiharı yerine iki çileli aşığın birleşmesi oluyordu. Senaryoyu da yazan Kamil'in mutlu sona ulaşma gerekçesi; çekilen bütün acıları, ağlamaklı ve tipik anlatımdan sonra; filmin diğer filmlerinin yanında (İki Süngü Arasında ile birlikte) öne çıkmasına neden olmasından çok gişede sağlanacak tecimsel başarıya yöneliktir. Önceden denenmiş yapımcı (ve belki de sansür) istemlerini göz ardı edemeyiz. Onun için Dudaktan Kalbe sinemalaşırken 'Kınalı Yapıncak” Lamia'nın bestekar Kenan'la yıllarca süren acı ve tatlı aşklarının öyküsü olur. Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder