Powered By Blogger

31 Ocak 2018 Çarşamba

İBRET (1971)

Yönetmen: Yılmaz Güney
Senaryo: Aydın Engin
Kamera: Gani Turanlı
Yapım: Güney Film / Yılmaz Güney

Oyuncular: Yılmaz Güney, Orhan Günşıray, Erol Taş, Bülent Ufuk, Sami Tunç, Yonca Koray, Dilek Akçan, Piraye Uzun, Oktay yavuz, Mehmet Yağmur, Doğan Tamer, Nizam Ergüden, Süheyl Eğriboz, Abdülkadir Pal, Selahattin Kaygusuz, Nermin Kuran

Konu: Azılı bir katil olan Doktor (Yılmaz Güney) hapisten kaçar. Bi r ormanda sevişen bir çiftin arabasını silah zoruyla alıp yoluna devam eder. Yolunun üzerindeki bir benzin istasyonunda benzin alırken polisler Doktor'dan şüphelenirler, o da gaza basıp kaçar. Peşine düşen polisleri de atlatır ve arkadaşlarından Sami'yi (Sami Tunç) bularak saklanması için yardım ister. Sami doktoru kırsal bir bölgede, terk edilmiş ve merdivenle inilen bir eve saklar.
Ünlü kabadayılardan Mirza (Erol Taş) yedi yıllık mahkûmiyetinden sonra tahliye edilmiştir. Polis şefi Bülent (Bülent Ufuk), eski polis arkadaşlarından Kadir'i (Orhan Günşiray) Mirzanın çıkışıyla ilgili olarak uyarır. Mirza’nın Kadir’le eski bir hesabı vardır. Mirza'yı yakalayıp hapis cezası almasını sağlayan Kadir'dir ve Mirza’nın bunu unutmayacağını ikisi de bilmektedirler.

Mirza, karısı, kız kardeşi Yonca (Yonca Koray) ve küçük kızıyla (Dilek Akçan) yaşayan Kadir’den intikam almak için hazırlanır. Polis Şefi Bülent'in uyarılara kulak asmadan, bir gece adamlarını gönderir ve Kadir'in evinin önünde silahlar patlar. Mirza'nın amacı Kadir'e gözdağı vermektir. Bülent, Kadir ve Mirza'yı bir araya getirir. Mirza görüntüde barışmıştır ancak niyeti hiç de öyle değildir.
Kadir'in kız kardeşi Yonca bisikletiyle bakkaldan eve dönerken kaçırılır. Genç kızın gözleri bağlanır, ağzı bantlanır ve Doktorun saklandığı taş binaya getirilir. Doktora teslim edilen kız bir süre sonra öldürülecektir, Doktorun işi budur, öldürmek. Doktor, Yonca'nın iplerini çözer. Ona bir arkadaşı gibi davranır, neden kaçırıldığım sorar. Yonca bildiği kadarıyla anlatır, ağabeyinin kim olduğunu söyleyince de Doktor, yıllar öncesine döner. Çünkü kızın ağabeyi Kadiri tanımaktadır.

Şöyle ki: Bir gün Doktor bir barda otururken bir grup serserinin bir adama saldırdıklarını görür. Önce olayları ses çıkarmadan izler. Sonra tek başına aslanlar gibi dövüşen, ancak ister istemez zor durumda kalan adamın yanında kavgaya dahil olur ve saldırganları birlikte haklarlar. Böylelikle Kadir ve Doktor tanışmış olurlar. Bu olaydan bir süre sonra, Doktor'u bir kır gazinosunda gören düşmanı silahını çeker ve gizlendiği yerden Doktor'a ateş etmek üzere nişan alır. Tam ateş edecekken bir kurşunla olduğu yere yığılır. Ateş eden Kadir’den başkası değildir. Böylece ödeşmişlerdir.


Kadir bu olanları hatırlamıştır. Bu sırada Mirza’nın adamlarından emir gelir, Yonca öldürülecektir. Mezar kazılır, doktor gözleri bağlı olarak karşısına getirilen kıza ateş eder. Yonca aşılan çukura düşer. Doktor çukuru kapatmaya başlarken adamlar da gönül rahatlığıyla ayrılırlar mekândan. Adamlar gidince Doktor kızı çukurdan çıkarır. Doktor kızı vurmamıştır, önceden anlaştıkları bir oyunu oynamışlardır Doktor kızın ortalıklarda görünmemesi için Yonca'yı binanın gizli bir yerinde saklar. Mirza’nın adamları bu kez Kadir’in evine bir baskın düzenleyerek küçük kızını kaçırırlar Kadir de karısıyla birlikte ellerindedir. Küçük kız Doktora teslim edilir aynı amaçla. Küçük kızın hiçbir şeyden haberi yoktur. Doktorla oynarlar, şakalaşırlar, bu süreçte aralarında sıcak bir dostluk ilişkisi gelişir. Ama küçük kız bir süre sonra babasını, annesini, Yoncayı ve oyuncak bebeklerini ister, bu nedenle de sürekli ağlamaktadır. Mirza: adamlarıyla birlikte küçük kızı Doktordan teslim almaya gelir. Onu babasına ve annesine götüreceklerdir. Doktor kuşkuludur, rahatsızdır, onlarla birlikte gitmek ister. Mirza ve adamları kızı alıp giderlerken, Doktor da Yoncayı saklandığı yerden çıkarıp serbest bırakır. Hemen polise gitmesini söyler ve yoldan bir araba çevirip Mirza'yı izlemeye başlar. Doktor, küçük kızı götürdükleri ormanlık alandaki metruk binaya ulaşır. Tavan arasından içeri girdiğinde korkunç bir manzarayla karşılaşmıştır. Tavana bağlanmış kalın ipin ilmiği küçük kızın boynuna geçirilmiş durumdadır. Babası Kadir de küçük kızının asılarak boğulmasını önlemek için koşarak kızım omuzlarına almıştır. Bir köşede elleri ve ayaklan bağlı olan karısı sürekli cinsel tacizle karşı karşıyadır, Mirza ise elindeki silahla Kadir'in dizlerine ateş eder. Dizlerinden yaralanan Kadir, ayakta durmaya mecburdur ve çok acı çekmektedir. Çünkü dizlerinin üzerine çökerse omuzlarındaki küçük kızı asılıp boğulacak ve ölecektir. Dizlerinden kurşunu yiyince son çare olarak kızını elleriyle tutmuş ve onu havaya kaldırırken, kendisi de dayanamayarak çökmüştür. İçeri giren Doktor elindeki satırı tavana doğru fırlatır. Satır kızın bağlı olduğu ipi kesince baba Kadir ve Küçük kızı yere yuvarlanırlar. Mirzanın adamlarıyla Doktor kanlı bir çatışmaya girerler. Mirza bir fırsatını bulup küçük kızı alıp kaçar. Doktor peşindedir. Ormanda karşı karşıya geldiklerinde Doktor gizlice çıkardığı sustalıyı fırlatır Mirza’yı öldürür. Agah Özgüç “Bütün Filmleriye Yılmaz 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder