Powered By Blogger

21 Şubat 2018 Çarşamba

UTANÇ (1972)


Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Ayşe Sasa
Kamera: Çetin Tunca
Müzik: Yalçın Tura
Yapım: Akün Film İrfan Ünal

Yardımcı Yönetmen: Zeki Ökten, Ar Direktör: Secat Kırmacı, Montaj: Aleko Aleksandro, Senkron: Osman Koşkan, Negatif Montaj: Hüsamettin Üren, Laboratuar şefi: Hikmet Kuyucu, Ptodüksiyon Amiri: Nuri Tuncel, Set Ekibi: Ekrem Ülgen, Sadi Börüklü, Melih Dörtışık, Prodüktör: İrfan Ünal,

Oyuncular: Filiz Akın (Bahar), Kadir İnanır (Kemal), Ülkü Ülker (Fazilet), Bülent Kayacan (Akın), İhsan Gedik (Ferit), Ayşin Atav, Mümtaz Ener (Veli), İhsan Gedik, Muadelet Tibet (Fatma Abla), İhsan Yüce (Bekir), Muzaffer Civan, Hamit Haskabal, Dündar Aydınlı Mustafa Yavuz,

Konu: Atıf Yılmaz'ın değişmez senaristi Ayşe Saşa, Utanç'ı Türk seyircisine iftiharla sunuyor gerçekten. Fabrika işçisi Bahar ve Kemal, aynı köyden göç etmiş iki genç Birbirlerini deli gibi seviyorlar. Delikanlının başlık parasını gurur sorunu yapması nedeniyle üç yıldır uzayan ilişkileri tam mutlu sona varacakken, Bahar'ın sevdalısı bir kabadayının aracılığıyla sevgililerin arası açılıyor. Tecavüze uğrayan bahar pavyonlara düşüyor, Kemal köyüne dönüyor. Sonra Bahar'sız olamayacağını anlıyor ancak i Bahar, utancını ölümle silip yok ediyor.

ÖDÜL:  
► 5. Adana Altın Koza Film Festivali’de  (1973)
► Kadir İnanır, “en iyi oyuncu
► Ülkü Ülker “en iyi yardımcı oyuncu”
► Sinematek Derneğince yapılan araştırmada
►Yılın en iyi 10 filminden biri


► Yönetmen Atıf Yılmaz, "Utanç"ı umut ve güvenle sunuyor seyirciye.. "Utanç", ana çizgileriyle Türk sinemasının değişmez melodram kalıpları içinde kalıyormuş gibi görünüyor ilk bakışta.. Gerçekten de karamsar, kötümser bir konu bu.. Fabrika işçisi Bahar'la Kemal'in birleşmemesine hiçbir neden yok aslıhda... İkisi de aynı kökenden (köyden kente göç etmiş), aynı çevreden (fabrika işçisi), birbirlerini deli gibi seviyorlar. Delikanlının başlık parasını toplamayı gurur sorunu yapması nedeniyle 3 yıldır uzayan ilişkileri tam mutlu bir sona varacakken, kara talih, Bahar'ın sevdalısı bir kabadayının aracılığıyla sevgilileri kahrediyor, tecavüze uğrayan Bahar pavyonlara düşüyor, Kemal köyüne dönüyor.. Sonraları Bahar'sız yapamayacağını anlıyor, onu arıyor, buluyor, ama birleşmeleri 'olanaksızdır artık... Bahar'ın utancını ancak ölüm silebilecektir. "Utanç"ın öyküsünün ilginç yanı, Türk kadınının toplum içindeki yeri ve sorunlarına açık ve yürekli bir bakış getirmesi.. "Kadın", Türk toplumunun belli başlı sorunudur hala. Bu açıdan, kadın-erkek ilişkilerinin tüm çapraşık ve ikiyüzlülüğünü koruduğu bir toplumda "Utanç"ın Batılıya çok birşey söylemeyecek konusu, bizim için geçerlidir. Çağların ötesinden gelme, donup kalmış bir ahlak ve namus anlayışı, kadını, filmdeki gibi ekonomik açıdan özgürlüğüne kavuşsa ” bile belli bir kadere mahkum kılıyor çoğu zaman... Kadın en yükseklere yüceltilen veya bir fiskeyle çamurlara itilen kişidir bizim toplumda.. Ve erkekten gelen bu davranışa karşı savunma gücü yok henüz.. "Utanç" bu durumun saptamasını başarılı biçimde yapıyor. Öte yandan filmin görüntülenmesi de bir hayli başarılı... Olağanüstü güzel bir mekan kullanılışı var. Önde gecekondu, arkada Haliç'in fabrikaları örneğin, yanlış endüstrileşme ile at başı giden başı bozuk kentleşmeyi çok iyi simgeliyor. İç ve dış mekanlar, öykü ile iyi kaynaşmış. (Türk sinemasında az görülen bir olay). Oyuncuların, Filiz Akın'la Kadir İnanır'ın çok inandırıcı, çok başarılı oyunları da buna eklenince "Utanç" iyi niyetli bir ekip çalışmasının seviyeli bir ürünü olup çıkıyor. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 56

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder