Powered By Blogger

25 Mart 2018 Pazar

BATSIN BU DÜNYA (1975)


Yönetmen:Osman F. Seden
Senaryo:Erdoğan Tünaş
Kameraman:Erdoğan Engin
Müzikler:Orhan Gencebay
Yapım:Erman Film/Hürrem Erman

Prodüksiyon Amiri: Avni Turan, Asistanı: Bilal Gülcan, Astt, Direktör: Erdil Demirbağ, Teknik Eklip: Nejat Doğan, Mustafa Kıtır, Turan Durmuş, Işık Şefi: İlhan Aslım, Reji Asistanı: Arif Erkuş, Kamera Asistanı: Orhan Oğuz, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Sesleri Alan: Necip Sarıcaoğlu, Asistanlar: Ender Teker, Erkan Esenboğa, Laboratuar: Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Montaj /Senkron: İsmail Kalkan, Mevlut Koçak, Sabit Özergü, Negatif Kurgu: Mahmut Eskici, Kazım Kurt (Yeni Stüdyo Renkli Laboratuarlarında ha-zırlanmış ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Orhan Gencebay, Müjde Ar, Kadir Savun, Yaşar Yağmur, Osman Alyanak, Ali Cağaloğlu, Leman Akçatepe, Madelet Tibet, Baki Tamer, Filiz Alyanak, Gülten Ceylan, İhsan Gedik, Hikmet Taşdemir, Feridun Çölgeçen, Ferit Kâhyaoğlu, Mehmet Özüm, Ziya Kılıçaslan, Ahmet Karaca, İbrahim Uğurlu, Güngör Ertur, İhsan Bayraktar, Yusuf Çetin, Yetenekli Köpek: Saks,

KONU: Orhan yetim büyümüş, küçük yaşta kaybetmiştir babasını. Kendi sine kol kanat geren kasabanın eşrafından Şakir Bey olmuştur. yetiştirip meslek sahibi yapmıştır, Annesini, kız kardeşini gözetmiştir üstelik Sahici bir baba olmuştur kısacası. Bu zengin ve güçlü adamın oğlu, baba parasıyla sorumsuz bir ya-şam sürdürüp içkici, hapçı, şehvetten kuduran arkadaşlarıyla motosikletlerine atlayıp dolaşır, tatlı yaşamın örneklerini sergilerler küçük kasabada. Paraya tav olan kızları iğfal eder, yollarda hız rekorları kırarken sık sık da kaza yaparlar. Şakir Bey'in zeytinliklerinde Seher yaşar yaşlı babasıyla. Orada çalışır öteki işçi kızlarla birlikte. Gösterişsiz ve yoksul yaşamı güler yüzle omuzlamıştır. Zengin oğlu ve arkadaşlarının zeytinliklere geldiği bir gün oğlanın dikkatini çeker Seher. Zengin çocuğunun içtikçe gözü döner. Orhan'ın motoruna arkadaşlarıyla tek başlarına bindikleri bir gün kötü bir rastlantı eseri kız orada olunca yılışır Seher'e Terslenince tecavüze kalkışır. Orhan engellemeye kalkışır, kalleşlerden biri kafasına odunla vurup bayıltır kahramanımızı Zengin çocuğu zorla emeline ulaşır. Sonrası tatsızdır, Seher'in ağlayıp sızlamaları babasının durumu öğrenmesine yol açacak, adam eline tüfeğini alıp beyinin evine namusunu temizlemeye gidecektir. Daha kötü olan Şakir Bey'in içine düştüğü hazin vaziyettir. Milletvekilliğine oynayan Şakir Bey böyle bir skandalın öğrenildiği andan itibaren seçim öncesi hiçbir şansının kalmayacağını bilir. Böylece öfkeden ve çaresizlikten kudurur.

Çözüm basittir. Bir babayiğit çıkacak, kirletilen kızı alacaktır. Ama bu oğlu olmayacaktır. Çünkü "bir bey oğlu işçi parçasıyla evlenmemelidir" diye düşünmektedir. Evliliği başka bir oğul üstlenecektir. Yıllar boyu baktığı, kolladığı, oğuldan daha yakın gördüğü Orhan üstlenecektir. Motorcu itiraz etse de Şakir Bey ikna edecektir onu. Bu sahte bir evlilik olacak ve sadece altı ay sürecektir. Bu süre içinde her şey yatışacak, unutulacak, Orhan altı ay sonra hür kalarak, annesinin özenle seçtiği kızla evlenebilecektir.

Orhan'ın yaşamı değişir böylece. Beklenen olay gerçekleşir. Anne kendi istediği tertemiz kızının yerine bir eğlence artığının alınmasına karşı çıkarak evi terk eder, kızını da yanına alır üstelik. Mahalleli selamı sabahı keser, sözlüsü alaycı sözlerle bunaltır onu. Kasabanın çakalları kızın yaşadığı kötü deneyimi en ağır, en bayağı küfür ve sataşmalarla hatırlatır. Yaşamı zehir ederler motorcuya Orhan'ın bu zor günlerde yanında yalnızca Kadir Usta kalmıştır.

Seher'in yaşantısı Orhan'dan da berbattır aslında. Öncelikle evde ikinci sınıf vatandaştır, bir sığıntıdır, bütün gün yal-nızdır. Yanında yetenekli köpek Saks olmasa duvarlarla konuşacak durumdadır. Çarşıda pazarda erkekler açıkça bıyık bururlar yüzüne, bize de yok mu diye sırnaşırlar.Orhan el sürmez Seher'edüzmece evliliğin altı ay süreceğini anlatır. Acıklısı Seher'in kendi durumunu, perişanlığını olumlaması, Orhan'a ve ötekilere hak vermesidir. Evet her şeyini kaybetmiştir Seher bekaretiyle birlikte.,

Seher'in içi ne kadar yumuşarsa yumuşasın hiçbir şey değişmeyecektir. O kirletilmiştir, hayata devam etmek için içinde tek bir istek bulamaz. Zeytinlikler, işçi kızlarla geçirilen yorucu ama mutlu çalışma günleri geride kalmıştır. Eline aldığı bir ekmek bıçağıyla kanını akıtacak ve dertli bir varoluşu noktalayacaktır. Ancak Seher yetenekli köpek Saks'ı unutmuştur. Yetenekli köpek Saks bu kanlı girişimin hemen ardından motorcu Orhan'ı bulacak, eve getirmeyi başaracaktır. Düzmece kocasının hastaneye taşıdığı genç kadın kurtulacaktır.İyileşme sürecinde hem Kadir hem de Orhan kasabalıyla hesaplaşacak, masum kıza yaptıkları kötülükleri kasa-balının suratlarına vuracaktır. Kasabalıların yürekleri güneş görmüş kar gibi yumuşayacak, çamura dönüşmeden tertemiz eriyecektir. Evet, bir kez daha kan akmıştır, ama akan kan geçmişe sünger çekmiş derin yaraları tamir etmiştir. Hastane çıkışı çiftin yaşantısına sihirli bir el değmiştir sanki. Her şey bir yumuşaklık kazanmıştır. Yaşam sanki bir yavaş çekim içinde gerçekleşmektedir. Mahalleli eşraftan bıyık buranlara kadar yaşlı gön altındaki her şey onlara kucak açmış, şirin bir uyuma girmiştir kahramanlarımızla. Su gibi akan yumuşaklık içinde Orhan kıza babasının getirdiği çeyiz sandığını açabileceğini bile söyler. Düzmece evlilik böylece sahici evliliğe dönüşmüştür. Kadir Ustayla birlikte tam bir aile görünümü sergilemeye başlarlar hatta. Orhan'ın eski sözlüsü bile kıskançlık nöbetlerini atlatmış gözükür. Bu arada zengin çocuğu yine serseri arkadaşlarıyla içerken Seher'e dair hayaller kurar.

Hayal kurmakla yetinmeyeceği açıktır. Kızı ayartmak için mahallenin kocakarılarından biriyle incik boncuk, bilezik, hatta para yollar, ama nafile. Altı ay biter ve Orhan gidip seçimi kazanan milletvekili Şakir Bey'le hesap keser. Seher'derı ayrılmayacağını sert ve kesin bir dille söyler Orhan, o babalık yapmışsa kendisi de şu pislik oğlanı defalarca belalardan kurtarmış, en son skandalı temizlemiş, ödemiştir borcunu.Alacak verecek kalmadı diyerek ferahlamış bir gönülle ayrılır kodamanın yanından. Ancak zengin çocuğu dayanamaz, Seher'in evini hem de güpegündüz basar, Saks o anda mahalleliyi haberdar eder, eve koşan ahali kudurmuş oğlanı tekme sille pataklar, kovalar olay yerinden.
Orhan yeni tecavüz girişimini duyunca tepki vermez, olan biteni sakince düşünür. Ama çok olmuştur bu piç kutusu, haddini aşmıştır. Seher'Ie karşılaştıklarında akşam vakti sahile inmesini ister. Ona bir hediye verecektir.

Buluşma yerine giden Seher'i ummadığı büyük bir sürpriz eklemektedir. Orhan motoruyla yavaş yavaş suları yara yara gelirken direğinde görürüz bu şirin hedi-yeyi.. Zengin piçinin cesedi asılıdır tek nenin direğinde. Rüzgârın tatlı tatlı esişiyle bir sağa bir sola sallanmaktadır. Çerçeveyi süsleyen bu güzel görüntüye bakan Seher'in içi erir, çünkü kanı akmış, kirlenmiş, ama kocası da bu hainin kanını akıtmış, temiz-lemiştir namusunu. (Vadullah Taş)

* Batsın Bu Dünya"da Orhan Gencebay altı şarkı söyler. Gerçekte bu tür filmlerde tema şarkı sözü üzerine kurulur. Filmin senaristi Erdoğan Tünaş, arabesk filmlerin üretim mantığını şöyle yorumlar:

"Oyuncuyu verdiklerinde ısmarlama elbise dikiyoruz terzi gibi. Şu adama şu ölçülerde elbise dik diyorlar. Ölçü, 5 şarkı söyleyecek, adamımız şudur. Biz de ona göre elbise dikiyoruz." Osman Seden ise bunu şöyle açıklıyor: "O günlerde en çok kimin kaseti satıyorsa onun filmini çekiyoruz. Söylenecek şarkı ve şarkıcı belirleniyor. Filmin 20 dakikalık bölümünü şarkılar alıyor. Bize geriye 70 dakika kalıyor." Fakat bu film, bittikten sonra mahkemelik olur.

"Batsın Bu Dünya"nın özellikle çok güzel bir hikayeden kaynaklanan başarısı, daha sonra bu hikayenin Vedat Türkali'nin senaryosundan "apartma" olduğu iddiası ve bu iddianın, Türkali tarafından açılan bir davanın kazanılmasıyla doğrulanması olayı karşısında, kuşkusuz biraz gölgelendi.

Usta'nın, bundan evvelki bahislerde geçtiği üzere hatıralarında naklettiği, haklı olup da kaybetmiş olduğu dava, işte bu davadır. Hatırlanacağı gibi Seden, genç bir sinemacı iken film yapım hakkı Hürrem Erman'ın olduğu halde türlü desiselerle İngiliz Kemal'in filmini yapmış, Erman Film kendisini mahkemeye verdiğinde -avukat olmasının avantajı ile - kendini haklı çıkartabilecek delilleri derleyerek önlemini almış ve haksız olduğu halde haklı çıkmıştı. Yıllar sonra -dilerseniz kaderin bir cilvesi deyin siz buna- Hürrem Erman'a yapılan bu haksızlığın alJo sı böylece çıkmış oluyordu. (Gençlik işte!) “Gülşah Nezaket Maraşlı a.g.e.syf: 203




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder