Powered By Blogger

29 Mart 2018 Perşembe

HABABAM SINIFI SINIFTA KALDI (1975)


 (İNEK ŞABAN)

Yönetmen:Ertem Eğilmez
Senaryo:Sadık Şendil
Eser:Rıfat Ilgaz
Görüntü Yönetmeni:Kriton İlyadis
Müzik:Melih Kibar
Kurgu:İsmail Kalkan
Yapım:Arzu Film/Ertem Eğilmez

Sanat Yönetmeni: Hasan Nurdan, Yapım Yönetmeni: Yılmaz Kanat, Yapım Sorumlusu: Nezih Tunar, 1. Yönetmen Yardımcısı: Kartal Tibet, 2. Yön. Yrd.: Sami Güçlü, 3. Yön. Yrd.: Orhan Topçuoğlu, 4. Yön.Yrd.: Ergun Sözen, Kamera Asistanı: Güngör Özsoy, Fatih Baykul, Negatif Kurgu: Mahmut Eskici, Kâzım Çakırmanoğlu, Laboratuar Şefi: Ha-san Örnek, Laboratuar: Abdullah Akdeniz, Selâhattin kaya, İsmet Kars-lı, Renk Düzenleme: Türker Vatan, Işık Şefi: Yusuf Tümen, Işık Asistanı: Süleyman Çelik, Ses Kayıt: Necip Sarıcıoğlu, Senkron: Mevlût Koçak, Prodüksiyon Amiri: Naci Duru, Set Amiri: Halil Dede, Taci Erşan, Rauf Öztürk, Aziz Kıskanç, Selendirme Yönetmeni: Abdurrahman Palay

Oyuncular: Kemal Sunal (İnek şaban), Adile Naşit (Hafize Ana), Şener Şen (Body Ekrem), Münir Özkul (Kel Mahmut), Tarık Akan (damat Ferit), Semra Özdamar (Semra hoca), Ayşen Gruda (Ayşe), Sevda Aktolga (Sevda), Avni yalçın (Avni), Halit Akçatepe (Güdük nemci), Feridun Şavlı (Domdom), Ahmet Arıman (Hayta İsmail), Muharrem Gürses (Müdür), Teoman Ayık (Öğrenci), Filiz Bozkurt (Filiz), Sevtap Erdemli (Sevtap), Ergin Orbey (Hüseyin Şevki Topuz), Cem Gürtap (Tulum Hayri), Ertuğrul Bilda (Kül Yutmaz), Talat Dumanlı (Sıtkı Hoca), Hayri karabey (Rıza Hoca), Cengiz Nezir (Öğrenci), Bülent İğdiroğlu (kalem Şakir), Hakkı Karadayı (Veysel Efendi), Tayfun Akalın, Sıtkı Akçatepe (Paşa Nuri), Tay-fun Akalın, Kemal Ergüvenç (Kemal Hoca), Orhan Aydınbaş (Bakan), Selim Naşit, Ekrem Dümer, Tuncay Akça, Halil Dede, Aziz Kıskanç, Taci Erşan, Rauf Öztürk,

 Konu: Sahte diplomalarla Mahmut Hoca'yı kandıran "Hababam Sınıfı" yine sınıfta kalmıştır. Yaşları baya ilerleyen öğrencilerin arasındaki 25 yaşındaki Ferit, baba olmuş ve mecburen bebeği okula getirmiştir. Peki bu bebek bir lisede nasıl kalabilecektir?

* Ertem Eğilmez'in Rıfat Ilgaz'dan uyarladığı "Rababam Sınıfı’nın inanılmaz gişe başarısından sonra filmin bir devamının geleceği besbelliydi. Eğilmez, uzunca bir hazırlık döneminden sonra yeni "Hababam’ı ekranlara getiriyor~ 

Eğilmez, yeni filminde olayları, eski filmin bittiği yerden başlatıyor. Yaz geçmiş, yeni bir okul dönemi başlamıştır. Mahmut öğretmen (Münir Özkul) iyileşip hastaneden çıkar, okula döner ... Ancak hepsi de sınıfta kalmış olan tüm hababam kadrosu yine okuldadır ... Olaylar, Mahmut öğretmenin ilk filmindeki temel davranışları ile hababamcılar arasındaki çelişki ve yeni bazı öğelerin (genç ve güzel edebiyat öğretmeni, 'kasıntı' beden eğitimi hocası vs.) de katılmasıyla ilk filmdeki hava içinde sürüp gider.

Yeni "Hababam" için ilk film üstüne söylediklerimizden değişik bir şey söylemek zor ... O filmin kusurları da, erdem-leri de var, ikincisinde ... Bir seri "skeç"i birbirine bağlayarak sinemalaştırmakta Eğilmez yine belli bir ustalık gösteriyor. Tiplemesi son denli canlı ve başarılı. Ağırlığını yıldız oyuncularla, bir bölümü sinemamız için yeni değerler olabile-cek gençler arasında ustaca bölmesi, yenilerin özgün fiziğinden ve taze oyun güçlerinden yararlanmayı bilmesi, "durum komedisi" ile "tip kamedisi’ni bağdaştırması, filme zaman zaman (ve bu filmde ilkinden de daha güçlü bi-çimde) eğitim sistemimizi, özellikle pa-ralı özel okullar sorununu eleştiren bir toplumsal eleştiri boyutu katabilmiş olması, Eğilmez'in başarılı yanları ... Ayrıca filmin, sempatik ve sıcak boyutlara eriştiğini, içtenlikle güldürebilenbölümler taşıdığını ekleyelim ...

İlk "hababam"ın sinemamıza hemen ilk kez okulu, okul sorunlarını bir taşlama, bir güldürü görünümü altında bellli bir eleştiri dozu da taşıyarak getirmek özelliği, bu filmde de pekiştirilerek sürdürülüyor. Ama, Eğilmez'in filmi, diğer yandan da, yine sorunsuz ve sorumsuz, günümüzden ve çağımızdan kopuk, gelecek için umutlar vermeyen bir gençliği perdeye getirmeyi de sürdürüyor. Okul sıralarında gününü gün etmek, hocaları işletmek, dalga geçmekten başka hiçbir kaygısı yoka benzeyen bir gençlik... Ve onların karşısında yine soyut idealist, yine sağlam ve temelli bir eğitim ve düşünce sistemine hiç de bağlı gözükmeyen "iyilik timsali" Mahmut öğretmen... Sonunda suçu öğrencilerin ana-babalarına yükleyen, çocuklarının içinde bulunduğu durumdan ötürü onları suçlayan, ayrıca okulun da, kendisinin de yetersiz olabileceğini itiraf eden, böylece Türk eğitiminin çilekeş hocasını simgeleme boyutlarına ulaşan bir Mahmut hoca... Kuşkusuz, iyimser sonuna karşın, film bir sonu-ca bağlanmıyor... Ve Hababam sınıfları ve onların karşısında çaresiz Mahmut öğretmenlerle dolu bir eğitim düzeni içinde, Eğilmez, soruna gerçek ve sağlam bir sergileme ve çözüm getirmemiş olsa da Rıfat Ilgaz'ın acı ve karamsar mizahına bir ölçüde yaklaşıyor.

İlk filmden çok daha ölçülü ve başarılı bir oyun veren Münir Özkul'u kutlarken, sinemamıza bir seri ilginç genç yüz ka-zandıran Eğilmez'e de bravo... Özellikle ünlü üç Ahbap Çavuşlar (Marx kardeşler) dan dilsiz Harpo'ya şaşılacak denli benzeyen genç oyuncu, gelecek için büyük bir yetenek sanırım. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 194 ”

Ödül
13. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (18 – 26 Haziran 1976)
► Melih Kibar, “En başarılı Müzik”

Jüri Üyeleri: Prof. Dr. Alim Şerif Onaran, Atilla Dorsay, Kami Suveren, Ahmet Gönen, Suna Kan, Nuri Dağtekin, Mehmet Küçükince, Özer Kabaş.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder