Powered By Blogger

5 Ekim 2015 Pazartesi

VATAN VE NAMUS (1960)

Yönetmen Nejat Saydam
Senaryo Murat Akovalıgil
Foto Direktörü Ali Uğur
Yapım Yüksel Film / Erol Altınışık


Diyalog: Bülent Oran, Sesleri Alan: Marko Buduris, Kurgu: Metin Miroğlu, Negatif Kurgu: Hikmet Kuyucu, Laboratuar: Bayram Güzel, Cemil Orhon, Reji Asistanı: Mehmet Aslan, Kamera Asistanı: Dinçer Önal, Set Fotoğrafı: Nazım Bora, (Erman Film stüdyosunda hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Orhan Günşiray, Fatma Girik, Bülent Oran, Gönül Gençay, Diclehan Baban, Asım Nipton, Özdemir Han, Necdet Tosun, Mehmet Aslan, Nusret Özkaya, Zeki Çan, Hikmet Serçe, Muammer Gözalan, Selahattin Yazgan, Selahattin içsel

Konu: Gizli bir polis, olan Turgut (O.Günşıray) bir gün yakın arkadaşı dolmuş Şoförü Vites Muzaffer'e (B.Oran) bir kadın ile gelir. Turgut, Muzaffer'den Perihan (F.Girik) adlı bu kadını şehirde gezdirmesini ister. Muzaffer bu görevi kabul eder. Turgut önemli bir şebekenin peşindedir. Muzaffer Perihan'ı gezdirirken bilmeden Turgut'a yardım etmeye başlar. Yabancı ajanlar İstanbul'a gelmişler ve Türkiye'nin güvenliği-ni tehdit eden planlar yapmaya başlamışlardır. Bu işle ilgili bir denizaltı da gizlice İstanbul'a gelmiştir. Muzaffer ve Perihan bir anda ajanlarla mücadeleye girerler. “Burçak Evren, “Fatma Girik, İki Ünlü Kadın”


Cahide Sonku-Sami Ayanoğlu-Talat Artemel üçlüsünün yönettiği ilk "Vatan ve Namık Kemal" filminin sinema değeri nedir, bilmiyorum ama, o çocukluk yıllarımda büyük bir etkisi olmuştu üzerimde... Sanırım, o kuşak için, bu etki unutulamaz. Bunca yıl sonra bu filmi aynen yapmanın, "yeniden yapım"ların alıp yürüdüğü Türk sineması için garipsenecek bir tarafı yok aslında ... Hele bugün "değişmesi gerekli düzen", sömürü, "sosyal adalet" gibi sözlerin, iş başında bulunanlarca, o yıllarda, yani 1870'lerde Namık Kemal'in "vatan, Millet, hürriyet" sözlerinin padişah yönetimi üzerinde uyandırdığı dehşete benzer bir korkuyla karşılandığı düşünülürse, böyle bir ele alma, savunulabilir bile ... Ne var ki, film, anlayış bakımından 1870'lere kıyasla hiçbir yenilik getirmiyor. En ağdalı bir biçimde söylenmiş "vatan, millet" sözleri Namık Kemal ve herkes tarafından tekrarlanıp duruyor ,Filmin son bölümleri. ise vaktiyle Cüneyt Gökçer'in yapamadığı akrobatik numaralar-la tipik bir "Cüneyt Arkın filmi" haline getiriliyor. Bununla birlikte, filmin özenle çekilmiş, özellikle dış sahnelerde ve savaş bölümlerinde belli bir düzeye erişmiş bulunduğunu belirtelim ... “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 71 ”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder