Powered By Blogger

11 Aralık 2022 Pazar

 

İNTİHARIN EL KİTABI (1996) 


Yönetmen: Erbil Altanay, Senaryo: Sashko Nasev, Erbil Altınay, Görüntü Yönetmeni: Sinan Güngör, Müzik: Vlatko, Stevanovski, Yapım: L Prodüksiyon/ Samim Meriç, Asuman Gök Sanat Yönetmeni: Robert Pashoski, Kurgu: Mevlut Koçak, Demir Keskin,

Oyuncular: Katherina, Kocevska, Jovica, Mihaljovski, Oliver Mitkovski, Jelena, Mijatoviç, Silvana Erats

Konu: Olay Makedonya'da geçer. Sistem değişmiş, demokrasiye geçilmiştir. insanlar sancılı bir geçiş dönemi yaşamaktadırlar. Filmin eksen kişisi Kumplung bir taksi şoförüdür. Kumplung'un tüm ilişkileri eski sisteme aittir. Karısı Stonya, bir fabrikada çalışır. Oğlu Sole ise henüz üniversiteye başlamıştır. Kumplung yalana ve kadınlara düşkündür. Ilişkileri kendi çıkarlarına göredir. Kumplung'un çevresi ve ilişkileri ve çelişkileri trajikomik bir anlatımla işlenmiştir. Kimseye tavsiye edilmeyen bir hayatı ele alan filmin iyiye ve doğruya en kötüyü göstererek ulaşma gibi zor bir görevi vardır. Ders vermez, gösterir. Film türü ahlaki bir komedidir. Uslup olarak sınırlı bir filmdir. Ya da incelmiş bir sanatsal anlayışla sergilenen ahlak şovudur. Bütün bunlar yeni bir sinema dili ve anlayışı olarak da kabul edilebilir

Kumplung, sık sık yalan söyleyen, kadınlara ve sekse düşkün, ahlaki değerlerden yoksun, küçük kişisel çıkarları uğruna her türlü çirkinliği yapmaya hazır tipik bir 'eski sistem' uyanığıdır. Ama aynı zamanda bir kaybedendir. Muhbirlik yapan, iftira etmeyi meslek haline getirmiş, insanlardan para sızdıran, oğlunun kız arkadaşına tecavüz etmeyi doğal hakkı sayan Kumplung'un yaşamı giderek düşüş gösteren bir eğri çizer. Etnik bir komedi olarak tanımlanabilecek film, Kumplung'un çevresiyle ilişkilerini, onlarla çatışmalarını trajikomik bir dille anlatır" (TÜRSAK Sinema Yıllıığı 97/98, 1998:30). “” Prof.Dr. Alim Şerif Onaran/Doç.Dr.Bülent Varol, “20 Yüzyılın Türk Sineması” syf, 102”

& .. 1997 Ankara Film Festivalinde, Sinan Güngör'ün özenli çalışmasıyla, Görüntü Yönetmeni dalında ödül kazanan 'İntiharın El Kitabı' tipik bir Balkan filmi. 1980 yılında Makedonya'ya yerleşen, Makedon Televizyonu için belgeseller çeken, ama bu arada Türkiye de diziler çekmeyi sürdüren Erbil Altanay. sinemaya da el atmakla çok isabetli bir karar vermiş. Para sızdırabileceği birilerine komplo kurma uzmanı, polis şefi kayınbiraderine muhbirlik yapıp yolunu bulan taksi şoförü Kumplung, ailesi ve sevgililerinin trajikomik öyküsü 'İntiharın El Kitabı'. Sözde demokrasinin insanlara hiç bir özgürlük tanımadığı gibi yaşamlarını iyice sıkıştırıp patlama noktasına getirdiği Makedonya' da, zorunlu olarak, bilinen tanımların dışına taşmış bir ahlakla aşk, evlilik, aile kavramlarını ele alan, melodram olsa çekilmeyecek bu film, sımsıcak ve capcanlı, bir o kadar da karanlık mizah anlayışıyla çok keyifli ve anlamlı bir 100 dakika geçirtiyor. Karısını döven, ama pavyon şarkıcısı sevgilisinin parmağının ucunda oynattığı, babalık iç güdüsü bir kedininkinden daha gelişkin olmayan, oğlunun körpe kız arkadaşına tecavüz etmeyi o çok kıymetli zürriyet hakkının bir maddesi sayan, yalan söylemeyi, iftira etmeyi bir meslek haline getirmiş, saldırgan, küfürbaz, alçak Kumplung filmimizin 'kahramanı'. Jovica Mihajlovski'nin kesinlile inandırıcı yorumu ve aşağılık kişiliğe bizi güldürebilecek insani bir sevimlilik katması gerçekten övgüye değer. Filmin tüm oyuncuları eşdeğerde bir başarıya ulaşıyor. Mekan ve kostüm tasarımından, altyazıdan izleyebildiğim kadarıyla diyaloglarına varıncaya dek herşeyiyle otantik bir film 'İntiharın El Kitabı'. demokratik hakların kot giyme, pop (müzik) dinleme, kola içme, hamburger yemeden ıbaret olmadığını vurgulanmadan, bir an önce sosyalizmi yıkıp kendine yeni pazarlar yaratma telaşına düşen iştahlı kapitalizmin bir yergisi bu film. Tüm Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerinde birkaç versiyonu çekildi. Altınay'ınki de onlardan aşağı kalmıyor. Kumplung'un oğlunun bir BM görevlisinin 'nasıl bir ülke Makedonya?' biçimindeki abes sorusuna verdiği yanıt filmin tonunu ve atmosferini daha başından belirtiyor: 'Cennet gibi yer!' Herkesin hala yoksul ve özlem dolu olduğu bir cennet" (Alin Taşçıyan, Milliyet, 07.11.1997). TÜRSAK Sinema Yıllığı 97/98

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder