Powered By Blogger

29 Nisan 2015 Çarşamba

ALLAH KERİM (1950)


Senaryo ve Yönetmen Semih Evin
Eser Aka Gündüz
Görüntü Yönetmeni Yoakim Filmeridis
Müzik Sadettin Kaynak
Yapım Erman Film Hürrem Erman
Kamera Baş Asistanı: Orhan Çağman, 

Yönetmen Asistanı: Atıf Yılmaz,
Kamera Asistanı: Gani Maraşlıoğlu,

Oyuncular: Sezer Sezin (Ayşesin), Kenan Artun (Kerim), Orhon Murat Arıburnu (Fettah), Settar Körmükçü (Ayvaz Haçadur), Vedat Örfi Bengü (II. Abdülhamid), İhsan Torun, Dr. Arşavir Alyanak (Dadaruh) , Muazzez Arçay (Yelloz Emine), Mahmure Handan (Cici Anne), İhsan Tosun, Kemal Çelme, Sadi Şener, Mürüvvet Paslanmaz, Ancelo Borç.


Konu: Aka Gündüzün Allah Kerim Romanından alınan filmin konusu II. Abdülhamit Döneminin (1876-1909) son yılında geçiyor. Osmanlı İmparatorluğunun en çalkantılı dönemi, Sadrazam Mithat Paşanın azledilerek Sürgüne gönderilmesi, Yıldız Mahkemesi, Ali Suavi Olayı,1905 Yıldız Camii Ermeni Suikasti, Filistin sorunu İttihat ve Terakki, 31 Mart Olayı, Hareket Ordusu, isyanlar, Rumeli ayaklanmaları, jurnaller, hep bu dönemin olayları. Film Abdülhamit muhaliflerinden paşa kızı Ayşesin (Sezer Sezin) ile nişanlısı Kerim Bey (Kenan Artun) ve İdare yanlısı Zaptiye Komutanı Fettah (Orhan Arıburnu) arasındaki aşk ve müthiş bir intikamı anlatıyor. Av yapmak üzere Istanbul’dan Adapazarı’na giden Ayşesin ve nişanlısı Kerim Gizli Teşkilat üyesi oldukları zannıyla takip edilmektedirler.


 Bir at gezintisi sırasında Fettahın Adamları pusu kurup Ayşesini kaçırmaya yeltenir. Ayşesin silahı ile adamları engeller, çalılıklar arasında saklanan Fettahın da atını vurur. Adamları önünde gururu yerlerde sürükle-nen Fettah müthiş bir intikam planı hazırlar ve tatbik eder.

BİR ANI:
Semih Evin ilk filmini yapacak. Aka Gündüz'ün Allah Kerim adlı romanını sinemaya uyarlarpaya karar vermiş, bana asistanlık teklif ediyor. Ücret iki yüz lira. Çok sonra o dönemin.ünlü asistanı Muhteşem Durukan'ın bu iş için altı yüz lira istediğini öğreniyorum. Bilmeden, meslekten bir kişinin işine engel oluyorum. Çekime başlandı başlanacak. Ortada senaryo yok. Yapımcı Hürrem Erman, Semih'i sıkıştırıp duruyor.Bir gün ustamla birlikte Cennet Bahçesi'ne gidiyoruz, acemi bir izleyicinin önünde ustamın senaıyo yazma atraksiyonu başlıyor. Kitabın sayfalarını hızlı hızlı çevirerek bir yerini karalıyor. öte yanını çiziyor, 'sayfaların kendince belli yerlerine nu-maralar koyuyor. Akşama senaryonun bittiği müjdeleniyor. İster istemez, beğenilmeyen senaryom için bir yıl uğraştığımı düşünüyorum.


Çekim için Adapazarı'na gidiyoruz Allah Kerim’in Adapazarı'ndaki çekimi aylar sürüyor. İstanbul'a dönüyoruz. Çekilmemiş sahnelerimiz var hala. Erman Film laboratuarı yeni kuruluyor, Şişli'de bir mandıra binası kiralamışlar. Mandırayı stüdyo haline getirme çalışmaları başlamış. Binanın yarısında montaj, baskı, yıkama makineleri kuruluyor, öteki yarısında hala inekler, sa-an, tezek yığınları. Adapazarı'nda çekemediğimiz sahnelerden birini, hapishanede geçen bir bölümü orada çekiyoruz ..


Sahne bir işkence sahnesi, zaptiyeler bir sandalyeye oturtup ellerini ayaklarını bağladıktan birine, zorla bir şeyler söy-letmek istiyorlar. Sahnenin sonlarına doğru, filmin kötü adamı Orhon Arıburnu gelecek, kan revan içindeki mahkumu biraz da o hırpalayacak. Çekime başlıyoruz. İşkence görecek oyuncu çok yeteneksiz çıkıyor, yediği yalancı yumruklara zamarıında tepki gösteremiyor. Zaptiye yumruğunu sallıyor, yumruk adamın yüzünün hizasından geçerken, kafasını aynı anda, yumruk yemiş gibi çevirmesi lazım, bizimki bu işi beş on saniye sonra yapıyor. Set amlri, elinde öksürük şurubu, adamın yüzüne kan yapmak için yumruğun doğru dürüst olmasını bekliyor. Bir çekim, iki çekim, üç çekim. Semih iyice sinirleniyor. biraz daha sabredip yeteneksiz oyuncuyu yaka paça dışarı atıyor ve dehşetten büyüyen gözlerimizin önünde, adamın yerine kendi geçiyor. Ellerini ayaklarını bağlatıp zaptiyelere kendisini dövmelerini emrediyor. Adamlar ne yapacaklarını iyice şaşırıyorlar. Saatlerdir sette herkese bağınp çağıran filmin öfkeli yönetmenini nasıl dövsünler? Ya heyecandan yumruklarını iyi ayarlayamayıp kazara bir yerine dokunurlarsa? Semih iyice çıldırmış "Korkmayın, sahiden vurun" diye haykırıyor Onun için önemli olan, sahnenin inandırıcı olması. Bu defa da, yavaş vurdukları için zaptiyelere bağırmaya başlayınca, adamlar fırsat bu fırsattır deyip Semih'ten saatlerdir işittikleri küfürlerin intikamını almaya başlıyorlar. Öksürük şurubuyla kan yapmaya gerek kalmıyor. Birkaç dakika sonra, mazoşist yönetmenimizin ağzından burnundan boşalmaya başlıyor. (Atıf Yılmaz “Bir Sinemacının Anıları)


AKDENİZ KORSANLARI (1950)


Senaryo ve Yönetmen Kadri Ögelman
Görüntü Yönetmeni Cezmi Ar
Yapım And Film Turgut Demirağ


Oyuncular: Daver Yüken (Davut), Muazzez Ülkerer (Maria), Kadri Ögelman , Refik Kemal Arduman , Necdet Mahfi Ayral , Yaşar Nezihi Özsoy, Kadir Savun, Daver Yüken, Adalet Pee


Konu: Denizci Davut’la esir aldığı bir düşman gemisinde tanıştığı Maria’nın aşkı anlatılmakta.

ZEHİRLİ ŞÜPHE (1949)

Senaryo ve Yönetmen Suavi Tedü
Operatör Coni Kurteşoğlu
Yapım Halk Film Fuat Rutkay


Oyuncular: Suavi Tedü, Hulusi Kentmen, Aliye Rona, Lütfi Güneri, Şadi Şener, Mürvet Özerden, Atıf Kaptan, Şükran Özer


Konu: Kızına tecavüz eden genci vurup hapse giren ana ile kızının mutlu sonla biten dramatik öyküsü.


Bu yıl çekilen filmler içinde sayı olarak ağırlık eski kuşaktan Vedat Örfi Bengü'dedir. Çünkü, Mısır sinemasının Türkiye'deki mirasçısı Bengü, 7 film birden yönetmiştir. Ama Bengü de tiyatro ağırlıklı yönetmenler gibi Türk sinemasında son dönemini yaşamaktadır

YALAN (1949)


Yönetmen Çetin Karamanbey
Senaryo Muharrem Gürses
Kamera Necati Tözüm
Yapım Halk Film Fuat Rutkay


Oyuncular: Suavi Tedü, Handan Karaokçu, Vedat Karaokçu, Hulusi Kentmen, Muazzez Fındıkoğlu, Atıf Kaptan, Toto Karaca (İrma Toto)


Konu: Aynı fabrikada çalışan sevdiği kız uğruna işlemediği cinayeti üzerine alan Cahit’in öyküsü.

Yönetmen Çetin Karamanbey
Senaryo Muharrem Gürses
Kamera Necati Tözüm
Yapım Halk Film Fuat Rutkay


Oyuncular: Suavi Tedü, Handan Karaokçu, Vedat Karaokçu, Hulusi Kentmen, Muazzez Fındıkoğlu, Atıf Kaptan, Toto Karaca (İrma Toto)


Konu: Aynı fabrikada çalışan sevdiği kız uğruna işlemediği cinayeti üzerine alan Cahit’in öyküsü.

VURUN KAHPEYE (1949)


Senaryo ve Yönetmen Lütfi Ö. Akad,
Eser Halide Edip Adıvar,
Operatör: Lazar Yazıcıoğlu,
Müzik Adaptasyon Fatih G. Pasiner,
Yapım Erman Film / Erman Kardeşler


Yönetmen Yardımcısı: Selahattin Küçük, 

Ses Mühendisi: Sadettin Erbil,
Müzik Adaptasyon: Fatih G. Pasiner, Dekor: M. Özgenci, Montaj: Yera Yegül, Saç Tuvaleti: Mehmet Oktay Prodüktör: Hasan Erman, Müziği İdare Eden: Sadi Işılay,

Adapazarı Stüdyosunda çevrilmiş, İpek Film Stüdyosunda seslendirilmiştir.


Oyuncular: Sezer Sezin (Aliye), Kemal Tanrıöver (Tosun), Settar Körmükçü (Hacı Fellah), Vedat Ö. Bengü (Uzun Hüseyin), Mahmure Handan, Temel Karamahmut (Kumandan) Arşavir Alyanak (Ömer Efen-di), Küçük Yıldız: Nurdoğan Öztürk , Semih Evin, Necil Ozon, Ali Rıza Şenel, Hüseyin Tuncalı, Fahri Güneş, Temel Karamahmut (Durmuş),

(Fimin ikinci çekimi 1964'de üçüncü çekimi ise 1973'de yapılmıştır).


Bu filmde iyi insanları oynayarak kendisini seyirciye sevdirenlerin başında; Sezer Sezin, Mahmure Handan, Kemal Tanrıöver, Dr. Arşavir Alyanak gelmekte. Diğer yandan kötü huylu yobaz karakterleri oynayan Settar Körmükçü, Vedat Örfi Bengü, Temel Karamahmut, üstün oyunculuk performansları ile seyirciyi hem kızdırmış hem de karanlıkla izlettirmişlerdir.


Konu: Yabancı güçlerin ülkeyi paylaştığı sırada Kız Öğretmen Okulu’ndan mezun olarak bir Anadolu kasabasına atanan öğretmen Aliye'nin (Sezer Sezin) öyküsü. “Toprağınız toprağım, eviniz evim. Bu diyarın çocukları için bir ana, birışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmayacağım diyerek ettiği yemine sadık kalan genç öğretmen, bir iftira sonucu yobazlar tarafından taşlarla, sopalarla linç edilir.


► Sezer Sezin ve Ludwig Van Beethoven’in 5, 6, ve 7 numaralı senfonileri. Sanatçıyı Halide Edib Adıvar da çok beğenmiş; “Tıpkı Aliye Hocanım.” Lütfi Ö. Akad’ı yönetmen olması için cesaretlendiriyor. Romanda Kız Öğretmen Okulunun Başhademesi Güllü Kadının, filmde ise Gülsüm Ananın kedisini seviyor. Adalet Cimcoz seslendirmiş…


35 bin lira harcanan film Adapazarı Stüdyosunda 150 figüranla çekilmiş. Rol alan 5 kişi sonradan yapımcı ve yönetmen olur; Vedat Örfi Bengü, Semih Evin, Dr. Arşavir Alyanak, Necil Ozon, Şevket Aktunç. Mahmure Handan’ın o zamanki soyadı ‘Erki’. 1973’deki üçüncü çevrimde yine Gülsüm Ana rolünde ve şaşırtıcı bir şekilde geçen yıllardan hiç etkilenmemiş…


Aliye, geldiği kasabada çok yalnız. Ömer Efendi ve eşi olmasa (veya kızları Emine sağ olsa) ne yapacakmış. Karı koca onu hatırına yerde sinide değil masada yemek yiyorlar. Romanda Maarif Müdürü, karısı ve ikinci öğretmen Hatice (filmde Saime Ogan rol almış ve Bedia Muvahhit seslendirmiş) bile güvenilir değil… Aliye öğrencilere Tevfik Fikret’in ‘Papatya’ şiirini yazdırıyor. Bir başka sahnede çocuklar Alman halk şarkısı “Muss i’ (ich) Denn”i Türkçe sözlerle (Ali Ulvi Elöve) söylüyorlar; ‘Ey Bülbül’; “Ey bülbül güzel kuş şimdi sen nerdesin//**//Söndü mü yoksa artık hevesin.” Bu şarkıyı Elvis Presley [‘Wooden Heart’ (1960) adıyla], Mireille Mathieu ve Marlene Dietrich’den de dinlemiştik… Tosun Bey (sf. 27) “Hemen hemen (ne demekse) hiç kadına temas etmemiş (galiba ‘el sürmemiş’ anlamında) bir Türk genciydi”. Düşmanla çarpışan 60 kişilik bir kuvveti var. Hacı Fettah, yardım etmemek için ne yapacağını şaşırmıştı. Tosun Bey’in, Aliye istedi diye onu serbest bırakması ‘iyi niyet taşları ile cehenneme döşenen yolu’ anımsattı…

Öğretmenin evi düşman askerlerin tarafından sarılmış. Durmuş onların dikkatini başka yere çekerek Aliye’yi dışarı çıkarır. Bu sahnede ‘La Majör 7 Numaralı Senfoni Op. 92 / Poco sostenuto Vivace’ (1812) (Beethoven) var… Mediha Fidan ‘Ağlarsanız mahzun olur bu sevgili ananız’ şarkısını söylüyor… Remzi Kitabevi’nin yayınladığı 7. basımda (1988) bir hata var. Aliye ile beraber başka bir kadın daha öldürülmüş gibi bir anlam çıkıyor; (Sf. 136) “Kasabaya ordunun girdiğini görür görmez Kantarcıların Uzun Hüseyin Efendiyle Fettah Efendi, iki zavallı kadının birer et peltesi gibi ezilmiş olan vücutlarını bıraktılar, herkesten önce karşılamaya koştular.”… Gencecik bir öğretmen yıllar öncesinden yol gösteriyor: “..Bu çocuklar hepimizindir. Onlara, el ele verip beraber bakmalıyız… Mektebe vaktinde yollayınız ve derslerine çalışmalarına göz kulak olunuz. Temizliklerine de ayrıca dikkat etmelisiniz.” (Murat Çelenligil – sinematürk Internet veri tabanı)


► 1950’ler öncesi Türk sinemasının en başarılı Kurtuluş Savaşı filmi. Ticari açıdan büyük bir başarı sağlayan filmin en çarpıcı bölümü linç sahnesidir. Bu film daha sonra 1964 yılında Orhan Aksoy ve 1973 yılında Halit Refiğ tarafından tekrar çekilmişse de ilk film kadar başarılı olunamamıştır.

“Film İstanbul sinemalarında gösterime girince bazı yazarlar tarafından çeşitli eleştirilere uğradı. Karşı tepkiler giderek saldırıya dönüştü. Tartışmalara yol açtı. (Atilla İlhan, Sebilürreşat, s,41, Nisan 1949)


Selim İleri Roman hakkında şunları söylemekte:
“Trajik olan, vatan savunmasında, vatan hainiyle vatanseverin zorunlu ayrılığıdır. Halide Edib, bu ayrılığı deşerken, tanıklık ettiği, vatanseverler arasında yer aldığı acı günlerin derin heyecanı altındadır. Vurun Kahpeye'nin hemen bir oturuşta yazılmış, hadiyse aralıksız, kesintisiz bir zaman diliminde kaleme getirilmiş çoşku romanı olduğunu neden söylemeliyim.


ÜVEY BABA (1949)


Yönetmen Faruk Kenç
Senaryo: Şemsi Arakon
Operatör Turgut Ören
Müzik Kadri Şençalar
Mevlût Kemal Gürses
Yapım And Film / Turgut Demirağ


Oyuncular: Fatma Andaç, İhsan Evrim, Cemal Sahir, Kadir Savun, Kemal Emin Bara


Konu: Üvey babanın akla hayale gelmeyen korkunç entrikalarıyla elinden giden servetini, yıkılan yuvasını, haksız yere hapihanelerde çürüyen erkeğini kurtarmak, çocuğu ve namusu uğruna canını vermekten çekinmeyen bir türk anasının dehşet verici hayatı
.

UÇURUMA DOĞRU (1949)

 UÇURUMA DOĞRU  (1949) 

Senaryo ve Yönetmen: Şadan Kamil “*”
Kamera İlhan Arakon
Yapım Atlas Film / Nazif Duru


Oyuncular:  Muzaffer Tema , Mesiha Yelda, Nevin Akkaya , Talat Artemel , Orhon M. Arıburnu , Adalet Pee , Jeyan Mahfi Tözüm

Konu: köyünden kalkıp istanbula gelen ve kaderin kurbanı bir pavyon gülü olan kızın hikayesi.


_______________________________

“*” Alexander Pushkin’in bir hikayesinden Gerhard Menzel’in senaryosunu yazdığı ve Gustav Ucicky’nin rejisiyle 1940 yılında filme aktarılan “Der Postmeister” (Arabacının Aş-kı) isimli Alman yapımı filmden uyarlama. Bu filmde Heinrich George (1893-1946), Hilde Krahl (1917-1999), başlıca rolleri paylaşmışlardır

ŞEHİTLER KALESİ (1949)

 Senaryo ve Yönetmen Fikri Rutkay
Operatör Cezmi Ar, Lazar Yazıcıoğlu, Necati Tözüm
Yapım Halk Film /Fikri Rutkay


Oyuncular: Suzan Yakar, Aliye Rona, Ferit Oktay, Hadi Hün, Atıf Kaptan, Hulusi Kentmen, Müfit Aripek

Konu: Düşman kalesini havaya uçurup şehit olan Türk casusunun kahramanlık öyküsü.

ÖLÜNCEYE KADAR SENİNİM (1949)


Senaryo ve Yönetmen Kani Kıpçak
Operatör Kriton İliadis
Yapım İyi Film / Namık Kılıçoğlu


Oyuncular: Gülistan Güzey, Hümaşah Hiçan, Bülent Eken, Kani Kıpçak, Nezihe Becerikli, Nevin Seval, İ. Galip Arcan, Müfit Kiper, Orhan Esen, Mürvet Ağlatan, Gülen Kıpçak


Konu: Arkadaşının kardeşiyle evlendikten sonra aşık olduğu metresini öldürüp intihar eden bir gencin dramatik öyküsü

KARADENİZ POSTASI (1949)


Senaryo ve Yönetmen Mümtaz Ener
Operatör: Aram Hügasyan
Yapım Ömay Film / Ömer Aykut


Oyuncular: Ferhan Tufan, Mümtaz Ener, Demir Aşuroğlu, Leman Akçatepe, Memduh Ün


Konu: Bir gemiden denize atılan ancak ölmediği sonradan anlaşılan Meti ile sevgilisi Emel’in aşkları.

KANLI DÖŞEK (1949)


Senaryo ve Yönetmen Baha Gelenbevi
“(Nazım Hikmet Ran’ın ” "O Gece" adlı romanından
Operatör Yuvakim Filmeridis
Yapım İpek Film / İpekçi Kardeşler


Oyuncular: Orhan Murat Arıburnu, İnci Körmükçü, Talat Artemel, Melahat İçli, Kadri Ögelman, Haluk Sarıcı, Aliye Rona, Orhan Boran, Mualla Fırat


Konu: Değirmenci kızı Zeynep ile bir yanaşmanın oğlu arasındaki aşk

KANATLARDAN TÜRBE (1949)


Yönetmen Seyfi Havaeri
Senaryo Azmi Kütüval
Kamera Aram Hugosyan
Yapım Ömay Film Ömer Aykut


Oyuncular: Mümtaz Ener, Reha Yurdakul, Hümaşah Hiçan, Demir Aşuroğlu, Ferzan Tufan


Konu: Bir uçuş sırasında uçağı düşünce sakat kalan hava subayı Talât ile, şehit olan arkadaşı Hakkı’nın öyküsü

GÖNÜLDEN YARALILAR (1949)


Senaryo ve Yönetmen Seyfi Haveri
Kamera Onnik Kalutsyan
Yapım Azim Film / Kadri Şençalar


Oyuncular: Reşit Erkul, Lebibe Çakın, Şinasi Özonuk, Rıza Tüzün, Mehmet Keskiner, Şadi Şener, Nükban İnci, Demir Aşuroğlu

Konu: Köyde geçen aşk ve macera dolu öykü.

FEDAKAR ANA (1949)


Senaryo ve Yönetmen Seyfi Havaeri
Kamera Cezmi Ar
Yapım Güneş Film / Sırrı Talpar, Cahide Sonku


Oyuncular: Cahide Sonku, Eşref Kolçak, Hüseyin Kemal, Reşit Gürzap, Şaziye Moral, Necla Sertel, Leman Akçatepe, Nezahat Tanyeri

Konu: Genç yaşında dul kalan bir kadınla, oğlunu yetiştirmek için verdiği mücadelenin öyküsü...
Tahir Olgaç’ın “İşte Böyle Ömer” adlı eserinden Seyfi Havaeri tarafından uyarlanmış dramatik bir öykü filmi...


► Yönetmen olarak bazı kaynaklarda Cahide sonku’nun adı geçmekte. Seyfi Havaeri’nin açıklamasına göre C. Sonku jenerikteki ismi değiştirerek kendi ismini yazdırmıştır. (Agâh Özgüç, Türk Filmleri Sözlüğü 1. Cilt )



FATO “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” (1949)


Yönetmen Turgut Demirağ
Senaryo Hıfzı Tan
Foto Direktörü Kemal Baysal
Film Amili ve Direktörü And Film Turgut Demirağ
Asistan Direktör: Mehmet Muhtar,

Montaj ve Senkron: Orhan Atadeniz, 

Ses: Yorgo İliadis, 
Operatör: Turgut Ören, 
Makyaj: Ruchan Çamay, 
Aksesuar: Nevdset İnce, 
Elektrik: Şevket Kıymaz, 
Fon Müziği: Yorgo İlyadis, 
Şarkılar: Perihan Altındağ Sözeri ve Sadi Yaver Ataman “Memleket Saz ve Ses Birliği”,(İstanbul ve Ses Film stüdyolarında hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Kadri Eroğan, Oya Sensev, Settar H. Körmükçü, Cahit Irgat, Orhan Arıburnu, Sadri Alışık, Muzaffer Tema, Atıf Kaptan, Kemal Emin Bara, Münir Ceyhan, Cemal Erel, Ayten Kayalı, Sadi Kanıtürk, Peruz Agopian, Agavni Necip, Halit Akçatepe


Konu: İzmir’in işgali sırasında bir köprüyü uçurmakla görevlendirilen yüzbaşı Necdet ile ona rehberlik yapan Fato’nun öyküsü.