Powered By Blogger

23 Ocak 2016 Cumartesi

ZORLU DÜŞMAN (1966)

Yönetmen: Natuk Baytan
Senaryo: Yavuz Yalınkılıç , Bilge Olgaç,
Görüntü Yönetmeni Kaya Ererez
Yapım: Mors Film


Oyuncular: Yılmaz Duru, Gülbin Eray, Kuzey Vargın, Erol Taş, Baki Tamer


Konu: Kanun adamı ile kanun kaçağının dostlukla biten öyküsü

ZORBA (1966)

Yönetmen: Nişan Hançer
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Mustafa Yılmaz
Yapım: Birsel Film /  Özdemir Birsel


Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş, Kamera Asistanı: Cemal Yılmaz, Jenerik: Refik Onubil, Işıklar: Ender Işık Servisi (Aydın Yurteri), Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Senkron: Arif Özalp, Montaj: Ali Berkant, Laboratuvar: Recai Karataş, Vedat Tuncer,

Oyuncular: Kuzey Vargın, Tijen Par, Reha Yurdakul, Turgut Özatay, Hüseyin Peyda, Ali Şen, Mine Soley, Hasan Ceylan, Ali Seyhan, Hüseyin Salıcı, Mustafa Dağhan,


Konu: Kayıp olan babasını bulduktan sonra, polise gidip teslim olan bir kanun kaçağının öyküsü.

ZEHİRLİ KUCAK (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Abdurrahman Palay
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Pesen Film / Nevzat Pesen


Oyuncular: Selda Alkor, Tamer Yiğit, Tuncel Kurtiz, Çocuk Oyuncu: Parla Şenol (d:1956)

ZEHİRLİ HAYAT (1966)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Kare Film/Hayri Caner


Oyuncular: Ekrem Bora, Ajda Pekkan, Gürel Ünlüsoy, Gülbin Eray, Devlet Devrim, Hakkı Haktan


Konu: Sevdiği kadının üzerine patronunun kızıyla evlenmek zorunda kalan bir gencin öyküsü.

ZALOĞLU RÜSTEM (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Muharrem Gürses
Kamera: Fevzi Eryılmaz
Yapım: Atilla Film / Muharrem Gürses


Oyuncular: Atilla Gürses, Tijen Par, Erol Taş, Suzan Avcı


Konu: Bir efsanenin tarihsel öyküsü.


► İran ülkesinde bir çok padişahlıklar bulunuyordu. Bunlardan biri de kabil Padişahlığı idi ve başında da Zal adlı biri vardı. Kabil Padişahı Zal, Alp Er Tunga'nın elinde esir olan İran Hükümdarını kurtarmak için Turan ülkesine yürüdü. Alp Er Tunga' yı yendi ama hükümdarını kurtaramadı. Zaman geçti. İran ülkesine hükümdar olan Zev de öldü. Bunu fırsat bilen Alp Er Tunga İran' a bir da-ha savaş açtı.


O zamana kadar Zal da yaşlanmıştı. Kendi yerine, Alp Er Tunga' ya karşı oğlu Rüstemi yolladı. Halen Anadolu' da da Zaloğlu Rüstem adıyla meşhur olan halk kitaplarında Zaloğlu Rüstem adıyla meşhur olan halk kitaplarında Zaloğlu Rüstem ile Arap Üzengi cengi diye hikayeleri anlatılan bu ünlü İran kahramanı ile Alp Er Tunga arasında sayısız savaşlar oldu. Savaşların çoğunu Rüstem kazandı bir kısmını Alp Er Tunga kazandı.


Savaşlar devam ederken, İran'ın hükümdarı bulunan Keykavus, oğlu Siyavüş'u ve Zaloğlu Rüstem'i gücendirmişti. Şehzade Siyavüş kaçıp Alp Er Tunga' ya sığındı. Orada uzun zaman kaldı, hatta Türk yiğitlerin-den birinin kızıyla evlendi, Keyhüsrev adında da bir oğlu oldu.


Keyhüsrev büyüyünce, İranlılar onu kaçırıp hükümdar yaptılar. Keyhüsrev Zaloğlu Rüstem'i hoş tutup, gönlümü aldı ve Alp Er Tunga'nın üzerinde hoş tutup, gönlünü aldı ve Alp Er Tunga'nın üzerine gönderdi. Yine bir çok savaşlar oldu. Çoğunda Alp Er Tunga yenildi. Ve en sonunda Alp Er Tunga iyice yoruldu, ordusu dağıldı, askeri kalmadı. Tek başına dağlara çekildi. Orada, bir mağarada kendi halinde yaşadı. Fakat günün birinde izini keşfedip yerini buldular. Alp Er Tunga suya atlayıp kurtulmak istedi; fakat daha önce davranan İran askerleri tarafından öldürüldü.

 

ZALİMLER (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Yılmaz Duru
Kamera: Ali Uğur
Yapım: Dadaş Film / Kadir Kesemen


Oyuncular: Yılmaz Duru, Muhterem Nur, Tijen Par, Reha Yurdakul, Aliye Rona, Ali Şen, Aytaç Yörükaslan, Yavuz Cener, Ah-met Turgutlu

Konu: Bir İmam Hatip Okulu talebesiyle, küçük yaşlarda sözlendirilen yedi köylü ağa kızının kan davasına dönüşen aşklarının öyküsü


ÖDÜL:


 4. Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (25 Mayıs – 5 Haziran 1967)


► En Başarılı Film 

► Yılmaz Duru En Başarılı yönetmen

Jüri Üyeleri: N. Nazif Tepedelenlioğlu, Claude Mathiss Faruk Timurtaş, Aclan Sayılgan, Orhan Çağman, Ayfer Feray, Temiz Gürses, Hikmet Türkmen, Charles Courtnay, Muharrem Ergin, Orhon M. Arıburnu, Aram Gülyüz, Emine Işınsu, Orhon Batı, Tarık Buğra.

YUMRUKLARIN KANUNU (1966)

Yönetmen: Nişan Hançer
Senaryo: Suavi Sualp
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Sarıkaya Film / Aziz Sarıkaya


Oyuncular: İzzet Günay, Birsen Menekşeli, Sevim Emre, Yıldırım Gencer, Hasan Ceylan, Ersun Kazançel, Kemal Aydan, Sami Tunç, Dursun Sert

YOSMA

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım: Mine Film / Kadri Yurdatap


Oyuncular: Selda Alkor, Tamer Yiğit, Güler Ünlüsoy, Turgut Özatay, Engin İnal, Ferah Nur


Konu: Sevdiği erkek uğruna belalısını öldüren bir pavyon şarkıcısının öyküsü

YİĞİTLER ÖLMEZMİŞ/İNSAFSIZ (1966)

Yönetmen Nazif Kurthan
Senaryo:Nazif Kurthan, Arşavir Alyanak
Foto Direktörü: Yılmaz Gürbüz
Yapım: Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Fatma Girik, Salih Güney, Leman Akçatepe, Osman Türkoğlu, Mustafa Yavuz, Süheyl Eğriboz, Sevim Sevil, Yavuz Karakaş


Konu: Ailesi vermeyince sevdiği kızı dağa kaçıran bir Abaza delikanlısının öyküsü

YİĞİT YARALI OLUR (1966)

Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Lütfi Ö. Akad
Kamera: Ali Yaver
Yapım: Metin Film/Işık Toroman


Yönetmen yardımcısı: Mine Cezzar, Ses Kayıt: Necip Sarıcıoğlu,


Oyuncular: Yılmaz Güney (Yusuf), Hülya Koçyiğit (Gül), Muhterem Nur (Melahat), Tuncel Kurtiz (Remzi Kocael), Kenan Pars (Şevket), Hakkı Haktan (Ustabaşı Hakkı), Fadıl Garan, İsmet Biber, Asım Nipton, Hüseyin Zan (Ali), Leman Akçatepe (Gül’ün annesi), Zeki Sezer (Komiser), Behçet Nacar (işçi), Fadıl Garan (hurdacı İsmail), Selâhattin İçsel (çaycı)


Konu: Dürüst ve çalışkan bir genç olan Yusuf (Yılmaz Güney) İstanbul'a geldiğinde bir demir çelİk fabrikasında iş bulur. Tek ideali, aynı mahallede oturan Gül’le (Hülya Koçyigit) evlenmektir. İki genç birbirlerini severler Gül de Yusuf gibi bir fabrika işçisidir Yusuf, köyünde bıraktığı annesine yardım ederken, bir yandan da evlilik hazırlığı içindedir.


Gül'ün, eski bir kabadayı olan babası Recep (Asım Nipton), kızının Yusuf’la evlenmesine gizliden gizliye karşı çıkar. Recep, işsiz güçsüz, ayyaş bir adamdır. Fabrikada çalışan kızının kazandığı parayla meyhanelerde sabahlamaktadır. Eğer kızı evlenip giderse, içki alemlerinden mahrum kalacaktır. Bu nedenle kızını elinden kaçırmak istemez.


Yusuf, nikâh hazırlıklarına başlamak üzere fabrikada biriken parasını almak ister. Fakat muhasebecinin ve patronu Remzinin (Tuncel Kurtiz) çıkardığı hesap, hakkı olan paranın çok altındadır. Yusuf şaşkındır. Bu işin içinde bir bit yeniği olduğunu sezer. Alnının teriyle kazandığı paralan onlara yedirmemek için, bir gece gizlice fabrikaya girer. Muhasebe bürosunda dolapları karıştırırken vergi defterlerini bulur. Ancak, bunlar maliyeye az vergi vermek için düzenlenmiş hileli defterlerdir. Tam bu sırada fabrikaya gelen patronu Remzi ve adamı, eski kalpazanlardan Hakkı (Hakkı Haktan) ustabaşıyla karşılaşır. Remzi silahını çeker, Yusuf atılır. Boğuşma sırasında Hakkı Usta, Remzi'nin silahından çıkan bir kurşunla yaralanır. Yusuf, sahte vergi defterlerinden birini alıp kaçar.


 Polis peşindedir. Yusuf, sahte defteri Gül'e emin bir yerde saklaması için teslim eder. Ardından tutuklanır. Yusuf hapistedir. Rem-zi'nin gizli iş ortağı, pavyoncu Kenan (Kenan Pars), suç kanıtı defterin Gül'de olduğunu öğrenir. Gül, başlarına gelen bu beladan kurtulmak için çareler ararken, Kenan'ın dost hayatı yaşadığı ve onun pavyonunda çalıştığı dansöz Melahat'la (Muhterem Nur) tanışır. Melahat ve Kenan, Gül'den sakladı-ğı sahte vergi defterini isterler. Karşılığında ise her türlü yardımı yapacaklardır. Özellikle de Yusuf’un kurtulmasını sağlayacaklardır. Tüm bu vaatlere inanıp saflığının kurbanı olan Gül, Yusufun kendisine teslim ettiği sahte vergi defterini götürüp iade eder.
Kenan ve Melahat, Gül'ü berberlere, kua-förlere taşırlarken, ayyaş babasını da bol paraya boğarak elde ederler. Sıra, Gül'ü kötü yola düşürmeye gelmiştir. Amaçları bu saf kızı sermaye olarak kullanmaktır. Üstelik Kenan’ın da Gül’de gözü vardır. Kenan, Melahat’ın evinde Gül’e tecavüz etmek isterken, metresi tarafından engellenir.


Yusuf duruşma günü Adliyenin penceresinden atlayıp kaçar. Eve geldiğinde Gül'ü bulamaz. Nişanlısının Melahat’ın evinde olduğunu öğrenir. Bir ihanet kuşkusu içindedir. Baba Recep, Kenan'a Yusuf’un hapisten intikam için kaçtığı haberini verir. Kenan ve adamlarıyla çatışmaya giren Yusuf, yaralanır. Onu öldü sanıp baygın bir durumda bir çöplüğe atarlar. Gül, ölüm halindeki sevgilisini bulup kurtarır. Ona tüm gerçeği anlatır. Bu kez Kenan'ın adamları Gül’ü kaçırırlar. Yusuf, ihbarcı babadan kızının yerini öğrenince silahını alıp fabrikaya gider. Kenan'ı ve adamlarını sahte para bastıkları fabrikanın gizli bir köşesinde bulur. Gül'ün elleri ayaklan bir sandalyeye bağlanmıştır. Kanlı bir çatışmanın başladığı sıra Yusuf, kızın iplerini çözer. Kız kaçar ve polis-lere döndüğünde sevgilisinin kollarına atılır. Bu silahlı çatışmadan Yusuf, yara almadan kurtulmuş, Kenan ve adamları sahte para-larla kaçamadan cezalarını bulmuşlardır. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”

YİĞİT KANI “ÖLDÜR AMA DİNLE” (1966)

Yönetmen: T. Fikret Uçak
Senaryo: Yahya Benekay
 Kamera: Özdemir Öğüt
Yapım: Dede Film / Mahmut Dedehayır


Oyuncular: Kartal Tibet, Nedret Güvenç, Nalân Egesan, Faruk Panter


Konu: Babasını öldürenlerden intikam alan bir yiğitin öyküsü.

YETİMLERİN TÜRKÜSÜ (1966)

Yönetmen:  Ümit Utku
Senaryo: Nazif Kurthan
Kamera: Yılmaz Gürbüz
Yapım: Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Yıldız Tezcan, Nec-det Çağlar, Hüseyin Peyda, Nilgün Utku, Gülbin Eray, Leman Akçatepe, Faik Coşkun, Selahattin İçsel, Mahmure Handan


Konu: Sevmediği bir erkekle zorla evlendirilmek istenen bir köylü kızının İstanbul'a kaçıp türkücü oluşunun öyküsü.

YEMİN ETTİM BİR KERE (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım: Gürsu Film / Tanju Gürsu


Oyuncular: Tanju Gürsu, Selda Allkor, Hüseyin Baradan, Hayati Hamzaoğlu, Asım Nipton, Yılmaz Köksal


Konu: Irzına geçilip öldürülen yengesinin ve ağabeyinin intikamını alan bir gencin kan davası öyküsü.

YEDİ DAĞIN ASLANI/Kurt Adam (1966)

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Senaryo: Yılmaz Güney
Operatör Ali Cengiz, Uğur Tacer
Yapım: Dadaş Film /  Kadir Kesemen


Prodüksiyon Amiri: Kamil Gürsoy,

Oyuncular: Yılmaz Güney (Gökçen), Sevda Ferdağ (Aleksandra), Nebahat Çehre, (Alanya) Erol Taş (Boncuk), Kadir Savun (Yamtar), Cahit Irgat (Tekfur), Danyal Topatan (Albir), Faruk Panter (Panter), Nuri Genç (Mütrsel Gazi), Tuncer Necmioğlu (Zoraliç), Saadet Küçük, Asım Nipton (Asım), Levent Kaksan, Faik Coşkun, Haydar Karaer, Yaşar Şener, Ferhan Tanseli


KONU: Bizans askerleri vergi toplama bahanesiyle Türk köylerini basıp masum küçük çocuklar dahil, önlerine çıkan herkesi kılıçtan geçirirler. Kadınlara tecavüz edilir. Oduncu Ali Usta (Haydar Karaer) küçük çocuğu Gökçen'le (Levent Kaskan) birlikte tarlasından döndüğünde korkunç bir manzarayla karşılaşır. Köy cesetlerle doludur. Karısı ve kundaktaki çocuğu da vahşice öldürülmüştür. Çılgına dönen Ali Usta, bebeğinin cesedini kucaklayıp Gökçen'le birlikte Bizanslı İznik Tekfuru Mihalio'nun (Cahit ITgat) karşısına çıkar. Korkusuzca tüm kinini kusar. Tekfur, askerlerini üzerine saldırtıp, Gökçen'in gözleri önünde babasını öldürtür. Gökçen, saraydan kaçıp köyüne döner.


 "Yılanın başı küçükken ezilmelidir," diyen Mihalio, onu yakalayıp getirmeleri için askerlerini peşinden gönderir. Gökçen, babasının yakın arkadaşı ve eski bir silahşör olan Asım'ın (Asım Nipton) yanına sığınır. Yaşlı silahşörün Alangu (Nebahat Çehre) adlı küçük bir kızı vardır. Onları birlikte büyütür. Ok atmayı, kılıç kullanmayı, ata binmeyi öğretir. Eski silahşör, Gökçen büyüyünce ona kılıcını teslim eder. Delikanlı, bu kılıçla babasının intikamını almaya yemin eder.

Gökçen, artık yola çıkmaya hazırdır. Birlikte büyüdüğü ve bir erkek gibi ata binip kılıç kullanan Alangu (Nebahat Çehre), Gökçen'i (Yılmaz Güney) yalnız bırakmaz. Atlarına atlayıp yola çıkarlar. Yollarının üze-rinde rastladıkları ve köprübaşını tutup geçenlerden haraç alan Boncuk da (Erol Taş) onlara katılır. Bu kez insan azmanı Yamtar'a (Kadir Savun) rastlarlar. Dev cüsseli Yamtar, ağzındaki çürük dişi yüzünden acılar içinde kıvranmaktadır.Gökçen iki yumruk atıp, ağrıyan dişini çıka-rınca dost olurlar. Yamtar da onlarla bera-berdir. Daha sonra çarşıya girdiklerinde hırsızlık yapan AIbir'i (Danyal Topatan) ve Panter (Faruk Panter) adlı bir ip cambazını da yanlarına alırlar.


Beş Türk'ten oluşan kafadarlar, Mihalio'nun İznik'teki sarayına doğru yol alırlarken, göl-de yıkanan bir kızla karşılaşırlar. Göle çırıl-çıplak giren genç kız zor durumdadır. Civar-daki bir serseri takımı çevresini sarmışlardır. Gökçen ve arkadaşları saldırganları dayak-tan geçirip, kızı kurtarırlar. Bu güzel kız, Bi-zanslı Prenses Alaksandra'dır (Sevda Ferdağ). Ve düşmanları Tekfur Mihalio'nun da kızıdır.


Beş kafadar Bizans sarayına vardıklarında, kentte büyük bir şenlik havası esmektedir. Mihalio, yirmi yaşına basan kızı Aleksandra şerefine saray bahçesinde halka açık bir kutlama töreni düzenlemiştir. Ok ve mızrak atma gibi yarışmalar yapılır. Gökçen ve Alangu, bu çeşitli dalları içeren yarışmalara katılırlar. Tekfur Mihalio, yarışı kazanan Gökçen'i madalya vermek için huzuruna davet ettiğinde onun babasını öldürttüğü Türk olduğunu öğrenir. Az önceki kilıçlı düelloda yenik düşen kumandan Zoraliç (Tuncer Necmioğlu), Tekfur'un emriyle askerleri Gökçen'in üzerine saldırtır. Kısa süren bir çarpışmadan sonra Gökçen ve arkadaşları kaçmayı başarırlar.


Gökçen, babasının intikamını almadan önce, Bizans zindanlarında esir olan Türk beyi Mürsel Gazi'yi (Nuri Genç) kurtarmak için harekete geçer. Arkadaşlarıyla birlikte rahip kılığı içinde zindana girerler. Gazi'yi kaçırırlarken Gökçe}, bir aksilik sonucu ya-kalanır. Mürsel Gazi'nin yerini söyletmek için ona çeşitli işkenceler yapılır. Gökçen sonuna dek her türlü acıya dayanacaktır. Saray avlusunda darağacı kurulur. Gökçen'in idam edileceği gün, arkadaşları her türlü tedbiri almışlardır. O gün Alangu, gizlendiği yerden attığı bir okla, baltayı indirmeye hazırlanan celladı vurur. Birden ortalık karışır. Gökçen'i kurtarırlar. Agâh Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”

 

YAŞAMAK HARAM OLDU (1966)

 “VARTO FACİASI” (*)

Senaryo ve Yönetmen: Remzi Jöntürk
Kamera: Cengiz Batuhan
Yapım: Duru Film / Süreyya Duru


Oyuncular: Tunç Okan, Esen Püsküllü, Gül-sün Kamu, Necdet Çağlar, Leman Öztürk, Sevinç Pekin, Murat Taşkın, Mümtaz Ener, Ersun Kazançel, Yılmaz Köksal


Konu: Erzincan'daki Varto depreminin öyküsü.

________________________________
(*) Türkiye'nin doğu Anadolu bölgesinde yer alan Muş ilinin Varto kazasında 1966 yılı içinde 2 büyük deprem meydana gelmiştir. İlk deprem, 7 Mart 1966 tarihinde 5.6 büyüklü-ğünde olup 14 kişinin ölümü ve 75 kişinin de yaralanmasına yol açmıştır. Aynı yıl ikinci deprem ise, 1966 Varto depremi olarak anılan ve 19 Ağustos 1966'da meydana gelen doğal afettir. Depremin büyüklüğü Richter ölçeğine göre 6.9 olarak belirlenmiştir. Felaketin boyutu 2.394 ölü ve 1.489 yaralıya ulaşmıştır. Deprem, Varto'daki tüm yapıları mahvetmiştir

YARINI OLMAYANLAR (1966)

Yönetmen: Oğuz Gözen
Senaryo Perihan Abacı
Kamera  Yılmaz Ceylan
Yapım: Erkan Abacı


Ses Mühendisi: Kunt Tulgar, Laboratuvar Şefi: Aslan Tektaş, Hüseyin Yazıcı, Negatif Montaj, Mehmet Tezgahtar, Montaj ve Senkron: Nejdet Tok, Prodüksiyon Amiri: Hüseyin Marangoz, Yusuf Marangoz, Müzik Direktörü: Jerry, (Kunt Film Stüdyosunda hazırlnmıştır)


 Oyuncular: Yusuf Sezgin, Bilal İnci, Yılmaz Şerif, Orhan Emir, Pınar Akar, Kazım Kartal, Necati Er, Yaşar Güçlü, Enver Dönmez, Muzaffer Aktan

Konu: Gençlik filmi. Gününü gün ederek yaşayan gençlerin sorumsuz yaşantıları

YAKUT GÖZLÜ KEDİ (1966)

“Murat Davman”

Senaryo ve Yönetmen: Nejat Saydam
Eser: Ümit Deniz
Kamera: Melih Sertesen
Yapım: Acar Film / Murat Köseoğlu


Kurgu: Özdemir Arıtan, Dekor: Fethi İnan, Bilal Uysal, Yapım Sorumlusu: Melih Üstüngör, Yönetmen Yardımcısı: Zeki Dinçsoy, Kamera asistanı: Tosun Bayrı, İsmail Varol, Işık Şefi: Ahmet Ateş, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, Senkron: Taner Oğuz, Arif Özalp,


Oyuncular: Cüneyt Arkın (Murat Davman), Selda Alkor (Aylin Molvan), Neriman Köksal (Serap Molvan), Suzan Avcı (Hüsniye Molvan), Tunç Oral (Şoför Yusuf), Sevinç Pekin, Hayri Esen (Komiser), Sami Hazinses, Muammer Gözalan (Muhtar Molvan), Jale Öz (Sulukuleli kadın), Asım Nipton (Şişman Adam), Reha Kral, Hüseyin Zan (Garson), Vahit Volkan, Kaya Volkan, Adnan Mersinli, Lamia Yal, Osman Türkoğlu, İsmail Varol, Mustafa Yavuz.


Konu: Kore’de bir mabette çağlar öncesinden kalma bir buda heykeli vardı. Heykelin gözleri dünyanın en büyük yakutlarıyla süslüydü. İnsanlara uğursuzluk getiren bu kızıl taşlar zaman içinde elden ele dolaşmış ve şimdi bir kedi heykelinin gözleri olmuşlardır. Dünyanın dört bir tarafından birçok maceraperest Yakut Gözlü Kedi’nin peşindedir. Türkiye’den de iki kişi yakutların peşine düşmüştür. Ancak taşların uğursuzluğu devam etmektedir. Kediyi bulmayı başaran Abdulrezzak bey, hazin bir cinayete kurban gider. Esrarlı durumların ve polisiye olayların kahramanı yerli Bond Murat Davman (Cüneyt Arkın) olaya el atar. Polisin kurbanın evinde yaptığı soruşturma devam ederken kendi yöntemleriyle işe koyulan çapkın ve şamatacı gazeteci, katilleri ve Yakut Gözlü Kedi’yi bulmak için tehlikeli bir mücadeleye girişir.

 

VURGUNCULAR

Senaryo ve Yönetmen: Şinasi Önengit
Kamera: Kenan Davutoğlu
Yapım: Kazankaya Film / Hasan Kazankaya


Oyuncular: Tunç Okan, Gülsüm Kamu, Kuzey Vargın


Konu: Bölgeyi haraca kesen dolandırıcıların öyküsü

VUR EMRİ (1966)

Yönetmen: Türker İnanoğlu
Senaryo: Bülent Oran
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu


Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Müzik: Rauf Tözüm, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, Sesleri Alan, Marko Buduris, Montaj: Mehmet Bozkuş, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Laboratuvar: Cemil Orhon, Prodüksiyon Amiri, Memduh Karakaş, Set Amiri: Çetin Dağkıran


Oyuncular: Ayhan Işık (Ali), Filiz Akın (Gül), Turgut Özatay (Turgut), Mine Soley, Nubar Terziyan (Gardiyan), Feridun Çölgeçen (Baba), Necip Tekçe, Faik Coşkun, Mustafa Dağhan, Niyazi Vanlı, Abdullah Ferah


KONU: Fabrikatör kızı Gül (Filiz Akın) şoförleri Ali’ye (Ayhan Işık) aşıktır. Ali ise aralarındaki sınıf farkı nedeniyle çekinmektedir. Babası Gül’ü müdürü Turgut’la (Turgut Özatay) evlendirmek ister. Gül aslında servet avcısı olan Turgut’a Ali’yi sevdiğini söyler. Turgut Ali’yi Gül’ün babasına ihbar edip işten kovdurur. Adamları ile de gidip onunla kavga çıkartır.O kargaşada adamı bıçaklanır. Turgut kendi yaptıklarını Ali yapmış gibi anlatır ve şikayetçi olur. Suçu Ali’ye atar ve Ali tutuklanır. Gül hapse atılan Ali’nin suçsuz olduğuna inanmaktadır ama Ali mahkemede suçsuzluğunu kanıtlayamayınca mahkum olur. Çıkınca tüm bu haksızlıkların intikamını alacağına yemin ederek yedi aylık mahpusluğuna başlar. İçeride kaldığı sürede dost olduğu gardiyan Kamil Dayı (Nubar Terziyan) Ali’ye inanır ve Gül’le birlikte onu intikam fikrinden caydırır. 


Ali tahliye olunca Gül’le evlenip bir pansiyona yerleşir. Turgut peşlerini bırakmaz. Fabrika bekçisini öldürtüp suçu yine Ali’ye yıkar. Gül cinayet saatinde onunla evde olduğunu söylerse de başaramaz ve Ali idama mahkum olur. O sırada sürpriz bir görgü tanığı ortaya çıkıp polise gerçek katili açıklar. Polis harekete geçer. Ali ise bileğini kesip kaldırıldığı hastaneden kaçar. Bu arada gerçek suçlular yakalanır. Ali’nin tahliye olduğundan haberi yoktur. Babası, gerçek yüzünü gördüğü Turgut nedeniyle kızı Gül’den af diler. Turgut Gül’ü kaçırır. Kamil Dayı ise bulduğu Ali’yi tahliye olduğuna inandıramaz. Ali onu yaralar ve uzaklaşır. Polis saklandığı yeri öğrendiği Turgut’un evine baskın düzenler. Baskın sırasında Gül, Turgut’un silahını ele geçirip onu ve adamlarını yakalatır. Ve Ali’nin, babasını arayıp gelmesini söylediği yere gider. Buluştuklarında Gül Ali’ye tüm gerçekleri anlatır ve onu suçluların yakalandığına inandırır. Ali tüm olumsuzlukların düzeldiğini anlar ve teslim olur. İki sevgili için özgür ve mutlu günler çok yakındadır
 

VE SİLAHLARA VEDA (1966)

Senaryo ve Yönetmen: A. Remzi Jöntürk
Kamera: Yılmaz Gürbüz
Yapım: Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Yılmaz Güney, Nilüfer Aydan, Necdet Çağlar, Mümtaz Ener,
Konu: Gizli polis (Yılmaz Güney), yurtdışın-dan istanbul'a gelen bir casus şebekesini izlemekle görevlendirilmiştir. Casusların amacı, Boğaz sularıyla ilgili çok önemli bir planı ele geçirmektir. Hayatı çeşitli maceralarla geçen genç polisin bu son görevi olacaktır, Olaylarla dolu hayatı nedeniyle yorgun düşmüştür. Ayrıca, artık silah kullanmaktan bıkmıştır.


Görevli polis, şebekenin izini sürerken, yine ilginç olaylara tanık olur. Pavyonda çalışan güzel bir kızla (Nilüfer Aydan) tanışır. Kız, polise aşıktır, peşini bırakmaz. Genç adam, bir dolu maceradan sonra casusları yakalayıp, görevini başarıyla yerine getirir. Peşindeki kıza da, "Bu ilişkiyi burada keselim, beni bırak ve sen pavyona dön, der”. Ömrü boyunca taşıdığı silahını da belinden çıkarıp atar.


►Filmin ilk senaryosu Aydın Engin taralından yazıldı. 1983'de Sıkıyönetim Komutanlığı'nın emriyle Emniyet Müdürlüğünün topladığı Yılmaz Güney filmlerinden biri.


Yapımcısı Ümit Utku'nun açıklamasına göre, filmle ilgili hiçbir belge yok. Filmin pavyon sahnelerinde, dönemin ünlü Necdet Koyutürk Orkestrası müziklendirdi ve ekibiyle kamera karşısına çıktı.

 

VATAN KURTARAN ASLAN (1966)

Yönetmen:Tunç Başaran
Senaryo: Bülent Oran (*), Muzaffer Aslan, Tunç Başaran
Kamera: Tangör Toydemir
Yapım: Sine Film / Muzaffer Arslan.- Erman Film / Hürrem Erman


Set Amiri: Salih Yetkiner, Set Asistanları: Ahmet Şenses, Mustafa Özyurt, Mehmet Toy, Işıklar: Halit Aysan, Işık Teknisyenleri: İbrahim Sabuncu, Nuri Pözüt, Asım Artan, Prodüksiyon Amiri: Ahmet Özalp, Reji Asistanı: Emel Işık, Kamera Asistanı: Güngör Toydemir, Prodüksiyon Asistanı: Taner Erdemir, Ar Direktör: Stavro Yuanidis, Laboratuvar: Gani Maraşlıoğlu, Hayati Akbulut, Erdoğann Dolapçı, Ziya Uçak, Mahmut Özdemir, Haydar Özdemir, Tahsin Demirand, Montaj, Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Seslendiren: Yorgo İliadis, İlia İliadis, ( Erman Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)



Oyuncular: Tunç Okan, Selda Alkor, Figen Say, Süleyman Turan, Atıf Kaptan, Suphi Tekniker, Ahmet Kostarika (Turgutlu), Yılmaz Köksal, Mümtaz Ener, Yavuz Karakaş, Hüse-yin Kutman, Yavuz Selekman, Hakkı Haktan, Ekrem Gökkaya, Ahn-met Turgutlu, Tekin Siper, Selahi İçsel, Ayşın Atav, Tayfun Alpagut, Erdinç Okan, Nuri Satıcı

Konu: Osmanlı İmparatorluğunun yayılma dönemlerinde geçen bir kahramanlık öyküsü.

_________________________________________
(*)” (Michael Curtiz (1886-1962) ve William Keigh ley’in (1889-1984), 1937 yılın-da filme çektiği The Adventures of Robin Hood (Robin Hood’un Maceraları) isimli film-den uyarlama. Filmde rol alan oyuncular; Errol Flynn (1909-1959), Olivia de Havilland (1916)

VAHŞİ SEVDA (1966)

Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Bülent Oran (*)
Kamera: Cahit Engin
Yapım: Kadri Film / Kadri Yurdatap


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Tunç Okan, Re-ha Yurdakul, Mine Soley, Bilal İnci, Memduh Ün, İsmet Erten, Müşerref Çapın, Orhan Çoban, Çocuk Oyuncu: Ercan İnangiray


Konu: İyi yürekli kanun dışı bir adamla, çocuklu bir dul kadının öyküsü.
Memduh Ün Anlatıyor:


O günlerin gözde sinemalarından Beyoğlu'ndaki Saray sinemasında, Altmışlı yılların ortasında yönetmen Henry Hathaway'in başrollerini Susan Hayward ve Stephen Boyd'un paylaştıkları lhtiras Vadisi adlı filmi oynamıştı. Yerli film tadı vermişti izlediğimde. Yeşilçam'da da birçok yapımcı filmi uyarlamaya kalkışmıştı. Kadri Yurdatap'a söz ettim bundan. İşletmecilerle anlaşma gereği, film yapmak zorundaydı çünkü. Film kolayca uyarlanabilirdi. Bundan bir film yapalım sana, çabucak çekelim dedim. Kadri teklifime atladı. Bülent Oran'ı Saray sinemasına gönderdik. Filmi seyretti ve sahne sıralaması yaptı. Sonra yeniden ben seyrettim, sıralamayı düzelttim.



Bülent de ardından diyalogları yazdı. Filmde bir çiftliğe ihtiyacımız vardı. Kadri'yle arabaya atladık, Bursa’ya gittik. Bursa da sinema sahiplerinden Ali dostumuzdu, bize hemen bir çiftlik ayarladı. Ve biz filmin büyük kısmını Bursa'daki çiftlikte, birkaç sahneyi de Uludağ'da, bazı karlı sahneleri Büyükdere'deki Bilezikçi çiftliğinde görüntüledik. Ama filmi yine de tamamlayamamıştık. Lunapark sahneleri eksik kalmıştı, kurguda idare ettik, eksiklik anlaşılmadı.

Ben iyi bir yönetmenim. iyi bir işçiyim aynı zamanda. Bir hikayeyi iyi anlatabiliyorum. İyi resimleyebiliyorum. Ve de zevkli cerçeveleri doğru açılardan yapabiliyorum. Ama bunlar bir filmi iyi yapmaya yeten şeyler değil. Vahşi Sevela bu bağlamda mükemmel. Sineması eskimemiş. Dili eskimemiş.
Erkeğin maçoluğunu çok inandırıcı sergilemişim özellikle. Oysa filmin ticari başarısı parlak olmadı, filmin dramatik yapısı, her şeyi tamam, zımba gibi, ama her ne kadar uyarlama yaptıysa da Amerikan filminin havasından pek sıyrılamamışız. Hülya Koçyiğit'in işe aldığı emekçisini. daha ilk günden sofrasına oturtmabizim toplumumuz için uygun değil. Örf ve adetlerimiz açısından baktığımda aykırı buluyorum. Filmin işinin çok iyi olmamasını bu ve bu gibi sahnelerin varlığına bağlıyorum O sahnelere başka bir çözüm yolu bulabilirmişiz, ama Bülent de, ben de atlamışız.”Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor”, Kabalcı yayınları, Ağustos 2009, İstanbul ”

__________________________________
(*) Amerikalı romancı John Mantley’in (1920-2003) bir romanından Sydney Boehm’in (1908-1990) senarosuyla, Henry Hathaway’ın (1898-1985) 1959 yılında filme çektiği, “Woman Obsessed” (İhtiras Vadisi) isimli filmden uyarlama. Bu filmde başlıca rolleri; Suzan Hayward (1917-1975) , Stephan Boyd 1931-1977) ve Barbara Nichols (1929-1976) oynamışlardır.

 

ÜSKÜDAR'DAN TOPKAPI'YA (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Aram Gülyüz
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Taç Film / Nejat Candaner


Oyuncular: Vahi Öz, esen Püsküllü, Turgut Özatay, Hüseyin Baradan, Muzaffer Hepgüler, Aziz Basmacı, Mehmet Aslan, Timuçin Caymaz, Toron Karacaoğlu, Tevhit Bilge, Mualla Sürer, Zafer Önen, Pekcan Koşar, Lale Belkıs, Vasfi Uçaroğlu, Sevim Sevil, ve Lulu Dörtlüsü: Fuat, Nihat, Süreyya,


Konu: Gazino sahibi, bir kadın ve şarkıcı gencin üçlü aşk öyküsü.

ÜMİT SOKAĞI (1966)

Senaryo ve Yönetmen: İlhan Engin
Foto Direktörü: Memduh Yükman
Yapım: Melek Film / Şahan Haki


Yönetmen Yardımcıları: Zeki Ökten, Tolgay Ziyal, Kamera asistanı: Muzaffer Turan, Kurgu: Turgut İnangiray, Avid Kurgu: Sezai Elmaskaya, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar: Erdoğan Dolapçı, Gani Maraşlıoğlu, Hayati Akbulut, Işık Şefi: Kenan Eryılmaz, Ses Kayıt: Yorga İlyadis, Prodüksiyon Amiri: Semih Sarıoğlu, Set: İhsan Akdağ, İsmet Aşık, Orhan Başkan, Necdet Buvan


Oyuncular: Ajda Pekkan (lale), İzzet Günay (Ali), Ekrem Bora (Selim), Erol Taş (Necdet), Sevinç Pekin (Necdet’in sevgilisi), Hakkı Haktan, Ali Seyhan, (Topal) Faik Coşkun (Mahmut), Nezihe Güler (Ali’nin Annesi), Hüseyin Zan, Celal Ersöz (Koca oğlan), Behçet Nacar (Necdet’in adamı), Mehmet Büyükgüngör (Necdet’in avukatı), Kaya Volkan, Afif Yesari, Talia Saltı (Anne), Süheyl Eğriboz, Ahmet Koç


Konu: Bir aşk üçgeni içerisinde geçen film aynı kadına aşık olduktan sonra araları açılan iki arkadaşın öyküsünü konu alıyor..

ÜMİT KURBANLARI (1966)

Yönetmen Orhan M. Arıburnu
Senaryo: Hidayet Pelit
 Foto Direktörü: Yılmaz Ceylan, Cengiz Batuhan
Yapım: Pelit Film/Hidayet Pelit


Oyuncular: Tunç Oral, Suzan Avcı, ülent Aydın, Talât Gözbak, Engin özer, Gülbin Eray, Faik Coşkun, Nezihe Güler, Bülent Oran, Nuhbe Işıl, Ve Ortaşark Striptiz Kraliçesi: Seher Şeniz, Hidayet Pelit, Abdullah Ferah, Adil Güldürücü, Halit Vurgun, Orhan M. Arıbuırnu, Ercan Ceylan, Şehri Şen, Nilgün Tozar,


Konu: Artist yapma vaadiyle kandırılıp kötü yola düşürülen kızların öyküsü

ÜÇ KORKUSUZ ARKADAŞ (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Halit Refiğ (Alexadre Dumas’nın “Üç Silahörler”
romanında uyarlama)
Foto Direktörü: Memduh Yükman
Yapım:Uğur Film / Memduh Ün


Oyuncular: Nilüfer Aydan, Tanju Gürsu, Kuzey Vargın, Reha Yurdakul, Suzan Avcı, Necdet Çağlar


Konu: Casusluk yaptığı için Kıbrıslı Rumların hapse attığı Ayşe ile, onu kurtaran Efe Rıa ile diğer iki arkadaşın kahramanlık öyküsü

TÜRK’ÜN AŞKI BAŞKADIR (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Figenli
Kamera: Ali Uğur
Yapım: Aşkın Film 


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Selma Güneri, Güven Erte, Nalan Egesan, Güven Pınarlı, 1966Ersun Kazançel, Necdet Tosun, Hüseyin Baradan


Konu: Genç bir balıkçıyla, bir turist kızın aşk öyküsü.

TURİST ÖMER ALMANYA'DA (1966)

Yönetmen: Hulki Saner
Senaryo: Hulki Saner, Erdoğan Tünaş, Suavi Sualp,
Kamera: Turgut Ören
Yapım: Saner Film/Hulki Saner 


Oyuncular: Sadri Alışık, Çolpan İlhani Suzan Avcı, Sevim Emre, Mualla Sürer, Gürel Ünlüsoy, Sevim Emre, Cevat Kurtuluş

Konu: Almanya'ya işçi olarak giden Turist Ömer'le Alman kızı Helga'nın öyküsü.

TOPRAĞIN KANI (1966)

Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo : Recep Bilginer, Ayşe Şasa 

Kamera : Gani Turanlı
Yapım : Güneş Film / Atıf Yılmaz


Oyuncular : Fikret Hakan, Belgin Doruk, Erol Taş, Feyzi Tuna, Tuncer Necmioğlu, Nuran Aksoy, Hakkı Haktan, Ali Seyhan, Güngör Denizaşan


Konu: Bir petrol kasabasında geçen çeşitli ilişkilerin öyküsü. Petrol sorununu ele alan getirmek istediği fakat fonda sıkışıp kalan mesaja yabancılaşan, ulusal ve iktisadi çatışma yerine, bir kardeş kavgasının, bir aşk hikayesinin, bir kuşak çatışmasının ötesine geçemeyen verilmek istenen savı konuşmalarda kalan bir filmdir


ÖDÜL:


► 3. Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (24 Mayıs – 4 Haziran 1966)
► “En başarılı 3. Film”


Jüri Üyeleri: Julien Jenger, Claude Mathiss, Harry Keith, Nejat Duru, Turgut Demirağ, Orhon M. Arıburnu, Kemal Baysal, Dr. Alyanak, Mücahit Beşer, Ümit Deniz, Dr. Burhanettin Onat, Baykan Tözgen, Ethem Soykan, Ata Karatay.)


► As Dergisinin Sinema yazarları arasında düzenlediği 1965-69 döneminin en iyi 10 filmi arasında sekizinci.

TİLKİ SELİM / HEDEFTEKİLER

Yönetmen: Nişan Hançer
Senaryo: Yılmaz Güney
Filmi Çeken: Necat Okçugil
Yapım: Ni-Va Film / Nişan Hançer


Negatif Montaj: Orak Özütürk (Şef), Mahmut Eskici, Sesleri Alan: Marko Buduris, Prodüksiyon Amiri: Naci Saraç, Işıklar: Kemal Tüfekçi, Prodüktör: Vahram Polat,


Oyuncular: Yılmaz Güney, Birsen Menekşeli, Kenan Pars, Tuncer Necmioğlu, Mümtaz Ener, Naci Erhun, Özdemir Akın, Süheyl Eğriboz, Muammer Gözalan, Şükrü Üstün, Nazan Ayas, Nalan Egesan, Kudret Karadağ, Ali EkdalKonu: Fuat (Naci Erhun), bir süre önce Paris'te tanıdığı sevgilisi Suzi'yle eğlence dönüşü bir gece eve geldiklerinde acı bir sürprizle karşılaşırlar. Suzi'nin hizmetçisi öldürülmüş, mücevherleri de çalınmıştır. Bahasının gönderdiği mücevherleri satarak geçinmeye çalışan Suzi, bu kanlı soygunun ardından Fuat'la birlikte polise başvurur, Emniyet tahkikata başlar.


Zengin bir işadamının kıza Birsen'le (Birsen Menekşeli) nişanlı olan Fuat, sağlam ayakkabı değildir. Bir çeteyle ilişkisi olup, soygun olayında da parmağı vardır. Nişanlısı Birsen, Suzi'yle kendini aldattığını öğrendiğinde resti çeker. Nişan yüzüğünü iade eder. Soyguncuların şefi (Kenan Pars), Fuat'a yeni bir öneride bulunur. Zengin bir işadamından (Mümtaz Ener) yüklü miktarda para koparmak için kızı Birsen'i kaçıracaklardır. Fuat da bu işten payını alacaktır. Şef, bu iş için çok iyi bıçak kullanan ve bu yeteneği sayesinde adı Sustalı'ya (Tuncer Necmioğlu) çıkan bir adamını görevlendirir. Sustalı, yanına verilen iki soyguncuyla birlikte Birsen'in yolunu ke-ser. Otomobilinden indirilip gözleri bağlanan birsen, depoya götürülür.


Çevresinde Tilki Selim (Yılmaz Güney) adıyla tanınan, bitirim ve çapkın bir emniyet mensubu, bir süreden beri soyguncuların peşindedir. Kızı kaçırılan işadamı Mümtazın evine gider. Birtakım bilgiler alır. Tilki Selim, Fuat'tan şüphelenmektedir. Fuat, bir gece saldırıya uğrar. Sustalı, bıçağıyla inanmaz. Bu konu üzerinde tartışırlarken kapı çalınır. Açlıklarında Fuat'ı karşılarında görürler. Sustalı şaşkındır. Cin görmüş gibi çarpılır. Fuat'a biraz daha yaklaşır. Bıçakla kestiği boğazına bakarken, Fuat yüzündeki plastik maskeyi sıyırır. Altından çıkan Tilki Selim'dir. Soyguncular Selim'e saldırırlar. Selim, hepsini tepeler. Selleri kaçar. Tilki Selim’ii ortadan kaldırmak için soyguncular bir tuzak hazırlarlar. İçlerinden biri Selim'e gidip öldürülme korkusuyla onlardan kaçtığını söyler. Bu işlere karışmanın pişmanlığı içindeymiş gibi günah çıkartır. Selim'i Birsen'in tutulduğu yere götürecektir. Birlikte giderler. Selim, kurulan tuzağın farkında olup önceden tedbirini almıştır. Emniyet de haberlidir. Sustalı, gizlendikleri depodaki bir koltuğun altına saat ayarlı dinamit yerleştirmiştir. Selim, kıskıvrak yakalanıp koltuğa oturtulduğunda parçası kalmayacaktır. Tilki, elinde silahla depodan içeri girer. Kimseleri göremez. Soyguncular dışarıda bir yerlere saklanıp pusuya yatmışlardır. Birden şiddetli bir patlama duyulur. İçeri giren soyguncular düşmanlarının parçalarını ararlarken, Selim gizlendiği yerden çıkar. Soyguncular şaşkınlıkla kaçışırlar. Şefleri Birsen'i sürükleyerek arabaya atar. Polis de peşlerindedir. Silahlı, çalışmalı bir araba takibi sonucunda tüm suçlular yakalanır. Birsen kurtulur. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney"


►Çekim sırasında bazı bölümleri değiştirilmiş olup, Yılmaz Güney'in diyalog eklemeleri yaptığı filmin senaryosunu Aydın Engin “297” yazmıştır. Filmin avantür sahneleriyle finalini Yılmaz Atadeniz yönetmiştir, Film, daha sonraki vizyonunda Hedeftekiler adıyla gösterime girdi.

TEHLİKELİ OYUN (1966)

Yönetmen: Semih Evin
Senaryo Ferit Eylik
Operatör Rafet Şiriner
Yapım:Roket Film / Semih Evin


Prodüksiyon Amiri: Yaşar Şener, Reji Asistanı: Uğur Duru, Yılmaz Akın, Operatör Asistanı: Ferhat Bakır, Laboratuvar Şefi: Cemil Orhon, Laborant: Erol Yıldırım, Bayram Güzel, Süleyman Koyuncu, Prodüksiyon: Metin Ok, Sabahattin Koçak, Hüseyin Yenice, Sesleri Alan: Marko Buduris,(Yıldız Film Stüdyosunda yapılmıştır)


Oyuncular: İzzet Günay, Pervin Par, Kenan Pars, Vahi Öz, Saime Bekbay, Kadri Ögelman, Necdet Yakın, Yaşar Şener, Hakkı Kıvanç, Hüseyin Zan, Hakkı Haktan, Faik Coşkun, Rıza Tüzün, Mahmure Handan, Zeki Tüney, Gülgün Erdem, Lamia Durmuş, Birsen İz, Hamdi Şarlıgil,


Konu: Kasımpaşalı çapkın ve bitirim şoför Ahmet ile Hizmetçi Ayşe gerçek kimliklerini saklayarak,kendilerini zengin göstererek birbirlerine aşık olurlar, ancak Ahmet’in yazdığı mektuplar zamanla başlarına bela olacaktır

ŞOFÖR DEYİP GEÇMEYİN (1966)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Memduh Yükman
Yapım: Duygu Film / Aziz Sarıkaya


Prodüksiyon Amiri: Sadık Topaloğlu, Kamera; Orhan Kapkı,


Oyuncular: Ajda Pekkan, Sadri Alışık, Esen Püsküllü, Ferah Nur, Süha Doğan, Nevzat Okçugil, Atacan Arseven, Uğur Kıvılcım, Küçük Yıldız: Ömercik (Ömer Dönmez) D.1959


Konu: Arabasında annesi tarafından aşamlarır bir bebek bulup onu büyüten iyi yürekli bir şöför genç daha sonra çocuğu anne babasına kavuşturmaya çalışır

ŞEREF KAVGASI (1966)

Yönetmen: Mehmet Aslan
Senaryo (*) Behlül Akbulut
Operatör: Fethi Mürenler
Yapım: Roket Film / Semih Evin


Oyuncular: İzzet Günay, Gülgün Ok, Turgut Özatay, Suphi Tekniker, Ersun Kazançel, Renan Fosforoğlu, Kadri Ögelman, Turgut Özatay, Necdet Yakın, Bahçet Nacar, Hak-kı Kıvanç, Muammer Gözalan, Faik Coşkun


 Konu: Hapisten çıkan bir kabadayı ile onu kanun dışı işlere sürüklemeye çalışan b ir rıhtım işçisinin öyküsü.
___________________________________

(*) Budd Schulberg’un (1914) Malcolm John-son’un (1904-1976) bir yazısından esinlenerek senaryolaştırdığı ve Elia Kazan’ın (1909-2003) yönetmenliğini yaptığı ve 1954 yılında gösterime giren “On The Waterfront” (Rıhtımlar Üzerinde) isimli filmden uyarlama. Bu filmin başlıca oyuncuları: Marlon Brando (1924-2004), Karl Malden (1912), Lee J. Cobb (1911-1976) ve Rod Steiger (1925-2002) (kyn: www.imdb.com)

ŞEHZADE MURAT (1966)

“Gülnaz Sultan”

Yönetmen: Nuri Akıncı
Senaryo: Muharrem Gürses
Kamera: Cezmi Ar
Yapım: Dadaş Film / Kadir Kesemen


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Sevda Ferdağ, Tunç Oral, Nevzat Kığ, Nuran Aksoy, Ferhan Tanseli, Mustafa Alev


Konu: Bir masal filmi

ŞAFAKTA ÜÇ KURŞUN (1966)

Yönetmen: Orhan Aykanat
Senaryo: O. Nuri Ergün
Kamera: Cengiz Batuhan
Yapım: Çan Film / Zeki Çan


Oyuncular: Cüneyt Arkın, Bilge Tandoğaç, Yılmaz Köksal, Suzan Avcı, Necip Tekçe, Figen Karahan, Gülgün Erdem, Atilla Ergün, Hasan Mutlucan, Aynur Aydan, Muzaffer Yenen, Adnan Mersinli


Konu: İki delikanlının düşmanları ile yaptıkları amansız mücadele.

SUÇSUZ FİRARİ (1966)

Yönetmen: Türker İnanoğlu
Senaryo: Safa Önal

Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop, Yapım Erler Film / Türker İnanoğlu,

Yönetmen Yardımcısı: Hüseyin Karaoğlu, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Işık Şefi: Mehmet Çakar (Ender Işık Servisi), Şevket Yılmaz, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Sesleri Alan: Marko Buduris, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Mahmut Eskici, Laboratuvar: Cemil Orhon, Prodüksiyon Amiri: Sadri Karan, (Yıldız Film Stüdyolarında hazırlanmıştır).

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Sema Özcan, Nilüfer Koçyiğit, Öztürk Serengil, Senih Orkan, Nubar Terziyan, Mine Soley, Renan Fosforoğlu, Enver Dönmez, Kudret Karadağ, Adnan Mersinli, Zeki Sezer

Konu: Evlerinde kız kardeşi Mine (Nilüfer Koçyiğit) ile yaşayan Kenan (Cüneyt Arkın) kaçakçı patronu Turgut (Öztürk Serengil) ve ortağı Burhan’ın pavyonunda çalışır. Turgut adamı Vasfi (Senih Orkan) ile Burhan’ı öl-dürme planı yapar. Burhan’ın dansöz sevgilisi Nesrin’in (Mine Soley) Kenan’da gözü vardır. Kıskanan Burhan’la Kenan kavga ederken ışıklar söner, silah sesi duyulur. Işıklar geldiğinde Burhan yaralıdır. Kenan kaçar. Burhan ölmeden kavganın nedenini söyler, katili söyleyemez. Cinayet Kenan’a yıkılır. Genç adam 24 yıla mahkum olur. Turgut, yardım istemek için gelen Mine’ye ilaçlı içki içirip tecavüz eder. Mine çaresiz, pavyonda çalışmaya başlar. Kenan’ı ziyarete giden Mümtaz (Nubar Terziyan) katili bilmek-te ama, kızı Suna’nın (Sema Özcan) yaşamından korktuğu için susmaktadır. Kenan hapisten hastaneye giderken firar eder. Pavyonda Mine’yi görür. Genç kız utanıp kaçar. Turgut Kenan’a her şeyin onun isteği ile olduğunu söyler. Polis peşinde olan Kenan Mümtaz’a gidip katili öğrenmek ister. Mümtaz’ı öldürülmüş bulur. O sırada eve gelen Suna, Kenan’ı katil sanırsa da gerçeği öğrenip onu saklar. Hatta Kenan’dan hoşlanmıştır bile. Bir bahaneyle pavyonda çalışmaya başlar ve Turgut’la Vasfi’yi izler. Turgut Suna’yı da gözüne kestirir. Evine girmek ister. Suna engeller. Pavyona dönen Turgut evde Kenan’ın olduğunu sezer. Öldürüp suçu Suna’ya atmak için adamını gönderir. Kenan tuzağı bozar. Vasfi’yi de polise itirafa zorlar. Olay aydınlanır. Turgut tutuklanır. Kemal kurtulur ve Suna ile yepyeni bir yaşama başlar…

SU TESTİSİ (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç
Kamera: Kaya Ererez
Yapım: Sev-Ar Film Yavuz Yalınkılıç 


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Tijen Par, Erol Taş, Reha Yurdakul, Fahri Sadedil, Necip Tekçe, Faruk Panter, Asuman Arsan, Ali Seyhan, Zeki Tüney, Hakkı Kıvanç


Konu: Kabadayı olma isteğiyle İstanbul’a gelen bir gencin maceraları.

SOLUK GECENİN AŞK HİKAYELERİ (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Alp Zeki Heper
Görüntü Yönetmeni: Mengü Yeğin
Yapım: Sinema P. Film/Alp Zeki Heper


Oyuncular: Halil Türkmen, Marlise Schneiderhan, Ayfer Feray, Mine Cezzar


► Film, sansür komisyonu tarafından müstehcen olarak değerlendirilerek tümüyle reddedildi. Daha sonra Danıştay' a başvuran Alp Zeki Heper, buradan da olumlu bir sonuç alamadı. Danıştay 12. Dairesinin28.3.1967 gün E.96617481, K.967/481 sayılı kararı; "Dava konusu filmin bütünü itibarıyla umumi ahlak ve adaba, aile müessesesinin kutsiyetine aykırı olduğu gerekçesiyle yasaklandığı anlaşılmaktadır. 


Filmin bu sebeple yasaklanmasının yerinde olup olmadığının tespiti için naip üye nezaretinde yapılan incelemede bilirkişi Vedat Tanrı'nın 10-2-1966 tarihli raporunda (cinsel sorunların sinematografik yoldan ele alınmaya çalışıldığı filmde gösterilmesinde sakıncalı bir cihet görülmediği) bildirilmişse de; 3.1.1967 günlü ara kararımız veçhiyle filmin ayrıca heyet halinde görülmesi uygun görülmüştür. Sahneden görülen eserler; değişik yaş ve seviyede kimseye hitap edilmesi itibariyle, bunlarda, hususiyetle hukuka ve genel ahlak kuralları çerçevesi içinde ahlaka uyarlık aranması tabiidir. Tezi olmayan ve aksiyon-larında ahenk görülmeyen bahse konu filmde; insan hayatı, adeta şuur ve şuuraltı ile sadece cinsi arzular üzerine kurulmak istenmekte; gizli kalması gerekli arzu ve hareketler parklarda, umuma açık yerlerde, hatta trafiğin en yoğun olduğu cadde ortalarında cereyan ederken görülmekte; marazi tiplerin sahneye aktarılan ıstraplı ruh hali ar veya haya hislerini rencide etmektedir. Konunun iddia edildiği gibi rüyada geçmiş birtakım kompleksleri ifadeye çağırmış olması, filmin tüm halinde seyredenler üzerinde bıraktığı izlere ahlak ve adaba aykırı olduğunu kabule mani değildir.

Bu itibarla adı geçen filmin halka gösterilmesinin ve yurtdışına çıkarılmasının yasaklanmasında 'Filmlerin ve Film Senaryolarının Kontroluna dair Nizamname'nin 7. nci madddesinin 6'ncı fıkrası hükmüne aykırılık görülmediğinden davanın reddine ... 29.3.1967 günü oybirliğiyle karar verildi." 


Alp Zeki Heper, bir söyleşide ise sansür hakkındaki görüşünü şöyle dile getirrmişti: "Soluk Gecenin Aşk Hikayelerinde aşkla, yani özgürrlükle baskıyı, şiddeti, işkenceyi karşı karşıya getirmeye çalışmıştım. Anılarla ilgili, zor anlatımlı olan bir filmdi. Sevginin, tutkunun işkenceyi, baskıyı yok etmesini dilemiştim. Özgürlüğün delice bir sevgi olduğunu düşünüyordum. Öyle simgelemeye çalışmıştım özgürlüğü. Müstehcenlikle suçlandım. Altından kalkması güç bir suçlamaydı bu. Sansürcülere göre delice sevgi üstüne kurulu bütün Divan şiirimizi, Yavuz Sultan Selim'in, Baudelaire'in, Breton'un, Eluard'ın tüm şiirlerini toplatmak gerekiyordu. Delice sevgi üstüne kurulu bütün Çin ve Japon şiirlerini yok saymak gerekiyordu. Şaşırmış kalmıştım ... ... 

Aslında beni en çok korkutan ve bütün sanatçı özgürlüklerimi kısan, sansür talimatnamesinin en ağır maddesi olarak saydığım bu usul maddesine gelmek istiyorum. Bu usul maddesiyle diğer filmlerim de diğer sebeplerle birlikte daha ağır şekilde karşılaştı. Bu madde, sanatçıyı sansürce onaylanmış bir senaryoyu aynen çekme esaretine bağlayan maddedir. Bir yönetmen yapmak istediği bir filmin senaryosunu kendisi bile yazmış olsa, geçen bir zamandan sonra aynı konuyu, aynı şekilde nasıl düşünebilir? Sinema özgürlüktür. Senaryo değiştirilmek için yazılır. Sinemamızda sürekli olarak senaryoyu söyleyen oyuncuların varlığı bu madde yüzündendir. Biçim ve öz alanında en önemli kısırlığı getirir sinemamıza bu madde ...

Sette insan ilgileriyle ortaya çıkan bir yaşamın filme alınması kaldırılmıştır böylece. Sinemanın en önemli yanı, sinema oluşu yasaklanmıştır. Sansürün değiştirilmemesini şart koştuğu bir senaryoda, sansürün özgürlüklerinden söz edilebilir ancak. Ne oyuncu-nun ne de yönetmenin kişiliği söz konusu değildir artık. “Artun Yeres, Sakıncalı 100 Film” syf, 234 ”

 

22 Ocak 2016 Cuma

SOKAK KIZI (1966)

Yönetmen: Ülkü Erakalın,
Senaryo: Hamdi Değirmencioğlu
Operatör: Orhan Kapkı
Yapım: Duygu Film / Ülkü Erakalın


Yönetmen Yardımcısı: Meral Sayın, Ses Kayıt: Yorgo İlyadis, İlia İliadis, Prodüksiyon Amiri: Saltuk Kaplangı, Set Amiri: Erdoğan Avcı, Kameraman: Suat Pekan, Işık operatörü: Atacan Boran, Set Elemanları: Mustafa Buvan, Kadri Çakan, Mehmet Güler, Ziya Güçlü, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar: Hayati Akbulut, Gani Maraşlıoğlu, Erdoğan Dolapçı, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya,


Oyuncular: Sadri Alışık (Murat Giray), Zeynep Değirmencioğlu (Ayşe), Selda Alkor, Hulusi Kentmen (Ali Dayı), Suphi Tekniker Yakışıklı), Cahide Sonku (Gül ana), Çolpan İlhan (Gönül), Gürel Ünlüsoy (Doktor), Feridun Çölgeçen (Paşa), Vahi Öz (Vahit), Ömercik “Ömer” (Ömer Durmaz), Bedia Muvahhit (Saraylı Hanım), Sami Hazinses (Kansız), Ferah Nur, Mualla Sürer (Leman Teyze), Mürvet Sim, Rengin Arda (Selma), Necdet Tosun (Tosun efendi), Necdet Yakın (Cansız), Faik Coşkun, Birsen Kaplangı, Levent Kaplangı, Nihal Kaplangı, Behçet Nacar, Meral Sayın, Talia Saltı, Orhan Çoban


Konu: Murat Giray ünlü bir şarkıcıdır.Ancak çok sevdiği karısı ölünce yeni doğan çocuğunu sokağa bırakır.Ayşecik büyüdüğünde tüm mahalle ondan nefret eder hale gelmiştir.

SİYAHLI KADIN (1966)

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Suavi Sualp “William Irish’in aynı isimli romanından. ”
Kameraman: Cengiz Batuhan
Yapım: Duru Film / Naci Duru


Prodüksiyon Amiri: Yılmaz Kuzgun, Prodüksiyon Yardımcısı: Turhan Emli, Set Amiri: Burhan Yeşildağ, Işık: Cengiz Arlı, Rejisör Asistanı: Yunus Saltuk, Kameraman Asistanı: Mustafa Kuzu, Sesleri Alan: Rauf Tözüm, Laboratuvar: Semih Peköz, Montaj, Senkron: İhsan Yanık, Negatif Montaj: Adnan Dalmaz, Ar Direktör ve Müzik Direktörü: Remzi Cöntürk, (Ses Film Stüdyosunda hazırlanmış ve seslendirilmiştir)


Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Serap), Tugay Toksöz (Haldun Öner), Süleyman Turan (Nejat), Necdet Çağlar, Leman Öztürk, Ali Şen (Ali Şipşak), Özdemir Han (Baterist), Diclehan Baban (Leman), Mine Soley (Şantöz Mine), Kayhan Yıldızoğlu (Savcı), Mürüvvet Sim (Madam Roza), Ayton Sert, Recep Filiz, Muazzez Doğan, Necip Tekçe, Leman Öztürk, Reşit Çıldam, Nurhan Damcıoğlu, Mine Soley, Muazzez Doğan, Recep Filiz, Melek Ayseven, Nezihe Kanıtürk, Lamelif Ata, Doğan Seren, Giray Alpan,


Konu: Karısının katilini arayan bir gençle, ona yardım edip, sonunda aşık olan bir kadının öyküsü


Konu: Karısının katilini arayan bir gençle, ona yardım edip, sonunda aşık olan bir kadının öyküsü

SİYAH OTOMOBİL (1966)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo Erdoğan Tünaş
Foto Direktörü: Memduh Yükman
Yapım: Metro Film / Aram Gülyüz


Işık Şefi: Halit Aysan, Laboratuvar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar Yardımcıları: Gani Maraşlıoğlu, Hayati Akbulut, Erdoğan Dolapçı, Montaj ve Senkron, Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Seslendiren: Yorgo İliaddis, Müzik Direktörü: Turgut Dalar, Vasfi Uçaroğlu Orkestrası, Işık Direktörü: Kenan Eryılmaz, Prodüktör Asistanı: İsmet Karaman, Kameraman: Muzaffer Turan, Ergin Akkaya, Prodüksiyon Amiri: Adil Kıbıcı, Reji Asistanları: Yücel Çakmaklı, Mustafa Akkaş, Prodüktör: Osman İncili,
(Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Ayhan Işık, Ajda Pekkan, Süha Doğan, Vasfi Uçaroğlu, Asım Nipton, Zeki Tüney, Türkân Sülünay, Hüzeyin Zan, Sevim Gül, Jirayir Çarkçı, Süheyl Eğriboz, Sabahat Işık, Sevim Sevil, İsmet Karaman, Küçük Yıldızlar: Ercan İnangiray, Taner Erhan,

Konu: Çocuğuna eziyet edenlerden intikam alan bir polisin öyküsü

SİYAH GÜL (1966)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo (*) İlhan Engin
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Melek Film / Şahan Haki,


Prodüksiyon Amiri: Semih Sarıoğlu, Ar Direktör: Stavro Yuhanidis, Kamera Asistanı: Taner Öz, Reji Asistanı: Emel Işık, Prodüksiyon Asistanları: İsmet Aşık, Necdet Bucan, Orhan Baskan, İhsan Akdağ, Işıklar: Kenan Eryılmaz, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuar: Hayati Akbulut, Gani Maraşlıoğlu, Erdoğan Dolapçı, Montaj, Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Seslendiren: Yorgo İliadis, (Erman Film Stüdyosunda hazırlanmış ve Seslendirilmiştir.)


Oyuncular: Türkân Şoray (Gül), Kartal Tibet (Murat), Meral Sayın, Çolpan İlhan (Gönül), Suzan Avcı (Melahat), Güven Erte (Sami), Nubar Terziyan (Galip Baba), Feridun Çölgeçen (Murat’ın amcası), Sevim Sevil, Hüseyin Zan Gazino patronu), Haydar Karaer, Hakkı Kıvanç (Bar müşterisi), Faik Coşkun (Şaban Ağa), Küçük Yıldız: Ercan İnangiray (Mete) (d:1958)


Konu: Aradan çekilen bir kadınla, birbirlerini seven iki gencin büyük aşkları
__________________________________


* Gerhard Menzel’in (1894-1966) senaryosundan, Alman yönetmen Gustav Ucicky’nin (1898-1961) rejisiyle filme aktarılan ve 24 Nisan 1940 da Almanyada gösterime giren “Der Postmeister” (Postacının kızı) filminden uyarlama. Bu filmde Alman sinemasının dönem oyuncularından; Heinrich George (1893-1946), Hilde Krahl (1917-1999) ve Siegfried Breuer (1906-1954) oynamışlardır. (kyn: www.imdb.com)
 

SİLAHINA SARILAN ADAM (1966)

Yönetmen: Şinasi Özonuk
Senaryo: Emin Demirtay
Görüntü Yönetmeni: Fevzi Eryılmaz
Yapım: Levent Film / Özkan Yılmaz


Oyuncular: Nilüfer Aydan, Özkan Yılmaz, Tuncel Kurtiz,


Konu: İyilerle kötüler arasındaki savaşı anlatan bir film

SİLAHLARIN KANUNU (1966)

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Ali Yaver
Yapım: Metin Film/ M. Işık Toraman


Negatif Montaj: Ender Teker, Kenan Hacaman, Senkron: Mustafa Kent, İsmail Kalkan, Seslendiren: Necip Sarıcı, Dublajı İdare Eden: Sacide Keskin, Şarkılar: Sevim Şengül

Oyuncular: Yılmaz Güney, Nilüfer Aydan, Tuncel Kurtiz, Nurlan San, Aysel Tanju, Suzan Avcı, Danyal Topatan, Aysel Gilda, Enver Dönmez, Ömer Kayam, Reha Yurdakul


Konu: Almanya'ya kaçan banka soyguncusu Yılmaz Ali, peşindeki soyguncu arkadaşları tarafından vurulur. Olayları izleyen sivil polis Metin Demir (Yılmaz Güney), hastanede son nefesini vermek üzere olan soyguncunun başındadır. Bu sorgulama sırasında Yılmaz Ali, her şeyi anlatır, iki yıl kadar önce İstanbul'da soyduğu bir bankanın planlarını karısına teslim etmiştir. Karısını bulduğunda olayın perde arkası ortaya çıkacaktır. Soyguncu, intikamını alması için Metin'e yalvarır. Metin, ölen soyguncunun benzeridir ve ikizi gibi durur.
Metin, uçağa atlayıp İstanbul'a gelirken, haraç alma ve soygun gibi her türlü yasadışı olayın içinde olan çelenin şefi Ahmet'e (Reha Yurdakul) haber uçurulur. Paralarla kaçan Yılmaz Ali ölmemiştir. Ahmet, adamlarını havaalanına gönderir. Benzerliği nedeniyle kaçak soyguncu sanılan Metin, peşindeki adamları atlatıp King Otel'e gelir. Otel sarılmıştır. Çatışma sırasında polis olaya el koyar. Aranan soyguncuya benzeyen Metin, Yılmaz Ali sanılıp tutuklanır. Ancak parmak izleri tutmaz ve serbest bırakılır.


Metin, bu benzerliğinden yararlanıp öldürülen soyguncu Yılmaz Ali kimliğiyle karısını aramakladır. Kadının adı Türkan'dır, Şef Ahmet ve adamları da saklı altınları bulmak için Türkan'ı (Nilüfer Aydan) aramaktadırlar. Ancak Türkan, yüzünü plastik bir ameliyatla değiştirdiğinden iz sürmeler giderek zorlaşır Metin, araştırmalarını sürdürürken Karanlık Osman'la (Danyal Topatan) tanışır. Osman, Yılmaz Ali'nin yakın arkadaşıdır. Metin renk vermez, Osman da bir şey anlamaz. Arkadaşı Yılmaz'ın bıyıklarını kestiğini sanır. Ve birlikte hareket ederler. Türkan, yeni yüzüyle bir pavyonda şarkıcılık yapmaktadır. Ama nerede?
Şakacı, hazırcevap ve çapkın bir delikanlı olan Metin, tek tek gece kulüplerini dolaşır. Ayrı ayrı üç kadınla tanışır. Türkan, Aysel (Aysel Tanju) ve Gilda (Aysel Gilda) ile... Metin, üç kadınla da ilişki kurup aşk oyunla-rına girer. Ahmet ve adamları da Metin'in bu gönül ilişkilerini yakın takibe alıp, içlerinden hangisinin karısı olduğunu öğrenmeye çalışırlar. Sonra da sırayla, tek tek üç kadın kaçırılır, Sıra Metin'dedir. Bir tuzak sonucu Metin de yakalanıp Kasımpaşa'daki bir demir atölyesine getirilir. Elleri ayakları sandalyelere bağlı üç sevgilisiyle karşı karşıyadır. Metin'in gözleri kızgın bir çubukla dağlanacaktır, Bu ölümcül işkence sırasında hangisi karısı olduğunu itiraf ederse altınlar ondadır. İşkence başlamak üzereyken Türkan dayanamaz Karısı olduğunu ve altın plakaların gizlendiği yeri söyler. Altınlar, Ankara Gemisi'nin gizli bir bölmesindedir. Şef Ahmet bir adamıyla Türkan'ı alıp gemiye gider ve gizli bölmeyi bulur.

Plakaları çantaya doldurur.

Bu sırada Metin, ayakkabı topuğuna gizlenmiş bıçakla iplerini keser, başında bekleyen adamın silahını alır. Aysel ile Gilda'nın da iplerini çözer. Ancak silahlı çatışmada Aysel kaçar, Gilda ise bir kurşunla ölür. Metin, silah zoruyla önüne kattığı Türkan ve altınlarla kaçmaya çalışan Ahmet'in peşine düşer, Aysel, polislere haber vermiştir. Çevre kuşatma altındadır. Metin, karşı karşıya geldiği çete reisini öldürür, sevgilisi Türkan kurtulur. Metin, söz verdiği gibi Yılmaz Ali'nin intikamım almıştır. (“Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”)

 

SİLAHLAR PATLAYINCA (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas (*)
Foto Direktörü: Turgut Ören
Yapım: Gürsu Film / Tanju Gürsu


Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Montaj: Özdemir Arıtan,


Oyuncular: Selda Alkor (Amber), Tanju Gürsu (Yiğit Ali), Hayati Hamzaoğlu Murat Dovalı, Hüseyin Baradan (Ahmet Çalışgil, Bilge Tandoğaç (Kezban), Yılmaz Köksal (Garip), Asım Nipton (Jn.Bşçvş), Behçet Nacar (Nuri Kurnagil), Araksi Hebo (İbrahim),


Konu: Hamile karısına tecavüz edilen bir adamın intikamı.

,_____________________________
(*) Howard Rigsby’ın romanından, Dalton Trumbo’nun (1905-1976) senayosunu yazdığı ve Robert Aldrich’in (1918-1983) 1961 yılında yönettiği “The Last Sunset” isimli filmden uyarlama. Bu filmde başlıca rolleri, Rock Hudson (1925-1985), Kirk Douglas (1916), Dorothy Malone (1925) oynamışlar. (kyn: www.imdb.com)

SIRAT KÖPRÜSÜ (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Lütfi Ö. Akad
Yönetmen Asistanı: Çetin İnanç,
Operatör: Ali Uğur
Yapım: Aslı Film / Orhan Günşıray


Oyuncular: Orhan Günşıray (Nuri), Sezer Sezin (Saadet), Turgut Özatay (Ziya), Hüseyin Baradan, Senih Orkan, Tuncer Necmioğlu


Konu: Bir gazoz fabrikası soygunu hikaye ediliyor. Hapisten çıkan Ziya dostu Saadet'i işe koyar. Nuri'yle de soygun için plan yapar. Soygun sonrası Nuri'yle Saadet'in yakınlaşması Ziya'yı intikama zorlar.


Not: Bu film için İlhan Arakon’un kendi buluşu olan bir mercek kullanılarak ilk kez Türk sinemasında geniş perde (sinamaskop) denemesi yapıldı. (Agâh Özgüç)

SEVGİLİM ARTİST OLUNCA (1966)

Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Özdemir Birsel
Görüntü Yönetmeni: Gani Turanlı
Yapım: Birsel Film / Özdemir Birsel


Oyuncular: Belgin Doruk, Ekrem Bora, Münir Özkul, Suna Pekuysal, Osman Alyanak, Zuhal Tan, Bedia Muvahhit, Hüseyin Baradan


Konu: Birbirlerine benzeyen iki kızın öyküsü

SEVEREK DÖĞÜŞENLER (1966)

Yönetmen: Adnan Saner
Senaryo: Suavi Sualp (*)
Kamera: Turgut Ören
Yapım: Saner Film/Hulki Saner


Oyuncular: Ediz Hun, Sevda Ferdağ, Suzan Avcı, Sami Hazinses, M. Ali Akpınar


Konu: Kıbrıstaki mücahitlerin öyküsü.

____________________________
(*) 1940 yılında çekimi yapılan ve 8 Kasım 1940 da Amerika’da (USA) gösterime giren, John Tainton Foote’nin (1881-1950) oyunundan Garret Fort’un (1940-1945) senaryosundan ve Rouben Mamoulian’ın (1897-1987) yönetmenliğinde filme çekilen “The Mark of Zorro” (Zoro’nun İşareti”, isimli filmden uyarlama. Bu filmde başlıca rolleri, Tyrone Power (1914-1958), Linda Darnell (1923-1965) ve Basil Rathbone (1892-1967) oynamışlardır.

SEVDA ÇİÇEĞİM (1966)

Yönetmen: Kemal Kan
Senaryo: Nilüfer Bodur, Kemal Kan
Kamera: Fethi Mürenler
Yapım:Ozon Film/ Necil Ozon


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Yıldız Tezcan, Cahide Sonku, Yıldırım Gencer, Muammer Gözalan, Osman Türkoğlu, Birsen İz, Zeki Tüney, Hakkı Haktan, Nezihe Güler, Nur Erkut, Tanju Şarman


Konu: Sonunda şarkıcı olan bir evlatlık kızla birlikte büyüdüğü sevgilisinin öyküsü.

SENİ SEVİYORUM (1966)

Yönetmen: Ertem Eğilmez
Senaryo: Sadık Şendil (*)
Kamera: Mike Rafaelyan
Yapım: Arzu Film/Ertem Eğilmez - Kadri Film/Kadri Yurdatap


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ekrem Bora, Münir Özkul, Tugay Toksöz, Semih Sezerli, Danyal Topatan, Sadettin Erbil, Ferah Nur 


Konu: Birbirlerine aşık olan evli bir kadınla, kirli işler çeviren bir gangsterin öyküsü

_____________________________

 (*) Henri La Barthe’nin romanından gene kendi yazdığı senaryodan Julien Duvivier’in (1896-1967) 1937’de filme aldığı ve 3 Mart 1941 yılında Amerika’da (USA) gösterime giren “Pépé Le Moko” isimli filmden uyarla-ma. Başlıca rolleri Jean Gabin (1904-1976), Gabriel Gabrio (1887-1946) ve Fernan Charpin (1887-1944) oynamıştır. (Kyn: www.imdb.com)

SENİ BEKLEYECEĞİM (1966)

Yönetmen: Ertem Eğilmez
Senaryo: Sadık Şendil (*)
Kamera: Rafet Şiriner
Yapım: Arzu Film / Ertem Eğilmez, Nahit Ataman


Oyuncular. Fatma Girik, Sadri Alışık, Nilüfer Aydan, Kenan Pars, Adnan Şenses, Reha Yurdakul, Birsen İz, Kâmuran Yüce, Ömer Dönmez, Tugay Toksöz, Küçük Oyuncu: Ömer Dönmez (Ömercik)


Konu: Hapishanelerde yaşlanan bir mahkumun dramı.

_____________________________

 (*) Dorothy Bennett (?) ve Irving White’ın (?), senaryosundan Jo Graham’ın (1892-1976) 14 Mart 1942 de Amerika’da (USA) gösterime giren, “Always In My Heart” (Daima Kalbimdesin) isimli filminden uyarlama. Bu filmde başlıca rolleri; Kay Francis (1905-1968), Walter HGuston (1884-1950), Gloria Warren (1926-?) oynamıştır.

Not: “Always In My Heart” 1942, 1971 ve 1983 yıllarında üç kez çekilmiştir. Bazı kaynaklarda 1955 yılı yapımlı bu filmden uyarlama olarak “Seni Bekleyeceğim” filminin yapıldığı belirtilmektedir. Bu tarihe en uygun yıl ise 1942 yılında çekilen bu Amerikan filmidir.

PARA KADIN VE SİLAH (1966)

Yönetmen: Yılmaz Atadeniz
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Paşa Gündoğdu
Yapım: Metin Film / Işık Toroman


Oyuncular: Yusuf Sezgin, Sevda Ferdağ, Kuzey Vargın, Cahit Irgat, Devlet Devrim, Ayfer Feray, Cahit Irgat


Konu: Bir bankayı soyduktan sonra Almanya'ya kaçan Yılmaz Ali, peşine düşen diğer soyguncular tarafından kıstırılıp vurulur. Olayı araştıran sivil polis Metin Demir (Yılmaz Güney) hastanede son nefesini vermekte olan Yılmaz Ali'den soygunla ilgili ayrıntılı bilgiler almayı başarır. Yılmaz Ali, soygunda aldığı tüm altınları karısına vermiştir. Metin Demir'den hem karısını hem de kendisini bu hale getirenleri bularak intikam almasını ister. Polis Metin Demir, fizik olarak ölen Yılmaz Ali'nin ikizi gibidir. Onun kimliğine bürünerek çeteyi yakalamak için İstanbul'a gelir. Yılmaz Ali'nin ölmediğini gören çete, bu kez Metin Demir'in peşine takılır. çatışma sırasında polis, Yılmaz Ali olmadığını kanıtlar ve bu kez Yılmaz Ali'nin eşini aramaya girişir. Ölen soyguncunun eşi tanınmamak için estetik ameliyatı olarak yüzünü değiştirmiştir. Polis memuru, Yılmaz Ali'nin en yakın dostu Karanlık Osman'ı (Danyal Topatan) bulur ve onunla birlikte çalışmaya başlar. Gece kulüplerinde yaptıkları araştırmalar sonucu adları Türkan, Aysel ve Gilda olan üç kadınla tanışırlar ve bunlardan birinin aradıkları kadın olduğuna inanırlar. Ama hangisinin ölen Yılmaz Ali'nin eşi olduğuna bir türlü karar veremezler. Bu arada çetenin elemanları da üç kadının peşine düşerler ve onlarla birlikte Metin Demir'i de yakalayarak hangisinin ölen soyguncunun eşi olduğunu anlamaya çalışırlar. Metin Demir'in gördüğü işkenceye üç kadından yalnızca biri dayanamaz ve ölen soyguncunun eşi olduğunu itiraf ederek, istedikleri altınların yerini söyleyeceğine söz verir. Sonunda Metin kaçmayı başarır ve ölen soyguncuya verdiği sözü yerine getirerek tüm soygunculardan intikamını alır.

 

SEHER VAKTİ (1966)

Yönetmen: Mehmet Bozkuş
Senaryo: Safa Önal
Operatör: Çetin Gürtop
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu


Işık Şefi: Şevket Yılmaz, (Ender Işık Servisi), Operatör Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Reji Asistanları: Şeref Gedik, Hüseyin Karaoğlu, Jenerik: Refik Onubil, Laboratuvar: İbrahim Üstüner, Hüseyin İnci, Negatif Montaj: Ender Teker, Senkron: Mustafa Kent, Celâl Köse, Negatif Montaj: Ender Teker, Dublaj: Sacide Toroğlu, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş, (Lale Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Oyuncular: Nuri Sesigüzel, Ajda Pekkan, Neriman Köksal, Nubar Terziyan, Tevhit Bilge, Süha Doğan, Kudret Karadağ, Necdet Tosun, Faik Coşkun, Kudret Şandra, Tevfik Soyurgal,


Konu: Köyden gelen bir türkücüye aşık olan kentli bir kızın aşklar

SARI GÜL (1966)

Senaryo ve Yönetmen: Mehmet Aslan
Kamera: Şevket Kıymaz
Yapım: Cen-Av Film/ Hüseyin Cendere, Suzan Avcı


Oyuncular: Selda Alkor, Tanju Gürsu, Suzan Avcı, Baki Tamer, Suha Doğa

PEMBE KADIN (1966)

Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo Sefa Önal
Müzik: Nüvit Kodallı
Foto Direktörü Gani Turanlı
Yapım : Ran Film / Kâmran Yüce, Şükran Güngör


Eser Hidayet Sayın, Prodüksiyon Amiri: Melih Altınışık, Rejisör Asistanı: Zeki Öktem, Işık: Erol Batıbeki, Set Amiri: Cevat Alkan, Kamera Asistanı: Ahmet Erhan, Seslendiren: Hüsamrettin Tursan, Senkron: Zeki Sivas, Montaj: İlya Pençoğlu, Laboratuar: Sabahattin Hoşses, (İpek Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Oyuncular: Yıldız Kenter, Ekrem Bora, Sema Özcan, Bülent Koral, Sami Ayanoğlu, Güler Kıpçak, Şükran Güngör, Erol Günaydın, Demircan Türkdoğan, Candan İsen, Demircan Türkdoğan, Muzaffer Nebioğlu,


Konu: Para kazanmak için köyden kente giden kocasını yıllarca bekleyen ve sevgilisinden ayrılmak istemeyen kızını köy meydanında vuran Pembe Kadının dramatik öyküsü.

ÖRÜMCEK ADAM (1966)

(TÜRK JAMES BOND’U x33)
Senaryo ve Yönetmen: Cevat Okçugil
Foto Direktörü: Necat Okçugil
Yapım: Seher Film /  Mehmet Çaydamar


Oyuncular: Yılmaz Gündüz, Neriman Köksal, Baki Tamer, Faruk Panter, Talat Gözbak, Tevhit Bilge, Kudret Karadağ, Orhan Alkan, Vasıf Okçugil


Konu: Polise ve bağımlı olduğu şebekeye ikili oynayan örümcek adamın macerası 


► Levent Cantek: Türk sinemasında çoğunluğu İtalyan kökenli olan birçok çizgi romanın uyarlaması yapılmıştır. Trash, pulp, B-movie ya da son yıllardaki yaygın adıyla “Fantastik Türk sineması”nın sıklıkla başvurduğu kaynaklardan biridir çizgi romanlar


Türk sinemasında çoğunluğu İtalyan kökenli olan birçok çizgi romanın uyarlaması yapılmıştır. Trash, pulp, B-movie ya da son yıllardaki yaygın adıyla “Fantastik Türk sinemasının sıklıkla başvurduğu kaynaklardan biridir çizgi romanlar. Bugün, önemli bir ilgi bulan, yarı eğlencelik ve hatta sarkastik bir tavırla izlenen – koleksiyon değeri taşıyan tür, 1966 yılından başlayarak altı-yedi yıl, yoğun bir üretim dönemi yaşamıştır. Yine bu dönemde üretilmiş, 1966-67 sezonunda gösterime çıkmış Örümcek Adam adlı bir filmden söz edeceğim. Filmin kopyası bulunamadığı için, film hakkında fazla bir bilgi yok elimizde. Aynı dönem yayımlanan bir sinemamagazin dergisinden alınmış tek bir resim karesi gördüm – ki aynı resim Giovanni Scognamillo ile Metin Demirhan-’ın birlikte hazırladıkları “Fantastik Türk Sineması” kitabında kullanıldı. Resimde görülen Örümcek Adam’ın kostümü, bilinen Marvel Comics’in Örümcek Adam-Spiderman’in kostümüne benzemiyordu. “Yanlış” –ya da bilerek farklı- yorumlanmış bir Örümcek Adam olup olmadığını merak ettim. Filmin konusu hakkında Agah Özgüç, ünlü film sözlüğünde kısaca şunları yazmış:


 “Polise ve bağımlı olduğu şebekeye ikili oynayan Örümcek Adam’ın macerası”. Konu olarak da benzemediği böylelikle ortaya çıkıyordu. Aynı Özgüç, 1966 yılında, Akşam Gazetesi’nde yazdığı bir eleştirisinde, filmin yönetmeni Cevat Okçugil’in “korku, dehşet dolu, ‘geceleri okunmaz’ romanlardan, ‘geceleri seyredilmez’ filmler çıkartan” bir yönetmen olduğunu belirtmiş. Hatta, Türk sinemasına “iskelet adamları, jartiyerli kadınları, yarasaları, örümcekleri” onun getir-diğini ekleyerek, yarattığı dalgaya “Ustura Filmler” adını vermiş. Bu, film hakkında bir farklılık olduğuna dair şüphelerimi daha da artırdı. Cevat ve kardeşi Nejat Okçugil, türün ilk filmlerinin üreticileri. Yapımcı, yönetmen, senarist ya da yardımcı yönetmen, vs. mutlaka bu filmlerin içerisinde yer alıyorlar. Her ikisi de altmışlı yılların başında Amerikanın önemli televizyon kuruluşlarında eğitim alıp çalışmışlar – Yetmişli yılların ortasında da yeniden Amerika’ya dönüp temelli olarak oraya yerleşmişler. Film ile ilgili olarak Okçugil Kardeşleri aradığımda, butürden bilgilerle karşılaşınca, doğrusu üzülmüştüm. Bahsi geçen Örümcek Adam filminin konusu ve temel aldığı ya da esinlendiği kaynak hakkında doğrudan bilgi alabilme imkanım kalmamıştı. İlk olarak Marvel’in Örümcek Adam’ının bu filme kaynaklık edebileceğini düşündüm. Kostüm ve konu benzemese de esinlenme mümkün olabilirdi. Örümcek Adam, ilk kez 1962 yılında yayımlanmaya başlar, bir başka ifadeyle Okçugil kardeşler Amerika’da eğitimlerini sürdürdükleri sırada. Aynı ürünlerin Altmışlı yıllarda özellikle Beyoğlu’ndaki kitapçılarda satıldığını da belirtelim. Esinlenme için, Türkçe bir yayın ise o dönem yoktur (Örümcek Adam, başlangıcından ancak yirmi yıl sonra, önce gazetelerde bant, sonra da bilinen dizisiyle albüm-dergi olarak görülecektir). Ancak Okçugil kardeşlerin ilgileri -ve İngilizce bilmeleri- nedeniyle bu Örümcek Adam’dan haberdar olmaları yüksek bir ihtimaldir. Öte yandan, Örümcek Adam’ı film olarak seyrettikleri farz edilemez. Çünkü, böyle bir fim de o tarihlerde yoktur. PBS, 1971-76 yılları arasında 30’ar dakikalık bir televizyon dizisi, CBS, 1978-79’da 60’ar dakikalık 12 televizyon filmi hazırlamış (Bu seriden kimi bölümler, Seksenli yıllarda sinemalarda gösterime girmişti). Hasılı kelam, Örümcek Adam’ı konu alan film, 1966 tarihine göre henüz çevrilmemiştir. Geriye sinema alanından iki mecra daha kalıyordu. İlki olan Amerikan yapımı seriyallerin üretimi ellilerde bitmişti; Türkiye’de film üretimi göre-ce az olduğu için kopyaların halen gösterimde olduğu düşünülebilir. Ancak 1965 tarihinden itibaren üretilen film sayısında patlama olmuş, yaz aylarında yapılan ikinci gösterimler bile – birinci vizyon filmlerin çokluğu nedeniyle sınırlanmıştır.
 

ÖLMEYEN AŞK (1966)

Yönetmen: Metin Erksan
Senaryo Sadık Şendil Emily Bronte’nin “Uğultulu Tepeler” isimli romanından uyarlama.
Foto Direktörü: Kriton İlyadis
Yapım: Arzu Film / Ertem Eğilmez


Laboratuvar: Hilmi Başcan, Laborantlar: Hayati Akbulut, Gani Maraşlıoğlu, Erdoğan Dolapçı, Kamera Asistanları: Abdullah Güren, Şükrü Rona, Tosun Bayrı, Şükrü Rona, Abdullah Gürek, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Işıklar: Hüseyin Özşahin, Himmet Tokgöz, Seslendiren: Yorgo İlyadis, Asistanı: İlia İliadis, Set Amiri: Yılmaz Kanat, Set Elemanları: Halis Özer, Gürcan Ateş, Gültekin Ateş, Prodüksiyon Amiri:: Vecdi Benderli, Reji Asistanı: Funda Öktem, Montaj ve Senkron: Turgut İnangiray, (Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Oyuncular: Kartal Tibet (Ali), Nilüfer Koçyiğit (Yıldız), Tanju Gürsu (Ethem), Pervin Par (Mine), Önder Somer (Lütfü), Suzan Avcı, Nevin Nuray (Ethem’in karısı), Danyal Topa-tan (Yusuf Dayı), Güzin Özipek (Yadigar Kalfa), Hakkı Kıvanç (Kumarbaz), Talia Saltı, Nermin Özses, Mehmet Büyükgüngör


Konu: Milyoner olup döndükten sonra, yıllar önceki ezilmişliğinin kompleksiyle, çevresine korku ve ölüm saçan, sevdiği kadından acımasızca intikam alan hastalıklı bir kişiliğin öyküsü

 "Film, beyazlar giyinmiş bir kadının deniz kenarına bir erkek tarafından sürüklenerek getirilip zorla ayağa kaldırılmak istenmesini gösteren fotoğraf kareleriyle başlar. Ardından bir genç kız ve iki adam lüks bir arabayla büyük bir evin önüne gelirler ve evin önündeki yaşlı kadına sarılırlar. Bu sahneden evin reisinin öldüğünü anlarız. Evin oğlu Ethem her zaman kendisi kadar sevilen ve evin bir ferdi olarak kabul edilen yanaşma Ali'yi evden kovar. Evin kızı Yıldız ile Ali birbirlerine aşıktır. Ali, babasının kulübesinde yaşamaya başlar, Yıldız'a "Eğer beni seviyorsan bu kulübede benimle birlikte yaşarsın" der. Yıldız, Ali'nin delilik derecesine varan aşkından şüphe duymasına kırılmıştır, bu yüzden "Ne diye burada yaşayayım?" diyerek teklifi reddeder. Ali, Yıldız'ın gelip onunla bu fakir kulübede yaşamamasından ıstırap duyar ve birbirlerini hırpalayacak sözler sarf ederler. Yıldız, aile dostları olan Lütfü'nün evlenme teklifini, bir hırs, bir gurur uğruna kabul eder ama, nikahın kıyılacağı ana kadar Ali'nin gelip onu alacağından da emindir. Ali de aynı duygular içindedir, Yıldız'ın bu evliliğe asla 'Evet' demeyeceğini, koşarak bu fakir kulübeye geleceğine inanmaktadır. Her ikisi de inadından vazgeçmediği için bu istenmeyen evliliğe engel olamazlar. Ali yıkılmıştır. Çiftliği bırakır ve "Tekrar geleceğim" diyerek kaçarcasına oradan uzaklaşır. Yıllar sonra Ali, bıyıkIı, fötr şapkalı, ağzında sigarasıyla lüks Plymouth'unun önünde yürüyerek fakir kulübesine döner.


Milyoner olarak geri döndükten sonra sevdiği kadından acımasızca intikam alır. Yıldız'ı hasta yatağından son nefesini vermek üzereyken, "Ölmeyeceksin, yürü" diyerek sürükleyerek birbirlerine aşık oldukları günlerde dolaştıkları tepeye götürür. Yıldız, "Ne olur beni sevdiğini söyle" dedikçe Ali, "Hayır senden nefret ediyorum" der. Yıldız sonnefesini, filmin jeneriğinde görülen fotoğraflardaki gibi verir. Ali ölmüş kadını ayağa kaldırmaya çalışırken, bir yandan da "Senden nefret ediyorum" diyerek ağlar. “Metin Erksan Sineması, “Birsen Altıner, syf, 77”