Powered By Blogger

10 Mart 2018 Cumartesi

KIZGIN TOPRAK (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Feyzi Tuna (Osman Şahin'in Musallim ile Kuşde adlı öyküsünden)
Diylog: Tarık Dursun Kakınç
Foto Direktörü: Kaya Ererez
Müzik: Yalçın Tura
Yapım: Kadri Film / Kadri Yurdatap

Oyuncular: Fatma Girik, Tamer Yiğit, Hayati Hamzaoğlu, Hikmet Taşdemir, Talat Gözbak, Tahsin Koray, Sabahat Işık, Giray Alpan, Kudret Karadağ, Orhan Çoban,

Konu: Sultan (Fatma Girik) ile Şirvan (Tamer Yiğit) yarı feodal ilişkilerin egemen olduğu Güney Anadolu'da küçük toprak sahibi mutlu bir çifttir. Toprağın kendilerine verdiği kadarıyla mutlu olup geçimlerini sürdürmeyi yeğlerler. Ama kimi zaman toprak, kuraklığın hüküm sürdüğü dönemlerde azını da vermez onlara. Toprağı ekip biçmekle yaşamlarını sürdürememenin tüm güçlüklerini yaşayan çift sonunda azgın Fırat üzerinde bir sal yapıp geçinme derdi ne düşerler. Şirvan önceleri bunu kabullenmese de Sultan'ın ısrarı üzerine bu işe girer. Bir süre sonra ekonomik durumlarını düzeltir gibi olurlar. Ama bu işten Cello Ağa (Hayati Hamzaoğlu) pek hoşnut kalmaz. Kendi salına karşı bir ırgatın salı hem ekonomik çıkarlarına hem de onuruna dokunur ve adamlarına emir vererek Şirvan'ın salını imha eder. Şirvan bu kötülüğün kimden geldiğini bilir ama, tanığı yoktur, Çaresiz kalır. Kısasa kısas yöntemini uygulayarak o da ağanın buğday ambarını ateşe verir. Ağa güçlüdür ve üstelik tanıkları da vardır. Şirvan'ı şikayet ederek onun hapse girmesine neden olur. Ama Cello Ağa'nın kini ve hırsı bununla da kalmaz, daha da öteye gider; hapisteki Şirvan'ın ham karısını kaçırarak kirletir. O yörelere göre namusu elden giden Sultan'ın tek bir seçeneği vardır: O da kendini asmak. Kabullenir ama kendi cezasını kendinin vermesi için Şirvan'ın hapisten çıkmasını bekler. Beklediği gün gelir Şirvan hapisten çıkıp gerçeği öğrenince ağa ve adamlarıyla bir ödeşmeye girer. O, karısını kirletenlerden öcünü alırken, karısı kendi mezarını kendi kazmaya başlar. Erkeğinin, sevdiği adamın, Şirvan’ın gelip de kendisini öldürmesi için. Şirvan gri döner. Ama ağır yaralıdır. Karısını mezarını kazarken bulur. Hiç istemese de töreler böyle buyurur: Karısını öldürecek namusunu temizleyecektir. Tetiği çeker ve sevdiğini kendi elleriyle kazdığı mezarının başında öldürür, Ama onu yalnız bırakmaz. Yaşarken ulaşamadıkları birlikteliğe ölümde kavuşurlar. “Burçak Evren, “İki Ün’lü Kadın Fatma Girik”

► Osman Şahin gibi bir yazarın, Türk sinemasının özellikle köy filmlerine yeniden eğildiği şu günlerde sinemaya kaynak olması, beklenebilirdi. Bu işi, yönetmen Feyzi Tuna, uzun bir hazırlık döneminden sonra gerçekleştirmiş bulunuyor. Şahin'in "Musallim ile Kuşde" adlı öyküsünden alınma "Kızgın Toprak", okuduğumda, beni de etkilemiş, çarpmış, uzun süre aklımdan çıkmamış bir öyküydü. Şahin, kendine özgü, kısa, özlü, gözleme dayanan şiddet ve acımasızlık yüklü anlatımıyla, hasipten dönen Musallim'le Cello ağanın adamları tarafından kirletilmiş bulduğu Kuşde'rin, trajik sonlarını anlatıyordu. Aslında öykü, Kuşde'nin intikam almağa giden erkeğinin dönüp de kendisin "ilk kurşununa adak etmesi" için beklerken, kendi mezarını kazmasıyla biter... Hikayede gerekli dramatik gücü ve etkiyi sağlayan bu son, sinema için yeterli sayılmayabilir. Bunun için Tuna—Necmioğlu ikilisinin, Musallim ile Kuşde'yi Şahin ile Sultan yaparken, öykünün sonunu da, sinemanın seslendiği çok daha geniş seyirci kitlesinin beklediği biçimde, intikamın rahatlattığı , ölümün şiddeti, kanın kırmızısı ile somutlaştırarak noktalamaları, bağışlanabilir.

Feyzi Tuna'nın "Kızgın Toprak"ta başarılı olduğu yerler var, başarısız olduğu yerler var. Şahin'in öyküsündeki dramatik özü bir ölçüde dağıtıyor. Şahin'in kısa ve çevreden soyutlanmış öyküsünü bir toplumsal tabana oturtmak iyin köyün, köylülerin gösterilmesi, aslında gerekli... Ancak Tuna, gerçek kişileri kullanmış, ama bunları filmin dramatik yapısı içine, inandrıcı biçimde oturtamamış ... Buna karşılık, filmin olumlu yanları da pek yok ... Tuna, ilk 15 dakikada, yok olan bir sinemayı gerçekleştirmeyi, seyirciyi nefesini tutarak perdeye bağlamayı başarıyor. Bu arada, Tuna, öykünün ana anekdotu, vurucu esprisi olan, "kendi mezarını kazan kadın" imajını daha bir güçlendirmek için, Türk sinemasında yanılmıyorsam ilk kez yapılan bir şeyi yapıyor, Aynı bölümü, filmin bir başında, bir sonunda olmak üzere iki kez kullanıyor. Bu yöntem, başarıya ulaşıyor, "Kızgın Toprak"ta Osman Şahin öykülerinin ana öğelerinden biri olan yerel dili arayanlar ise, bulamayacakIar. Tarık Dursun'un hazırladığı konuşmalar, sinemanın, hikayeden çok geniş bir seyirciye seslendiğini düşünerek olsa gerek, Şahin'in o çok yerel konuşma biçimini korumuyor. "Kızgın Toprak" için gerek Feyzi Tuna’nın meslek yaşamında bir aşama, gerekse yılın en ilginç yedi filmlerinden biri denebilir ... Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları”

► ilk kez "iyi" sayılabilecek bir filmle karşımızda Feyzi Tuna ... Kaya Ererez iyi niyetli görüntüler saptamış. Fatma Girik oyunuyla filme bir şeyler katmaya çalışmış. Tüm bunlara karşın "özgün", "tutarlı", "içten" gerçek bir sinema ürünü olamamış "Kızgın Toprak". Geride kalan yalnızca altı iyice çizien, sıkıntı verici trajik olaylardır. Bir yığın kandır. (Bkz.: Oğuz Makal, Klzgın Toprak, Gerçek Sinema, Sayl; 4, Ocak 1974) “Agah Özgüç, “Türk Filmleri Sözlüğü”

ÖDÜL:
► Asya ve Afrika ülkeleri Film Festivali'nde (Taşkent) Fatma Girik'e Kadınlar Komitesi Özel Ödülü




KIR ÇİÇEĞİ (1973)



Yönetmen:Mehmet Dinler
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Necati İltaç
Yapım: Renk Film / Ünal Aybek

Oyuncular : Serdar Gökhan, Bahar Erdeniz, Mine Sun, İhsan Yüce, Mürüvvet Sim, Müşerref Çapın, Faik Coşkun,

Konu: Kocasını uçak kazasında kaybeden bir kadının dramatik öyküsü.


KAYNANAM KUDURDU (1973)



Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Sadık Şendil
Kamera Özdemir Öğüt
Yapım: Nur Film/Nuri Yılmaz

Oyuncular: Aydan Adan, Hulusi Kentmen, Münir Özkul, Öztürk Serengil, Suna Pekuysal, Zeki Alasya, Tevhid Bilge, Mualle Sürer, Yasemin Esmer, Tanju Okan, Küçük Yıldızlar: Murat Yılmaz, Şişko Nuri, Lerihcik,

Konu: Ali, denizde boğulmak üzereyken kurtardığı Suna´dan çok etkilenir ve onunla evlenir. Ancak Suna, nikah için imzayı atar atmaz asıl yüzünü göstermeye başlar…


KATRAN BEBEK (1973)


Yönetmen: Günay Kosova
Kameraman: Abdullah Gürek
Renk Uzmanı: Hayati Akbulut
Yapım: Atik Film / Muharrem Atik (Ören Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Levent Çakır, Seyyal Taner, Süleyman Turan, Attila Ergün, Altan Günbay, Cevdet Balıkçı, Gülten Ceylan, Haydar Karaer, Vedat Öz, Yılmaz Kurt, Kadir Kök, Sönmez Yıkılmaz, Yunus Yakışıklı, Cem Erman, Hakkı Haktan, Levent Çakır

► Filmin ilk sahnesinde Jön (Levent Çakır) ve bir çıplak yıldız yatağa uzanmış öpüşmekteler. Filmin bütünüyle alakasız bu sahnesinden sonra, uzun saçlı aslında peruk, hippi gibi bir adam gerilimli bir müzik eşliğinde etrafa şüphe saçarak dolaşmaktadır. Kırmızı Murat 124 marka araba içinde Seyyal Taner adamı izlemekte. Takip ve heyecan dorukta.

Derken bizim hippi ve iki idam karşı karşıya geliyorlar uzun uzun bakışıp telepati kuruyorlar. Hiç konuşmadan bir arabaya binmeye karar veriyorlar. Seyyal öndeki arabayı takip ediyor. Hala filmde tek bir konuşma yok. Aslında böylesi daha iyi çünkü diyaloglar başladığında film başka bir faciaya bürünecek. Yollar, yollar ... Sonunda arabalar Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nun kapısına geliyor. Bekleyen başka adamlar da var tiyatronun kapısında, adamlardan biri bont çanta tutuyor.

Hippi, bir kadının evinde, kadın siyah külotu dışında çıplak. Çantadan çıkardığı paraları kadının çıplak vücuduna serpiştiriyor. Seyyal hala Murat arabada.
Seyyal nihayet iniyor Murat 124'ten, kısa etek ve apartman topuk çizmeler, gayet seksi Çıtı pıtı bir kız. Kandırmışlar körpecik kadını oynatıyorlar bu dandik filmde. O da filmde oynadığını zannediyor. Ama olmazsa olmazlardan. Bu tür kızlar olmazsa olmaz bu filmler.

Film rastgele bağlanmış. Böyle olması da başka bir avantaj katıyor filme, yani anlaşılmaz oluyor ve garip bir gizem bürünüyor filme.

Plaj gibi bir yerdeler. Seyyal 70'lerin bikinisiyle ama seksi Murat 124'ün üzerinde güneşleniyor. Sanki pirelli takvimi pozlarında. Dazlak Cevdet kule gibi bir yerde süperman gibi durmakta. Bu manyak mizansen acayip gerekli bu filme. Filmin jönü Levent, sarı telefon kulübesinden birini arıyor. Aradığı adam filmin başındaki hippi, adı Gabrıel Figaro’ymuş. Tam da sevişmenin İlişkiler karma karışık oldu, kim kimin adamı kim kimin peşinde. Kim kimi telefonda arayıp para vermek istiyor. Boş ver bunun bir önemi yok. Levent, Gabriel'den heykeli istiyor. Cevdet çivili bir hint yatağında kalıbını dinlendiriyor. Beyaz paçalı don giymiş. Anlayacağınız normal diye bir şey yok artık. Her şey sürreal.

Jön Levent Gabriel'le buluşuyor, heykeli alacak, çek verecek. Üçüncü adam geliyor ve tabanca çekiyor, heykeli alıp kaçıyor. Bu sırada Süleyman Turan siyah arabayla gelip Levent'e arabanın arkasına binmesini söylüyor. Polis iş birliği teklif ediyor Levent'e. işler iyice çatallaşıyor. Artık filmi anlamaktan kesin olarak vazgeçiyorum. Fakat şu sahneyi anlatmadan da bu yazıdan vazgeçemiyeceğim.
Seyyal bikinisiyle uyumaktadır, Dazlak Cevdet gelir ve uyuyan kadına taciz de bulunur. Bu sahne Cevdet'in hayatının sahnesidir. Çünkü Cevdet gerçek hayat da da Seyyal'e hastadır. Belki bu filmden para bile almamış bedava oynuyordur. Yıllarca ... Hatta Seyyal sinemayı bıraktıktan sonra bile, şarkıcılığa başladığı dönemlerde Cevdet, Seyyal'in çantasını taşıdı durdu. Böylesine platonik bir aşk duyuyordu ona. Şimdi elimde 1972 yılının ünlü magazin dergisi "Pazar" var. Orada sinemaya yeni başlayan Seyyal'le ilgili bir yazı. Yazının başlığı şöyle: "Beş ayda on film." Seyyal Taner sırım gibi vücuduyla boy gösterdi ... “Osman Cavcı, “Yanlış Anlaşılmış Filmler”

KARA TOPRAK (1973)


Yönetmen Mehmet Dinler
Senaryo Bülent Oran
Görüntü Yönetmeni Kaya Ererez
Yapım Haydar Film /Haydar Üçüncüoğlu

Prodüksiyon Yönetmeni: Fehmi Tengiz, Asistanlar Reji: Arif Erkuş, Emel Işık, Prodüksiyon : Metin Ok, Kamera: Hüseyin Ererez, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Zihniye Ören, Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Hayati Akbulut, Montaj: Aleko Aleksandru, Senkron: Osman Koşkan, Negatif Montaj: Hüsam Üren, Tonmayster: Faruk Özar, Işık: Aslan Yıldız, Jenerik: Refik Onubil,
(Ören Film renkli laboratuarlarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir. )

Oyuncular: Tamer Yiğit (Murat), Bilal İnci (Tekgözlülerin Rüstem),Ceyhan Cem (Fatma), Turgut Özatay (Marazların Hüseyin), Osman Alyanak (Murat'ın Babası), Aliye Rona (Iraz Kadın), Gül Tener (Elif), Ahmet Karatop (Ağanın adamı), Şeref Çokşeker (Ağa'nın Eşi), Yusuf Çetin (Rüstem in Adamı), İhsan Yüce (Muhtar), Erdoğan Seren (Ağanın Adamı), Atilla Ergün (Ağanın Oğlu), Hamit Has (Köy Ozanı), Hakkı Kıvanç (Karakol Komutanı), Abdi Algül (Ağanın Adamı ), Hüseyin Salıcı, Ceyhan Cem

Konu: ."Murat" Almanya dönüşü bir kızla evlendirilmek istenmektedir. .Onun da bu durumu kabul etmesi için köyıün Ağası "Marazların Hüseyin" den düğün için izin alınması ve elli bin lira başlık parasının ödenmesi gerekmektedir. Bu yüklü miktarda olmasına rağmen, Ağa çıkarı gereği kızı son anda vermekten vazgeçer. .Bunun üzerine Murat Ağanın kıznı "kaçırır. .Bundan sonra .Murat'ın Almanya dönüşü anne ve babasını köy ortasında vurulması.Jandarma tahkikatı.

KARATECİ KIZ (1973)


Yönetmen: Orhan Aksoy
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film/Türker İnanoğlu
(Acar Film renkli laboratuarında hazırlanmış ve Acar Film stüdyosunda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Behçet Nacar, Gülgün Erdem, Nur-Ay, Oktay yavuz, Oktar Durukan, Danyal Topatan, Giray Alpan, Günay Güner, Tevfik Şen, Reşit Çıldam, Kadir Kök, Hasan Ceylan, Lütfü Engin, Yaşar Şener, Yılmaz Kurt, Ali Ardıç, Ata Saka, Mustafa Doğan, Mehmet Yağmur,

Konu: 12.yüzyılda geçen bir Türk Beyinin aşk ve serüven öyküsü.

KARA ŞEYTAN (1973)


Yönetmen: Yavuz Figenli
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Salih Dikişçi
Yapım: Örnek Film/Yılmaz Kuzgun

Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, Montaj Şefi: Özdemir Arıtan, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Işık Şefi: Ergün Şimşek, Set Amiri: Sonay Kanat, Asistanı: Ahmet Koç, Kostüm: Talip, Reji Asistanı: İzzet Akay, Kamera Asistanı: Ertunç Şenkay, Prodüksiyon Amiri: Ahmet Öztanır, Asistan: Yusuf Özel, Acar Film renkli laboratuarında hazırlanmış ve Acar Film stüdyosunda seslendirilmiştir

Oyuncular: Behçet Nacar, Gülgün Erdem, Nur-Ay, Oktay yavuz, Oktar Durukan, Danyal Topatan, Giray Alpan, Günay Güner, Tevfik Şen, Reşit Çıldam, Kadir Kök, Hasan Ceylan, Lütfü Engin, Yaşar Şener, Yılmaz Kurt, Ali Ardıç, Ata Saka, Mustafa Doğan, Mehmet Yağmur,

Konu: 12.yüzyılda geçen bir Türk Beyinin aşk ve serüven öyküsü.

KARA OSMAN (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Görüntü Yönetmeni: Erhan Canan
Yapım: Albak Film / Mehmet Alemdar

Oyuncular: İrfan Atasoy, Deniz Erkanat, Hayati Hamzaoğlu, Nihat Ziyalan, Yelşim Tan, Mehmet Yağmur, Zeynep Tedü, Attila Ergün, Ersun Kazançel, Sami Tunç

Konu: Anlı şanlı kabadayı Kara Osman’ın karnında Recep’in sıktığı 5 kurşun var. Hastanenin ameliyathanesine almışlar ama o iğneden korkuyor.
Doktor; “Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?”Osman; “Fena değil. Yalnız iğne yerleri acıyor.”

Doktor; “Ne biçim adamsın sen be? Bıçakların, tabancaların arasından kurtulmuşsun iğneden korkuyorsun.” (İğneyi görünce, anesteziye gerek kalmadan bayılır.)

1986’da aynı yönetmen ve ‘Kabadayı’ adıyla tekrar çevrilecek olan film Kara Osman’ın Acil Servis’e getirilmesiyle başlıyor. O kargaşada, hastabakıcılar yanlışlıkla arkadaşı Yusuf’u sedyeye alıyorlar. Kahramanımız ‘ayıp olmasın’ diye ses etmez.. Bu sırada Sinan ve Recep olayı kutlamak için toplanmışlar; “Artık İstanbul yalnız ikimizin olacak.” Recep, Sadettin Erbil’in sesiyle bizi geçmişe götürüyor; “Osman benim çocukluk arkadaşımdır. Koca bir ömür beraber yaşadık. Yetimdi Osman. Babası bir liman kazasında ölmüştü (ikinci çevrimde ‘bir gece balığa gitmiş bir daha da dönmemiş’). Çocukken de şahsiyet sahibiydi Osman. Evin erkeği sayıyordu kendini. Kahveci Ali Rıza her geçişte laf atardı anasına. Buna içerlediğini bilirdik. Bir gün Ali Rıza’nın Kahvesine gitmiş, üç sandalyeye birden kurulmuş. Ali Rıza ‘anan nasıl evlat’ demiş. Bu laf üzerine cebinde sakladığı ekmek bıçağını çekip saldırmış Ali Rıza’ya. Kahvenin önüne cansız devirmiş...

5 yıl sübyan koğuşunda hapis yattı. Hapisteyken anası ölmüş, bacısını bir yere evlatlık vermişlerdi. Artık Osman mahallenin kralıydı..Kumarhaneleri bastı, barları dağıttı. Sevilen bir adamdan çok çekinilen bir adam olmak istiyordu..Bunun için arkadaşları yavaş yavaş çekildi etrafından. Yalnız kaldı..”Şarkıcı Zerrin ve Yusuf en iyi dostları ama Osman’ın aklı kız kardeşi Cemile’de. Dört yaşındayken Şevket Bey evlat edinmiş. Kahramanımız 15 yıldır her ay onun için ‘yüklü bir para yardımı yapıyor’. “Genç kızlığını, gelinliğini hep uzaktan gördü. Senin bir kabadayının kardeşi olduğunu bilmeni istemiyordu.” Kaderin cilvesi midir nedir, Cemile, Osman’ın ‘amansız takipçisi’ Komiser Enver’le evli.

Hastaneden kaçan Kara Osman, ‘The Halls of Fear’ (1972) (Nino Rota) ile vedalaştığı Zerrin’e “Bu yara beni bitirecek. Kimsenin bilmediği bir yerde ölmeliyim” demişti. Ama bu kadarcık bir istek bile peşinde Sinan, Recep ve Polis varken öylesine zor ki. (Kyn: Murat Çelenligil – Internet sinematürk veri tabanı)

KARA ORKUN (1973)


Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Senaryo : Sefa Önal, Duygu Sağıroğlu
Memduh Ün, Yücel Uçanoğlu (Şahap Ayhan'ın aynı adlı çizgi romanından)
Kamera: Sertaç Karan
Yapım : Uğur Film/Memduh Ün / Kadri Film/Kadri Yurdatap

Oyuncular: Serdar Gökhan, Meral Zeren, Nazan Adalı, Kazım Kartal, Reha Yurdakul, Serap Olguner, Giray Alpan, Atıf kaptan, Attila Ergün, Ata Saka, Kayhan Yıldızoğlu, Arap Celal

Konu: Türk prensesi Yonca'yla, yiğit Kara Orkun'un öyküsü.

KARA MASKE (1973)




Senaryo ve Yönetmen: Nuri Akıncı
Kamera: Mükremin Şumlu
Yapım: Sinetek Film/Nuri Akıncı

Oyuncular: Ferit Bozkurt, Funda Ege, Sema Yaprak, Savaş Ustay, Recep Filiz,

KARA HAYDAR (1973)




Senaryo ve Yönetmen: Çetin İnanç
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Osmanlı Film / Mehmet Karahafız, Hasan Çakır

Oyuncular: Ayhan Işık, Fatma Belgen, Erol Taş, Yeşim Tan, Altan Bozkurt, Atıf Kaptan, Enver Dönmez, Yeşim Yüksel Gülten Ceylan, Nuri Kırgeç, Nilgün Dikmen, Cango Kemal, Rıza Genç, Mesude Eker, Yılmaz Kurt, Küçük Yıldız: Gönül Genç,

Konu: Ailesi ve sevdiği kadın için kendisini feda eden bir adamın dramatik öyküsü,

KARA ÇALI (1973)


"Mahşerede Buluşalım "

Yönetmen: Suat Yusuf
Senaryo A. Fuat Kalkan
Kameraman: Mükremin Şumlu
Yapım: Nurdan Film / Sevgi Nurdan

Reji Asistanı: Ahmet Karatop, Kamera Asiştanı: Adil Özbek, Sesleri Alan: Rauf Tözün, Senkron, Negatif Montaj: Ali Berkan, Prodüksiyon Amiri: Selahattin Bozkurt, Ar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır

Oyuncular: Yılmaz Şerif, Sevgi Nurdan, Kâzım Kartal, Rahmi Pala, Niyazi Vanlı, Aslan Özbey, Sabahat Işık, Abidin Görsev, Faik Coşkun, Yaşar Acar, Hikmet Gül, Ahmet Önder, Ali Demir, Rahmi Pala, Mustafa Göğüş, Dündar Aydınlı, Ayla Güler, Sebahat Şen, Yeter Aşkın, Berna Benek, Fahrettin Yılmaz, Ahmet Aslan, Küçük Yıldızlar: Cumhur ve Saltanat,

KAMBUR (1973)


Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Erdoğan Tünaş,
Görüntü Yönetmeni: : Kaya Ererez
Müzik: Mikis Tedorakis
Sanat Yönetmeni: Bülent Özsavaş
Yapım: Akün Film / İrfan Ünal

Yönetmen Yardımcıları: Attila Gökbörü, Ünal Berksoy, Zafer Par, Kamera Yardımcıları: Mustafa Kuzu, Hüseyin Ererez, Sanat Yönetmeni: Bülent Özdavaş, Seslendiren: Necip Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Set Ekibi: Sonay Kanat, Birol kanat, Ekrem Ülgen, Halil Dede, Montaj: Aleko Aleksandru; Işık Yönetmeni: Erol Batıbeki, Ömer Ekmekçi, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj: Hüsam Üren, Yapım Yönetmeni: Tuncel, Yardımcısı: Metin Ok, Laboratuar Şefi: Hikmet Kuyucu,
(Lale Film Stüdyosunda seslendirilmiş Ören Renkli Film Laboratuarında hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Fatma Girik, Kadir İnanır, Suzan Avcı, Danyal Topatan, İhsan Yüce, Muazzez Kurdoğlu,

Konu: Ayvalık'ta balıkçılık yapan babası ıle birlıkte yaşayan yoksul, güzel ama kambur Azize'nin (Fatma Girik) tekdüze, çevresinden soyutlanmış, içine kapanık dünyası, kasabaya gelen Ali (Kadir inanır) adındaki kör bir kemancı ile değişiverir. Azize 32 yıl boyunca sevginin ne anlama geldiğini bilmeden, tatmadan, ya da tatma olanağını o güne dek yakalayamadan yaşamını sürdürmüştür. Azize ancak, kör bir adamın, kusurunu fark etmeden, utancını hissetmeden kendisini sevebileceğine inanır. Yaşamı boyunca yakaladığı ve belki de zaman yakalayamayacağı, o anlatılmaz duyguların önlenemez coşkusuyla kör kemancıya tutulur. Sevgisi karşılıksız kalmaz ve iki özürlü insan arasında sevgi ile örülmüş küçük ama içten ve sıcak bir dünya kurulur. Çevresindekilerin alayına, horlamasına ve insafsız saldırılarına rağmen, yaşamının belki de tek desteği olan ve oldukça geç yakalanan bu sevgiye takılıverir. Öylesine sever ki, sevdiği adama, görebilmesi, ve kendi çirkinliklerinin bile fark edilmesini göze alarak gözlerini ona armağan eder. Kambur; sinemamızın görmezlikten gelip es geçtiği özürlü insanlar üzerine yapılmış küçük ama içten ve sıcak çarpıcı bir örnek. Burçak Evren, “İki Ün’lü Kadın Fatma Girik”

► Türk sinemasındaki güzel kız, yakışıklı delikanlı temeline dayanan aşk öykülerinden ayrılan Kambur "birbirini tamamlayan ama ile kambur halk hikayelerinden yola çıkar, doğunun kendine özgü, çileli cetesi, fedakar aşk masalarının Leyla ile Mecnunları, Kerem ile Aslı'ların çizgisine ulaşır". Keloğlan'ın bir filminde söylediği gibi "Türk toplumunda güzelin şansı azdır, örneği de çoktur." Kusuru olan insanlarla ne yazık ki bu kusurların nedenleri kendileriymişçesine alay edilir, aşağılanırlar. Sevgileri küçümsenir. Azize'de bu bakış açısının yarattığı davranışların mutsuzluğunu yaşar. Ali'ye aşık olması ve aşkını açıklayabilme gücünü bulması da kusurunun görülemeyeceğindendir. Azize gözlerini vererek, hem sevgisinin büyüklüğünü kanıtlamakta, hem de sevgilisinden ayrılmayı göze almaktadır.

► Film 1973 yılında Sinematek Derneğinin yaptığı değerlendirmede, yılın en iyi 10 filmi arasında yer aldı.

KAHPE FELEK (Kara Seyit) (1973)


Senaryo ve Yönetmen Kemal Kan,
Kameraman Dinçer Önal

Renk Uzmanı: S. Türker Vatan, Laboratuar: Hasan Örnek, Selâhattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Montaj Senkron: İsmail kalkan, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Teknik Ekip: Engin Dağdelen, Cevdet Yener, Çetin Uzun, İsmail Alar, İlyas Akarsu, Prodüksiyon Amiri: Özdemir Akın, Reji Asistanları: Engin Temizer, Ahmet Kılıç, Türkü ve Müzik: Yıldıray Çınar, Yeni Stüdyoda renklendirilmiştir

Oyuncular: Yıldıray Çınar (Kara Seyit), Gönül Hancı, Erol Taş (Beşir), Altın Ser, Nilgün Ceylan, İhsan Gedik, Giray Alpan, Mehmet Uğur, Sırrı Elitaş, İbrahim Uğurlu, Yılmaz Kurt,

Konu: Köy sorunlarından olan kan davası ve toprak kazanma, çalınıp saklanan altınların aranması ve ihanetin karşılığında intikam alınmasını onu alan Yıldıray Çınar’ın şarkı ve türküyle bezediği macera filmi

KADERLERİ ÖLÜMDÜ (1973)


Yönetmen: Oğuz Gözen
Senaryo: Kadir Şaşmaz
Kamera: Fehmi Eryılmaz
Yapım: Eşlik Film/Kadir Şaşmaz

Oyuncular: Levent Çakır, Seyhan Gümüş, Nil Uzun, Yaşar Güçlü, Danyal Topatan, Kadir Şaşmaz, Halil Gürses, Hakan Demir, Hasan Yıldız, Sönmez Yıkılmaz

Konu: Sınırda kaçakçılık yapan dört gencin hikayesi. Bu filmin çekimi sırasında yapımcı Kadir Şaşmaz ile Oyuncu Leven Çakır arasında ücret ödemesi konusunda anlaşmazlık baş göstermiş ve Çakır seti film tamamlanamaz düşüncesiyle seti terk etmiştir. Bundan sonrasını yönetmen Oğuz Gözen şöyle anlatmaktadır: “Parasının büyük bir kısmını aldığını, kalanı da mutlaka alacağını izah etmeye ve işe devam etmesini tavsiye ettim. Fakat ekibin minübüsü hareket etmiş Levent minübüse binmemişti. İş bu kerteye geldikten sonra olayın benim için halli son derece kolaydı. Levent’in kostümlerini set işçilerinden birine giydirerek, jandarmalardan kaçarken bir kurşunla öldürdüm onu. Oldu bitti böylece” (Bir Yeşilçam Masalı)

KADERİMİZ (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Melih Gülgen
Foto Direktörü: Rafet Şiriner
Yapım: Funda Film/Fethi Oğuz

Laboratuar Şefi ve Renk Uzmanı: S. Türker Vatan, Montaj Senkron: Ender Teker, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Işıklar: Funda Film, Haydar Aslan, U. Dede Şimşek, Seslendiren: Necip Sarıcıoğlu, Prodüksiyon Amiri: Kadir Akgün, Set Amiri: Mustafa Buvan, Yardımcıları: Cevdet Yurteri, İlyas Akarsu, Reji Asistanı: Yılmaz Koç, Kamera Asistanı: Taci Saraç, (Yeni Film Stüdyosu Renkli laboratuarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Yılmaz Köksal, Hülya Darcan, Ahmet Mekin, Hüseyin Zan, Kazım Kartal, Atıf Kaptan, Madelet Tibet, Muazzez Kurdoğlu, Osman Alyanak, Eşref Vural, Kemal As, Tevfik Şen, Mustafa Özkaya, Nusret Yağmur, Mehmet Yağmur, Erdoğan Ok, Küçük Yıldız: Engin İşsever,

Konu: Aynı mahallede beraber büyüyen iki kabadayının çıkar çatışmasını konu alan bir film.


KADERİM KANLA YAZILDI (1973)


Yönetmen: Nazmi Özer
Senaryo: Tunç Başaran
Kamera: Mamduh Yükman
Yapım: Emek Film / Nazmi Özer

Reji Asistanı: Mesut Tamer, Kamera Asistanı: Abdullah Gürek, Set Teknisyenleri: İsmail Kündem, Erdal Sümer, Ali Pir, Senkron Montaj: İsmail kalkan, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Laboratuar: Saner Film Stüdyosu, Labr. Teknisyenleri: Hasan Örnek, İsmet Tomaçgil, Abdullah Akdeniz, Selahattin Kaya, Seslendiren: Marko Buduris, Teknik Direktör: Yavuz Işıklar,
(Yıldız Film stüdyosunda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Kartal Tibet, Meral Zeren, Süleyman Turan, Şükriye Atav, Attila Ergün, Ebru Yaprak, Ergun Rona, Sami Tunç , Faik Coşkun,

Konu: Yeraltı dünyasıyla kanun dışı ilişkiler kuran kardeşini kurtarmak için kendini feda eden bir adamın öyküsü.

KADERİM (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Adnan Kıran
Kamera: Mükremin Şumlu
Yapım: Dünya Film / Gaye Ünlüses

Oyuncular: Yılmaz Duru, Tansu Sayın, Bilal İnci, Suna Selen, Muhterem Nur, Altan Günbay, Mümtaz Ener, Muazzez Arçay

KADER ÇIKMAZI (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Çetin İnanç
Kamera: İzzet Akay
Yapım: Osmanlı Film/Mehmet Karahafız

Oyuncular: Aytaç Arman, Fatma Belgen, Erol Taş, Ahmet Arkan, Seyhan Gümüş, Atıf Kaptan, Nubar Terziyan, Diler Saraç, Gül Endam, Yılmaz Kurt

Konu: Bir kasa soygununu önlemeye çalışırken kasıklarından bıçaklanıp sakat kalan gençle, zengin kızı Elif’in öyküsü.

KADER (1973)


Yönetmen: Mehmet Dinler
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Kenan Kurt
Yapım: Melek Film/Şahan Haki

Oyuncular: Yıldırım Önal, Fatma Belgen, Hayri Caner, Seyyal Taner, Osman Alyanak, Cem Erman, Hakkı Kıvanç

KABADAYININ SONU (1973)


"ARZUNUN BEDELİ"

Senaryo ve Yönetmen: Nejat Okçugil
Kamera: Ali Yaver
Yapım: İstanbul Ticaret/Necat Okçugil

Oyuncular: Kartal Tibet, Hale Soygazi, Oktar Durukan, Hüseyin Zan, Kayhan Yıldızoğlu, Mualla Sürer, Nevin Nuray, Nubar Terziyan, Zeyno Çilem, Feridun Çölgeçen, İlknur Taçbaş, Nesrin Nur, Yeşim Tan, Yonca Yücel, Altınser Ilgaz,

Konu: Bir kabadayının ayakta kalmak için verdiği savaşın öyküsü.

İNSANLIK ÖLMEDİKÇE (1973)



Senaryo ve Yönetmen: Seyfi Havaeri
Kamera: Necati İlktaç
Yapım: Uyanış Film / Seyfi Havaeri

Oyuncular: Serdar Gökhan, Tülin Örsek, Renan Fosforoğlu, Diler Saraç, Yaşar Güçlü, İsmail Konca, Oktay Yavuz, Ömer Kahraman, İbrahim Kurt, Mustafa Satir, Faik Coşkun, Küçük Yıldız: Sema Havaeri,

Konu: Cinayet suçuyla hapse atılan bir mahkûmun dramatik öyküsü.

İNTİZAR (1973)


Senaryo ve Yönetmen: Oksal Pekmezoğlu
Foto Direktörü: Özdemir Öğüt
Yapım: Saner Film / i Saner

Oyuncular: Neşe Karaböcek, Engin Çağlar, Bilal İnci, Müşerref Çapın, Necdet Yakın, Feridun Çölgeçen, Süheyl Eğriboz, Hakkı Kıvanç, Seyhan Gümüş, Ferda Büyük Güneş (Ses Mecmuası Finalisti), Küçük Yıldız: Cenk Erdier

Konu: Neşe bir gazinoda şarkı provası yapmaktadır. Genç ve güzel bir kız olan Neşe, sesini değerlendirip çalışmak istemektedir. Kemal’le nişanlı olan Neşe’ye patronu da hayrandır. Kemal’le randevusu olan Neşe bu provadan sonra geç kalınca patronu onu randevu yerine getirir. Fakat nişanlısı Neşe’ye çok kızar, hakaretler eder. Sen bir şoförle evlenemezsin, senin yerin zenginlerin yanıdır. Der. Neşe hep alttan almakta, denemelerde çok başarılı oluyorum, meşhur bir şarkıcı olacağım, Almanya’ya gitmene gerek kalmadı, en güzel arabayı burada alacağız Kemal’im. Deyip ağlamaktadır. Fakat Kemal dinlemez, kamyonuna biner uzaklaşır. Kemal ertesi günü Almanya’ya hareket edecektir. Bütün huzuru kaçmıştır. Üzüntü içinde bavullarını hazırlamaktadır. Beraber gideceği arkadaşı onun bu üzüntülü halini gördükçe Abi git Neşe Abla’yı bul, vedalaşmadan onun gönlünü almadan yola çıkamazsın. Deyip durmaktadır. Kemal’in aklı zaten Neşe’dedir. Kemal Gazinoya gelir, Neşe sahnededir. Adamlar Kemal’i içeri almak istemezler kavga çıkar. Adamlar Kemal’i dışarı atmaya çalışır, Neşe araya girer Kemal, Neşe’ye tokat atar, Neşe bayılır, Neşe tokattan değil Hamile olduğu için bayılmıştır. Kemal Almanya""ya yola çıkmak üzeredir. Bavullarını arabasına yerleştirirken arabasının bagajını kapatan bir adam görür ne yaptığı sorusuna adam Abi bagajın açık kalmıştı cevabını verir. Aslında Faruk beyin adamı bagaja bir paket bırakmıştır. Yola çıkan Kemal’i polisler durdurur, arama başlamıştır. Hamile olduğunu öğrenen Neşe bir taksiyle trene Kemal’e yetişmek ister. Fakat tren gitmiştir. Bu arada zaten bagajında eroin bulunan Kemal tutuklanıp hapse atılmıştır. Kemal hapiste 6 yıl kalır. İntikam duygusu sönmeyen Kemal’in ilk hesaplaşması bavuluna esrarı koyan adamı bulmak olacaktır. Arar bulur, adamı epey hırpalar. Kemal hapishaneden de edindiği tecrübelerle, çok şık giyinir, yanına Nuri’yi alır ve şehrin en büyük kumarhane salonlarından birine gider. Masaya oturur. Bütün gece kazanır. Onun kazanması kumarhane personelini rahatsız etmiştir. Adamlar patrona haber verirler. Buranın sahibi gazinocu Faruk beydir. Faruk bey oyun salonuna gelir. Kemal ile oynamak ister. Kumarhanenin sahibi olduğu ve her şeyini kumarda kazandığını söyler. Kemal’e kazandığının ya iki mislini veya hiç teklifini yapar. Bunu zorla oynamak ister. Kemal her teklife açıktır. Ama Faruk bey kaybeder. Kemal’in karşısında şaşkına dönmüştür. Kazanca karşı kumarhanenin ve gazinomun ortağı olmak ister misin deyince Kemal kabul eder. Ortaklıklarının kutlamak için Faruk bey, Kemal’i evine davet eder. Orada 5-6 yaşlarındaki bir oğlan çocuğunu oğlum Kemal, adaşınız, diye takdim eder. Merdivenlerden inen Neşe’yi de Gazinomun kraliçesi ve evimin kadını karım diye takdim eder. Neşe şaşkındır. Faruk bey Neşe’"yi tahdit eder. Kemal’i ve oğlunu öldüreceğini Kemal’ onunla kalacağını ve onu sevdiğini söylemesini ister. Kemal’i kovması gerektiğini tembih eder. Kemal gelir, Neşe Faruk beyin istediklerini yapar. Kemal bir kere daha yıkılmıştır. Oradan ayrılır. Neşe’yi delice bir tutkuyla sevmekte olan Faruk bey dayanamaz son çılgınlığını kendini vurmakla yapar. Neşe’yi değil kendini öldürmüştür. Ağlayarak koşa, koşa Kemal’e gelen küçük Kemal, valizlerini hazırlamış, artık oralardan gitmek isteyen Kemal’e beni bırakma senden başka kimsem yok, annemden de babamdan da zaten babam olmayan o adamdan nefret ediyorum, benim babam bir şoför parçasıymış deyince bütün hakikat meydana çıkar. Kemal oğluna sarılır. Biz kaderin sillesini yedik, anneni de anlayamadık o sevilmeye layık bir kadındır. Der. Neşe gözyaşları ve mutluluk içinde kapıda onları seyretmektedir."

İKİBİN YILIN SEVGİLİSİ (1973)


Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Safa Önal (Refik Halit Karay’ın aynı isimli romanından)
Müzik: Selmi Andak
Kamera: Orhan Kapkı
Kurgu: Özdemir Arıtan
Yapım: Er Film/Berker İnanoğlu

Yönetmen Yardımcısı: Erol Avcı, Kamera Asistanı: Suat Kapkı, Işık Şefi: Aydın Yurteri, Kostüm: Niyazi Er, Makyaj: Zeki Alpan, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, Dekor: Yüksel Tanık, Yapım Sorumlusu: Mustafa Oğuz,

Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Güldal, Sibel, Tamara, Amorfia, Zerrintaç), Serdar Gökhan (Dr. Fahir, Ali Pars), Atıf Kaptan (Beşir, Reşit, Ali Pars), Ekrem Gökkaya (Agama), Birtane Güngör (Gülnur), Nubar Terziyan (Sabri), Hüzeyin Zan (İzopar), Kemalettin Çelme, Mete Sezer, Oğuz Salman, Tarık Şimşek (Kaptan), Mümtaz Ener (Naci), Diler Saraç (İrena), Naci Girgin, Ekrem Dümer (Nedim), İhsan Baysal, Müşerref Çapın (Dadı), Uğur Salman, Yusuf Çağatay, Arap Celal, Ramazan Akboğa, Zeki Alpan,

Konu: 14 Mayıs 1950 seçimleri sonrası. “İstanbul’un en güzel, en zor kızlarından biri” olan Güldal bir aydır amcası Sabri Beyle kızı Gülnur’ın konuğu. Belli ki, burada da erkeklerin önlünde fırtınalar koparmış. Sahnede kendisini ‘ulaşılmaz yıldızlara’ benzeten Cemil Beye “Erişilmez değilim ben. Sadece hayatım boyunca içimde taşıyacağım aşkı arıyorum. Ve bana bu aşkı verebilecek olan erkeği. Hepsi bu” demişti. Hepsi bu’ dediği şeyle İstanbul’a (filmde vapur, romanda trenle) dönerken karşılaşacak. Yazar, seyahatlerdeki bazı ilişkileri yolculuk sonunda atılan biletlere benzetiyor. Bu kez öyle olmaz.

Güldal.. 22 yaşında. Babası Nuri Kaplangil, emekli maaşı ile kıt kanaat geçindikleri birkaç yılın sonrasında müteahhitliğe başlamış. Şimdi, yazları Tarabya’da kışları Ayazpaşa’da oturuyorlar. Filmde olmayan annesi Mediha Hanım ‘ispiritizma’ya meraklı Dönüş için Rıhtımdalar. Amcası genç kızı Dr. Fahir ile tanıştırır. O da İstanbul’a gidiyormuş. Delikanlı hekim ama ‘eski şehirlere ve harabelere’ meraklı. Yolculuk boyunca söyledikleriyle genç kızı allak bullak eder.
‘Akşam yemeğinde, başka yer olmadığı için aynı masadalar. Fahir bıkıp usanmadan 2 bin yıllık beraberliklerini anlatıyor.

İlk beraberlikleri milattan önce 63 yıllında Mezopotamya’da olur. O, Çöl Korsanı Reşit genç kız da esire Sibel Tamara. Bir sefer dönüşü esir tüccarı Agama’nın evinde görür ve almak ister bu güzel kızı. Ama ne yazık ki ‘az önce’ Melik Suud bin Zeyd satın almış. Genç kızın dilsiz olduğunu öğrenen arkadaşı Heykeltıraş Beşir bir fikir verir ; “Sağır ve dilsiz olanlar Tanrı’nın lanetine uğramış mahlûklardır. Böyle birine el deydiren beladan kurtulamaz. Buna inanlardan biri de Melik Hazretleridir.” Bu inanışı kullanarak genç kızı ‘azat ettirir’. Ama, Melik, her nasılsa, Tamara’nın dilsiz olmadığını anlar ve geri almak ister. Çatışmada aşıklar ve Beşir ölür Süleyman döneminde, Macaristan içlerindeki Kanos Eyaletinde olur. Güldal’ın adı Amorfia ve babası Derebeyi Koritas. Fahir ise Türklere karşı oluşturulacak Avrupa Ordularının Kumandanı Pontoslu Aleksi Paros. Sonradan delikanlının aslında Türk ve adının Ali Pars olduğunu anlayacağız. Birbirlerini çok severler. O kadar ki, delikanlının durumu anlaşılınca Müneccim Barsimon’un yardımıyla onu zindandan kurtarır. Zerrintaç adını, filmde sevdiği, romanda ise Sultan Keykubat verir. Yine romanda mutlu bir yaşantıları olurken, filmdeki Ali ‘Nemçe’ illerine yapılan bir sefer sırasında ölür. Amorfia Zerrintaç da kendisini uçurumdan aşağı atıyor. (Kyn: Murat Çelenligil)