Powered By Blogger

4 Mayıs 2015 Pazartesi

ZIT KARDEŞLER POLİS HAFİYESİ (1953)


Yönetmen Mehdi Özgürel, Mehmet Muhtar, Nişan Hançer
Senaryo Turgut Demirağ, Mehmet Muhtar, Mehdi Özgürel
Operatör Mehmet Muhtar, Şevket Kıymaz
Yapım And Film / Turgut Demirağ


Montaj: Orhan Atadeniz, Senkron: Yılmaz Atadeniz, Dekor: Sohban Koloğlu, Ses: Rauf Tözün, Işık: Şevket Kıymaz, Osman Çıplak,

(And Film stüdyosunda çevrilmiş, Erman Film stüdyosunda seslendirilmiştir.

Oyuncular: Osman Zıt (Osman), Temel Karamahmut , Mehdi Zıt (Mehdi), Sadri Karan (Sadri), Feridun Çölgeçen (Feridun), Leyla Nil, Meral Körmükçü, Anny Ball (Dansöz), Şükran Süley (Nevin), Gülderen Ece, Haşim Gülyurt, Nergiz Moğol(Dansöz), Meral Körmükçü (Dansöz)


Konu: Bir cinayeti çözmeye çalışan iki kafadarın öyküsü

ZALİM KADER (1953)


Yönetmen Kemal Kan
Müzik Direktörü Zeki Duygulu
Foto Direktörü Rıza Erman
Yapım Ateş Film / Vural Erman


Oyuncular: İhsan Aşkın, Gönül Bayhan, Şükran Sabuncu, Atalay Özçakır, Kaya Arıkan


Konu: Köyde geçen dramatik bir aşk öyküsü.

ZAFER GÜNEŞİ “Zafer Aslanları” (1953)


Senaryo ve Yönetmen Seyfi Haveri
Kamera Cezmi Ar
Yapım Lale Film
Ses ve Laboratuar: Halk Film Std.


Oyuncular: Seyfi Havaeri ()Cihad), Fatma Andaç (Leyla), Atıf Kaptan (Miralay), Hü-seyin Kaşif (Yanık), Lebibe Çakın (Cavidan), Ziya Aygen (Nihat), Nalan Kü-çük (Pakize), Rıza Tüzün (Necdet), Nuri Akıncı (Rıdvan), Hikmet Serçe (Pakize) Necabettin Yal (Fikret)


Konu: Kurtuluş Savaşı sırasında gözleri kör olan ve sevdiği kız Leyla ile evlendikten sonra da görmeye başlayan bir subayın öyküsü.

YAĞMA HASAN'IN BÖREĞİ (1953


Yönetmen Semih Evin
Operatör Orhan Çağman
Yapım Yüksel Film Orhan Çağman


Oyuncular: Renan Fosforoğlu, Anny Ball, Nimet Alp, Osman Alyanak, İnci Birol, Rasih Ertuğ, Muharrem Gürses

 
Konu: İş aramak üzere istanbul’a gelen bir taşralı adamın güldürüsü.

VAHŞİ ARZU (1953)


Yönetmen Enver Burçkin
Senaryo Sacit Öget
Operatör Enver Burçkin
Yapım Burç Film / Selahattin Burçkin


Oyuncular: Ayhan Işık, Mesiha Yelda, Ahmet Tarık Tekçe, Zeki Alpan


KONU: Ağa tarafından dağa kaldırılıp, tecavüz edilen genç evli bir kadının acılı öyküsü

UÇ BABA TORİK (1953)


Yönetmen Arşavir Alyanak 
Senaryo Orhan Elmas ,Memduh Ün,
Operatör Manasi Filmeridis
Yapım Yakut Film / Arşavir Alyanak, Memduh Ün


Oynayanlar: Meral Körmükçü, Kenan Büke, Muazzez Arçay, Muzaffer Nebioğlu, Mualla Sürer, Turhan Memduh Ün, Hüseyin Güler, Osman Alyanak, Sohban Koloğlu


Konu: Uçan bir halı ile çeşitli ülkeleri dolaşan kafadarların öyküsü.

SOYGUN (1953)


Yönetmen Sami Ayanoğlu
Eser Cevat Fehmi Başkut
Foto Direktörü Kriton İlyadis
Yapım Lâle Film / Cemil Filmer


Film Hazırlık: Atlas Film, Beste: Saadettin Kaynak, Şarkılar: Hamiyet Yüceses, Abdullah Yüce, Hasan Mutlucan, Dekor: Mümtaz Yener, Ses: Lami Kami


Oyuncular: Müfit Kiper (Agah), Sami Ayanoğlu (Karedereli İsmail), Heyecan Başaran (Fatma), Sadri Alışık (Hasan), Suavi Tedü (Fehmi), Talat Artemel (Hakim), Aziz Basmacı (Eşkiya Mehmet), Mehmet Karaca, Berrin Aydan, Atıf Avcı (Eşkiya), Şaziye Moral (Nazife Hanım), Necdet Mahfi Ayral (Derviş), Şakir Arseven, Kemal Ergüvenç (Hapishane Müdürü), Nubar Terziyan (Katip), Kadir Savun (Eşkiya), Uğur Boran, Vahdi Ergin, Hasan Muıtlucan (Eşkiya),
Hasan Ceylan (Eşkiya),Peruz Agopyan, Saadet Nazikcan, Viktor Açıkyan, Nergiz Mogol (Dansöz). Hasan Ceylan,, Pweruz Agopyan, Saadet Nazikcan, Viktor Açıkyan


Konu: Af kanunundan yararlanıp özgürlüğüne kavuşan bir dağ eşkiyasının büyük şehirdeki maceralarının öyküsü


Not: Cevat Fehmi Başkut’un 1951 yılında yazılan “Soygun” oyunu “Fazilet timsali bir hakimin kötü bir toplumda nerelere kadar düşebileceğini” gösteren bir oyundur. 1953 yılında bu oyun aynı isimle sinemaya aktarılmıştır


SARI ZEYBEK (1953)


Senaryo ve Yönetmen Münir Hayri Egeli
Operatör Cezmi Ar,
Yapım Halk Film Fuat Rutkay


Oyuncular: Feridun Çölgeçen, Lütfi Güneri, Atıf Kaptan, Muhterem Nur, Toygar Belevi, Fikret Hakan, Tomris Oğuzalp, Ali Korkut, Ferda Ferdağ


Konu: Bir efe öyküsü.

3 Mayıs 2015 Pazar

ÖLÜM YARIŞI (1953)

 Senaryo ve Yönetmen: “*” Çetin İnanç 
(Müzeyyen Sümer’in öyküsü olan “Ölüm Yarışı” ile, İsmet Alkaya’nın kendi eseri olan “Hayal” öyküsünün sinemaya uyarlanışı)
Operatör Cezmi Ar
Yapım Hayal Film İsmet Hayal


Oyuncular: Turan Seyfioğlu, Sibel Göksel,


Konu: Turan ile İrfan at yarışlarında jokeyleri ayarlayarak, para kazanıp geçimlerini sağlarlar. Turan'ın İrfan'ın karısı ile gizli ilişkisi vardır. Turan'ın kız kardeşi Nevra Nejat isimli bir at sahibi jokerle tanışır ve ağabeyini de tanıştırır. Turan bu tanışmadan sonra hileli işlerden uzak durmaya başlar, İrfan ile ilişkini azaltır. İrfan ise hileli yarışlara devam eder. İrfan sevgilisj ile Nejat'ın atına doping yaptırır, at ölür. Yapılacak 'centilmenlik yarışına' Turan da katılacaktır. İrfan bu kez atın eğerini kestirir, yarış sırasında. attan düşen Turan ölür. İrfan suçu Nejat'ın üzerine atmak ister. bu arada bir ara Turan ile ilişkisi olmuş karısını da ortadan kaldırmak ister, araba ile çarptığı karısı Selma ölür, ama çevredekiler İrfan'ı yakalar.

ÖLDÜREN ŞEHİR (1953)


Yönetmen Lütfi Ömer Akad
Senaryo Lütfi Ö. Akad, Osman F. Seden
Eser Orhan Hançerlioğlu
Foto Direktörü Kriton İlyadis
Yapım Kemal Film / Osman F. Seden


Prodüksiyon Müdürü: Yüksel Tanık, Ar Direktör: Sami Pandır, Işıklar: Orhan Okdemir, Reji Ast: Zeki Dinçoy, Kamera Ast: Kenan Kurt, Set: Zare Cirityan, Script: Neriman Akad, Prodüksiyon Ast: Cumhur Özcan, Ali Erşan, Montaj: Turgut Kuzu, Senkron: Diamandi Filmeridis, Ses Mühendisi: Rauf Tözüm, Işık Ast: Rıdvan Varol, Atacan Boran


Oynayanlar: Belgin Doruk (Selma), Ayhan Işık (Ali), Turan Seyfioğlu (Şevket), Settar Körmükçü (Kaptan), Kenan Pars (Kenan), Muazzez Arçay (Hatice), Pola Morelli (Nesrin), Nubar Terziyan (Osman), Kadir Savun, Mualla Sürer, Ziya Metin, Şevki Artun (Hikmet), Zekeriya Metinoğlu, Nuri Beyat, Kdir Savun, Mualla Sürer, Necla Sertel, Behzat Balkaya, Asım Nipton


KONU: Film Haliç'in fakir bir semtinde başlar, Beyoğlu'nun caddelerinde devam ederek bir kenar mahallede sonuçlanır. Henüz on sekiz yaşında olan genç kızın (Belgin Doruk) babası dürüst, ancak içkiye düşkün bir kaptan, annesi ise çaçaron bir mahalle kadınıdır. Kızın nişanlısı ise (Ayhan Işık) bir atölyede ustabaşıdır. Günün birinde kızın nişanlısı mahalle kahvesinde birini vurduğu için tutuklanır. Kız pırıltılı Beyoğlu sokaklarını cazibesine kapılarak gece kulübünde çalışan kız arkadaşının yanına yerleşir. Burada iş bulur, çalışmaya başlar. Kulübün patronuyla (Turan Seyfioğlu) karşılaşması arkadaşının kıskançlığına neden olur. Cezası biten nişanlı hapisten çıkar ve sevgilisini içine düştüğü kötü yoldan kurtarır ve fakir mahallelerine mutlu olarak dönerler.


► “Öldüren Şehir”i çok beğendim. Cahide Sonku’nun “Beklenen Şarkı”sı kendi janrına ne kadar muvaffaksa, bu da bir gangster ve macera filmi olarak o derece güzeldir. (“Lüks Koltuktali Adam”, Sezai Solelli, Yıldız Mecmuası, 20 Şubat 1954)


Not: bu film 5 Şubat 1954 tarih ve 31 sayılı karar ile sansür kuruluna takılmış filmlerden biridir.


► Kasımpaşa’da yaşayan genç ve güzel bir kız geceleri Beyoğlu’nun ışıklarını seyreder ve oranın özlemi içinde yaşarken, nişanlısı gencin düşmesi ile tuzağa düşer ve Beyoğlu'na, kendisini satacak bir kadının yanına sığınır ve olaylar gelişir. Bu genç kız rolü için için, yeni bir kız seçmeğe karar verdik ve sonunda, Sezai Solelli'nin aracılığı ile Belgin Doruk'la anlaşma sağlanır.

Öldüren Şehir", Osman F. Seden'in önemle üzerinde durduğu filmlerden biri idi. Filmde, nişanlısı Ali (Ayhan Işık) hapse girince Beyoğlu’nda bir barda çalışan arkadaşı Nesrin'in Pola Morelli) sayesinde hayran olduğu büyükşehir hayatına adımlarını atan, ancak bu büyük aşık dünyanın içinde kaybolan Selma'nın (Belgin Doruk) hikayesi anlatılmaktaydı.


Yine her zamanki gibi gerçeklerden yola çıkılmış olan ve bir kişinin hayalini kurduğu "büyükşehir" özlemini dile getiren bu Türk sinemasında bir yenilik daha gerçekleştirilmişti; tiyatroda kullanılan ama sinemada hiç denenmemiş olan uzayda geometriye uygun "üç boyutlu dekor" kullanılmıştı.


Bugüne kadar hiç denenmemiş olan "üç boyutlu dekorların" yapılışını Lütfi Akad şöyle anlatıyor:

'Bu filmle siyah beyazın en gelişmiş ilk filmini vermiş olduk Bu filmin dekorlarını da ben çizdim. Ve şöyle bir yöntem getirdim: Derinliğine bir dekor kurduk Oyuncuları dekorun ağzına aldık Arkada "mekan kaldı. Dekorlar üç boyutlu, sinemaya yatkın dekorlardı ve dekorun içinde çekmedik O zaman ister istemez derinliğine bir, mizansen zorunluluğu çıktı. Makineye hareket vermedim, sabit tuttum, traveling denilen olayı kaldırdım. Böyle olunca oyunculara belirli bir hareket vermek zorunluluğu ortaya çıktı. Mizansen bakımından .Bana da uzayda bir geometri yapmak zorunluluğu kaldı. Bu üç boyutlu.yöntem tiyatroda oldum olası kullanılmıştır. Ama sinemada, özellikle bizde hemen hemen hiç kullanılmamıştır.


Böylesine derinliğine bir mizansen ve bu uzayda bir geometri kurmak ... Tabii bunu yaparken sinema olmaktan uzaklaşmadık hiçbir zaman.. Çok derli toplu bir film oldu. Daha ev velki filmlerde de geliştirilmiş dinamik kurgu, yeni bir mizansen, yeni ışıklandırma ve odak derinliği sağlayarak bir kilometre taşı olabilecek filmlerden birini gerçekleştirmiş olduk Yılın filmi "Öldüren Şehir" idi. Kanun Namına'dan beri erkek olan filmin başkişisi bu Kez kadın"oluyor ve konu "şehir ışıklarının hayali ile yaşayan bir genç kızın etrafında dönüyordu. Filmde hikayesi anlatılan genç kız, nişanlısı hapse girince barda çalışan bir arkadaşının teşvikiyle şehrin ışıklarına hayran kaldığı büyük kesimine geçiyor, hapisten çıkan "fakir ve mert" delikanlının nişanlısını kurtarmak için çalışmaya başla-masıyla film birden "Kanun Namına"nın çizdiği çizgiye oturuyordu. Belli bir eğitimden geçmemiş güzel ve fakir genç kızın bol ışıklı gecelere, "zengin ve lüks" hayat tarzına ilgi duyması; mücevherler arasında geçen "eğlenceli" bir hayatı özlemesi ne kadar gerçekse, bir Beyoğlu çetesinin elindekigenç kızı tek başına kurtaran nişanlı tipi de o dar gerçek dışıydı.


.Bütün bunlara rağmen "Öldüren Şehir", türünün başarılı örnekleri arasına girmeyi başarmıştı. Bu bakımdan film, Türk sinemasının kilometre taşlarından birini oluşturuyor, Osman F. Seden'in bir yapımcı olarak ne kadar başarılı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor, “Gülşah Nezaket Maraşlı, “Osman Fahir Seden’le Türk Sinemasında Düet”,


ÖDÜL:


Türk Film Dostları Derneği’nce (1954) yapılan araştırmada
► “Öldüren Şehir” En iyi Film,
►“Osman F. Seden” en iyi yönetmen
► “Kriton İliyadis” en iyi foto direktörü,
► “Belgin Doruk”, en başarılı kadın oyuncu



MAHALLENİN NAMUSU “İffet” (1953)


Senaryo ve Yönetmeni Avni Dilligil
Kamera Yoakim Filmerides
Müzik Kadri Şençalar
Yapım Güven Film Yoakim Filmerides


Sesleri Alan: Rauf Tözüm, Montaj: Dyamandi Filmeridis, Laboratuar: Semih Pekgöz, Işık: Ahilea Seis, Operatör: Gani Maraşlıoğlu, Prodüksiyonu İdare eden: Kadir Savun, Dekoratör: Sohban Koloğlu, 

(Erman Film stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Hulki Günay (Bilal), Avni Dilligil (Mahmut efendi), Cahit Irgat (Yakup), Aliye Rona (Melek), Nevin Aypar (İffet), Kadir Savun (Ali), Muazzez Arçay (Feraset), Belkıs Dilligil (Afet), Annie Ball, Hazım Körmükçü, Settar Körmükçü (Saffet), Zeki Alpan (İğneci), Salih Tozan (Tamirci), Annie Ball, Leman Akçatepe (Fesliyenli kadın), Sıtkı Akçatepe ( Kılavuz), Şarkılar: Hamiyet Yüceses, Şadan Adanalı


Konu: Bilal (Hulki Gunay), denizasiri sefer yapan bir geminin yağcısıdır ve geminin kaptanının (Avni Dilligil) kızı olan Afet'le (Belkis Dilligil) aralarında bir aşk doğar ve Afet hamile kalır. Bilal'le aynı gemide çalışan arkadaşlarının kaçakçılık yapmaları sebebiyle, Bilal de kaçakçılıkla suçlanır ve hapse girer. Bilal'in hapiste olduğu esnada, Afet'in namusunu temizlemek ve doğacak çocuğuna babalık yapmak üzere, Afet'e komşusu (Aliye Rona) tarafından yaşı ilerle-miş fakat hali vakti yerinde olan bir mahallesakiniyle evlenmesi için baskı yapılır. Bilal'in suçsuz olduğu anlaşılıp hapisten salıverildiğinde ise artik vakit Afet ve Bilal için çok geçtir.


► Avni Dilligil'in yeni filmi, şimdiye kadar gördüğümüz bir çok Türk filmi gibi, maalesef tıklım tıklim doldurulmuş, yamalı bir kırpıntı bohçasına benziyor.' Mahallenin Namusu'nda Türk filmlerine müzminleşen dertlerine çare kayda değer bir ilerlemeden başka ne ararsanız bulabilirsiniz. Göbek atmanın, bitmek tükenmek bilmez gazelin, büyük teatral sözlerin alası var. Katibim şarkısındaki katip var. Katip burada sıhhat memuru olmuş, Üsküdar'da iğnecilik ediyor Müezzin sesi, cami silüetleri, Büyükada'da otomobille gezen hovarda, Cezayir barları... Dedim ya, her şey var Dilligil'in filminde. (Semih Tuğrul, 30.11.1953, Dünya g.)




KÖYÜN ÇOCUĞU (1953)


Yönetmen Suavi Tedü
Senaryo Cemal Sahir
Foto Direktörü Cezmi Ar
Müzik ve Şarklılar Malatyalı Fahri Kayahan
Yapım Halk Film, Fuat Rutkay


Oyuncular: Hayati Hamzaoğlu, Fatma Andaç, Toygar Belevi, Mümtaz Ener, Nuri Genç, Küçük Sanatkarlar: Aycan ve Semra


Konu: Köyünde doktor olmadığı için hastalanan annesini yitiren bir çocuğun dramatik


Konu: Annesinin ölümünden sonra okumasını istemeyen köy ağası olan babasını ve köyünü terk eder. İstanbula yerleşip doktor olduktan sonra köyüne döner ve hizmetine burada devam eder.

KÖROĞLU “*” TÜRKAN SULTAN (1953)


Senaryo ve Yönetmen Faruk Kenç
Eser Tahir Olgaç
Foto Direktörü Enver Burçkin, İlhan Arakon
Yapım İstanbul Film Faruk Kenç


Oyuncular: Belgin Doruk, Bülent Ufuk, Cihan Işık, Aliye Rona, Mahir Özerdem, Vedat Karaokçu, Kadir Savun, Ziya Aygen, Ayten Çankaya, Tamer Balcı, Babuş, Nebile Teker


Konu: Köroğlu ile Türkan Sultan arasında geçen bir aşk hikayesi.


________________________________

“*” Köroğlu Destanı Köroğlu destanı, büyük bir aşk ve yiğitlik macerası, zamanla hikayeleşmiş bir halk destanıdır. Köroğlu Destanı, kahramanı Ruşen Ali'nin ve babası Koca(Seyis) Yusuf''un Bolu Beyi ile olan mücadelelerini ele alır. Kahramanı 16. yüzyılda yaşamış halk ozanı Köroğlu'dur (Ruşen Ali).
Bu destan Yaşar Kemal'in Üç Anadolu Efsanesi yapıtında yazına kazandırılmıştır.

Köroğlu destanının bugün elimizde bulunan belli başlı nakilleri azeri, Özbek, İstanbul, Topol ve çeşitli Anadolu nakilleridir. Bütün bu nakilleri tetkik ederek destanın esasını ortaya koyan Pertev Naili Boratav’a göre Köroğlu destanının ana olayı şöyledir:

Köroğlu küçük bir çocukken, babası, hizmet ettiği beye seçtiği iki tayı beğendiremez. Bu yüzden gözlerine mil çekilerek cezalandırılır. Köroğlu böyle zulüm görmüş bir babanın oğlu olarak büyür, delikanlı olur. Babasının felaketine sebeb olmuş taylara da körün tavsiyesine göre bakılmıştır. Bunlardan bir tanesi Köroğlu’nun Kırat’ı olacaktır. Kırat eşi bulunmaz bir küheylan olunca, kör baba, ona oğlunu bindirir ve intikamını almak için dağbaşlarına yollar. Körün oğlunun adı, bu ayaklanmalardan itibaren artık Köroğlu’dur. Köroğlu Çamlıbel’de yerleşir; kahramanlığıyla ün salar. Bu şöhretiyle etrafına namlı yiğitler toplar. Bunların bir kısmını mağlub ederek kendine hayran bırakır; onlar Köroğlu’nun vefalı ve fedakar yiğitleri, delilleri olurlar. Bir kısmını da kaçırarak kendine yoldaş yapar. Kendi gibi kahraman bu adamlarıyla beylere, paşalara, hükümdarlara ferman okur; onları bunaltan ve titreten bir kuvvet halini alır. Beylerin, paşaların zulmünden kaçan başkaları da gelip ona sığınır. Köroğlu, adi bir haydut olarak kalmaz. Zayıfların hamisi olur. Zenginlerin servetini alarak fakirlere dağıtır. (www.turkcebilgi.com)

KÖPRÜ ALTI ÇOCUKLARI (1953)

“ve anne kalbi” 

Senaryo ve Yönetmen Renan Fosforoğlu
Operatör Menasi Filmridis
Yapım Ömay Film Ömer Aykut


Oyuncular: Fikret Hakan, Halit Akçatepe, Mualla Sürer, Güner Çelme, Renan Fosforoğlu, Vahi Öz, Yıldız Erdem, Mürrüvet Sim, Mualla Sürer, Feridun Çölgeçen, K. Emin Bara, Sıtkı Akçatepe, İnci Tamay, Belkıs Fırat


KONU: Erzincan Depreminin ardından yuvasız kalan ve kadere boyun eğen İstanbul’a gelen ve, büyük şehirde dolandırılan üç kişilik bir ailenin trajik yaşamı.

KIRK GÜN KIRK GECE (1953)


Senaryo ve Yönetmen Esat Özgül
Operatör Manasi Filmeridis
Yapım Anadolu Film / Esat Özgül


Oyuncular: İsmail Dümbüllü, Nimet Alp, Ayla Can, Temel Karamahmut, Mücap Ofluoğlu, Feridun Çölgeçen, Jale Seven, Ali Seven, Muazzez Arçay