Yönetmen Lütfi Ömer Akad
Senaryo Lütfi Ö. Akad, Osman F. Seden
Eser Orhan Hançerlioğlu
Foto Direktörü Kriton İlyadis
Yapım Kemal Film / Osman F. Seden
Prodüksiyon Müdürü: Yüksel Tanık, Ar Direktör: Sami Pandır, Işıklar: Orhan Okdemir, Reji Ast: Zeki Dinçoy, Kamera Ast: Kenan Kurt, Set: Zare Cirityan, Script: Neriman Akad, Prodüksiyon Ast: Cumhur Özcan, Ali Erşan, Montaj: Turgut Kuzu, Senkron: Diamandi Filmeridis, Ses Mühendisi: Rauf Tözüm, Işık Ast: Rıdvan Varol, Atacan Boran
Oynayanlar:
Belgin Doruk (Selma), Ayhan Işık (Ali), Turan Seyfioğlu (Şevket),
Settar Körmükçü (Kaptan), Kenan Pars (Kenan), Muazzez Arçay (Hatice),
Pola Morelli (Nesrin), Nubar Terziyan (Osman), Kadir Savun, Mualla
Sürer, Ziya Metin, Şevki Artun (Hikmet), Zekeriya Metinoğlu, Nuri Beyat,
Kdir Savun, Mualla Sürer, Necla Sertel, Behzat Balkaya, Asım Nipton
KONU:
Film Haliç'in fakir bir semtinde başlar, Beyoğlu'nun caddelerinde devam
ederek bir kenar mahallede sonuçlanır. Henüz on sekiz yaşında olan genç
kızın (Belgin Doruk) babası dürüst, ancak içkiye düşkün bir kaptan,
annesi ise çaçaron bir mahalle kadınıdır. Kızın nişanlısı ise (Ayhan
Işık) bir atölyede ustabaşıdır. Günün birinde kızın nişanlısı mahalle
kahvesinde birini vurduğu için tutuklanır. Kız pırıltılı Beyoğlu
sokaklarını cazibesine kapılarak gece kulübünde çalışan kız arkadaşının
yanına yerleşir. Burada iş bulur, çalışmaya başlar. Kulübün patronuyla
(Turan Seyfioğlu) karşılaşması arkadaşının kıskançlığına neden olur.
Cezası biten nişanlı hapisten çıkar ve sevgilisini içine düştüğü kötü
yoldan kurtarır ve fakir mahallelerine mutlu olarak dönerler.
►
“Öldüren Şehir”i çok beğendim. Cahide Sonku’nun “Beklenen Şarkı”sı
kendi janrına ne kadar muvaffaksa, bu da bir gangster ve macera filmi
olarak o derece güzeldir. (“Lüks Koltuktali Adam”, Sezai Solelli, Yıldız
Mecmuası, 20 Şubat 1954)
Not: bu film 5 Şubat 1954 tarih ve 31 sayılı karar ile sansür kuruluna takılmış filmlerden biridir.
►
Kasımpaşa’da yaşayan genç ve güzel bir kız geceleri Beyoğlu’nun
ışıklarını seyreder ve oranın özlemi içinde yaşarken, nişanlısı gencin
düşmesi ile tuzağa düşer ve Beyoğlu'na, kendisini satacak bir kadının
yanına sığınır ve olaylar gelişir. Bu genç kız rolü için için, yeni bir
kız seçmeğe karar verdik ve sonunda, Sezai Solelli'nin aracılığı ile
Belgin Doruk'la anlaşma sağlanır.
Öldüren
Şehir", Osman F. Seden'in önemle üzerinde durduğu filmlerden biri idi.
Filmde, nişanlısı Ali (Ayhan Işık) hapse girince Beyoğlu’nda bir barda
çalışan arkadaşı Nesrin'in Pola Morelli) sayesinde hayran olduğu
büyükşehir hayatına adımlarını atan, ancak bu büyük aşık dünyanın içinde
kaybolan Selma'nın (Belgin Doruk) hikayesi anlatılmaktaydı.
Yine
her zamanki gibi gerçeklerden yola çıkılmış olan ve bir kişinin
hayalini kurduğu "büyükşehir" özlemini dile getiren bu Türk sinemasında
bir yenilik daha gerçekleştirilmişti; tiyatroda kullanılan ama sinemada
hiç denenmemiş olan uzayda geometriye uygun "üç boyutlu dekor"
kullanılmıştı.
Bugüne kadar hiç denenmemiş olan "üç boyutlu dekorların" yapılışını Lütfi Akad şöyle anlatıyor:
'Bu
filmle siyah beyazın en gelişmiş ilk filmini vermiş olduk Bu filmin
dekorlarını da ben çizdim. Ve şöyle bir yöntem getirdim: Derinliğine bir
dekor kurduk Oyuncuları dekorun ağzına aldık Arkada "mekan kaldı.
Dekorlar üç boyutlu, sinemaya yatkın dekorlardı ve dekorun içinde
çekmedik O zaman ister istemez derinliğine bir, mizansen zorunluluğu
çıktı. Makineye hareket vermedim, sabit tuttum, traveling denilen olayı
kaldırdım. Böyle olunca oyunculara belirli bir hareket vermek
zorunluluğu ortaya çıktı. Mizansen bakımından .Bana da uzayda bir
geometri yapmak zorunluluğu kaldı. Bu üç boyutlu.yöntem tiyatroda oldum
olası kullanılmıştır. Ama sinemada, özellikle bizde hemen hemen hiç
kullanılmamıştır.
Böylesine
derinliğine bir mizansen ve bu uzayda bir geometri kurmak ... Tabii
bunu yaparken sinema olmaktan uzaklaşmadık hiçbir zaman.. Çok derli
toplu bir film oldu. Daha ev velki filmlerde de geliştirilmiş dinamik
kurgu, yeni bir mizansen, yeni ışıklandırma ve odak derinliği sağlayarak
bir kilometre taşı olabilecek filmlerden birini gerçekleştirmiş olduk
Yılın filmi "Öldüren Şehir" idi. Kanun Namına'dan beri erkek olan filmin
başkişisi bu Kez kadın"oluyor ve konu "şehir ışıklarının hayali ile
yaşayan bir genç kızın etrafında dönüyordu. Filmde hikayesi anlatılan
genç kız, nişanlısı hapse girince barda çalışan bir arkadaşının
teşvikiyle şehrin ışıklarına hayran kaldığı büyük kesimine geçiyor,
hapisten çıkan "fakir ve mert" delikanlının nişanlısını kurtarmak için
çalışmaya başla-masıyla film birden "Kanun Namına"nın çizdiği çizgiye
oturuyordu. Belli bir eğitimden geçmemiş güzel ve fakir genç kızın bol
ışıklı gecelere, "zengin ve lüks" hayat tarzına ilgi duyması;
mücevherler arasında geçen "eğlenceli" bir hayatı özlemesi ne kadar
gerçekse, bir Beyoğlu çetesinin elindekigenç kızı tek başına kurtaran
nişanlı tipi de o dar gerçek dışıydı.
.Bütün
bunlara rağmen "Öldüren Şehir", türünün başarılı örnekleri arasına
girmeyi başarmıştı. Bu bakımdan film, Türk sinemasının kilometre
taşlarından birini oluşturuyor, Osman F. Seden'in bir yapımcı olarak ne
kadar başarılı olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor, “Gülşah
Nezaket Maraşlı, “Osman Fahir Seden’le Türk Sinemasında Düet”,
ÖDÜL:
Türk Film Dostları Derneği’nce (1954) yapılan araştırmada
► “Öldüren Şehir” En iyi Film,
►“Osman F. Seden” en iyi yönetmen
► “Kriton İliyadis” en iyi foto direktörü,
► “Belgin Doruk”, en başarılı kadın oyuncu