Senaryo ve Yönetmen Lütfi Ömer Akad
Eser Yaşar Kemal
Kamera Turgut Ören
Müzik Muzaffer Sarısözen
Yapım Duru Film / Süreyya Duru
Reji Asistanı:Feridun Karakaya, Fikret Uçak, Kamera Asistanı: Mustafa Yılmaz, Ar Direktör-Dekoratör: Semih Sezerli, Aksesuar: Danyal Topatan, Işık: Kenan Eryılmaz, Montaj: İsak Dilman, Senkron: Metin Miroğlu, Negatif Montaj: Vecded Çelikcan, Laboratuar: İbrahim Üstüner, Enstrümanlar:
Ahmet Yamacı (Meydan Sazı), Osman Özdenkçi (Bağlama), Nida Tüfekçi
(Cura Bağlama), Seyfettin Sığmaz (Ney-Klarnet), Coşkun Özer (Darbuka), Ses: Nida Tüfekçi, Selahaddin Erorhan, Sesleri Alan: Esat Toroğlu,
(Lale Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)
Oyuncular:
Fikret Hakan, Ruth Elizabeth, Ahmet Tarık Tekçe, Settar Körmülçü, Kadir
Savun, Nuri Genç, İclal Genç, Osman Tükoğlu, Danyal Topatan, Hayri
Esen, Hasan Ceylan, Mehdi Yeşildeniz, Feridun Karakaya, Semih Sezerli,
Abdurrahman Conkbayır, Nubar Terziyan, Sadık Akarsu, Murat Tok, Adnan
Uyguner, Ömer Evin,
Konu:
"Alacaköylü Hasan. Örenköylü Zeliha'yı sever. İki köy arasında eski bir
düşmanlık vardır. Hasan, Zeliha ile buluşursa da, Zeliha bundan korkar.
Hasan bir buluşmadan dönerken Zeliha’nın nişanlısı Remzi tuzak
kurmuştur, arkadaşı Murat, Hasan'a bunu haber verir, çatışırlar, Murat
ölür, Hasan yaralanır. Vazgeçmeyen Hasan Halim Dayı aracılığı ile
Zeliha'yı babası Rüstem Ağa'dan ister. Rüstem Ağa gelenleri geri
çevirir, kızını evlendirme hazırlığına başlarsa da, Hasan, Zeliha'yı
kaçırır. Remzi peşlerine düşer. Sakatlanan atlarından birini Hasan
satarken Zeliha'yı fundalığa saklar, Remzi'nin adamı Kör, iz sürer;
Zeliha'yı bulursa da korkudan titreyen kızı görmezden gelir, sonra Hasan
kızı bir asker arkadaşının yanına götürür. Remzi, körü iz sürmeye
zorlar, Kör, iz sürerek yerlerini bulur, ama köylüler Hasan ve
Zeliha'nın geçip gittiklerini söyler. Oysa köyde kalırlar ve köylülere
harman kaldırmada yardım ederler, bu arada Zeliha'nın hastalığı ortaya
çıkar, veremdir, doktor, çam havasının iyi geleceğini söyler. Dağa çıkan
Hasan, sırtında kökleri ile söktüğü bir çam ağacı ile köye gelir ve
evlerinin bahçesine diker. Fakat çam tutmaz, Zeliha umudunu çama
bağlamıştır, çamın kuruduğunu söyler ve Hasan'ın kucağında ölür. Remzi
ile Kör gelirler, Remzi "ölü de olsa kızı götüreceğini" söyler, silahı
çekip Hasan'ı vurur, ama Hasan saldırıp silahını düşürür, Remzı, Kör'den
yardımını isterse de yardım gelmez. Boğuşurlarken silah patlar Remzi
ölür.
Hasan, Zeliha'yı
alarak köye döner. Hasan ile Zeliha'yı gören iki köy halkı ellerine
geleni kapıp gelirler, Zeliha'yı attan indiren Hasan, üzerine kapanır,
ölür. İki kurban verilmiştir, artık düşmanlık bitmelidir. (“Orhan Ünser,
“Kelimelerden Görüntüye” syf, 122 )
Beyaz
Mendil, her ne kadar klasik bir kan davasının boyutlarını pek aşmıyorsa
da gerçek bir köye, birbirine düşman olan iki ailenin öyküsüne bir
gerilim unsuru getirmiştir. Ancak bu noktadan sonra filmdeki köy unsuru
arka plana itilir ve kaçıp kovalamaca süreci öne çıkar.
İki
kaçak sevgilinin (Fikret Hakan ve Elizabeth Ruth) dost bir köye
sığınmalarıyla filme katılan simgesel nitelikler taşıyan "çam ağacı"
unsuru gerçekle olan bağları kopma noktasına getirir. Sonunda köy,
sessiz köylüleri ve delisiyle kalabalık bir mekan veya trajik bir koro
hüviyetine bürünür.
Hasan,
Zeliha'yı alarak köye döner. Hasan ile Zeliha'yı gören iki köy halkı
ellerine geleni kapıp gelirler, Zeliha'yı attan indiren Hasan, üzerine
kapanır, ölür. İki kurban verilmiştir, artık düşmanlık bitmelidir.
(“Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 122 )