Powered By Blogger

9 Mayıs 2015 Cumartesi

ÇILGIN BAKİRE (1955)

Senayo ve Yönetmen Seyfi Havaeri
Foto Direktörü Lazar Yazıcıoğlu
Yapım Nana Film / Nana Aslanoğlu


Oyuncular: Yılmaz Duru, Nana Aslanoğlu, Nuri Genç, Muazzez Arçay,


Konu: Sütçülük yapan erkek güzeli bir gence aşık olup, rüyalarında "binbir gece masalları, yaşayan bir genç kızın öyküsü

ÇETO SİHİRBAZ (1955)


Senaryo ve Yönetmen Orhan Erçin
Foto Direktörü Hayrettin Işık
Yapım Barboros Film / Nedim V. Otyam

 (Barboros Film stüdyosunda hazırlanmış, Atlas Film stüdyosunda seslendirilmiştir.)

Reji Asistanı: Zinnur Otyam, Kamera Asistanı: Bilgivi Odabaş, Prodüktör Asistanı: Abdullah Conkbayır, Işık: İlhan Özakova, Montaj ve Senkron: Nezihe Argönül, Laboratuar: Mihail Skarpetis, Recai Karataş, Sesi Çeken: Lami Kamil,


Oyuncular: Orhan Erçin (Çeto), İnci Birol (İnci) Serttar Körmükçü (Takoz Kerim), Hakkı Ruşen (Hakkı Baba), Süheyla Panseler, Türkan Tüze, Feriha Tekgül, Rukiye Göreç

CURCUNA (1955)


Senaryo ve Yönetmen Muharrem Gürses
Kamera Beliğ Selönü
Haldun Taner’in “Tuş” isimli öykü kitabında yer alan aynı isimli öyküsünden uyarlama.
Foto Direktörü Cezmi Ar
Yapım Işık Film/Agop Fındıkyan


Oyuncular: Deniz Tanyeli, Zafer Önen, Aziz Basmacı, Tevhit Bilge, Halide Pişkin, Keti Dalmas, İsmail Dümbüllü, Suat Sim, Adil Güldürücü, Vehdi Ersin, Renan Fosforoğlu, Salih Tozan, Muzaffer Hepgüler, Rondellas Revüsü



Konu: Salak bir dergi muhabiri ile, aşık olduğu kurnaz bir kızın güldürüsü şeklinde gelişir: Gazeteci Cavit, Şeytan Kız ile Halim Keser ve Müyim Yeter'le röportaj yapacağı konusunda' bahse girer; Şeytan Kız bu kişilerin bürosuna telefon ederek gelecek kişinin deli olduğunu söyler. Elinde oldukça karışık bir adres bulunan Cavit, adresi sor-duğu ihtiyardan saçma sapan cevaplar alır. şiirler okuyan ihtiyar Cavit'in üzerine yürür, Cavit kaçar ikisi de farklı kişilere çarpar, yere düşerler. Sonra bir kapıcıya adres sormaya kalkar yanlış bir cevap alır, ikinci bir kapıcı ise dürbünle pencereleri seyretmektedir, Cavit de bakar dans; eden kızlar görür bir süre adresi unutur, adresi sorduğu zaman aradığı yere geldiği anlaşılır. kapıcı Cavit'i yukarı çıkarır, büroda ki kalıp gelenin deli olduğu kanıslındadır sorduğu şeylerle ilgisi olmadığını söyler, kaşını gözünü oynatır, tabanca çeker, Cavit kaçar... yanına
gittiği ikinci katip de üzerine yürür, üçüncü katip de aynı davranışı gören Cavit para (2,5 TL) verip kapıcıdan kendisini konuşacağı kişilerin yanına götünnesini ister. Halim Keser ve Mülaıyim Yeter ile konuşmaya başlamadan adamların sevgilileri gelir, oynaşmaya başlarıar; bu arada Cavit'in de sevgilisi gelir Halim Keser'in kızıdır, başka bir odada onlarda sevişirlerken Halim Keser üstlerine gelir, Cavit kaçar yakalayıp döverlerken Halim Keser'in karısı gelir ve Halim Keser'in üzerine yürür, herkesi kovalar, bahçeye çıkarlar; bahçede bir külhanbeyi (Halim Keser'in karısının kardeşi) sevgilisi ile sevişmektedir, kovalamacaya onlar da katılır, herkes birbirini döver... sonunda külhanbeyi sevgilisi ile evlenir, Cavit düğüne röportaj yapmaya gelir, sevgilisine kavuşur. (Orhan Ünser,” Kelimelerden Görüntüye)

BİR AŞK HİKAYESİ / TUŞ (1955)

Yönetmen Şadan Kamil
Senaryo Haldun Taner Şadan Kamil
Kamera Şadan Kamil
Yapım Atlas Film Nazif Duru


Oyuncular: Münir Özkul, Mualla Kaynak, Kemal Ergüvenç, Saadettin Erbil, Ahmet Tarık Tekçe


Konu: Tuş isimli öyküde aldatılarak tecavüz edilen bir kızın mahalle halkı tarafından hakları korunarak, suçlu olan mebus oğlunun cezalandırılması girişimi sonuç vemez, babasının devreye girmesi ile olay yatıştırılır, suçlunun olay günü başka yerde olduğu belirlenir. Davacı kız ise olayın gelişmesi sırasında mahallede saklandığı yerden kaçar, bir süre sonra da randevu evine düşer. Şadan Kamil tarafından sinemaya uyarlanırken “Bir Aşk Hikayesi” adını alan film ise, "sevdiği erkekle evleneceği sıra tecavuze uğrayıp umumhaneye düşen bir kadının öyküsünü anlatır. Bunun Üzerine nişanlısı başkasıile evlenir. “Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 130"


" "Tuş filmine gelince, bilinen ve hiçbir heyecan taşımayan bir mevzuu filme alınınca doğan netice de gayet normal olarak bir hiç olmuş. Laboratuar çok güzel, montaj, dublaj, senkron bazı hatalara rağmen iyi. Artistler fena değil. Operatör fevkalade. Fakat rejisörün de sayesinde 'Bir Aşk Hikayesi' maalesef tuşa gelmiş. Atlas film ve Şadan Kamil, o muazzamimkanlar bollğu içinde çok güzel bir kordelameydana getirebilecek durumda olmalarına rağmen, acaba neden “Tuş” u yaptılar. Bizleri tuşa getirmek mi? (Orhan Elmas, “Yeni Venüs 26 Kasım 1955 sayı ) Orhan Ünser a.g.e. syf: 52


BEYAZ MENDİL (1955)

Senaryo ve Yönetmen Lütfi Ömer Akad
Eser Yaşar Kemal
Kamera Turgut Ören
Müzik Muzaffer Sarısözen
Yapım Duru Film / Süreyya Duru


Reji Asistanı:Feridun Karakaya, Fikret Uçak, Kamera Asistanı: Mustafa Yılmaz, Ar Direktör-Dekoratör: Semih Sezerli, Aksesuar: Danyal Topatan, Işık: Kenan Eryılmaz, Montaj: İsak Dilman, Senkron: Metin Miroğlu, Negatif Montaj: Vecded Çelikcan, Laboratuar: İbrahim Üstüner, Enstrümanlar: Ahmet Yamacı (Meydan Sazı), Osman Özdenkçi (Bağlama), Nida Tüfekçi (Cura Bağlama), Seyfettin Sığmaz (Ney-Klarnet), Coşkun Özer (Darbuka), Ses: Nida Tüfekçi, Selahaddin Erorhan, Sesleri Alan: Esat Toroğlu, 

(Lale Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Fikret Hakan, Ruth Elizabeth, Ahmet Tarık Tekçe, Settar Körmülçü, Kadir Savun, Nuri Genç, İclal Genç, Osman Tükoğlu, Danyal Topatan, Hayri Esen, Hasan Ceylan, Mehdi Yeşildeniz, Feridun Karakaya, Semih Sezerli, Abdurrahman Conkbayır, Nubar Terziyan, Sadık Akarsu, Murat Tok, Adnan Uyguner, Ömer Evin,


Konu: "Alacaköylü Hasan. Örenköylü Zeliha'yı sever. İki köy arasında eski bir düşmanlık vardır. Hasan, Zeliha ile buluşursa da, Zeliha bundan korkar. Hasan bir buluşmadan dönerken Zeliha’nın nişanlısı Remzi tuzak kurmuştur, arkadaşı Murat, Hasan'a bunu haber verir, çatışırlar, Murat ölür, Hasan yaralanır. Vazgeçmeyen Hasan Halim Dayı aracılığı ile Zeliha'yı babası Rüstem Ağa'dan ister. Rüstem Ağa gelenleri geri çevirir, kızını evlendirme hazırlığına başlarsa da, Hasan, Zeliha'yı kaçırır. Remzi peşlerine düşer. Sakatlanan atlarından birini Hasan satarken Zeliha'yı fundalığa saklar, Remzi'nin adamı Kör, iz sürer; Zeliha'yı bulursa da korkudan titreyen kızı görmezden gelir, sonra Hasan kızı bir asker arkadaşının yanına götürür. Remzi, körü iz sürmeye zorlar, Kör, iz sürerek yerlerini bulur, ama köylüler Hasan ve Zeliha'nın geçip gittiklerini söyler. Oysa köyde kalırlar ve köylülere harman kaldırmada yardım ederler, bu arada Zeliha'nın hastalığı ortaya çıkar, veremdir, doktor, çam havasının iyi geleceğini söyler. Dağa çıkan Hasan, sırtında kökleri ile söktüğü bir çam ağacı ile köye gelir ve evlerinin bahçesine diker. Fakat çam tutmaz, Zeliha umudunu çama bağlamıştır, çamın kuruduğunu söyler ve Hasan'ın kucağında ölür. Remzi ile Kör gelirler, Remzi "ölü de olsa kızı götüreceğini" söyler, silahı çekip Hasan'ı vurur, ama Hasan saldırıp silahını düşürür, Remzı, Kör'den yardımını isterse de yardım gelmez. Boğuşurlarken silah patlar Remzi ölür.


Hasan, Zeliha'yı alarak köye döner. Hasan ile Zeliha'yı gören iki köy halkı ellerine geleni kapıp gelirler, Zeliha'yı attan indiren Hasan, üzerine kapanır, ölür. İki kurban verilmiştir, artık düşmanlık bitmelidir. (“Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 122 )


Beyaz Mendil, her ne kadar klasik bir kan davasının boyutlarını pek aşmıyorsa da gerçek bir köye, birbirine düşman olan iki ailenin öyküsüne bir gerilim unsuru getirmiştir. Ancak bu noktadan sonra filmdeki köy unsuru arka plana itilir ve kaçıp kovalamaca süreci öne çıkar.


İki kaçak sevgilinin (Fikret Hakan ve Elizabeth Ruth) dost bir köye sığınmalarıyla filme katılan simgesel nitelikler taşıyan "çam ağacı" unsuru gerçekle olan bağları kopma noktasına getirir. Sonunda köy, sessiz köylüleri ve delisiyle kalabalık bir mekan veya trajik bir koro hüviyetine bürünür.


Hasan, Zeliha'yı alarak köye döner. Hasan ile Zeliha'yı gören iki köy halkı ellerine geleni kapıp gelirler, Zeliha'yı attan indiren Hasan, üzerine kapanır, ölür. İki kurban verilmiştir, artık düşmanlık bitmelidir. (“Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 122 )



BEKLENEN İTİRAF (1955)

Yönetmen İhsan Yurdakul
Senaryo Asaf Tengiz
Kamera Necati İltaç
Yapım Batı Film İhsan Yurdakul


Oyuncular: Nazım İnan, Pola Morelli, Ayten Güvenç, Haluk Sarıcı

BATTAL GAZİ GELİYOR (1955)

Senaryo ve Yönetmen Sami Ayanoğlu
Operatör Cezmi Ar
Yapım Taç Film / Sami Ayanoğlu Milli Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.


Işık: Orhan Akdemir, Sesleri Alan: Ferruh Kırmaz, Montaj ve Müzik: Kunt Tulgar, Senkron Montaj: Adrina Muradyan, Laboratuar: Yılmaz Erma (Şef), Aslan Tektaş, Erol Cıntan, Halit Birol,


Oyuncular: Sami Ayanoğlu, Neriman Köksal (Mari), Sadri Alışık (Eflahun), Mümtaz Ener, Fikret Hakan (Cafer), Atıf Kaptan (Amuryan Beyi), Gül Gülgün, Feridun Çölgeçen, Kadri Ögelman, Hasan Ceylan, Faik Coşkun, Kadir Savun, Efgan Efekan,


KONU: Anadolu topraklarının kısmen Bizanslıların, kısmen Arapların idaresi altında olduğu bir dönemde güçlü bir kale olan Malatya, Türklerin ileri karakollarından biridir. Komşu beyliklerden Amuryan kalesi de Malatya'nın himayesindedir. Bundan ve Amuryan'ın Türklere haraç vermesinden emin olmayan bazı kişiler, Rum Kayzeri'nden destek alarak Malatya Bey'i Ömer'e karşı kazan kaldırmaya karar verirler. Buna karşılık Türklerden yana olanlar ise, kargaşayı önlemek için Malatya'ya haberci olark Eflahun'u (Sadri Alışık) gönderirler. Eflahun, Amuryan Beyi Mihriyabil'in (Atıf Kaptan) kızı prenses Mari (Neriman Köksal)ile gizli bir aşk yaşamaktadır. Bu arada Mihriyabil Bey kendi elçilerini Malatya'ya gönderip ödemeleri gereken paranın biraz ertelenmesini ister, Ömer Bey, durumun incelenmesi için Hüseyin Gazi'yi ve iki komutanını Amuryan'a gönderir. Ancak Hüseyin gazi ve komutanlar öldürülür. Hüseyin Gazi'nin oğlu genç Cafer (Fikret Hakan) Ömer Bey'den serdarlık ister ve babasının ntikamını almak için Amuryan'a gider.


BATTAL Gazi: Çeşitli araştırma kitaplarına, ansiklopedilere bakıldığında, Kimlikleri farklı kişilikleri bir birine yakın, bir kaç kişi olduğunu fark etmekteyiz. Bunlardan en önemlileri; Antakya yada Şam doğumlu, arap asıllı olduğu, asıl adının Abdullah ve Ebu Hüseyn, Ebu Yahya ve Ebu Muhammed künyeleri ile tanındığı bilinmekte, ”Battal” ismini kullandığı ve Arapça “kahraman” manasına geldiğinden kolaylıkla bu isme sahip olduğu tahmin edilmektedir.
Bizans kayıtlarını tutan tarihçilerin yazdıkları eserlerde , böyle mert ve cesur derecede hayranlık bırakan kişinin Türk olduğunu , yıllarca Bizans’a karşı, verdiği üstün mücadeleleriyle Bizans İmparatorluğunu yıldırdığını bildirmektedir. Bu kişinin ise Malatya serdarı horasanlı Hüseyin Gazinin oğlu Cafer, bir diğer adıyla; Battal Gazi olduğu anlaşılmaktadır.


Battal Gazi’ye kolaylıkla sahip çıkılması bu durumun, aynı yüzyıllarda yaşayan farklı kişilerin abartılarak çoğaltılması, halkın böyle bir kişiyi kendi milletine yakıştırması ve methiyeler dizmesi sonucu ortaya çıktığı bir gerçektir.
Bizans kaynakları ,Kendileriyle uzun yıllar mücadele eden; Battal Gazi’nin yenilmez bir Türk savaşçısı olduğunu belirtmeleri ve yıllarca yaşanan olayları dilden dile,kulaktan kulağa anlatmaları ve yabancı araştırmacı-yazarların da bunu günümüze kadar ulaştırmaları bize gerçeği göstermektedir.Hatta o kadar meşhur olmuştur ki Rumların kiliselerinin birinde Hıristiyan kahramanlarının tasvirlerinin arasında Battal Gazi’nin Resmi yer almıştır.


Annesi peygamber sülalesinden; Saide hatun olup ,Annesi,iki oğlu ile hanımı Zey-nep hatunun makamları Battal Gazide’ dir. Battal Gazi’nin babası Hüseyin Gazinin mezarı Divriği Kalesinde ,Kayınpederi Hasan Gazi’nin mezarı ise Darende kalesinin doğu kısmında bulunmaktadır.


Battal Gazinin doğduğu ev , Battalgazi ilçesinin güney batısında, orduzu sınırlarından ilçe sınırlarına giren derme deresinin iki kol halinde ayrılarak devam ettiği ara bölgededir.Bu yer ile ilgili olarak Evliya çelebi yazısında şöyle demektedir:


”Aspuzu bağları içinde bulunan Hane-i Seyyid Battal Gazi-i Horasani faydalı ve sade ev idi. Battal Gazi’nin ruhunun kudreti ile yedi yüz yıldan beri buraya zerre kadar bir zarar gelmemiştir.Bu hanedana muhabbeti olan Melik Ahmet Paşa, tekkeyi dörttarafından genişleterek yeniden bir büyük kubbe inşa ettirmiş içine parmaklıklarla çevrili yüksek yerler yaptırmış.ziyarete gelenler için mutfaklar inşa ettirerek yüzlerce bakır kap vakfetmiştir.Türbedarına teslim ettiği tekkenin çalışma kontrolünü şehir halkına bırakarak sicile kaydettirmiştir. Halen tekke ve ziyaretgah olarak meşhurdur. Fukarası eksik değildir. İmardan sonra birkaç defa uğrayıp ziyaret ettik.Sanki yeni mimar elinden çıkmış bir dua yeri idi. Bütün şehir halkı yağmur duası için buraya toplanırlar.Duaların kabul olduğu eski bir ibadet yeridir.”


Türk-İslam aleminin gönüllerindeki Battal Gazi, uzun boylu ,buğday tenli, pehlivanlıkta Hz.Hamza, heybette Hz.Ali, Evliyanın öncüsü ve alimi, yalnız Türk aleminin değil, Bizans’ın o çağda çok iyi tanıdığı ve hatta ismini duyunca etkilendiği üstün bir kişiliktir.


Battal Gazi hem okumuş, hem de savaşmıştır.Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasında ,Büyük Selçuklu ve Osmanlıların ,menkıbe ve destanlarından yararlandığı bir şahsiyet olmuştur. Battal Gazi, Hz. Muhammed’in “İstanbul mutlaka feth olunacaktır.Onu fetheden komutan ne güzel emirdir ve onun askerleri ne güzel askerdir.” Hadis-i şerifinin ışığında elinden geleni ve bu fethin öncülüğünü yapmıştır.


715 Yıllarında İslam ordularının İstanbul’un kuşatmasına katılıp ferdi olarak bir çok yararlıklar göstermiştir. Bizans İmparatoru Justinyonus’un kızı Elenora ya gönül verip kaçırmıştır.


717 – 740 yılları arasında 22 yıl devam eden Akrenion savaşına katılmış ve 740 yılında Nacoleai (Prymnessia) şehrinin Mesih kalesi önünde (Eskişehir İlinin,seyit gazi ilçesinde, Battal Gazinin türbesinin olduğu yöre) şehit düşmüştür. İstanbul da Kız kulesinden kaçırdığı Elenora Battal’ın öldüğünüduyunca intihar etmiştir. Bizans kayser’i Leon Battal’ın yaralarını tedavi ettirmek istemiş ancak hekimler çare bulamamıştır.


Selçuklu İmparatoru II.Aleaddin Keykubat’ın annesi Ümmühan hatun tarafından 1207 – 1208 yıllarında , Battal Gazinin şehit düştüğü yerde bir büyük türbe yaptırmıştır. Elenora’ nın mezarı’da bu türbededir. (kyn: http://battalgazi.bloggum.com)




BATAKTAKİ KIZ “ACI KAYIP” (1955)

Senaryo ve Yönetmen Şinasi Özonuk
Kamera Coni Kurteşoğlu
Yapım Mayer Film


Oyuncular: Turan Seyfioğlu (Sami), Neriman Köksal (Neriman), Nilgün Esen (Sema), Pola Morelli (Hadiye), Şaziye Moral (Anne), Mahir Özerdem (Oğuz), İhsan Aşkın (Ahmet Ağa), Feridun Çölgeçen, Niyazi Vanlı, Semih Sezerli

5 Mayıs 2015 Salı

BASMACI GÜZELİ (1955)


Yönetmen İhsan Sedat
Kamera Coni Kurteşoğlu
Müzik Kadri Şençalar
Yapım Yüksel Film Melih Altınışık


Oyuncular: Saltuk Kaplangı, Hümaşah Hiçan, Özcan Tekgül, Esen Görkmen, Muazzez Arçay, Ali Korkut, Ahmet Tarık Tekçe, Vahi Öz, Mürüvvet Sim, Kenan Büke, Nevzat Okçugil, Rıza Tüzün

BABALARIN GÜNAHI /KADER MAHKUMLARI (1955)


Senaryo ve Yönetmen Abdurrahman Palay
Operatör Cezmi Ar
Yapım Halk Film / Fuat Rutkay


Oyuncular: Hümaşah Hiçan, Abdurrahman Palay, Nalan Küçük, Atıf Kaptan, Deniz Tanyeli


Konu: Oğlunun yaptıklarından dolayı sorumlu tutulan bir babanın öyküsü.

AŞK VE ÖLÜM (1955)


Yönetmen Orhan Elmas
Görüntü Yönetmeni Lazar Yazıcıoğlu
Yapım İstiklal Film / Cahit Günal


Oyuncular: Muzaffer Tema, Nermin Ruhsever, Gönül Bayhan, Leyla Nil, Ertuğrul Ucel, Nazım Bora,


Konu: Seven bir kadının, sevdiği erkek uğruna yaptığı fedakârlıklarının öyküsü

ARTIK ÇOK GEÇ (1955)


Yönetmen Sırrı Gültekin
Senaryo Ümit Utku
Görüntü Yönetmeni Enver Burçkin
Müzik Kadri Şençalar
Yapım Burç Film/Selahattin Burçkin


Oyuncular: Gülistan Güzey, Bülent Oran, Kenan Pars, Esen Görkmen, Gönül Serap, Müfit Kiper, Nubar Terziyan


Konu: Çileli bir kadının dramatik öyküsü.

AĞAM EĞLENİYOR (1955)


Senaryo ve Yönetmen İhsan Nuyan
Görüntü Yönetmeni Cezmi Ar
Yapım Tunç Film İhsan Nuyan


Oyuncular: Ali Küçük, İnci Birol, Faik Coşkun, Saliha Tekneci, Sevilay Acar, Nimet Köprülü, Dursune Şirin, Şarkılar: Suzan Bizimer, Selma Çakır, Danslar: Peter Wolsky Rondelas Revüsü ve Zühre Songun


Konu: Zevkine düşkün bir ağanın çapkınlık öyküleri.

YOLCULUK VAR (1954)


Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas
Operatör Lazar Yazıcıoğlu
Yapım Örmen Film / Hüseyin Peyda


Oyuncular: Hüseyin Peyda, Alev Elmas, Renan Fosforoğlu, Orhan Erçin, Sadri Karan, Hadiye Bulaner, Gülderen Ece, Ahmet Göker


Konu: Babasının yıllar önce evlat olarak aldığı üvey kız kardeşiyle sevişen bir gencin dramatik öyküsü.

YOLLARIMIZ AYRILIYOR (1954)


Senaryo ve Yönetmen Nuri Akıncı
Senaryo Orhan Ateş
Foto Direktörü Cezmi Ar
Yapım: Akar Film Nuri Akıncı


Oyuncular: Nebile Teker, Fikret Hakan, Fer-han Tanseli, Nermin Ruhsever, Deniz Tanyeli, Lebibe Çakın, Mesut Sürmeli


Konu: Farkında olmadan babasının manevi kızıyla sevişen bir gencin öyküsü