Powered By Blogger

30 Eylül 2015 Çarşamba

YAPRAK DÖKÜMÜ (1958)

Senaryo ve Yönetmen Suavi Tedü
Eser Reşat Nuri Güntekin
Kamera Necati Tözüm
Yapım Halk Film / Fuat Rutkay


Oyuncular: Hadi Hün (Ali Rıza), Şaziye Mo-ral (Hayriye), Mualla kaynak (Fikret), Gül Gülgün (Leyla), Suna Pekuysal (Necla), Muzaffer Nebioğlu (Ferhunde), Selahattin Yazgan (Şevket)

Konu: Ali Rıza Bey, şair ruhlu, içine kapanık, kendi hâlinde dürüst bir insandır. Prensipleri kendi prensipleriyle bağdaşmayan insanlarla çalışmak istemediği için şirketteki memuriyetinden istifa eder; Üsküdar'daki evine çekilir. Ali Rıza Beyin, Şevket isminde bir oğlu ile Fikret, Neclâ, Leylâ ve Ayşe adında dört kızı vardır. Ali Rıza Bey, işten çıktığı sırada oğlu Şevket yüksek maaşla bir bankaya memur olur; evin bütün yükü onun üzerine biner. Şevket, babası gibi iyi yetişmiş, karakterli, namuslu bir gençtir. Ailesine de son derece bağlıdır. Babasının doğruluk ve namus uğruna işten istifa etmesini uygun bulur. Buna karşılık Ali Rıza Beyin hanımı Hayriye Hanım durumdan hiç memnun kalmaz.


Bir süre sonra Şevket, Ferhunde adında hafif meşrep bir kadınla evlenir. Eğlenceye düşkün olan bu kadın, birbirinden genç, güzel ve hareketli, asrî olmaya meraklı olan Neclâ ve Leylâ'nın da karakterini bozar. Bir eğlence ve moda düşkünlüğü başlar. Evde sık sık partiler düzenlenir. Evin büyük kızı Fikret, yengesi ve kardeşleriyle anlaşamadığı ve bu durumdan hiç memnun olmadığı için en az babası kadar üzgün ve kırgındır.


Hayriye Hanım, sırf kızlarına koca bulmak ümidiyle evde her değişikliğe razı olur. Şevket de olanlardan memnun kalmamasına rağmen belki de karısının tesiriyle kendisini bu hevese kaptırmıştır. Evde gün geçtikçe itibarı düşen Ali Rıza Bey tekrar işe girmeyi düşünürse de başaramaz. Eğlenceler ve toplantılar için lüzumsuz yere para harcanan evde maddî sıkıntılar başlar; kavgalar, türlü rezaletler ve sefalet birbirini takip eder. Ali Rıza Bey, çocuklarındaki bu korkunç değişiklikler karşısındaki hayret, şaşkınlık ve acı içindekıvranmaktadır. Evdeki bu anormal havaya ayak uyduramayacağını anlayan Fikret Adapazarı'na yaşlı, dul bir adama gelin gider. Böylelikle aile ağacının yapraklarından biri düşer. Ali Rıza Bey, çirkin durumlardan kurtarmak için kızlarını evlendirmeyi düşünür; fakat dürüst ve namuslu damat adayı bulamaz. Bu arada Şevket masrafları karşılamak için bankadan borç alır; sonra ödeyemez, hapse atılır. Böylece, ikinci yaprak düşer. Kocası hapisteyken Ferhunde evden kaçar. Bu üçüncü yaprağın düşüşü olur. Karısının kaçtığı haberini hapishanede babasından alan Şevket üzülmez, hatta bir belâdan kurtulduğu için memnun olur.


Ferhunde'nin kaçışı ile elebaşlarını kaybeden Leylâ ve Necla bocalarlar. Evde hakimiyet yine Ali Rıza Beyin eline geçer; toplantılara ve eğlencelere son verilir. Bu monoton hayat kızlara pek sıkıcı gelir; sırf bu havadan kurtulmak için Necla bin bir türlü hayaller kurarak, kendisini zengin gösteren bir Suriyeli ile evlenir. Fakat Suriye'ye gidince orada kocasının birkaç karısının daha olduğunu görür. Kendisini kurtarması için babasına mektuplar yazar. Bu dördüncü yaprağın düşüşüdür. Bu arada Leyla kötü yola sapar. Ali Rıza Bey, kızını evden kovar. Leyla bir avukatın metresi olur. Bu beşinci yaprağın düşüşüdür. Bu olaydan sonra Ali Rıza Beye hafif bir inme iner. Onu yiyip bitiren asıl hastalık içindedir. Leyla da gittikten sonra ev büsbütün ıssız kalan Hayriye Hanım bütün güç ve kuvvetini kaybeder. Leyla yüzünden kocasına sık sık sitemlerde bulunur. Bunun üzerine Ali Rıza Bey, Adapazarı'na, Fikret'in yanına gider. Fakat aradığı huzuru orada da bulamaz; kalabalık bir aile hayatı içinde âdeta bir cehennem hayatı yaşayan Fikret, bütün iyi niyetine rağmen babasını yanında barındıracak durumda değildir. Bunun üzerine Ali Rıza Bey İstanbul'a döner, hastalığı ilerlediği için eve uğramadan hastaneye yatar. Babasının hastalık haberini alan Leyla onu hastaneden çıkarır, kendi evine götürür. Taksim'deki lüks apartman katında hep birlikte rahat yaşamaya başlarlar. Ara sıra yolda eski kahve arkadaşları ile göz göze gelmese Ali Rıza Bey büsbütün huzur içinde olacaktır.

 

YANIKLAR KÖYÜ (1958)

“Bağrıyanık Zeynep”

Senaryo ve Yönetmen Ümit Utku
Operatör Kazım Koşkan
Yapım Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Cavidan Dora, Saltuk Kaplangı, Nevin Aypar, Ahmet Tarık Tekçe


Konu: Köyde geçen bir kan davasıyla bir aşk macerasının öyküsü

VİCDAN AZABI (1958)

Senaryo ve Yönetmen Muharrem Gürses
Operatör Enver Burçkin
Yapım Tarhan Film Enver Burçkin


Oyuncular: Neriman Köksal, Kenan Pars, Aliye Rona, Atıf Kaptan, Müfir Kiper


Konu: Bir cinayet nedeniyle ömür boyu azap çeken bir genç kızın öyküsü.

ÜÇ ARKADAŞ (1958)

Yönetmen Memduh Ün
Senaryo Memduh Ün - Ertem Göreç, Atıf Yılmaz (Aydın Arakon), Muammer Çubukçu ve Metin Erksan'ın daha önce hazırladıkları “Kuşçu” isimli bir tretmandan)
Operatör Turgut Ören
Yapım Emin Film / Talat Emin


Operatör Asistanı: Yılmaz Gürbüz, Reji Asistanı : Ertem Göreç, Müzik-Beste: Abdullah Yüce, Şarkılar: Aynur Akın, Prodüksiyon Amiri: Semih Sezerli, Montaj-Senkron: Ertem Göreç, Negatif Montaj: Halit Kunal, Ses Mühendisi: Rauf Tözüm, Ar Direktör: Niyazi Er, Laboratuvar: Cemil Orhon, Operatör Asistanı: Yılmaz Gürbüz, Işık: Yakut - Ören Işık Servisi, 

(Yakut-Ören laboratuarında Hazırlanmış ve Erman Film stüdyosunda Seslendirilmiştir) 

Oyuncular: Muhterem Nur (Gülperi), Fikret Hakan (Murat), Semih Sezerli (Mıstık), Salih Tozan (Mösyö Artin Dartanyan), Mehmet Ali Akpınar (Ayı Recep), Hüseyin Güler (Meyhane müşterisi), Mualla Sürer (Saraylı Şehnaz), Selahattin Yazgan, Faik Coşkun (Abdürrezak Efendi), Suat Evgin, Selahattin yazgan (Osman Büyükbulut), Zeki Tüney (Hasan), Ali Seyhan, Turgut Ören, Fuat Evgin,


KONU: Üç Arkadaş diğer kült filmlerde oldu-ğu gibi romantizmi ve bunun çevresinde oluşan melodramatik aşk öyküsü ile dikkat-leri çeker. Kuşkusuz bu tür filmlerin kült olma nedenlerinden biri deromantik olmalarıdır. Filmde duygusallığın doruk noktasına eriştiği bir ayrım da Murat Ve Mıstık'ıon Artin ile Gül'den ayrıldıkları ayrımdır. Ayrıca Gül'ün, Murat, Artin Usta ve Mıstık'ı tanıdığı ve bu arada "Geceleri Yıldızlar Sanki Derdimi Sarar" şarkısını söylediği film son ayrımda duygusallığı pekiştirir.


Murat hapishanedeyken Gül'ün gözleri açılır. Gül kısa sürede tüm gerçeği çözer. Bu arada Murat hapishaneden çıkmıştır ve Gül 'ü aramaya başlamıştır. Duvarlara afiş ya-pıştırarak yaşamını kazanır. Bir gün Gül'ün afişini görür. Adı Gül Peri olmuştur. Çünkü Gül bir peri kadar güzel, saf ve masumdur. Filmde Murat (kuş ve tavşana niyet çektirir) Artin Usta (fotoğrafçı) ve Mıstık (boyacı) adlı kimsesiz yoksul üç arkadaşın öyküsü anlatılır. Üç Arkadaş günün birinde kör bir kız olan Gül'e rastlar ve ona yardım ederler.


Murat, Gül'ün umutlarını kırmamak için para bulmaya çalışır. Bu arada çok sevdiği kuşu Mahmure Abla ölür. Artık umutları sönmüştür. Tüm film bu umutsuzluk üzerine kurulur. Filmin arkatipleri arasında en önemli yeri umutsuzluk alır. Murat "Seni öldürdüler" der ve diğer kuşları uçurur. Artık dürüst olmamaya karar vermiştir. Mıstık ile birlikte zengin bir adamın evini soyarlar ve teslim olurlar. Kendilerini zengin olarak tanıtıp, kızın gözlerini açtıracaklarına ilişkin umut verirler. Bu arada Murat Gül'e aşık olur. Murat annesiz büyümüştür ve Gül'de anne şefkati bulmuştur. Onun dizinde uyur ve kokusunu arar.


Murat, Gül'ün umutlarını kırmamak için para bulmaya çalışır. Bu arada çok sevdiği kuşu Mahmure Abla ölür. Artık umutları sönmüştür. Tüm film bu umutsuzluk üzerine kurulur. Filmin arka tipleri arasında en önemli yeri umutsuzluk alır. Murat "Seni öldürdüler" der ve diğer kuşları uçurur. Artık dürüst olmamaya karar vermiştir. Mıstık ile birlikte zengin bir adamın evini soyarlar ve teslim olurlar.

Filmde duygusallığın doruk noktasına eriştiği bir ayrım da Murat ve Mıstık'ıon Artin ile Gül'den ayrıldıkları ayrımdır. Ayrıca Gül'ün, Murat, Artin Usta ve Mıstık'ı tanıdığı ve bu arada "Geceleri Yıldızlar Sanki Derdimi Sarar" şarkısını söylediği film son ayrımda duygusallığı pekiştirir.

Murat hapishanedeyken Gül'ün gözleri açılır. Gül kısa sürede tüm gerçeği çözer. Bu arada Murat hapishaneden çıkmıştır ve Gül 'ü aramaya başlamıştır. Duvarlara afiş yapıştırarak yaşamını kazanır. Bir gün Gül'ün afişini görür. Adı Gül Peri olmuştur. Çünkü Gül bir peri kadar güzel, saf ve masumdur.


Filmde erkek söylemi başattır. Murat, Gül 'ün gözü olur. Eş deyişle kadının göremediği her şeyi erkek tanımlar. Gül'ün dünyası Murat'ın tanımladığı bir dünya olur. Ancak Murat'ın oluşturduğu dünya gerçek bir dünya değildir. Kuşkusuz dönemin ünlü oyuncusu Muhterem Nur'un (Gül) yarattığı imge ezilen, mutsuz bir yaşam sürmesine karşın, namusunu korumasını bilen sonunda yakışıklı bir gencin gelip kurtarmasını bekleyen bir kadın imgesidir. Böylece filmin olay örgüsü içindeki kadın imgesi de bu imgeyle örtüşür.


Öte yandan Murat fiziksel açıdan da güçlü bir erkektir. Kendisi ve arkadaşlarıyla alay edenleri tek başına döver. Gül, Murat'ın tavşanıyla konuşur. Murat'ı sevdiğini söyler. Murat'ın da sözünde duracağına inandığını belirtir. Çünkü gerçek bir erkek verdiği sözü tutmak zorundadır. Üç Arkadaş'da diğerlerinde olduğu gibi herkes kendi adına mutsuzdur. Murat hem Gül'ü sevdiği hem de ona yardım edemediği için, Gül kör olduğu için, Artin ve Mıstık iki sevgiliye yardım edemedikleri için. Filmin arketipleri ise aşk, gözyaşı, acı, hapishane, masum genç kız, şarkıcı olup zengin olma ve kavuşma mitleri oluşturur. (Canan Uluyağlı) (“Sinema Yazıları “hazırlayan: Seçil Büker”)




 "Üç Arkadaş" sağlam bir film grafiği çiziyor. Devamlılığı, geçişleri, bütünlüğü kusursuz değilse bile, olumlu sonucu aksatmayacak güçte. Fotoğrafları yönünden de ayrıca ilgi çekici. Geri planları, çevreye gösterdiği titizlik başarılı. "Üç Arkadaş" senaryo tekniği yönünden de benzerlerinden daha kuvvetli. Asıl Diyalogları övülmeye hak ka-zanmış. Oynayanların hepsi yerli yerinde. Fikret Hakan'dan Güvercin Mahmure Abla'ya kadar. (Çetin A. Özkırım, "Geciken Yazı", Sinema 59, Sayı: 2,1 Mayıs 1959)


Not: Sevgi dayanışmasıyla, şiirsel anlatıımıyla 'Türk sinemasında yeni bir dönemi başlatan film. Buna karşılık Basın -Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü Cannes Film Festivali'ne katılmasına izin vermedi. Filmde Fikret Hakan’ı Abdurrahman Palay, Muhterem Nur’u Adalet Cimcöz, Semih Sezerli’yi Reşit Gürzap, konuşmuştur.
Film 35 iş gününde çekilmiş ve 110 bin liraya mal olmuş, galası da İstanbul Saray Sinemasında yapılmıştır


TÜTÜNCÜ KIZI EMİNE (1958)

Yönetmen Muharrem Gürses
Senaryo İrfan Sabuncu
Operatör Mike Rafaelyan
Yapım Kardeş Film / İrfan Sabuncu


Oyunlar: Konya ve Karadeniz Ekibi, Türküler: Fatma Türkân, Selahattin Ardahan, Ahmet Yamacı,


Oyuncular: Pervin Par, Erdoğan Oker, Muharrem Gürses, Necdet Tosun, Memduh Karakaş, Rukiye Fersan, Mehmet Özekit, Hikmet Serçe, Semih Tamerler, Cavidan Güneş, Eyüp Sabri, Leman Akçatepe, Suzan Avcı, Hasan Kol, Ayten Sırmalı


Konu: Bir hizmetçi kızın çileli öyküsü.

TİLKİ LEMAN

Yönetmen Nejat Saydam
Senaryo Haluk Sarıcı
Operatör Manasi Filmeridis
Yapım Çıpa Film / Haluk Sarıcı


Oyuncular: Neriman Köksal, Ekrem Bora, Muhip Arcıman, Şaziye Moral, Hayati Hamzaoğlu


Konu: Soyguncu bir kadınla bir polisin aşk hikayesi.

ŞAHİNLER DİYARI (1958)

Yönetmen Nejat Saydam
Senaryo Ümit Utku
Operatör Vedat Akdikmen
Yapım Kervan Film / Ümit Utku


Eser: Veysel Taşkıran, Müzik: Kadri Şernçalar, Şarkılar: Celâl Adanalı, Reji Asistanı: Faal Evgin, Operatör Asistanı: K. Hayri Gülnar, Işıklar: Ekrem Köksalan, Prodüktör Asistanı: Sadri karan, Montaj, Senkron: Turgut İnangiray, Laboratuvar: Semih Peköz, Sedat Tuncel, Negatif Montaj: İlya Pençoğlu, Sesleri Alan: Rauf Tözüm, (Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Oyuncular: Mahir Özerdem, Pervin Par, Gönül Bayhan, Kadir Savun, Ferhan Tanseli, İhsan Aşkın, Hikmet Serçe, Sadri Karan, Bed-ri Orcan, Ahmet İnco, İhsan Aşkın, Kadir Savun, Hikmet Serçe, Cevat Tayşı, Şaban Kap, Ali Kaş, Nahsen Albayrak, Muhiddin Erkol, Mustafa Erkol, Mehmet Şahin, Mustafa Budak, Lütfi Demirkan, Mehmet Sırtlan, Vakkas Çalar, Mehmet Güday, Fahri Yıldız, Memik Özdeniz, Ali Galip Demirkan, Adil Albeyli, Osman Kesen, Masum Güvenç, Mahmut Sağlam, Küçük Yıldız: Celal ERsöz,


Konu: Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşu için mücadele eden kahraman Antep halkının mücadelesi konu edilmekte


 

SON SAADET

Senaryo ve Yönetmen Nejat Saydam
Operatör Kosta Psaros
Yapım Kısmet Film / Kenan Artun


Oyuncular: Fikret Hakan, Eva Palmer, Reha Yurdakul, Metin Serezli, Muazzez Arçay, Hayri Esen


Konu: Hapisten kaçan bir adamla, ölümüne 24 saat kalan bir kadının aşk öyküsü

SON NEFES (1958)

Yönetmen Sırrı Gültekin
Senaryo Bülent Oran
Operatör Ali Uğur
Müzik Kasım İnaltekin
Yapım Şafak Film / Kasım İnaltekin


Oyuncular: Mahir Özerdem, Gülderen Ece, Reşit Gürzap, Gül Gülgün, Semra Ece,

Konu: Şarkıcı Gül (Gülderen Ece), Ölümcül hasta Bestekar Orhan (Mahir Özerdem) ile Gazino Patronu Kenan (Reşit Gürzap) arasındaki üçlü ve karşılıksız sevgileri, bilerek bilmeyerek ihanet-leri, fedakarlıkları anlatılıyor. Gül sevgilisini önce meşhur edip sonrada her türlü maddi ve manevi fedakarlıkları yaparak onu yurt dışında ameliyat olmaya ikna eder. Ne var ki şöhret , ilgi, itibar Kenan’ı şaşırtır, etrafında pervane olan sosyetik güzel Jale’yi tercih eder.

SOKAK ÇOCUĞU (1958)

Senaryo ve Yönetmen Dr. Arşavir Alyanak
Operatör Manasi Filmeridis
Yapım Yakut Film / Dr. Arşavir Alyanak, Memduh Ün


Oyuncular: Eşref Kolçak, Mine Coşkun, Gülistan Güzey, Abdurrahman Palay, Muazzez Arçay


Konu: Sokaklarda büyüyüp gençliği hapislerde geçen bir gencin öyküsü


Not: Filmin bir bölümünü Memduh Ün çekmiş ve film gösterime girmiştir.

SEVMEK GÜNAH MI ? (1858)


Yönetmen Cahit Günal
Senaryo: Cemal Sahir
Foto Direktörü Mehmet Muhtar
Yapım İstiklal Film / Cahit Günal


Oyuncular: Ahmet Mekin, Suphi Kaner, Nevin Aypar, İsmet Ay, Mehdi Yeşildeniz

Konu: Yeşilçam sinemasında sıkça görülen konulardan biri. Zengin bir adamla fakir bir gencin aşkları.

SAADET ŞARKISI (1958)

Yönetmen İskender Necef
Kamera Hayrettin Işık
Yapım Birlik Film / İskender Necef


Oyuncular: Evrim Fer, Arif Sami Toker


Not: İskender Necef 1947 - 1964 yılları arasında kurduğu film şirketi adına 6 filmin yapımcılığını üstlenmiş ve 1 filmin de yönetmenliğini yapmıştır. Bu bilgiler dışında başka bilgilere kaynaklarda rastlanmamıştır

ÖLÜMDEN DE ACI (1958)

Yönetmen Selahattin Burçkin
Senaryo Hamdi Değirmencioğlu
Kamera Enver Burçkin
Müzik  Kasım İnaltekin
Yapım Kervan Film / Ümit Utku


Oyuncular: Mahir Özerdem, Pervi Par, Zeynep Değirmencioğlu, Öztürk Serengil, Ferhan Tanseli, Uğur Kıvılcım, Nilüfer Sezer, Ersun Kazançel, Muazzez Erdoğan, Kemal Ergüvenç,


Konu: İki aile arasında çıkan çatışma sonucu istemiyerek katil olan bir adamın dramatik öyküsü.

O GÜNDEN SONRA

Senaryo ve Yönetmen “*” İhsan Sedat
Kamera Manasi Filmeridis
Yapım Anadolu Film / Esat Özgül


Oyuncular: Sevda Ferdağ, Oktar Durukan, Neriman Esen, Agâh Hün, Ziya Metin, Fatma Bilgen, Ali Tevfik, Leman Tekman, Neriman Alışık


Konu: Aynı kıza aşık olan iki fakir gencin öyküsü


______________________

 “*” Filmin jeneriğinde senaryonun Saltuk Kaplangı’ya ait olduğu belirtilmektedir. Ancak Memduh Ün bu konuda şunları yazmaktadır: “Filmde Saltuk’u n asla yazamayacağı düzeyde şirin, komik diyaloglar var. Bunları gülmece duygusu çok gelişmiş biri yazmış gibi geldi bana.” (Memduh Ün Filmlerini anlatıyor)

NİNNİ TALİHSİZ YETİME (1958)

Yönetmen Muharrem Güres
Kamera Turgut Ören
Yapım Işık Film / Agop Fındıkyan


Oyuncular: Eşref Kolçak, Nilüfer Aydan, Muharrem Gürses, Ahmet Tarık Tekçe, Mehmet Özekit, Suzan Avcı, Muazzez Arçay, Atilla Gürses, Niyzi Vanlı, Sadri Karan, Fikret Fırat, Selahattin İçsel