Powered By Blogger

24 Ekim 2015 Cumartesi

SAHTE SEVGİLİ (1964)

Yönetmen: Burhan Bolan
Senaryo: Sadık Şendil
Kamera: Ali Uğur
Yapım: Bolan Film / Burhan Bolan


Oyuncular: Gönül Yazar (Meral/Nilgün), Tanju Gürsu (Orhan), Nejat Çetinok (Sadık), Mualla Sürer (Melahat), Vahi Öz (Sadullah), Nubar Terziyan (Kuyumcu), Ersun Kazançel (Kemal), Selim Naşit (Vedat), Fuat İmer, Necdet Tosun, Danslar: Tanju Tamara


Konu: Sevdiği iki kızkardeş arasında bocalayan aşık gencin aşk öyküsü.

SAHİLDEKİ CESET (1964)

Senaryo ve Yönetmen: Natuk Baytan
Operatör: Kaya Ererez
Yapım: Doğan Film


Oyuncular: Erol Taş, Oktar Durukan, Gülbin Eray, Danyal Topatan, Hakkı Haktan, Alâattin Altıok, Meral Aşkın



Konu: Bir ceset ve onun mirasına konmak isteyen üç arkadaşın öyküsü.


 1. İzmir Enternasyonal Fuarı 1. Film Şenliği 1965


► Erol Taş “En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu”; 

► Natuk Baytan “En İyi Senaryo” 
► En İyi 2. Film

POYRAZ OSMAN (1964)

Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Sami Ayanoğlu
Eser: Muvaffak İhsan Garan
Kamera: Ali Uğur 

Yapım  S. Suudi Yılmaz 

Sesleri Alan: Ferruh Kırmaz, Senkron Montaj: Erdoğan Esenboğa, Labortauvar: Feyzi Hamurcu, Sedat Tuncel, Negatif Montaj: Oral Özütürk, Işık: Kemal Tüfek

(“Oznur Film”, Halk Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Hüseyin Peyda (Poyraz Osman), Evrim Fer (Fatma), Aliye Rona (Fatma’nın annesi), İbrahim Delideniz (Abdullah Bey), Bülent Oran (Avukat Tahir), Şaziye Moral (Teyze), (Teyze), Öztürk Serengil (Şikeci), Şaziye Moral, Halide Pişkin, Mustafa Yavuz (Bahisci), Mehmet Aslan (Seyis), İhsan Devrim (Mehmet), Şevket Tanju, Oral Öztürk, Hüseyin Teker, Hayri Esen (Cemal Kaptan), İhsan Aşkın (Kâhya), Halide Pişkin (Hacer), Rıza Tüzün (Doktor), Asım Nipton (Bahisci), Osman N. Ergün (Şikeci), Rıza Tüzün, Nuri Ergün, Asım Nipton, Ahmet Tanju, S. Suud, Yılmaz,


Konu: Hasta olan karısının iyileşmesi için yarışlarda hile yaparak,ömür boyu yarışlardan uzaklaştırılan Poyraz Osmanın dram öyküsü

PRANGASIZ MAHKUMLAR (1964)

Yönetmen: Orhon M. Arıburnu
Senaryo: Orhon M. Arıburnu, Yılmaz Güney
Görüntü Yönetmeni: Ali Uğur
Yapım: Ömay Film / Ömer Aykut


Oyuncular: Yılmaz Güney, Filiz Akın, Erol Taş, Yusuf Sezgin, Selma Ertürk, Faruk Panter, Bülent Koral, Saim Ertürk, Behice İmer, Nezihe Güler, Hakkı Haktan, Ali Seyhan, Faik Coşkun, Hayri Caner, Şükrü Rodop, Türküler: Nuri Sesigüzel,


Konu: Rıfat (Yılmaz Güney), bir süreden beri yattığı Bursa Hapishanesi'nden çıkar. O da bazı mahkûmlar gibi Cumhuriyet'in 38. yılı nedeniyle çıkarılan af kanunundan yararlanmıştır. Mahpus damı altında alıştığı, dertlerini paylaştığı arkadaşlarından ayrılmak zor olmuştur. Mahkûm dostlarından birinin ricasını da kıramaz; oğluna, hapishanede tahtadan yaptığı oyuncak arabayı götürecektir.
Rıfat, özgürlüğüne kavuştuğu gün, bütün yurtta Cumhuriyet'i kutlama törenleri düzenlenmiştir. O da kalabalığa karışıp, bir süre askeri töreni izler. Birden kalabalık arasında sarışın bir kızla göz göze gelir. Kız, köyündeki ağanın kızı Şadıman'dır (Filiz Akın). Babası Kitapoğlu Ağa da yanındadır. Şadıman heyecanlı, baba kızgındır. İki gencin bakışmalarını fark etmiştir baba. Kitapoğlu Ağa (Erol Taş), kızını çekiştirerek kalabalıktan uzaklaştırır.
Rıfat önce annesini, kız kardeşini ziyaret eder. Küçük erkek kardeşi ona bir kuş kafesi armağan eder. Rıfat, kuşu kafesten çıkarıp uçurur, o da kendisi gibi özgürdür artık. Rıfat'ın hapisten çıkıp kasabaya gelişi ağanın ve adamlarının hoşuna gitmez. Kızı Şadıman'ın Rıfat'a âşık olduğunu bilir çünkü. Yıllar önce kızını istemeye geldiğinde, ağa bu evliliğe karşı çıkıp beraberliklerini engellemiştir. Şimdi de Rıfat korkusuyla kızının evden çıkmasını yasaklar. Onu bir odaya hapsetmiştir.


Rıfat, ağanın bu tavrı karşısında İstanbul'a gidip çalışmaya karar verir. Bavulunu hazırlayıp yola çıktığında, Kitapoğlu'nun üç adamı yolunu keser. Saldırıya uğrayan delikanlı, yoldan geçen bir avcı tarafından kurtarılır. Tekrar eve döner. Bir kahvede saldırganları yakalayıp döver. Hıncını almıştır. Trenle İstanbul'a giden Rıfat, hapishane arkadaşının (Hakkı Haktan) oğlu Hüdaverdi'yi bulup tahta oyuncağı teslim eder. Sözünü yerine getirmenin rahatlığı içindedir. İstanbul'da iş arayan Rıfat, sonunda şoförlük yapmaya karar verir. Oğlu gibi sevdiği Hüdaverdi'nin babası. ölünce ona sahipve onu yanına alır. Şoförlüğünü yaptığı kamyonun adını da Hüdaverdi koyar.


Kasabada ise Kitapoğlu işi azıtmıştır. Köylüleri borçlu çıkararak topraklarına, tarlalarına haciz koydurur. Ağa'nın amacı, hileyle, kaba güçle köylülerin geçim kaynağı olan tarlaları ele geçirmektir. Rıfat, köyünü ziyarete geldiğinde Ağa'nın, borçlu çıkardığı tarla sahipleriyle tartıştığını görür. Ağa haciz işlemleri için avukatını da yanında getirmiştir. Şadıman, Rıfat'ı görmek için evden çıkar. Rıfat, köylülerin önünde Ağa'nın tüm foyasını ortaya çıkarır.


Ağa aynı zamanda bir ırz düşmanıdır. Hasan'ın kız kardeşi Nesrin'i evlendirmek için, çiftliğinde çalışan delikanlıya kaçırtır. Sonra da kızı kendine metres yapmak için delikanlıyı (Yusuf Sezgin) hapse attırır. Bu tartışma sırasında köylüler küreklerle Ağa'nın üzerine yürürler. Ağa'nın bir adamı, traktörü köylülerin üzerine sürer. Ağa silahını çekip Rıfat'ı vurur. Ortalığın karıştığı sırada Kitapoğlu da traktörün altında kalıp ezilir. Olayı korkulu gözlerle izleyen Şadıman ağlar, kahkahalar atar. Rıfat, diye diye, çıldırmıştır. “Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney

PLAJDA SEVİŞELİM/NEŞELİ AŞIKLAR

Senaryo ve Yönetmen: “*” Orhan Elmas
Foto Direktörü: Turgut Ören,
Yapım: Suna Film / Aziz Sarıkaya


Oyuncular: Ajda pekkan, Ekrem Bora, Erol Büyükburç, Gürel Ünlüsoy, Nevzat Bilsel, Ali Şen, Tevhit Bilge, Necdet Çağlar, Ersun Kazançel, Feridun Çölgeçen, Hayri Caner, Renan Fosforoğlu, Sevim Emre, Nigün Esen, Seher Şeniz, Nilüfer Koçyiğit, Serpil Gül

__________________________

 “*” Stanley Shapiro (1925-1990) ile Maurice Richlin’în (1920-1990) senaryosundan Robert Mulligan’ın (1925-2008) rejisiyle 1961 yılında filme aktarılan “Come September” isimli filmden uyarlama. Bu filmde başlıca rolleri, Rock Hudson (1925-1985), Gina Lollobrigida (1927), Sandra Dee (1942-2005) ve Bobby Darin (1936-1973) oynamışlardır

23 Ekim 2015 Cuma

PAYLAŞILMAYAN SEVGİLİ (1964)

Yönetmen: Yücel Hekimoğlu
Senaryo “*” Safa Önal
Operatör: Cahit Engin
Yapım: Artist Film / Recep Ekicigil


Oyuncular: Filiz Akın (Müjgan Suna Soylu) Tanju Gürsu (Murat Soylu), Muhterem Nur (Nevin), Renan Fosforoğlu, Muzaffer Yenen, Nezihe Güler, Meriç Başaran Çocuk oyuncu: Parla Şenol (d: 1956


Konu: Üvey anne ile kız çocuğunun dramatik öyküsü.

___________________________________

“*” Richard Gughes (1900-1976) ve Jack Whittingham’ın (1910-1972) senaryosundan, Charles Crichton’un (1910-1999) rejisiyle 1954 yılı yapımı olan ve 11 Ağustos 1955 yılında Amerika’da (USA) gösterime giren The Divided Heart” filminden uyarlama. Filmde rol alan başlıca oyuncular; Cornell Borchers (1925), Yvonne Mitchell (1925-1979) , Armin Dahlen (1919) (kyn: www.imdb.com)

ÖPÜŞMEK YASAK (1964)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Suavi Sualp
Foto Direktörü: Manasi Filmeridis
Yapım: Mine Film / Kadri Yurdatap


Reji Asistanları: Temel Gürsu, Zuhal Üstüntaş, Kamera: Nedim Akanlar, Kamera Asistanı: Hayri Erdinç, Set Amiri: Erdoğan Avcı, Set Asistanları: Haydar Doğan, Mustafa Buvan, Işıklar: Ekrem Köksalan, Seslendiren: Tuncer Aydınoğlu, Montaj: Özdemir Arıtan, Senkron: Taner Oğuz, Negatif Montaj: Ali Berkan, Osman Bilen, Laboratuar: Mihal Skarpetis, Recai Karataş, Prodüksiyon Asistanı: Semih Sezerli, (Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Fatma Girik (Oya Selamet), İzzet Günay (Kaya Keramet), Ajda Pekkan (Sema Selamet), Öztürk Serengil (Naci Keramet), Vahi öz (Kemal Selamet), Hulusi Kentmen (Burhan Keramet), Ersun Kazançel, Neriman Köksal (Neriman), Mualla Sürer (Nafiye Selamet), Handan Adalı (Anne Keramet), Necdet ToSun, Muharrem Gürses (Hacı Efendi), Diclehan Baban (Nebahat), Semih Sezerli, Kaya Volkan, Erdoğan Avcı,


Konu: İstanbul'un şirin ilçesi Şile'de Keramet ve Selamet adında birbirlerine rakip iki aile vardır. Her iki aile de Şile-Üsküdar arası yolcu taşımacılığı yapmaktadır. Burhan Keramet'in Kaya ve Naci adında iki oğlu, Kemal Selamet'in ise Oya ve Sema adında iki kızı vardır. Her iki ailenin çocukları İstanbul'da ve tesadüfen Nebahat hanımın pansiyonunda kalmaktadır. Kaya ile Oya birbirlerine aşıktır ama her ikisinin de kardeşi onları ayırmaya çalışmaktadır. Bir gün her iki kardeşe de birer mektup gelir. Babaları onlardan son model birer otobüs almalarını ve en kısa zamanda Şile'ye getirmelerini istemiştir. …

ÖP ANNENİN ELİNİ (1964)

Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Atıf Yılmaz
Foto Direktörü: Mustafa Yılmaz
Yapım: Uğur Film / Memduh Ün


Ar Direktör: Fethi Oğuz, 1. Asistan: Tunç Başaran, 2. Asistan: Cevat Şahiner, Set Direktör: Nuri İnal, Asistanları: Haydar Doğan, Ali Kıraç, Montaj: Özdemir Arıtan, Senkron: Arif Özalp, Taner Oğuz,, Negatif Kurgu: Ali Berkan, Osman Bilen, Işık Direktörü; Erol Batıbeki, Operatör Asistanı: Cemal Yılmaz, Laboratuvar: Mihal Skarpetis, Seslendiren: Tuncer Aydınoğlu, Prodüksiyon Amiri: Adnan Uygur,


Oyuncular: Ayhan Işık (Tarık Bac), Fatma Girik (Aynur Akay). Hulusi Kentmen,(Büyükbaba Cemalettin Bac) Nejat Çetinok (Teoman Bac), Aziz Basmacı (Lütfullah Yağyakar), Necdet Tosun (nikah şahidi), Zuhal Tan (Gönül), Yaşar Şener (Kemençeci), Asım Nipton, Memduh Alpar (İşadamı), Atıf Tuna. Hüseyin Baradan (nikah şahidi), Haydar Karaer, Selahattin İçsel (Saz Heyeti), Faruk Panter, Vahi Öz (bekçi), Recep Yurdaşen, Yaşar Şener, Tunç Başaran, Muzaffer Yenen, Savaş Tuğ, Faruk Panter, Araksi Hebo, Nezihe Güler (Anne), Taliha Sallı, Gülten Ceylan (hizmetçi), Gülgün Erdem


Konu: Büyük bir şirketin patronu olan Tarık bey (A. IŞık), eski sekreteri ve gözdesi Gönül (Z. Tan) ile tüm bağlarını kopardıktan sonra yeni bir sekreter aramaya başlar. Gazete ilanına ilk başvuran Aynur (F. Girik) adında genç bir kızdır. Aynur tecrübesizliğine rağmen çok yetenekli bir kızdır. Onu daha çok Tarık beyin babası Cemalettin bey (H. Kentmen) ve oğlu Teoman (N. Çetinok) çok beğenmişlerdir. Hatta Teoman onunla arkadaşlık etmeyi bile planlamıştır. Şirket, bir Japon şirketi ile ortaklaşa büyük bir işe girmiştir. Fakat henüz bir anlaşma sağIanamamıştır.


Bu ortaklığın peşinde rakipleri Salim beyde (A. Tuna) vardır. Amacı yapılan sözleşmeyi ele geçirmektir. Bunun içinde Tarık bey ile bir gönül ilişkisi içine girmiş olan eski sekreteri Gönül kullanılacaktır. Fakat Aynur bunun farkına varınca engel olacaktır. Tarık bey, Gönül'e sert davranan Aynur'u işten çıkarır. Fakat Cemalettin bey ve Teoman Aynur'dan yana olacaktır. Aslında Tarık bey'de Aynur'u sevmiştir ama bunu belli edeme-mektedir. Sonunda Cemalettin bey Aynur ile sahte bir nikah yaparak evlenir. Bu bir oyundur. Çünkü işten kovulan Aynur artık ailenin annesi olarak içlerindedir. Tarık bey bu duruma deli olmaya başlar. Sonunda Aynur'u sevdiğini kendisi de kabul etmiştir. “Burçak Evren, “İki Ün’lü Kadın Fatma Girik”

Memduh Ün Anlatıyor: 

 “…Ağaçlar Ayakta Ölür'ün çekimleri sırasında Yıldız Kenter'le sette sinema üzerine sık sık laflardık. Senaryo sıkıntısı çektiğimizden yakınırdım hep. Bir gün, Kenterler'de oynadıkları bir oyunun metnini getirdi, Çöl Faresi'ydi adı. Okuduğumda. Fatma'yla Ayhan için dört dörtük olduğunu düşündüm Senaryoyu Vedat Türkali yazacaktı. Ama Hoca, senaryoyu bir türlü yazamadı. Galiba başka bir şirketle anlaşması vardı. Yetiştiremeyeceğini anlayınca Atıf Yılmaz'a rica ettim, senaryoyu o yazdı. Ayrıca başka bir işim nedeniyle sette olamadığım bir gün, gelip, filmin dahili sahnelerinin bir bölümünü çektiğimiz Yalova Termal otelde Fatma ile Ayhan'ın bir gece sahnesini yönetmişti.

Bence bu film çekmiş olduğum en iyi komedi. Komedi anlayışı ölçülü. Filmde en çok rahatsız olduğum şeylerden biri Ayhan Işık'ın gece eve sarhoş gelişiydi. Ayhan'ın oyunu, Hüseyin Baradan'ın abartıları beni son derecede rahatsız etti, yeniden izlediğimde. Ayhan görüntüsüyle, oyunuyla, iyi kullanıldığı zaman ekranda çok iyi sonuç veren oyunculardan biriydi. Büyük bir yıldızdı. Ama sarhoşu oynarken ipin ucunu kaçırmış, çok abartmış, ben de nedense denetleyememişim. Yönetmen ben olduğuma göre, suçu üzerime alıyorum. Bu sahnenin dışında Ayhan Işık'ı seyrederken, ayağı yere sağlam basan bir adam duygusu doğuyor içimde. Altmışların başında moda olan, ama bugün bizi rahatsız edecek kadar ince bıyıkları, tek kusuru diyebilirim. Fatma filmde Türkmenistanlı bir kızı oynadığından kaşları havadaydı, bu da beni çok rahatsız etti. Japonlar işin içine karıştığı için biz böyle bir makyaja başvurmuşuz, ama Fatma açısından hiç de iyi olmamış, oyuncumuzu çirkinleştirmiş. Belli sahnelerde kaşları o hale getirseydik, yani Ayhan'ın bürosuna iş aramaya geldiği zaman normal olsaydı da, japonlarla yapılan konuşmalar sırasında kaşları havaya dikilseydi, çok daha iyi olurdu diye düşündüm filmi yeniden izlerken. Saçı da rahatsız etti aslında, peruktu ve iyi değildi. 


Taksim'deki Çin lokantasına yemeğe çok gittiğim için oranın iki sahibiyle aramızda bir iletişim oluşmuştu. Çekik gözlü oldukları için japon rollerini onlara oynattım. Uzun yıllardır İstanbul'da oldukları için Türkçe biliyorlardı, sette anlaşması çok kolay oldu. Onlar için de tatlı bir anı olmuştur bu filmde yer almak. Filmdeki Memduh Alpar'ın japonca konuşmalarını da onlar düzenlemiştiler. Dublaja da gelip her şeyi denetlemiş ve düzgün olmasını sağlamışlar-dı. Fatma'nın okuduğu japonca şiir ise oyunun özgün metninden alınmaydı. Filmin ticari başarısı bayağı iyiydi 10 üzerinden 8 oldu, 27 - 28 iş gününde çekmiştik. Hulusi Kentmen her oynadığı filmde olduğu gibi çok sıcak, çok başanlıydı. Burada role şahane uymuştu.Nejat Çetinok'u da beğendim, o da iyiydi. Vahi Öz de mükemmeldi. Aziz Basmacı, bildiğim sevimli, kemik Aziz Basmacıydı. Ama filmi seyrettiğimde bir Türk filmi gibi gelmedi bana. Mümkün olduğu kadar yabancı bir oyunu yerlileştirmeye çalışmışız, ama yine de yabancı kalmış, tam bizden olmamış…”Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor” Kabalcı yayınları Ağustos 2009 ”

ÖLÜMÜN ÜCRETİ (1964)

Yönetmen: Feyzi Tuna, Cevat Şahiner
Görüntü Yönetmeni: Memduh Yükman, Yılmaz Gürbüz
Yapım: Adalı Film, Handan Adalı


Oyuncular: İzzet Günay, Sevda Ferdağ, Reha Yurdakul, Gülbin Eray, Faruk Panter


Konu: Fuhuş batağına saplanan bir kızı bu bataktan kurtarmaya çalışan bir polisin maceraSI.

ÖLÜM ALLAHIN EMRİ (1964)

Yönetmen: Kenan Pars
Senaryo: Afif Yesari
Görüntü Yönetmeni: Ali Uğur
Yapım: Mask Film / Kenan Pars


Şarkılar: Baki Duyarlar, Coşkun Erdem, Okuyanlar: İsmail Demirdöğen, Semra Sar,


Oyuncular: Ahmet Mekin, Semra Sar, Kenan Pars, Mine Soley Necdet Tosun, Nubar Terziyan, Fuat İmer, Asım Nipton, Nezihe Güler, Yaşar Şener, Bedri Çavuşoğlu, Misafir Oyuncu: Sevim Şengül

ÖKSÜZ KIZ (1964)

Yönetmen: Orhan Aksoy
Senaryo:  Hamdi Değirmencioğlu
Kamera: Orhan Kapkı
Yapım: Erman Film / Hürrem Erman


Kamera Asst.: Tangör Toydemir,


Oyuncular: Zeynep Değirmencioğlu, Türkan Şoray, Ediz Hun, Hulusi Kentmen, Reha Yurdakul, Ferah Nur,


Konu: Annesini üvey annesi sanan bir kızın dramatik öyküsü.

ON KORKUSUZ ADAM “*” (1964)

Yönetmen: Tunç Başaran
Senaryo: Recep Ekicigil
Kamera: Mustafa Yılmaz,
Yapım: Artist Film / Eşref Ekicigil,


Prodüksiyon Amiri: Eşref Yeni Pazar, Asistanı: Hidayet Koç, Set Amiri: Nizam Ergüden, Asistanı: Erol Batıbeki, Montaj: Turgut İnangiray, Laboratuvar: Hilmi Başcan, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Sesleri Çeken: Yorgo İlyadis, (Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)


Oyuncular: Tamer Yiğit, Yılmaz Güney, Tijen Par, Sevda Ferdağ, Adnan Şenses, Tunç Oral, Özkan Yılmaz, Işın Kaan, Lütfi Umu, Oktar Durukan, Selma Güneri, Devlet Dev-rim, Mehmet Ali Akpınar, Turan Aksoy, Ye-ner Yılmaz, Ercan Tekkan, Abdullah Ferah, Eşref Küçükpazar, Apo Ferah, Nizam Ergüden ve Erol Taş


Konu: Kıbrıs'ta Rum çeteleri Türk köylerine baskınlar düzenlemekte, savunmasız kadınları, masum çocukları öldürerek çevreye dehşet saçmaktadırlar. Makarios'un örgütlediği bu çetelerden birinin başında Gregoryen (Mehmet Ali Akpınar) adıyla anılan bir Rum vardır. Aleko (Turan Aksoy), Hristo (Nizam Ergüden) ve diğer yandaşlarıyla yaktıkları bir köyde iki Türk kızma (Selma Güneri, Devlet Devrim) tecavüz ederler. Silahsız ve savunmasız köylüleri, küçük çocukları uçurumdan aşağı atan Rum çete reisi Gregoryen, Halil'i (Tamer Yiğit) de teslim alır. Halil, Rum çeteleriyle savaşan köy delikanlılarından biridir. Arkadaşlarının gizlendikleri yeri söylemesi için sorguya çekilir. Halil direnir ve kendini uçurumdan boşluğa atar.


Ertesi gün motoruyla balığa çıkan Rüstem (Işın Kaan), Antalya sahilleri yakınlarında baygın bir durumda Halil'i bulur. Onu, kız kardeşiyle (Tijen Par) alıp evine götürür. Halil kendine geldikten sonra Kıbrıs Türklerine yapılan zulümleri anlatır. Halil ve Rüstem bir karara varırlar. Antalya yöresinden gönüllü toplayıp Kıbrıs'ta gözü dönmüş Rum çetecilerine karşı savaşacaklardır. Kısa sürede korkusuz gençlerden ve ilginç tiplerden oluşan bir takım kurulur. Kıbrıs'a hareket etmek üzere Aspendos'da buluşacaklardır. Sekiz kişi olmuşlardır. Konyakçı (Yılmaz Gü-ney), Kürt Mahmut (Erol Taş), veremli Suphi (Adnan Şenses), Kadir (Lütfi Umu) ve diğerleri...


Yollarının üzerindeki ormanda karşılaştıkları bir hapishane kaçağı (Oktar Durukan) da onlara katılır. Balıkçı Rüstem'in teknesiyle Antalya'dan hareket edip Kıbrıs'a doğru yola çıkarlar. Bir süre önce gönüllüler arasına katılmak için başvurup, ancak çok genç olduğundan gelmesini uygun bulmadıkları bir kaçak yolcu daha vardır teknede. Çaresizdirler, bu üniversiteli genci de aralarına almak zorunda kalırlar. Ekipten bazı kişiler, bir kadın olarak kendilerine köstek olacağı korkusuyla Rüstem'in kız kardeşinden rahatsızdırlar. Ama Tijen, bu korkularının yersiz olduğunu ve bir erkek gibi savaşa hazır olduğunu söyleyince yürekler serinler, kuşkular dağılır.


Kıbrıs'a ayak basan on korkusuz adam, geceyi terk edilmiş bir Türk köyünde geçirirler. Ardından Halil'in köyüne vardıklarında köylüler onları karşılar. Aralarında Halil'in kız kardeşi Sevda (Sevda Ferdağ) da vardır. Köylülerin de desteğini alan Halil ve arkadaşları bir süre sonra, Türklerin başına bela olan çeteyle dağlık bir bölgede karşı karşıya gelir. Gregoryen şaşkındır. Öldüğünü sandığı Halil, sağ olarak karşısındadır. Çatışırlar. Rumlar birkaç ölü verdikten sonra çil yavrusu gibi dağılıp kaçarlar.


Gönüllüler pusu kurup, Rumlara sandıklar dolusu cephane taşıyan konvoyu silahla tararlar. O gün, köyde yalnızca nöbetçi olarak hapishane kaçağını bırakmışlardır. Gregoryen, bunu fırsat bilip, adamlarıyla köyü basar. Halil ve arkadaşları el koydukları silahların bir bölümüyle döndüklerinde, köy garip bir sessizlik içindedir. Gördükleri manzara korkunçtur. Hapishane kaçağı olan arkadaşları asılmıştır. Halil'in kız kardeşi Sevda kurşunlanarak öldürülmüştür. Meydan cesetlerle doludur. Birden silahlar patlar. Köyün çevresine pusu kuran çeteyle bir intikam savaşı başlar. Rumlar büyük kayıp verirler. Ama Kürt Mahmut, veremli Suphi, Kadir ve Tunç (Tunç Oral) ölür. Konyakçı, Gregoryen'in peşindedir. Halil, "Onu bana bırak," der ve çete reisini kurşun yağmuruna tutarak öldürür. Bu sırada Türk jetleri göklerdedir, adayı kuşatma altına almıştır...



Notlar: Filmin temel öyküsü, Amerikalı yönetmen John Sturges'in 7 Silahşörler adlı western türü filminden uyarlandı. Tamer Yiğit'in başrolünü üstlendiği filmde, özellikle de Yılmaz Güney, suskun, sürekli konyak yudumlayan, şapkasını gözlerine doğru indiren kendine özgü garip ve sıcak tavırlarıyla seyircinin ilgisini çekti. Filmin büyük iş yapması nedeniyle, bu kez Yılmaz Güney üzerine kurulu, Konyakçı adıyla bir 'devam filmi' (1965) çekildiyse de, bu film beklenen gişe hasılatını elde edemedi.” (Giovanni Scognamillo, "On Korkusuz Adam", Akşam'dan aktarma, Sinema 65, Sayı 5, Mayıs 1965)
_______________________________________________

“*” . William Roberts’in senaryosunu yazdığı ve John Sturges’in (1911-1992) 1960 yılında yönettiği “The Magnificent Seven” filminde rol alan oyunculadan bazıları, Yul Brynner, Eli Wallach, Steve McQueen, Charles Bronson, James Coburn







22 Ekim 2015 Perşembe

ON GÜZEL BACAK (1964)

Yönetmen : Aram Gülyüz
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Orhan Kapkı
Yapım: Divan Film / Hasan Kazankaya


Oyuncular: Orhan Günşiray, Filiz Akın, Öztürk Serengil, Gülgün Erdem, Fatma Bilgen, Orhon Arıburnu, Feridun Çölgeçen, Erol Günaydın


Konu: Kendilerin, polisiye bir olay içinde bulan beş güzel kadının öyküsü

NEM ALACAK FELEK BENİM (1964)

Senaryo ve Yönetmen: Süha Doğan
Kamera: Şevket Kıymaz
Yapım: Ünal Film / Ali Ünalan


Oyuncular: Muhterem Nur Turgut Özatay Kadir Savun, Aysel Tanju, Reha Yurdakul, Vahi Öz, Sevil Candan


Konu: Karısına tecavüz edenlerin peşine düşen ve onlardan intikam alan bir gencin öyküsü.

MUHTEŞEM SERSERİ (1964)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo; Özdemir Hazar “*”
Diyaloglar: Bülent Oran
Foto Direktörü: Memduh Yükman
Sanat Yönetmeni: Adil Kıbıcı,
Yapım: Melek Film / Şahan Haki,Berç Arman Kürkçüyan


Reji Asistanları: Mehmet Arslan, Temel Gürsu, Kamera Asistanı: Ferhad Onad, Set Amiri: Erdoğan Avcı, Işıklar: Kenan Eryılmaz, Ar Direktör: Adil Kıbıcı, Laboratuvar: Hayati Akbulut, Yılmaz Erman, Erdoğan Dolapçı, Ali Özügül, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Montaj/Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Seslendiren: Yorgo İliadis, Prodüksiyon SAmiri: Semih Sarıoğlu


Oyuncular: Fatma Girik, Ayhan Işık, Süleyman Turan, Zuhal Tan, Ahmet Tarık Tekçe, Bedia Muvahhit, Vahi Öz, Suzan Avcı, Erkan Yolaç, Nilgün Esen, Hulusi Kentmen, Semih Sezerli, Devlet Devrim, Hayri Caner, Mualla Sürer, Necdet Tosun, Kaya Volkan, Afif Yesari, Savaş Tuğ, Ayhan Aktunç, Mehmet Arslan, Zuhal Tan, Selahattin içsel, Mehmet Aslan, Tülin Dilek, Adnan Uygur, Nubar Kamçılı, Hakkı Haktan, Niyazi Vanlı


KONU: Yeni Sabah gazetesinin iki çapkın muhabiri Naci (A. lşık) ve Piire Nuri (S.Turan), patronları Vahi Bey'i (V.Öz) son derece kızdırmaktadırlar. Çünkü doğru düzgün haber yapamamaktadırlar. Tam kovulacakları sırada yeni bir şans tanınır onlara. Bir arap ülkesinin ana kraliçesi Fevziye sultan (B.Muvahhit) ve kızı prennses Zuhal (N.Esen) İstanbul'a geleceklerdir. Fevziye sultan ve prenses Zuhal dünyanın her yerinde gaze-tecilerden kaçmayı başarmışlardır. Bu nedenle İstanbul'a geldiklerinde fakir bir kız olan Fatma'yla (F. Girik) yakınlık kurarlar ve onun Zuhal'in yerine geçmesini sağlarlar. Böylece gazeteciler yanıltılacaklardır. Fevziye sultan ve prenses Zuhal İstanbul'da ünlü fabrikatör Şemsi Bereketli'nin (H. Kentmen) köşkünde kalacaklardır. Şemsi bey bu köşkte kız kardeşi Muazzez hanım (M. Sürer) ve geri zekalı olan yeğeni Zühtü (A. T. Tekçe) ile birlikte yaşamaktadır. Muazzez hanım, Fevziye sultanın oynadığı oyundan habersiz oğlu Zühtü ile prenses Zuhal'in evlenmesini istemektedir. Naci ve Nuri bu köşke hizmetkar olarak girerler. Amaçları olayı bir yazı dizisi haline sokmaktır. Fakat Naci bir süre sonra prennses olduğunu düşündüğü Fatma'ya aşık olmaya başlar. Bu durumda yazacağı yazı dizisinden vazgeçer. Çünkü Fatma da ona aşık olmuştur. Bu arada köşkün bir başka köşesinde de Naci ve evin hizmetçisi Sırma (D. Devrim) arasında bir aşk başlamıştır. Bütün bunlar olurken sultan ve prensesin ülkelerinde bir grup terörist tahta göz dikmişler, bunun içinde Fevziye Sultan ile Prenses Zuhal'in yok edilmesine karar vermişlerdir. Bu iş içinde Akrep namıyla tanınan Mustafa (E. Yolaç) adlı bir gangster bulunmuştur. Naci bu suikaste engel olacak ama gerçekler ortaya çıkınca da işler değişecektir. (“Burçak Evren, “İki Ün’lü Kadın Fatma Girik”)

______________________________

“*” Amerikalı (USA) yazar Dalton Trumbo (1905-1976) ve Lan McLellan Hunter’in (1915-1991) senaryosundan, William Wyler’in (1902-1981) 1953 yılında yönettiği “Roman Holiday” (Roma tatili) isimli filminden uyarlama. Bu filmde rol alan unutulmaz oyuncular; Gregory Peck (1916-2003), Audrey Hepburn (1929-1993), Eddie Albert (1906-2005) ,