Powered By Blogger

25 Ekim 2015 Pazar

VE ALLAH GENÇLERİ YARATTI (1964)

Senaryo ve Yönetmen: İlhan Engin
Filmi Çeken: Mike Rafaelyan
Yapım : Birsel Film /  Nüzhet ve Özdemir Birsel


Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Laboratuvar: Mihal Skarpetis, Montaj: Rauf Tözüm, Negatif Montaj: Ali Berkan, Senkron: Arif Özalp, Taner Oğuz, Ptrodüksiyon Amiri: Arif Eriş, Reji Asistanları: Zeki Ökten, Alpay Ziyal, Kamera Asistanı: Tosun Bayrı, Set Amiri: Suat Savaş, Yardımcılar: Erol Kesler, Muammer Hucuptan, Işıklar: Atacan Boran, Fon Müziğini hazırlayan: Rauf Tözüm


Oyuncular: Tamer Yiğit, Öztürk Serengil, Leyla Sayar, Sevil Candan, Tülin Elgin, Erol Tezeren, Öztürk Serengil, Atıf Kaptan, Yıldız Kafkas, Nevzat Bilsel, Feridun Çölgeçen, Ahmet Turgutlu, Deniz Yıldız, Yüksel Yurdum, Hüseyin Zan, Baykal Kent, Turhan Aksoy,

Konu: Üç fakülte talebesinin yaz tatilinde bir adada geçen maceraları

VATANSIZ HAYDUT (1964)

Senaryo ve Yönetmen : Kemal Kan
Foto Direktörü: Fevzi Eryılmaz
Yapım: Eryiğit Prodüksiyon / Ali Eryiğit


Oyuncular: Özkan Yılmaz, Gönül Bayhan, Kemal Kan, Kazım Kartal, Devlet Devrim


Konu: Bir haydutun öyküsü,

VAR MI BANA YAN BAKAN (1964)

Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Sadık Şendil
Foto Direktörü: Rafet Şiriner
Yapım: Gültekin Film/Sırrı Gültekin


Oyuncular: Yılmaz Duru, Gönül Yazar, Vahi Öz, Reha Yurdakul, Öztürk Serengil


Konu: Bir yarışmanın büyük ödülünü kazanan bir adamla, fabrikatör kızının öyküsü

VARAN BİİİR (1964)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Memduh Yükman
Yapım: Metro Film / Aram Gülyüz


Set Amiri: Niyazi Er, Işıklar: Kenan Eryılmaz, Reji Asistanı: Mehmet Arslan, Editör: Erdoğan Toıkatlı, Kamera Asistanı: Muzaffer Solmaz, Prodüksiyon Amiri: Abdullah Ataç,


Oyuncular: İzzet Günay (Zımba Hüseyin), Fatma Girik (Perihan), Aysel Tanju (Şahika), Kenan Pars (Rasim), Öztürk Serengil (Hamdi), Erol Günaydın (Cimbomlu Ali), Bilkay Tekben, Asım Nipton (Komiser), Hakkı Kıvanç, Abdullah Ataç, Ahmet Altaş, Erdoğan Üçkaya, Hüseyin Salıcı, Yaşar Şener, Mehmet Aslan, Dr. Bedros Çiçekyan, Nermin Özses, Araksi Hebo, Kamer Sadık , Şarkılar: Nesrin Aslan
.
Konu: Zımba Hüseyin (İzzet Günay) adlı bir genç, gittiği bir barda bir cinayete tanık olur. Öldürülen adam kıskanç bir kocadır. Hüseyin barın bulunduğu sokakta adamın güzel karısı Perihan (Fatma Girik) ile karşılaşır. Bu cinayetin arkasında bir pavyon sahibi vardır. Hüseyin, Perihan'ı koruması altına alarak olayın içine girer. Pavyon sahibi Burhan bey (K. Pars) uyuşturucu kaçakçılığı yapmaktadır. Hüseyin pavyonda tanıdığı Halit adlı bir gencin yardımıyla Burhan beyin gözdesi dansöz Şahika (Aysel Tanju) ile tanışır. Şahika kirli işlerden çekilmek istemekte fakat Burhan'dan çekindiği için yapamamaktadır. Bu nedenle Hüseyin'e yardım etmeye karar verir. Üstelik aşık da olur. Kısa bir süre sonra polis Burhan bey ve yurtdışına kaçmaya çalışan adamlarını yakalar. Perihan ile Hüseyin arasındaki aşk en çok Şahika'yı üzecektir

UÇURUMDAKİ KADIN (1964)

Yönetmen: Aydın G. Arakon
Senaryo: Aydın Arakon, Safa Önal
Operatör: Melih Sertesen
Yapım: Acar Film / Murat Köseoğlu


Reji Asistanı: Mesude Özkılıç, Kemal Bilici, Kamera Asistanı: Feridun Kete, Işıklar: Mustafa Akdeniz, Ahmet Ateş, Aksesuar: Nazım Akbulut, Laboratuvar: Mihal Skarpetis, Erkal Tamer, Tanaş Petridis, Matipo: Recai Karındaş, Negatif Montaj: Ali Berkan, Pozitif Montaj: Rauf Tözüm, Senkron: Diamandi Filmeridis, Sahne Müdürü: Melih Üstüngör, Yardımcısı: İsmail Varol, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Müzik Adaptayonu: Rauf Tözüm,


Oyuncular: Orhan Günşiray, Filiz Akın, Sadri Alışık, Reha Yurdakul, Atıf Kaptan, Aliye Rona, Reha Kral, Mualla Fırat, Gülseren Esen, Handan Adalı, Mehmet Ali Akpıanr, Nezihe Güler,


KONU: Kendini kimsesiz bir kız olarak gören Ayşim (Filiz Akın) yıllar önce ayrıldığı yakınlarının yanına döner. Doktor Tarık'ın (OrhanGünşıray) kız kardeşi ile Sevda ile mezun oldukları okuldan yakın arkadaşı olan genç kız aniden fenalaşır ve yardımına Tarık koşar. Ancak Ayşim'in gelişinden rahatsız olan yakınları, gizledikleri bir aile sırrı yüzünden onunla ilgili sorulara kaçamak yanıtlar verirler. Tarık ile Sevda dışındaki herkes sanki Ayşin'e karşı cephe almıştır ve evre soğuk rüzgarlar esmektedir. Evin oğlu Bülent;(Sadri Alışık) ise ailesinin tutumuna karşı ortamı yumuşatmaya çalışır. Geçen zaman içinde kendisine büyük ilgi gösteren Tarık ile ona karşı güzel hisler besleyen Ayşin arasında sıcak bir yakınlaşm başlar. (Burçak Evren, "Filiz Akın" Dünya KİV Yayınları, 2010)

TURİST ÖMER (1964)

Yönetmen: Hulki Saner
Eser: Hulki Saner
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Görüntü Yönetmeni: Kriton İlyadis
Yapım: Saner Film / Hulki Saner,


Yönetmen Ast: Belgin Gürkanlar, Kamera Ast: Yavuz Gönence, Mehmet Arıkan, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuar: Hayati Akbulut, Erdoğan Dolapçı, Yılmaz Erman, Seslendiren: Yorgo İliyadis, Işık Şefi: Mehmet Çakar, Işık Yrd: Ahmet Öcel, Nasuhi Özdoğan, Set Amiri: Şerif Ablak, Set Yardımcıları: Metin Ok, Yaşar Gökçen, İsmet Karaman, Prodüksiyon Amiri: Nevzat Altındal, (Erman film stüdyosunda hazırlanmıştır).


Oyuncular: Sadri Alışık (Turist Ömer), Çolpan İlhan (Mine), Zuhal Tan, Mualla Sürer (Bedia), Vahi Öz (Rüknettin), Gülbin Eray, Nurlan San, Benan Öz, Eşref Vural (Rıfat), M. Ali Akpınar (Yedi Bela Yusuf), Levent Haskan, Hakkı Kıvanç (Yusuf’un Adamı), Zeki Tüney, Haydar Karaer (Yusuf’un Adamı), Yaşar Şener (Yusuf’un Adamı), , Nuri Tuğ, İlgi Adalan, Bedri Çavuşoğlu, Haluk Orçun (Banka Müdürü), Nubar Kamcılı, Levent Haskan,

KONU: "Turist Ömer" sokaklarda aylak, aylak gezer, şarkı söyler, araba yıkar, parklarda uyur, sokaklarda Trafik Polisliğine kalkışır, trafiği birbirine katar, araba yıkmacısında çalışır. Turist Ömer"in Horoz Nuri adında samimi bir arkadaşı vardır. Bedia zengindir ve onu tavlamayaçalışır. Kör bir kadın ve kardeşi vardır, evine haciz gelmiştir. Ev sahibi Turist Ömer"in patronudur. Yanına gelir, ona idare etmesini ister, Turist Ömer haftalı-ğını almaya gelir onun durumunu öğrenince parasını ona verir. Turist Ömer, Horoz Nuri ile Bedia"yı kardırmak için plan yapmışlardır. Turist Ömer kendini Horoz Nuri"nin amcansını oğlu olarak tanıtacak ve amcasının öldüğünü mirasının ona kaldığını söyleye-rek, Bedia"dan para alacaklardır. Bu arada Bedia ve Turist Ömer birbirlerini tanımamaktadırlar. Durakta dolmuş beklerler. Aynı dolmuşa binerler ve Turist Ömer şoförle konuşurken bütün planlarını anlatır, Bedia durumu anlar. Bedia eve gelir Horoz Nuri"ye kızar. Horoz Nuri alttan alır. Tursit Ömer bağırarak eve gelir. Horoz Nuri gelmemesini işaret eder ama Tursit Ömer planlarını uygulamaya başlar. Bedia"nın sırtı dönük olduğu için Tursit Ömer onu tanımaz Bedia dönünce Turist Ömer şaşırır.


Bunları evden kovar. Bir bankanın Reklam parası dağıtma işi vardır. Turist Ömer bu işi yapacaktır. Bu arada soyguncular gelir, sahte paraları alır, Turist Ömer gerçek paraları dağıtmaya başlar. Dilenciye para verir dilenci koşarak parayı alır kaçar. Sahilde kör bir kadın ve kardeşi vardır. Kadın intihar etmek üzeredir. Turist Ömer ve Horoz Nuri ."onu kurtarıp evine getirirler. Doktor çağırırlar. Çocuk bavuldaki paraların gerçek olduğunu söyler herkes sevinir. Bu arada soyguncularda paranın peşindedir. Turist Ömer"in hayatı değişir. İlk olarak benzin istasyonuna giderek patronuna hakaret eder. Sonra kızlarla Hilton otelinde havuz başına gider, kızlarla alem yapar. Horoz Nuri Bedia"nın yanına gelerek olanları anlatır. Bedia affeder. Turist Ömer kızlarla eğlenirken soyguncular gelir ve onu tanırlar peşine düşerler yakalayıp ofislerine götürür ve işkence yaparlar. Bedia ve Horoz Nuri evlenmektedir. Şahit Turist Ömer"dir. 


Onun gelmesini beklemektedirler. Turist Ömer ve soyguncular gelirler. Turist Ömer bu nikah kıyılamaz der. Çünkü kıyılırsa bütün paralar Bedia"nın olacaktır. Kargaşadan faydalanan Turist Ömer ve Horoz Nuri kaçarlar, soyguncular peşlerinden gider. Sokakta kaçarlar başka bir düğün ile karşılaşırlar ve gelin arabasına binerler. Soyguncular peşlerindedir. Bir otelin önünde dururlar. Otelde kovalamaca başlar. Otelden tekrar kaçarlar. Bir bebek arabasına Horoz Nuri biner, Turist Ömer kadın kılığına girmiştir. İlk başta soyguncular tanımaz ama sonra farkına varırlar. Tekrar kovalarlar. Koşarak bir gazinoya girerler barın arkasına girerler. Soyguncular gelir, Turist Ömer şampanya patlatır. Adamlarda silahlarıyla ateş ederler. Turist Ömer ve Horoz Nuri şampanyalarıpatlatır. Soyguncular ateş eder. Soyguncuların mermileri biter ellerini havaya kaldıra-rak teslim olurlar. Turist Ömer gider silahlarını alır ve adamları teker, teker döverler. Sokakta Bedia, Horoz Nuri ve Turist Ömer beklemektedir. Kör kız ameliyat olmuş gözleri görmektedir. Koşarak onlara doğru gelir Turist Ömer kollarını açar bekler, kız arkada duran Sadri Alışık"a sarılır. Turist Ömer şarkı söyleyerek gözden kaybolur

TOPHANELİ OSMAN (1964)

Yönetmen : Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Cahit Engin
Yapım: Suna Film / Aziz Sarıkaya, Abbas Gülseven


Rejisör Asistanı: Temel Gürsu, Kamera Asistanı: Erdoğan Engin, Seslendiren: Yorgo İliadis, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Laboratuvar Amiri: Hilmi Başcan, Laboratuvar: Hayati Akbulut, Yılmaz Erman, Erdoğan Dolapçı, Kuaför: Kuaför Fahri, Ar Direktör: Hüseyin Sarıca, (Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Fatma Girik (Hizmetçi Fatma), İzzet Günay (Osman/Murat), Semra Sar (Semra), Nilgün Esen (Nilgün), Hüseyin Baradan (Palabıyık Hüseyin), Mualla Sürer (Mualla), Nubar Terziyan (Nihat), Renan Fosforoğlu (Vahit), Cevat Kurtuluş (Aşçı Rıza), Hayri Caner (Boncuk), Rengin Arda (Vildan) Hasan Ceylan (Mahkum), Faik Coşkun (Mahkum), Haydar Karaer (Mahkum), Selahattin Içsel (Esat Dağlarca), Afif Yesari, Hakkı Haktan (Mahkum), Kamer Sadık (Avukat) , Ece Hakkı Gürbüzler, Rıza Tüzün (Kemal)


Konu: Esat bet vasiyetini açıklayacaktır bütün akrabaları çağırmıştır, Murat gelmediği için miras ertesi gün açıklanacaktır. Semra, amcasının neden hayattayken mirasını açıkladığını sorunca, akrabalarının neler hissettiğini öğrenmek için yaptığını açıklar. Murat gelir, hizmetçi Fatma, Murat’tan etkilenir. Esat durumu Murat’a açıklar. Mirasın açıklama saati gelir, Avukat mirası açıklar. Mirasın 2/3 Murat’a kalanı ise diğer akrabalara paylaştırılır. Diğerleri bu duruma tepki gösterir. Murat, Esat’a teşekkür eder. Bedia Kızı Nilgün’e Murat’ı ayarlamasını söyler. Esat yeğeni Semra’yı çok sevmektedir. Murat da ona ilgi gösterir. Evdekilerden biri Esat beyi öldürmeyi planlar fakat kim olduğu belli değildir. İlaçlarını değiştirir, tehdit mektupları gelir. Suyuna zehir koyarken Esat elinden yakalar fakat yüzünü göremez kaçar. Semra, Murat’a aşıktır, Fatma bu duruma üzülür. Evde herkes birbirinden ra ile Murat, Osman ile de Fatma evlenirler."


 Murat, Esat beye kitap okurken Fatma çay getirir fakat onu Murat beyin bıçağı ile öldürülmüş bulur. Semra Murat’a katil diye bağırır. Murat mahkemeye çıkarılır herkes aleyhine tanıklık edince hapse girer. Hapiste ikiz gibi benzeyen Tophaneli Osman vardır ona yardımcı olur. Semra bu duruma çok üzülür, Murat olanları Osman’a anlatır. Bu defa diğer mirasçılar mirası tekrar değiştirmeye çalışırlar. Osman bir hafta sonra hapisten çıkacaktır onun için plan yaparak gerçek katili bulacaklardır. Murat, Fatma’ya ilgi gösterirse ona yardımcı olacağını söyler. Murat evdekilerin bütün özelliklerini Osman’a anlatır. Osman eve gelir Fatma onu görünce bayılır. Herkes tedirgin olur. Semra’nın yanına gelir Semra ona kızar. Osman evdekilerle arasını düzeltir. Osman Murat’a mektup yazarak durumu bildirir. Osman Fatma’ya durumu anlatır onu sevdiğini söyler. Fatma erkekleri Osman da kadınları inceler. Osman ile Fatma birbirlerini severler. Vahit bey Osman’ın Murat olmadığını öğrenmiştir açıklar. Şaşı kadın Polistir, Vahit’in Esat beyi öldüren kişi olduğunu ve nasıl işlediğini detayları ile açıklar. Murat hapisten çıkar.

TIĞ GİBİ DELİKANLI

Yönetmen : Ülkü Erakalın
Senaryo: Safa Önal,  Şevket Tuncel, (
Georges Simenon’un bir romanından uyarlama 
Yapım: Melek Film Şahan Haki, Kaçuni Haki

Reji Asistanı: Mehmet Aslan, Foto Direktörü: Memduh Yükman, Set Amiri: Adil Kıbıc, Kamera Asistanı: Muzaffer Turan, Dekor: Sohban Koloğlu, Işık: Kenan Eryılmaz, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Seslendiren: Yorgo İlyadis, Laboratuar Şefi: Hilmi Başcan, Laboratuvar: Yılmaz Erman, Hayati Akbulut, Erdoğan Dolabçı, Prodüksiyon Amiri: Semih Sarıoğlu, 

(Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: İzzet Günay (Hilton Ali), Tanju Gürsu (Murat), Filiz Akın (Gül), Serpil Gül (Kadillak Layla), Ahmet Tarık Tekçe (Kamyon Ahmet), Suphi Kaner (Pencere Cemil), Hüseyin Baradan, Vahi Öz (Kahveci), Hulusi Kentmen (Baba), Mualla Sürer, (Çiftebenli Mualla), Mehmet Arslan, Necdet Tosun, Mahmure Handan, Sadi Mutlu, Faik Coşkun, Aycan Can, Mine Soley, Zuhal Tan, Tülin Dilek,


Konu: Hilton Ali, Murat, Kamyon Ahmet, Pencere Cemil (evleri gözetleyen bir rontgenci) ve Kadillak Leyla İstanbul’un varoşlarında aynı semtte aynı mahallede oturmaktadır. Bu film kahramanlarımızın arasına bir tesadüf eseri giren bir de Gül vardır, zengin köşk sahibi Hulusi Kentmen’in kızıdır.
Hilton Ali, bir lokantada çalışmakta ve en büyük hayali Hilton otelinde mesleğini yürütmektir. Kamyon Ahmet sahibi olduğu kamyonetle ekmek parasını kazanmaktadır. Ancak film boyunca onu kahvede oturup etrafındaki arkadaşlarına çay ısmarlamakla ve Kadillak Leyla’ya kur yapmakla geçirdiğini görürüz.


Kadillak Leyla Murat’ı sevmekte ise de Murat tanıştığı zengin kızı Gül’ü sevmekte, Kamyon Ahmet ise Kadillak Leyla’ya aşıktır. Hilton Ali tam bir zamparadır.


Ancak işleri bozulan fabrikatör Hulusi Kentmen bu arada kızını, kendisini zengin bir iş adamı olarak tanıtan Hüseyin Baradan ile evlendirmek istemektedir. Aslında adam bir dostu ile beraber oturmakta ve paraların üzerine oturmayı planlayan bir düzenbazdır.


Gül’ün babası Murat’tan ayrılması için tamirhanede çalışan Murat’a gider ve bir tomar para verir ve Gül’den ayrılmasını isterse de Murat parayı tersleyerek iade eder, olaylar gelişerek devam eder. Sonuç mutlu sondur. Murat ve Gül birbirlerini dudaklarından şehvetle öperler.

TAŞRALI KIZ (1964)

Yönetmen : Dr. Arşavir Alyanak
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Pesen Film / Nevzat Pesen


Oyuncular: Ayhan Işık, Hülya Koçyiğit, Sadri Alışık, Hulusi Kentmen, Şaziye Moral, Osman Alyanak, Zuhal Tan


Konu: Kumarı ve kötü hayatı bırakması için bir köylü kızıyla zorla evlendirilen mirasyedi gencin hikayesi.

ŞU KIZLARIN ELİNDEN (1964)

Senaryo ve Yönetmen: Yücel Hekimoğlu “Georges Simenon’un bir romanından uyarlama ”
Kamera: Dinçer Önal
Yapım: Kamera Film


Oyuncular: Orhan Günşiray Gönül Yazar Çolpan İlhan, Selma Güneri, Adnan Şenses, Ali Şen,


Konu: İki kız kardeşle aynı anda flört eden zengin bir gencin aşk öyküsü

ŞOFÖRLER KRALI (1964)

Senaryo ve Yönetmen: Nejat Saydam
Operatör: Turgut Ören
Yapım:Birsel Film / Özdemir Birsel


Oyuncular: Ayhan Işık (Hasan), Belgin Doruk (Nazlı), Ahmet Tarık Tekçe (Ahmet), Suzan Avcı (Sevgi), Ali Şen, Semih Sezerli (Karga Sami), Hasan Ceylan (Kaşalot Niyazi), Suna Pekuysal (Madam), Necdet Tosun, Gülbin Eray (Aynur), Faik Coşkun (pastaneci), Zafer Önen (Şoför Mehmet), Gül Gülgün, Eşref Vural (Ördek Nazım), Feridun Çölgeçen (Nuri), Merih Dinçoy, Funda Yanar, Reha Kral, Selahattin Geçgel, Gül Gülgün, Nubar Kamçılı,


Konu: Mesleğinde dürüst, namuslu bir şoför olan Ayhan Işık ayna zamanda da şoförlerin kralıdır da.

ŞOFÖR NEBAHAT VE KIZI (1964)

Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Erdoğan Tünaş "*"
Kamera : Ali Uğur, Dinçer Önal
Müzik: Fecri Ebcioğlu
Yapım: Duru Film / Süreyya Duru


Reji Asistanı: Remzi Cöntürk, Prodüksiyon Amiri: Abdullah Barut, Alpay Ziyal, Kamera Asistanı: Yılmaz Akay, Işıklar: Hüseyin Özşahin, Set Amiri: Reşit Çıldam, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Montaj: Özdemir Arıtan, Negatif Montaj: Ali S. Berkan, Senkron: Taner Oğuz, Arif Özalp, Laboratuvar: Mihal Skarpetis, Matipo: Recai Karataş, Sikript: Muzaffer Hiçdurmaz, Şoför Nebatar Şarkısı: Sami Hazinses, Okuyan: Ahmet Üstün,
(Acar Film Stüdyosunda Hazırlanıp Seslendirilmiştir.)


Oyuncular: Filiz Akın (Hülya), Sezer Sezin (Şoför Nebahat), Cüneyt Arkın (Murat), Kenan Pars (Baba), Burçin Oraloğlu, Ahmet Tarık Tekçe (Deve Salim), Sami Hazinses (Trafik Rıza), Talat Gözbak, Naci Erhun, Türker Tekin. Tansu Sayın, Afif Yesari, Şener Bayyurt, Adil Güldürtücü, Celal Ersöz, Erhan Gökgücü, Tuncay Erenay, Mahmure Handan,


Konu: Film şöyle başlar: "Ben bir yazarım. Hayatımı film hikayeleri yazarak kazanıyorum. Biz yazarlar herhangi bir konuya başlarken daha çok hayali vakalar üzerine temel kurmaya çalışırız. Bu sefer böyle bir alışkanlığın dışına çıkmak ve gerçek bir hikaye anlatmak istiyorum. Bir evin kapısını çalalım ve karşımıza çıkan ilk insanın hayatını takip edelim. Evler genç kızların Hıdrallez sabahları gelinlik elbise giyip, gül ağacı altında niyet çektikleri küplere benzer. Sır doludur evler, Saadet, neşe veya kader doludur. Mesela bu ev ... "


Evin kapısı çalınır ve şoför Nebahat (Sezer Sezin) çıkarak şunları söyler. "Ufak tefek mücadelelerle dolu bir hayatım var benim. Adım Nebahat, şoför Nebahat. 17 yaşında, babamırı ölümü ile bu mesleğe atıldım. Sonra, bir avukatla evlendim. Bir kızım oldu. Sekiz sene evvel kocamdan ayrılınca tekrar şoförlüğe başladım. "


Film bundan sonrası anlatır. Şoför Nebahat yetişkin kızı Hülya (Filiz Akın) birlikte yaşar. Kızı onun için, yaşamında tutunduğu, mutluluğun kaynağı olan her şeyidir. Gün boyu direksiyon başında çalışarak kazandıklarının bir kısmı ile kızına armağanlar alır. Ama şoför kızı olmayı bir türlü onuruna yediremeyen ve gözü çok yükseklerde olan Hülya hediyeleri değersiz ve sevksiz bularak bir kenarlara atar. Annesini üzmesine rağmen. O daha çok, hiç görmediği avukat babasıyla övünür ve yaşam tarzını da ona göre belirler. çoğu varlıklı ailelerin çocuklarıyla yoz bir yaşamı sürdürüp, o yaşam içinde birini seçerek sınıfını değiştirmeyi amaçlar. Üniversite eğitimini yapan tornacının oğlu Murat (Cüneyt Arkın) kendisine tutkun olduğu halde ona hiç yüz vermez .. Şımarık zengin çocuklarıyla kendi evinde yaptığı bir parti yüzünden annesiyle tartışıp babasının yanına kaçar. Ama bir zamanların ünlü avukatı olan babasını Beyazıt meydanında arzuhaıcilik yaparken bulur. Evi ise oturulmayacak denli perişandır. Şoför kızı olmanın getirdiği ezikliği üzerinden atmadan tekrar annesinin yanına döner. Bu kez yaşamı, olduğu gibi kabullenmese de onu anlamaya, çözmeye çalışır. Annesi şoför Nebahat ise her zaman olduğu gibi onun tek destekçisi olur .. (Burçak Evren, "Filiz Akın", Dünya KİV Yayınları, 2010)


Filmi Tam İzle 
__________________________________________

“*” James M. Cain'in (1892-1977) romanından Ranald Mac Dougall'ın (1915-1973) senaryosuyla 1945 yılında Michael Curtiz'in (1886-1962) rejisiyle filme aktarılan ve baş rollerini Joan Crawford (1905-1977) ve Jack Carson'un oynadığı "Mildred Pierce" isimnli fimden uyarlamaç (kyn:www.imdb.com )

 

ŞEYTANIN UŞAKLARI (1964)

Senaryo ve Yönetmen: İlhan Engin
Operatör: Çetin Gürtop
Yapım : Günşıray Film / Orhan Günşıray 


Oyuncular: Orhan Günşıray, Sema Özcan, Tuncer Kurtiz, Cahit Irgat, Talat Gözbak, Aliye Rona, Atıf Kaptan, Mümtaz Ener, Osman Alyanak, Tuncel Kurtiz, Atilla Sarar, Ali Seyhan, Fehmi Tengiz, Hüseyin Zan, Gülbin Eray, Sami Tunç, Altan Günbay


Konu: Genç adam bir zamanlar babasını öldüren bir ailenin kızına aşık olur. Ama ailesi bunu onaylamaz, kanın yerde kalmaması gerektiğini ileri sürerek genç adamı çatışmaya itmek istermler. Genç adamın annesi öcün alınması taraftarıdır ve bu konuda oğlunu kışkırtır. Genç adam ise sevgiyle intikam alma duyguları arasında gidip gelir.

24 Ekim 2015 Cumartesi

ŞEHRAZAT (1964)

Senaryo ve Yönetmen: Halit Refiğ
Kamera: Çetin Gürtop, Turgut Ören
Yapım : Günşıray Film /( Orhan Günşıray


Oyuncular: Orhan Günşıray, Leyla Sayar, Nilüfer Aydan, Gürel Ünlüsoy, Yüksel Tarı, Tülin Özbek, Tülin Elgin, Önder Somer, Gülbin Eray, Atlan Günbay, Atilla Sarar, Süha Doğan, Ertuğrul Bilda,


Konu: Geceleri bir lokalde striptiz ya-pan ağına düşürdüğü erkekleri öldüren bir hayat kadınının hikayesi.


► Şengün Kılıç Hristidis, Halit Refiğ ile yaptığı söyleşide film hakkına şunları yazıyor:


“Şehrazat'ın hazırlıkları başladı. Nilüfer Aydan ve Leyla Sayar ikilisi var. Gurbet Kışları'ndaki cinsellik meselesi öyle bir sarsıntıyarattı ki hem benim açımdan, hem de bana film yaptırmayı düşünenler açısından cinsellik bir koz olarak değerlendirilmekteydi. Şehrazat'ı yaparken ne düşündüm; konu yok ortada henüz, Orhan Günşiray benimle film yapmak istiyor kendi şirketi adına. Şöyle bir fikirden yola çıktım: Orhan Günşiray neyle meşhur olmuş, çapkın adam rolleriyle; kadınların çok hoşlandıkları, ilgi duydukları ve bir yataktan öbür yatağa giden, sevimli, çapkın, maceraperest adam. Onun karşısı-na öyle bir kadın çıkartayım ki, bu kadın erkek tüketen bir kadın olsun. Yani erkekleri bir gecelik kullanıp posasını çöpe atıyor. Şehrazat fikri böyle ortaya çıktı.


_ Orhan Günşiray'ın projeye yaklaşımı nasıl oldu? Halk öykülerinde böyle bir tip olmasına rağmen, o güne kadar sinemada alışılmış bir tip değil bu. Riski nasıl göze aldınız?


Ama şöyle bir durum var, sonunda kim kazanacak? Şimdi biz ne görüyoruz hikayede? Erkek tüketen kadın. Sonunda sıra Orhan Günşiray'a geldiğinde ne olacak? Sonunda Orhan Günşiray kazanıyor. Kadın kişiliği üzerine çok uğraştım. Netice itibariyle benim öteden beri ilgimi çeken Freudyen cinsel içgüdüler konusuyla çok ilgili bir tasarıydı. Orhan Günşiray'la da gerek senaryo; gerek çekim sırasında son derece uyumlu bir çalışmamız oldu, yapımcı olarak üzerimde hiçbir baskısı olmadı. Yalnız burada da tabii evdeki bazı hesaplar çarşıya uymadı. Gurbet Kuşları'nda çok ilgi toplayan mesele neydi? Sevda'nın göğüsleri. Burada da göğüsleri güzel bir hanım göğüslerini gösterelim dedik, mademki seyircide böyle bir eğilim var... Bu arada Leyla Sayar'ın çizdiği kadın tipinin tam karşıtı Nilüfer Aydan'ın oynadığı bir kadın tipi vardı, Orhan Günşiray'ın asıl sevgilisi. Adam ikisinin arasında kalmış. Elimden geldiği kadar entrikası güçlü bir konu tasarlamaya çalıştım. Fantastik öğeleri, gerçeküstü özellikleri ağır basan bir konuydu, başta Şehrazat karakterinin kendisi olmak üzere.


- Film gösterime girdiğinde tepkiler ne oldu?


Burada tipik olaylardan biri filmin ilk gösterildiği gece Lale Sineması'nda olan bir olay Orhan Günşiray'ın Leyla Sayar'la bir araya gelmeden önce başka zamparalıklarını görüyoruz, kadınlar üzerindeki etkisi, tıpkı oraya gelene kadar Leyla Sayar'ın erkekleri ağına düşürüp işini gördükten sonra posasını çöpe atması gibi. Orhan Günşiray'ın birlikte olduğu kadınlardan biri de Gülbin Eray. Bir sahne çektik, Gülbin Eray, Orhan Günşiray'ı etkilemek için bir sandal gezisinde sutyenini çıkartıyor. Bu sefer kaza ile değil ama! O sahneyi bekliyorum ilk gösterim gecesi. O sahne geldi, Gülbin Eray sütyenini çıkardı attı ve sinemadan, "Sansür... Sansür nerede" sesleri yükseldi. İçimden, "Size de bir türlü yaranılmıyor kardeşim" dedim. Netice itibariyle Şehrazat'ın başarısı da Gurbet Kuşları ve Şafak Bekçileri'nin başarısını egale eden bir başarı olmadı. Yani kağıt üzerindeki beklentileri o da karşılamadı ama netice itibariyle seyircinin yanda bırakıp çıktığı bir film olmadı. “Sinemada Ulusal Tavır, “Halit Refiğ Kitabı”

ŞAHANE ZÜĞÜRTLER (1964)


Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo “*” Erdoğan Tünaş
Operatör: Ali Uğur
Yapım: Duru Film / Naci Duru

Kurgu: Özdemir Arıtan, Yapım Sorumlusu: Fuat İmer, Reji Yardımcısı: Temel Gürsu, Remzi Jöntürk, Kamera Asistanı: Erhan Canan, Taner Öz, Negatif Kurgu: Ali Berkan, Laboratuar: Recai Karataş, Mihail Skarpedis, Işık Şefi: Hüseyin Özşahin, Ses Kayııt: Tuncer Aydınoğlu, Senkron: Taner Oğuz, Arif Özalp, Prodüksiyon Amiri: Abdullah Barut, Set Amiri: Burhan Yeşildağ, Şarkılar: Gönül Turgut

Oyuncular: Ayhan Işık (Fikret Soylu/Ahmet), Sezer Sezin (Leyla Soylu/Fatoş), Gürel Ünlüsoy (Metin Pastırmacıoğlu), Zerrin Arbaş (Sevim Pastırmacıoğlu), Ali Şen (Hüsmen Pastırmacıoğlu), Mürüvvet Sim (Şahande Pastırmacıoğlu), Hüseyin Baradan (Yusuf), Aziz Basmacı, Ahmet Turgutlu (Aşçı), Uğur Uyguner, Reşit Çıldam (Uşak Dilâver), Yıldız Kafkas (Necla), Tolga Tigin, Bülent Koral (Osman), Timuçin Caymaz, Necip Tekçe (Ayıboğan), Fuat İmer, Zeki Sezer, Muam-mer Gözalan (Avukat), Seşlâhattin İçseln (Ömer), Aziz Basmacı, Lütfi, Engin, Uğur Uyguner, Ersun Kazançel, Çetin Başaran, Temel Gürsu, Zeki Tüney (Ahmet)

KONU: Fikret ve Leyla Soylu, birbirine büyük bir aşkla bağlı bir çifttir. Adana'nın sayılı zengin ve hayır severlerinden olan bu çift bir dalavere sonucu tüm servetlerini kaybederler. Sadece iyi günde değil kötü günde de beraber yola devam etme kararı alıp, soluğu İstanbul'da alırlar. Amaçları başlarını sokacakları bir ev bulup, çalışıp, eski günlerindeki gibi olmasa da kendi yağları ile kavrulup hayatlarına devam etmektir. İlk akıllarına gelen, zengin bir ailenin yanına uşak ve hizmetçi olarak girmek olur. Böylece, yeni görme zenginlerden Hüsmen Pastırmacıoğlu'nun evinde çalışmaya başlarlar. Pastırmacıoğlu'nun karısı Şahende, kızı ve oğlu ile birlikte başlarına türlü komik olay gelir. Karı koca olduklarını gizledikleri için ailenin kızı Fikret'e, oğlu da Leyla'ya asılır. İki kardeş çiftimizi bir gece kulübüne davet ederler, amaçları hayatlarında belki de ilk defa böyle bir ortama giren bu iki insanın düştüğü durumla alay etmektir. Gece kulübünde kendilerini evvelden tanıyan bir ahbaplarına rastlayan Fikret ve Leyla, gerçeği itiraf etmek zorunda kalırlar.

Oynadıkları oyuna artık iki kardeş de katılacaktır. Günün birinde kendi iflaslarına neden olan Yusuf, Hüsmen Bey'i de kandırmak için evlerine gelince karı koca buna mani olmaya çalışacaklardır.

Ayhan Işık'ın 35, Sezer Sezin'in de 37 yaşındayken rol aldıkları bu filmde Sezer Sezin'i kendi sesi ile şarkı söylerken de izliyoruz. Rusların ünlü halk şarkılarından biri olan Oçi Çiorne'ye Türkçe söz yazılmış halinde şöyle seslenir Sezer Sezin;

Bir hayat vardı yaşadık seninle//İşte masalı, anlatayım dinle O günler neydi, herşey pembeydi//Şimdi artık oldu yazık Ah sevgilim sen varsın ya//Aldırmam ben hiç dünyaya Aşkın yoksa herşey gece//Gel yanıma gel ağla

Henüz 23 yaşındaki Zerrin Arbaş'ı ancak çok dikkatli gözler tanıyabilir.
Yeni zengin ailenin yanında hizmetçilik yapan çiftimiz görgüleri ve terbiyeleri ile ailenin güven ve sevgisini kazanırlar. Uşağımız Ahmet, koca karı tarifi amonyaklı, ispirtolu, barut karışımlı bir ilaçla efendisinin baş ağrısını geçirmekle kalmaz, davete giderken papyonunu dahi düzeltip şöyle der mesela; Papyon kelebek gibi olmalı, mendil de (yaka cebindeki) yakanıza konmuş bir martı. Hizmetçimiz Fatoş'a kocasının altı aydır kendisine yanaşmadığından dert yanan evin hanımı Şahende'ye müthiş bir önerisi olur; Ayrı odalarda yatan karı kocayı aynı odada buluşturmak için Hüsmen Bey'in yatağına bir kova su döker. Hüsmen Bey de mecburen karısının odasında gider. Aklı bir karış havada çocuklar da çiftimizden nasiplerini alırlar. Boksa meraklı Metin'in ısrarları karşısında Ahmet Metin ile dövüşür ve onu yere yıkar. Fatoş ve Sevim'in girdiği iddia sonucu; nakavt olan Metin'in başucunda sevimli çiftimiz ikramiye alacakları için sevinç içindedirler.Hüsmen Bey, işe alacağı sırada Ahmet ve Fatoş'dan (gerçek isimlerini söylemezler) bonservis ister. Oynadıkları oyuna artık iki kardeş de katılacaktır. Günün birinde kendi iflaslarına neden olan Yusuf, Hüsmen Bey'i de kandırmak için evlerine gelince karı koca buna mani olmaya çalışacaklardır.

_____________________________________________


“*”Jacques Deval’in “Towarich” isimli tiyatro oyunundan. Aynı zamanda “Şahane Züğürtler” Haldun Dormen tarafından 1963 ve 1993 yıllarında iki kez sahnelenmiştir. Şahane Züğürtler'deki Prens Mikail en çok severek oynadığı rol. Haldun Dormen Prens Mikail'i şöyle tanımlıyor anılar kitabında: "Herkese seslenebilen bir yönü vardı. Çarlık Rusyası'nın asilzadesi olmasına rağmen, elin-deki parayı çağdaş Rusya'ya vermekten çekinmeyecek kadar büyük bir insandı Prens