Powered By Blogger

4 Kasım 2015 Çarşamba

ÖLÜMDEN BETER/ÖLÜME KADAR (1965)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Cahit Engin
Yapım: Sibel Film /Müfit İlkiz


Reji Asistanı: Zühal Üstüntaş, Kamera Asistanı: Erdoğan Engin, Set Amiri: Erdoğan Avcı, Set Elemanları: Mustafa Buvan, Salih Güler, Jenerik Yazıları: Semih Sezerli, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Laboratuvar: İbrahin Üstün, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj: Ender Teker, Matipo: Şeref Mehtap,


Oyuncular: Filiz Akın, Cüneyt Arkın, Gürel Ünlüsoy, Kenan Pars, Gülsün Kamu, Nilgün Esen, Devlet Devrim, Semih Sezerli, Nevzat Bilsel, Faik Coşkun, Ahmet Kostarika, Hüseyin Zan, Mahmure Handan,


Konu: İstanbul vapurunda kimsesiz bir genç kız; Hülya. Babası öldüğü için üvey amcası fabrikatör Kenan Beyin yanına gidiyor. Geldiğinde köşkte bir ‘parti veriliyordu’. Kenan ve oğlu Yılmaz, onu biraz soğuk karşılıyorlar. Kâhya Cemal amcanın candan ilgisi olmasa belki de oradan ayrılacaktı. Murat’ın Yılmaz için söylediklerinin ne kadar doğru olduğu hemen anlaşılıyor. Kenan Bey, genç kıza fabrikada iş verir. Müdüre şunları söylüyor, “..Ne de olsa üvey kardeşimin kızı. Kollarsın. Biraz da avans verirsin. Bizimle oturamaz. İyi bir pansiyon bulmasına da yardım ederseniz memnun olurum.” Sanki biraz önce ‘kollarsın’ deme-miş gibi konuşmasını şöyle bitiriyor; “Ayrıca başkalarından farklı muamele görmesini de istemem.”


İlk gün Murat’la tanışır. Müdür yardımcı olmayınca, delikanlı onu Şaziye Teyzeye götürüyor ; “Tertemiz, namuslu bir evdir. Rahat edeceğinize eminim.
Geçen yıl ben kalmıştım burada. Sahibi yaşlı bir kadındır. Tek başına oturur. Bir odasını da kiraya verir..Şurada cadde içinde sağ kolda bir lokanta vardır. Yemekleri temizdir. Ucuzdur da.. Bu oda bana uğur getirmişti. İnşallah sizin için de öyle olur.” Kısa sürede birbirlerini çok severler. Murat, Almanya’ya gitmekten vazgeçiyor. Hülya, ilk günlerdeki ‘o korkak, ürkek kız değildir artık’. Bir işinin olması onu bambaşka biri yapmış. Amcası da, önceki davranışları nedeniyle pişman gibi..


Kenan Bey onu Muhasebe Servisi’ne aldırır. Sonrasında işler biraz karışıyor. Yılmaz, Hülya’ya aşık olur. Genç kızın yaş gününde bir parti düzenliyor. Yılmaz’daki değişim inanılmaz. Gününü gün ettiği güzellerin artık onun için bir önemi kalmaz. O kadar sevgi dolu ki evde hizmetçiler olduğunun bile farkına varır(!). Murat ise kıskançlıktan ne yaptığını bilmez durumda.
İyice bunalan genç kız Haydarpaşa’dan Kurtalan Ekspresle kimbilir nereye gidecekken vazgeçip Murat’a dönüyor. Bu sırada gençler bir dövüşü sürdürüyorlardı. Yılmaz’ın aradan çekilmesiyle birbirlerine kavuşurlar. (Murat Çelenligil)

ÖLÜM SAÇAN DUDAKLAR (1965)

Yönetmen Cevat Okçugil
Senaryo Tuncay Ural
Filmi Çeken Nejat Okçugil


Prodüksiyon Amiri: Şevki Tosunoğlu, Reji Asistanları: Ali Ekdal, Ümran Ertok, Kamera Asistanı: Yılmaz Öke, Işık Şefi: Kemal Tüfek, Sesleri Alan: Marko Buduris, Laboratuvar Şefi: Cemil Orhon, Negatif Montaj: Oral Öztürk, Mahmut Eskici, Montaj: Ali Ün, Senkron: Diamendi Filmeridis, Laboratuvar Asistanları: Bayram Güzel, Erol Yıldırım, Süleyman Koyuncu, Hadi Çankaya, Hüseyin Özel
(Yıldız Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Oyuncular: Yılmaz Gündüz, Devlet Devrim, Hüseyin Baradan, Gülbin Eray, Tansu Sayın, Ali Ekdal, Talat Gözbak, Asuman Arsan, Tevhid Bilge, Renan Fosforoğlu, Tevhid Bilge, Tahiye Salem, Kudret Karadağ, Nusret Özkaya, Gülgün Erden, Niyazi Vanlı, Çetin Başaran, Mehmet Güngör, Hüseyin Kâşif, Enver Dönmez, Zeki Sezer, Murat Tok, Çetin Sezerel, Hüseyin Salıcı, Öner Kayan, Cemal Ertokuş, Sadettin Düzgün, Taner Gözbak, Suzan Avcı


Konu: Bu yıllarda bilim adamlarıyla mücadelelerini sürdüren bilimkurgu tarzındaki film çekimler devam eder. Bu filmde bilim adamı sayısı dörde çıkar. Amaçları inanılmazdır. Hayvanları da robotlaştırıp gezegenimizin yönetimini ele geçirmek. Her çılgın adamın karşısına bir korkusuz ajan dikildiğinden, buradaki ajan (Yılmaz Gündüz) kızlarla (Tülin Elgin, Devlet Devrim) meşgul olmadığı zamanlarda çetin bir mücadele verip dünyayı kurtarırlar.

ÖFKE DAĞLARI SARDI (1965)

Yönetmen: Sırrı Gültekin
Senaryo: Safa Önal “*”
Kamera: Mike Rafelyan
Yapım: Hisar Film / Özdemir Birsel


Oyuncular: Ekrem Bora (Murat), Pervin Par, Nilüfer Aydan (Ayşe), Hüseyin Baradan (Yusuf), Ayfer Feray (Durdu Kadın), Hüseyin Peyda (Emin Dayı), Arif Eriş, Hüseyin Zan, Nezahat Tanyeli, Selahi İçsel, Ahmet Turgutlu


Konu: Sevgilisine tecavüz eden ağadan intikamını almak için hapisten kaçan bir gencin öyküsü.

_____________________

 “*” Giuseppe De Santis ve Gianni Puccini’nin bir hikayesinden Giuseppe De Santisin yönetmenliğinde çekilen ve 10 Eylül 1950 de İtalya’da gösterime giren “Non C'è Pace Tra Gli Ulivi” isimli filminden uyarlama.

ONYEDİNCİ YOLCU (1965)

Yönetmen: Ferit Ceylan
Senaryo: İlhan Engin
Kamera: Dinçer Önal
Yapım: Kent Film / Ferit Ceylan


Oyuncular: Fikret Hakan, Nurlan San, Gönül Turgut, Ali Şen, Muzaffer Tema, Kenan Pars


Konu: Kuduz bir köpek tarafından ısırılan katilin kaçışı.

ON KORKUSUZ KADIN (1965)

Yönetmen: Tunç Başaran
Senaryo: Halit Çapın, Recep Ekicigil
Görüntü Yönetmeni: Mengü Yegin
Yapım: Artist Film/Recep Ekicigil


Oyuncular: Selma Güneri, Tijen Par, Devlet Devrim, Esen Püsküllü, Nevin Nuray, Tanju Gursu, Tunç Oral, Yilmaz Koksal, Necdet Caglar, Muzaffer Tema, Kenan Pars, Aysel Gilda, Melek Aksan, Tansu Sayın, Ahmet Sert, M. Ali Akpınar.


Konu: İzmir’in işgali sırasında kurtuluş harekâtına katılan, Bombacı Emine, Kara Fatma, Saliha Çavuş ve Pembe Hatun’un kahramanlık öyküsü

OĞLUM OĞLUM (1965)

Yönetmen: Mehmet Dinler
Yönetmen Asistanı: Çetin İnanç
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Ali Uğur
Yapım: Günşıray Film / Orhan Günşıray


Oyuncular: Orhan Günşıray (Orhan), Filiz Akın (Filiz), Bilge Tandoğaç, Mahir Günşıray (Mahir), Bilge Tandoğaç (Perihan), Necdet Tosun (Tosun), Mualla Sürer (Mualla), Muzaffer Tema, Ertuğrul Bilda, Nusret Camgöz


Konu: Kendi başına buyruk şayan ve evlenmeye karşı çıkar yakışıklı bir adam, şarkıcı bir kızı kötü bir duruma düşürmekten kurtarır ve onunla arkadaşlığa başlar. Arkadaşlıkları bir süre sonra duygusal bir ilişkiye dönüşür ve sonunda evlenirler.

NAZAR DEĞMEZ İNŞALLAH (1965)

Senaryo ve Yönetmen: Hulki Saner
Operatör: Kriton İliyadis
Yapım: Saner Film / Hulki Saner


Laboratuar Şefi: Hilmi Özcan, Laboratuvar: Gani Maraşlıoğlu, Erdoğan Dolapçı, Hayati Akbulut, Sesleri Alan: Yorgo İlyadis, Montaj ve Senkron: Turgut İnangiray, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Set Amiri: Şerif Ablak, Asistanlar: Metin Ok, Yaşar Gökçen, İsmet Karaman, Işık Servisi: Mehmet Çakar (Ender Işık Servisi), Reji Asistanı: Belgin Gürkanlar, Kamera Asistanı: Yavuz Gönenç, Prodüksiyon Amiri: Nevzat Altındal,

(Erman Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, İzzet Günay, Sadri Alışık, Vahi Öz, M. Ali Akpınar, Lebibe Çakın, Eşref Vural, Hasan Ceylan, Asım Nipton, Mustafa Dağhan, İlhan Feyman Orkestrası,


Konu: Bir gemiye kaçak giren iki müzisyen arkadaşla, aşık oldukları kızın öyküsü.

NASREDDİN HOCA (1965)

 Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Yalınkılıç
Kamera: Dinçer Önal
Yapım: Erten Film / Celal Erten


Oyuncular: İsmail Dümbüllü, Gürdal Onur, Mürüvvet Sim, Ali Ekdal, Timuçin Caymaz,


Konu: 42 adet Nassreddin Hoca fıkralardan oluşan bir komedi filmi

NAMUSUM İÇİN (1965)

Yönetmen: Memduh Ün
Senaryo: Kemal Tahir (Bedri Eser takma adıyla)
Filmi Çeken Mustafa Yılmaz
Müzik: Hasan Mutlucan
Yapım: Uğur Film / Memduh Ün
(Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)


Seslendiren: Tuncer Atdınoğlu, Montaj: Özdemir Arıtan, Senkron: Taner Oğul, Arif Özalp, Laboratuvar: Mihjal Skarpetis, Recai Karataş, Negatif Montaj: Ali Berkan, Prodüksiyon Müdürü: Melih Altınışık, Prod. Md. Yrd.: Sabri Aslankaya, Set Ekibi: Nizam Ergüder, Zafer İnan, Hayrettin Esen, Işık Direktörü: Erol Batıbekıi, Işık Asistanı: Haydar Esen, Nejdet Kökeş, Reji Asistanı: Yunus Saltuk,


Oyuncular: Fatma Girik (Halime), Ayhan Işık (Murat), Talât Gözbak (Osman Ağa), Baki Tamer, M. Ali Akpınar (Ayı Hıdır), Enver Dönmez (Ökkeş), Danyal Topatan (Hükümlü), Hasan Mutlucan (Osman’ın Arkadaşı), Cenk Güner (Parlak), Emire Erhan (Emine), Osman Türkoğlu (Arnavut Kahya), Danyal Topatan, Memduh Ün (Savcı), Semih Tugay (Memo), Çocuk Oyuncu: Semih Turgay


KONU: Kamyonuyla uzak şehirlere nakliye işi yapan Murat (A, Işık), yiine böyle bir iş için yola çıkar. Çok sevdiği karısı Halime (F. Giirik) ve küçük oğlu Memo köyde yine yalnız kalacaklardır. Murat bu kamyonu Osman ağanın yardımı ile almıştır. Fakat Murat'ın çok güvendiği Osman ağa (T. GÖzbak), adamları Zülfü ve Hıdır ile Murat-'ın da yokluğundan istifade ederek güzel karısı Halime'ye tecavüz ederler. Bu tecavüz olayından sonra Halime kendini kaybeder. Olaydan haberi olmayan köylü ise Halime'nin delirdiğini düşünmektedir. Sonunda Murat köye döner. Karısına ve oğluna kavuştuğu için çok mutludur ama daha eve girdiğinde güzel karısının kendini astığını görünce yıkılır. Olayın etkisinde kalan Murat zamanla durumu çözmeye başlar. Tesadüfen Zülfü ve Hıdır'ın isimlerini öğrenir. Osman ağa ise korkuya kapılır. Çünkü Murat hala onu suçsuz bilmekte ve ondan yardım istemektedir. Osman ağa Zülfü ve Hıdır'ı kullanarak bir tuzak hazırlar ama Murat ikisini de öldürür. Murat da yaralanır ama gerçeği de öğrenir. Jandarma Murat'ı yakalar. Bakımı yapılıp iyileştikten sonra Necati çavuş onu başka bir yere nakleder. Murat bu sırada kaçar. Çünkü namusu için alınacak bir kan daha vardır. Sıra Osman ağaya gelmiştir. Murat onu da sazlarıniçinde çamura batırarak öldürür. “ Burçak Evren “İki Ün’lü Kadın Fatma Girik”


ÖDÜL


 3. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (24 Mayıs – 4 Haziran 1966)


Jüri Üyeleri: Julien Jenger, Claude Mathiss, Harry Keith, Nejat Duru, Turgut Demirağ, Orhon M. Arıburnu, Kemal Baysal, Dr. Alyanak, Mücahit Beşer, Ümit Deniz, Dr. Burhanettin Onat, Baykan Tözgen, Ethem Soykan, Ata Karatay.


► Memduh Ün “ en başarılı yönetmen”
► Mustafa Yılmaz “ en başarılı kameraman”


 As Dergisi’nin sinema yazarları arasında düzenlediği araştırmada 1965-69 yılları arasının
► “En iyi 10 filmi” kapsamında “Karanlıkta Uyananlar” ile beraber 10. Sırada yer almıştır.


Memduh Ün Anlatıyor:
Altmışların ortalarında gazetelerin birinde Halit Çapın'ın bir röportajını okumuştum; zabıtaların tezgahını devirdiği, işportacılık yapan bir zavallıyı anlatıyordu. Astsubaydan atılma biriydi adam, bir çocuğu vardı. Karısına köyün ağası adamlarıyla tecavüz etmiş, kadın bunu kaldıramamış kendini asmıştı. Astsubay birliğinden izin alarak gelmiş Ağa'nın dışındaki tecavüzcüleri öldürmüş hapse düşmüştü. Bir gün sıranın kendisine geleceğini bilen ağa peşini bırakmamış, kiralık katili bir komployla hapse sokmuş, ama daha uyanık olan astsubay eskisi kiralık katili de öldürmüştü. Sonra ağa ile astsubayın ailesi arasında bir kan davası başlamış, karşılıklı tarlalar yakılmıştı. Afla cezaevinden çıkan astsubay eskisi kan davasından kurtulmak için yeğenini alıp lstanbul'a göçmüştü.


İlginç olan şey, bir süre sonra adamın mitoman, yani yalancılık hastası olduğunun ortaya çıkmasıydı. Yani bütün bu öyküler uyduruktu. Ama bu röportaj bir film üretme düşüncesi uyandırmıştı bende. Halit Refiğ bir tretman hazırlamıştı. Kemal Tahir'le aram çok iyiydi Sık sık evine gider görüşürdük, Halit Refiğ tapardı ona. Kemal Ağabey önce sinemaya bulaşmış. bazı senaryolar yazmıştı, Atıf'ın çektiği, İki  Gemi Yan Yana ve Beş Kardeştiler, gibi. Ben Halit'in yazdığı tretmandan, Kemal ağabeyin bir senaryo üretmesini rica etmiştim kabul etmişti. Gelen senaryoyu kendime göre değiştirdim tabii, diyalogları biraz uzun yazmıştı çünkü. Çekim sürecinde de keserek biçerek filmi çektim. Kemal Tahir'in ismi jenerikte Bedri Eser diye geçiyor.  Kendisi öyle arzu etmişti. Filmi Antalya'da çektim. Yalnızca Ayhan Işık'ın cezaevinden kaçtığı sahneyi İstanbul'da görüntülemiştik. İki talihsizlik yaşanmıştı çekimler boyunca. İlkinde, Ayhan'ın Perge harabelerinde, Mehmet Ali Akpınar'ın öldüğü sahnenin bazı planları laboratuarda kaybolmuştu. Yedikule surlarında tamamladım eksikleri. İkinci talihsizliğimiz ise yağmurlara rastlamamızdı. Dahili çalışmalar sürecinde sık sık elektrikler kesiliyor ve saatler sonra geliyordu. Havalar düzeldikten sonra içli dışlı bütün sahneleri çekmiştim. Yalnızca final sahnesi kalmıştı. Ayhan, Talat Gözbak'ı dövüp öldürecekti. Ama ertesi gün yeniden yağmur başladı. İki üç gün sürdü, dinmedi. Ayhan'ın verdiği süre bitmişti.


Ayhan bizden ayrı, Antalya'nın en iyi otelinde kalıyordu. Ekip olarak biz ikinci sınıf bir otele yerleşmiştik. Ayhan dönüş hazırlıklarını yapmış, biletini almıştı. İlkeleri çok katıydı. Daha öncelerde de sözünü ettiğim gibi Ayhan belli tarihler verir, kendisine film aralarında dinlenme zamanı ayırırdı. Talat Gözbak'la de tatsız bir şey yaşadım çekimlerde. Çiftlikte Ayhan ile Talat'ın yan yana yürüdükleri uzunca bir plan vardı. Şaryonun üzerine çıkmış, vizörden bakıyor, oyunları ayarlıyordum. iki üç prova sonra Talat, ben artık prova yapamam dedi, siz şaryonun provasını yapın, ben çekimde oynarım. Bayağı bozulmuştum. İlk kez geliyordu böyle bir şey başıma. Bak Talat’cığım, ben gerektiğinde yirmi otuz kere de prova yapabilirim, senin işine geliyorsa bu filmde oyna, gelmiyorsa hemen İstanbul'a dönebilirsin dedim. Hiç ses çıkarmadı. İki üç prova daha yapıp tamamladık. Filmi Antalya'nın Serik ilçesinde çektim. Serik, yakınlarındaki Perge harabeleriyle ünlü bir ilçe. Çok sinematografik bir yer. Ayhan'ın Mehmet Ali Akpınar'la. Hasan Mutlucan'ı öldürme sahnesini Perge Harabelerinde görüntüledim. Film 8-9 arası iş yaptı. Çekim süresi de yağmurlara rastladığımız için 30-32 gün civarında sürmüş olabilir .. “Vadullah Taş, Memduh Ün Filmlerini Anlatıyor”,

MURTAZA (1965)

Yönetmen: Tunç Başaran
Senaryo: Recep Eşref Ekicigil (Orhan Kemal’in aynı isimli romanından)
Foto Direktörü: Mengü Yeğin
Yapım: Artist Film / Recep Eşref Ekicigil


Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Reji Asistanı: Yılmaz Kuzgun, Montaj Senkron: Turgut İnangiray, Laboratuvar : Hilmi Başcan, Seslendiren: Yorgo İliadis, 

(Erman Film stüdyosunda seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Müşfik Kenter (Murtaza), Ayfer Feray, Tunç Oral (Ahmet), Yılmaz Köksal, Mine Sun, Mümtaz Ener, Attila Ergün, Faik Coşkun, Selahattin İçsel, Asım Nipton, Hayri Caner, Osman Türkoğlu, Muammer Gözalan,


Konu: Fabrika bekçisi Murtaza’nın öyküsü.

MURAD'IN TÜRKÜSÜ (1965)

Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Yaşar Kemal, Ayşe Saşa
Eser: Yaşar Kemal
Kamera:Manasi Filmeridis
Yapım:Güven Film / Yuvakim Filmeridis


Oyuncular: Fikret Hakan (Murat), Pervin Par (Meliha), Hayati Hamzaoğlu (Harun), Ali Şen (Zülfikar Ağa), Aliye Rona (Meryem), Danyal Topatan (Deli), Ercan İnangiray (Hüseyin), , Emire Erhan, Ali Şen , Osman Tükoğlui, Nezihe Güler (Meliha’nın annesi), Emire Erhan,


KONU: Sevdiği ağa kızını (Pervin Par) almak için ünlü bir eşkiyayı (Hayati Hamzaoğlu) öldürmesi şart koşulan bir köy delikanlısının (Fikret Hakan), bu şartın bir tuzak olduğunu anlayınca eşkiya ile birleşmesi, sonunda da ağayı rezil ederek sevgilisine kavuşmasının hikayesi anlatılmaktadır.


ÖDÜL:


 3. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (24 Mayıs – 4 Haziran 1966)


► “En Başarılı üçüncü film.


Jüri Üyeleri: Julien Jenger, Claude Mathiss, Harry Keith, Nejat Duru, Turgut Demirağ, Orhon M. Arıburnu, Kemal Baysal, Dr. Alyanak, Mücahit Beşer, Ümit Deniz, Dr. Burhanettin Onat, Baykan Tözgen, Ethem Soykan, Ata Karatay.


 As Dergisinin sinema yazarları arasındaki seçiminde
► 1965-69 döneminin “en iyi on film” arasında dokuzuncu

MELEK YÜZLÜ CANİLER

Yönetmen:Şinasi Özonuk
Senaryo: Aziz Sarıkaya
Görüntü Yönetmeni: Vedat Akdikmen
Yapım: Sarıkaya Film / Aziz Sarıkaya


Oyuncular : Tamer Yiğit, Nebahat Çehre, Adnan Şenses, Gürel Ünlüsoy, Turgut Özatay, Nevin Nuray, Muzaffer Tema,


Konu: Soygun yapan üç gencin maceraları.

LAFINI BALLA KESTİM (1965)

Yönetmen: Aram Gülyüz
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Gani Turanlı
Yapım: Gürsu-Serengil Film / Tanju Gürsu-Öztürk Serengil


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Tanju Gürsu, Ajda Pekkan, Öztürk Serengil, Neriman Köksal, Sami Hazinses, Reha Yurdakul, Zafer Önen


Konu: Hapiste yatan bir mahkuma isabet eden bir ikramiyenin öyküsü.

KRALLAR KRALI (1965)

Yönetmen: Bilge Olgaç
Senaryo: Aydın Engin “*”
Görüntü Yönetmeni:  Vedat Akdikmenler Kenan Davutoğlu Salih Dikişçi
Müzik:Sezen Cumhur Önal
Yapım: Kazankaya Film / Hasan Kazankaya


Oyuncular: Yılmaz Güney (Murat), Gülsün Kamu (Necla), Tülin Elgin (Oya), Orhan M. Arıburnu (Yusuf), Tuncel Kurtiz, Fatma Bilgen (Ayşe), Mümtaz Ener (Mustafa), Senih Orkan (Sabri), Danyal Topatan (Afrikalı), Selahattin Ersoy, Şinasi Önengit,


Konu: Eski gangesrterden dinamit Murat (Yılmaz Güney) 8 yıl yatıktan sonra hapisten çıkar. İlk işi semt arkadaşlarından Süleyman’ı (Yücel Uçanoğlu) bulmak olur. Mustafa'yı (Mümtaz Ener) sorar. Süleyman, Murat'ı Mustafa'nın evine götürür. Mustafa, eski hapishane arkadaşıdır. Oyuncak bebek yaparak karısı Ayşe (Fatma Bilgen) ve kızı Nejla'yı (Gülsün Kamu) geçindirmeye çalışmaktadır.


Mustafa'nın evinde misafir olarak kalan Murat, aradığı üç adamı sorar. Yusuf'u (Orhon M. Arıburnu), Sabri'yi (Senih Orkan) ve Afrikalı'yı (Danyal Topatan). 8 yılın hesabını onlardan soracaktır. Murat, 8 yıl önceki olayı hatırlar. Yusuf, Mustafa, Sabri ve Afrikalıyla birlikte bir gazino soygununa katılmıştır. İşler yolunda giderken son anda hep birlikte polis kuşatması alımda kalan soygunculardan Yusuf, Sabri ve Afrikalı paralarla kaçmayı başarırlar. Murat ve Mustafa yakalanır. Murat bütün suçu üzerine almıştır. Murat 8, Mustafa 2 yıla mahkûm olur. Çalıntı paralarla gazinoculuk yapan Yusuf, kumarhane çalıştıran Sabri ve Afrikalı, soygun Öncesi Murat!a verdikleri sözü tutmazlar. Ve hakkına düşen hisseyi de vermemişlerdir. Yusuf, Murat'ın sevgilisi Oya'ya (Tülin Elgin) el koymuştur. Hakkını alamayan soy-gunculardan biri de 2 yıl hapis yatan Mustafa'dır.


Murat'ın hapisten çıkışı çevrede büyük bir korku yaratır, özellikle de Yusuf. Sabri ve Afrikalı, pişmandırlar. Bu beladan kurtulmak için parasını gönderirlerse de . Murat geri çevirir. Kararı kesindir. Kalleşliklerinin cezasını hayatlarıyla ödeyeceklerdir. Murat, Yusuf'un sahibi olduğu gazinoya gider. Eski sevgilisi Oya, Yusufun gazinosunda şarkıcılık yapmaktadır. Yusuf, Sabri ve Afrikalı, geçmişteki hataları nedeniyle özür dilerlerse de Murat kararlıdır. Yusuf’a, bundan böyle bütün kazancına, gazinoya ve her şeyine ortak olduğunu söyler. Hatta Oya’ya bile...


Murat, 8 yıl önce bukleli sarı saçlarıyla mahallesinde bıraktığı eski sevgilisi Oya'yla buluşur. Eski anılar tazelenir aralarında. Ve inat için Yusuf’un yatağında sevişirler. Eski anılar tazelenir aralarında. Ve inat için Yusuf’un yatağında sevişirler. Yusuf, eve geldiğinde metresi Oya'yı Murat'ın kolları arasında görür ancak korkudan ses çıkaramaz. Öte yandan, Murat'ı ortadan kaldırmak için çareler aramayı da ihmal etmez. Eski kiralık katil Zülfo'ya (Tuncel Kurtiz) başvurur. Zülfo, Murat'ın hapishane arkadaşıdır. Birlikte Erzurum hapishanesinde yatmışlardır. Bu görevi reddeden Zülfo, sırtından kalleşçe bıçaklanarak öldürülür. Yusuf bu kez görevi kendi adamlarından birine (Kasım Kartal) verir. Murat, Oya'yla buluştuğunda, Mustafa'ya, içinde gizli belgeler bulunan bir zarf bırakır. 


Öldürüldüğünde bu mektup polise teslim edilecektir. Mustafa'nın kızı Nejla da Murat'ın ayrılmasından üzgündür. Çünkü ona âşıktır. Mustafa'da gizli bir mektup olduğu haberini alan Yusuf, intikam için önce Oya'nın içki bardağına zehir koyup, onu öldürtür. Sonra da tüm adamlarını Murat'ın üstüne gönderir. Öldüresiye dövülen Murat komada, Nejla da hastanede, başındadır. Yusuf’un adamları zarfı almak için Mustafa'nın evini basıp, onu öldürürler. Murat, komadan çıkıp bütün bu olayları öğrendiğinde yıkılır. Murat'ın komadan çıkışıyla paniğe kapılan Yusuf la Sabri kaçmaya çalışır. Murat, izlerini bulmak için Afrikalıyı döverek konuşturur. Boğuşma sırasında Afrikalı Yusuf’un bir adamı tarafından öldürülür. Anadolu ekspresiyle kaçan Sabri, trende birden Murat'ı karşısında görür. Korkuyla kaçmak isterken trenden düşüp parçalanır. Yusuf ise paralarla kaçmak üzere hazırlık yaparken polisler gizlendiği depoyu bulur. Yusuf, depodaki dev kasanın içine saklanır. Murat da depoya gelir. Şifreli dev kasanın kapısı açıldığında da Yusuf’un cesediyle karşılaşırlar. Kasanın içinde havasızlıktan bağıra bağıra ölmüştür. Ve Murat, bu olaylardan sonra Nejla'nın evine dönüp, annesi Ayşe'yi de yanlarına alarak, hep birlikte bilinmeyen bir yöne doğru giderler...”Agah Özgüç, “Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”

►Jenerikte ve afişte senaryo yazarı olarak Yılmaz Güney adı geçmesine karşılık, asıl senaryo gazeteci Aydın Engin'e aittir. Yılmaz Güney ise filmin çekimi sırasında, bazı sahnelerle ilgili olarak katkıda bulunmuştur. Ve Bilge Olgaç'ın ilk dönemdeki önemli Filmlerinden biri sayılır. Bilge Olgaç'ın ani rahatsızlığı nedeniyle, filmin son sahnelerini Yılmaz Güney çekti. (Agâh Özgüç)


Not: “I Walk Alone” isimli bu Amerikan filminden esinlenerek beyaz perdeye aktarılan diğer film ise 1962 yılında “Ölüme Yalnız Gidilir” adı altında çekilmiştir.

_______________________________________

“*” Theodore Reeves’ın bir oyunundan Robert Smith’in uyarladığı ve Byron Haskin’in (1899-1984) rejisiyle sinemaya aktarılan ve 16 Ocak 1948 yılında Amerika’da (USA) gös-terime giren “I Walk Alone” isimli filmden. Bu filmde başlıca rolleri; Burt Lancaster (1913-1994), Lizabeth Scott ve Kirk Douglas oynamışlardır.

KUMARBAZ (1965)

Yönetmen: Orhan Aksoy,
Senaryo; Bülent Oran “*”
Operatör: Orhan Kapkı
Yapım: Erman Film / Hurrem Erman


Oyuncular: Fatma Girik, Izzet Günay, Hulusi Kentmen, Reha Yurdakul, Cevat Kurtuluş, Nuran Aksoy, Hakkı Kıvanç, Hüseyin Kutman, Selahattin Içsel, Emel Esmer, Yaşar Şener, Hüseyin Güler, Eşref Vural, Zeki Sezer, Mehmet Büyükgüngör, Giray Alpan, Gülgün Erdem, Sabahat Işık Çocuk Oyuncu:, Ercan Inangiray (D:1958)


Konu: Hem parasız hem de kumarbaz olan genç bir adam oldukça varlıklı bir kişinin kızına aşık olur, Ama ne var ki aralarındaki sıınıf farkı genç adamın devamlı hırpalanıp küçük düşürülmesine neden olur, Bunu onuruna yediremeyen genç adam teselliyi kumar oynamakta bulur ve günün birinde kumardan oldukça yüklü bir para kazanarak zengin olur, Böylece sevdiği kıza kavuşur,

_________________________________

“*” Frank Yerby’nin (1916-1991) romanından Wanda Tuchock’un (1898-1985) senaryosunu yazdığı ve John M. Stahl’in (1886-1950) yönettiği 24 Eylül 1947 de Amerikada (USA) gösterime giren “The Foxes of Harrow” isimli filmden uyarlamaç Başlıca rolleri, Rex Harrison (1908-1990), Muarren O’Hara (1910), Richard Haydın (1905-1985) oynamışlardır