Powered By Blogger

23 Ağustos 2016 Salı

SENİ AFFEDEMEM (1967)

Yönetmen: Duygu Sağıroğlu
Senaryo: Sadık Şendil
Kamera Cengiz Tacer
Müzik: Okan Dinçer
Şarkı: Erkut Taçkın
Yapım: Arzu Film / Nahit Ataman , Ertem Eğilmez


Seslendiren: Yorgo İliadis, Asistanı: İlya İliadis,
(Erman Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır)


Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Feride Baykara/Canan, Cüneyt Arkın (Murat Özkul Tanju Korel (Galip), Sevinç Pekin (Liza), Mine Sun (Necla), Hüseyin Zan (Erdem), Refik kemal Arduman (İzzet Zeki Baykara, Hüseyin Kutman (Ragıp), Gülgün Erdem

Konu: ‘İzmit’deki Saracoğlu Tesisleri. Deniz kenarı ve çiçeği burnunda evli bir çift; Feride ve Murat. İzzet Zeki Baykara.. İstiklal Madalyası sahibi bir asker ve emekli büyükelçi. Kızından başka kimsesi yok. Ne olduğu belirtilmeyen bir nedenle dara düşmüş ve Kandilli’deki tarihi köşkü satmak üzere. Bir işadamı, Galip Erksan da bu durumdan yararlanmaya çalışıyor; “..Böyle bir köşkün satışa çıkarılmış olmasına son derece üzüldüm.. Memleketin ender yetiştirdiği bir şahsiyetin sıkıntı çekmesi hepimiz için utanç olmalı. İzzet Zeki Beyefendi, özür dileyerek teklif ediyorum, hissedarı bulunduğum büyük bir şirketin idare heyeti reisliğini lütfen kabul buyu-rur musunuz?” İzzet Bey‘..ticari işlerle hiçbir ünsiyeti olmadığını’ ve ‘bunun mesuliyetli bir iş’ olduğunu anlatmaya çalışır ama Galip’in ağına düşmüş bir kere; “Endişelerinizin yersiz olduğunu söylememe müsaade ediniz..Sizin deruhte edeceğiniz iş sadece dış ülkelerle temaslar temin etmek, uzmanların hazırladıkları mukaveleleri imzalamaktan ibaret olacaktır. Bir takım ticari meselelerle sizi yormaya niyetimiz yok..” Ger-çekten de sonraları, İzzet Zeki dört duvar arasında, suçsuzluğu anlaşılana dek epeyce ‘istirahat edecektir’.


Baykaraların durumu, şimdilik düzelmiş gibi. Fırtına öncesi sessizlik. Haldır huldur bir şeyler imzaladığı yeni iş yerinde kızı ile konuşuyor..
Feride ; “..Babacığım okumadan imzaladınız evrakları.”
İzzet Zeki; “Kızım, onlar bu işleri benden daha iyi biliyorlar. Ben zaten bir şey an-lamıyorum ki.”


Günler sonra evlerinin kapısı çalınır ; “..Efendim bendeniz mali polisten komiser Rauf. Lütfen bizimle müdüriyete kadar gelmenizi rica edecektim.” Murat tarafından ‘büyük bir döviz kaçakçılığı ve düpedüz vatan hainliği’ ile suçlandığı mahkemede karar ; “..Türk Ceza Kanununun 472/1 ve onu müteakip maddeleri gereğince sanığın 14 sene ağır hapsine, 340 bin lira ağır para cezasına, bütün menkul ve gayrı menkullerine el konulmasına ve vatandaşlık haklarından mahkûmiyetine..” Feride, belki bir yararı olur umuduyla gittiği Murat’ın evinden kovulur. “Hiç kimseden bu kadar nefret edebileceğim aklımdan geçmezdi. Sizi hiçbir zaman unutmayacağım Murat Özkut.”
Kaderin cilvesi, Murat da aynı yerde striptiz yapan Liza’nın sevgilisi. ‘Laplaya’ Liza’yı almaya geldiği bir gece Feride’yi dinler ve aşık olur. Genç kız, ‘nasıl oldu-ğunu anlamadan kendisini onun annesinin evinde bulur’. “En yakın zamanda, mümkün olduğu kadar çabuk” evlenirler. Sonrası özellikle delikanlı için zor.Birbirlerini çok seviyorlar ama Feride yaklaşmasına izin vermez.
İzzet Zeki ile ilgili düşüncelerinden kuşkuya düşen Murat dosyayı tekrar inceliyor. Asıl suçlunun Galip olduğu anlaşılır. Feride’nin babası kurtulur ama Murat genç kadının Galip’le ilişkisi var sandığı için birleşmeleri yıllar sonra ola-caktır. (Yazan: Murat Çelenligil Internet sinematürk veri tabanı)


 

22 Ağustos 2016 Pazartesi

SEN BENİMSİN (1967)

Yönetmen: Ertem Eğilmez
Senaryo: Bülent Oran
Görüntü Yönetmeni: Kenan Kurt
Yapım: Akün Film / İrfan Ünal, Recai Alçaoğlu


Oyuncular: Tamer Yiğit, Selda Alkor, Turgut Özatay, Ayfer Feray, Suna Pekuysal, Leyla Altın, Bedia Muvahhit, Sami Hazinses, Süha Doğan, Necdet Tosun, Fuat İmer


Konu: Serseri ruhlu bir şoförle, zengin bir aile kızının öyküsü. Kör bir kızla, tamircilik yapan bir genç bir gün telofonla tanışırlar, ama kötüler Turgut ve Ayfer bu aşka karşı çıkacaklardır.

SERSERİLER KRALI (1967)

Yönetmen: Mehmet Dinler
Senaryo: Osman F. Seden
Kamera: Kenan Kurt
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Kemal Film / osman F. Seden


Ses: Tuncer Ayydınoğlu; Montaj: Arif Özalp, Kenan Davutoğlu; Neg. Montaj: Ali S. Berkan, Osman Bilen; Dekor: Saim N. Bilge; Işık: İlhan Aslım; Set Amiri: Hasan Nurdan; Set Elemanı: Rıza Şenışık; Prod. Amiri: Adnan irkut; Ar Direktör: Yüksel Tanık; Reji Asist.: Yücel Çakmaklı; Kamera Asist.: Özer Korkmazlar; (Kemal Film Platosu'nda Çekilmiş, Acar Film Stüdyosu'nda Seslendirilmiştir).



Oyuncular: Filiz Akın, Sadri Alışık, Parla Şenol, Tülin Elgin, Kenan Pars, Feridun Karakaya, Cahide Sonku, Yaşar Şener, Mehmet Ali Akpınar, Nubar Terziyan, Mümtaz Ener, Zeki Tüney, Necip Tekçe, Engin İnal, Hüseyin Zan, Hüseyin Güler, Hasan Ceylan, Ali Seyhan, Niyaz Vanlı, Feridun karakaya, Hakkı Kıvanç, Bedri Çavuşoğlu

Konu: Bir gece kulübünde şarkıcılık ya-pan Fatma (Filiz Akın) abi dediği Osman (Sadri Alışık) ve küçük kızı Boncuk'la (Parla Şenol) birlikte yaşar. Eşinden ayrılmış olan Fatma ölümcül bir hastalığa yakalanmış olan küçük kızını babaannesine vermek istemez. Babaanne ise küçük kızın gece kulüplerinde sefil bir yaşam içinde olmasını istemez. Osman ise aynı gece kulübünde iskambil kağıtlarıyla sihirbazlık yapar. ama peşinde abisinin adamları dolaşır. Bir zamanlar abisi Turgut (Kenan Pars) ile yasa dışı işler yapan, sonra da kumarhane açarak büyük bir servet kazanan Osman, abisinin sevgilisiyle olan ilişkisi yüzünden başı derde girer. iki kardeşin arasını bozan kadın sevgilisi Turgut'un hapse girmesine neden olduğu halde, Osman'ı da ihbarcı duruma düşürür. Bundan sonra ise Osman'ın yaşamı alt-üst olur. Kimse iş vermediği gibi peşindeki adamlar tarafından ölümle tehdit edilir. Sonunda gece kulüplerinde sihirbazlık yaparak yaşamını kazanmak zorunda kalır. Osman ayrıca kendisine abi diyen Fatma'ya da aşıktır. Ama bunu bir türlü dışa vuramaz. Fatma ise onu yalnızca bir abi olarak sever. Osman'ın abisi hapishaneden çıktıktan sonra işler karışır. Bu arada Fatma'nın ölümcül hastalığa yakalan kızının sorununu çözemeyeceği bir duruma gelir. Sonunda, yaşamın kendilerine hazırladığı tuzaklar içinde tutsak olan Fatma ve Osman içine düştükleri zor durumlardan kurtulmak için büyük savaşım vermeye başlar.(Burçak Evren, "Filiz Akın" Dünya KİV Yayınları, 2010)




SERSERİ (1967)

Yönetmen: Osman Nuri Ergün
Senaryo: Safa Önal
Kamera: Çetin Gürtop
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu


Oyuncular: Sadri Alışık, Sema Özcan, Senih Orkan, Feridun Çölgeçen, Süleyman Turan, Asuman Arsan, Sadri Karan, Lütfü Engin, Faik Coşkun, Erdoğan Seren, Çetin Başaran, Behçet Nacar


Konu: Hoyrat serseri Kazım, derbeder bir hayat sürmekte kulübesinde tek başına yaşamaktadır. Bir gün Zeynep gelir onunda insani duyguları açığa çıkar.Mahalle baskısı başlar karakola bile şikayet ederler nitekim Kazım dişlidir hepsini pataklar.

Doktora gider Zeynep'in ameliyatı için ama 15 bin lira lazımdır o da gidip bitirimhaneyi soyar lakin gerekli miktarı alır. Ameliyat ettirir yerine arkadaşını (S.TURAN) geçirir. Gözleri açılan Zeynep inanmaz sonrada her şeyi öğrenir. Ce-zaevine (Sultanahmet) gidip Kazım'ı bulur bekleyeceğini söyler.



 

SEFİLLER (1967)

Yönetmen:Zafer Davutoğlu
Senaryo Osman F. Seden Victor Hugo’nun aynı isimli romanından uyarlama.
Kamera:Necati İltaç, Kenan Kurt

Müzik: Tuncer Aydınoğlu
Yapım: Kemal Film / Osman F. Seden


Orkestra: Metin Bükey, Reji Asistanı: Fevzi Tatbak, Erden Kral, Ses: Tuncer Aydınoğlu, Set Ekibi: Recai Karataş, Sedat TUncel, Tanaş Petridis, Montaj-Senkron: Arif Özalp, Negatif Montaj, Ali S. Berkan, Işık: İlhan Aslım, Dekor: Saim N. Bilge, Set Asst.: Rıza Şenışık, Jenerik: Artun Yeres,


Oyuncular: Kartal Tibet (Kemal Ekici/Bekir Özmen/Enver Köksal), Filiz Akın (Tülin), İzzet Günay (Dr Nazım Ekinci), Sevda Ferdağ (Fatma), Kadir Savun (Em. Md.), Senih Orkan, Hüseyin Peyda (Bekir baba), Mümtaz Ener (Vali), Ali Seyhan (Ökkeş), Hasan Ceylan (Salih), Nubar Terziyan (Polis), Nedret Güvenç (Nazım’ın Annesi), Feridun Çölgeçen, Muammar Gözalan (Emniyet Müdürü), Nezihe Güler, Mehmet Ali Akpınar, Hakkı Kıvanç, Faik Coşkun, Ergül Buharalı, Hak-kı Haktan, Süheyl Eğriboz, Lütfü Engin, Mustafa Yavuz, Erdoğan Seren, Adnan İrkut, Saim Nahit Bilge, Zeki Tüney


Konu: Hapsten kaçıp zengin olan ve sonra da geçmişi ile hesaplaşan bir adamın öyküsü.


 Bizde Manakyan Efendi'den Sadi Tek'e kadar birçok tiyatro topluluğu tarafından Sefiller adıyla yıllardan beri oynanan Victor Hugo'nun tarihe mal olmuş ünlü yapıtından yapılan benzetme, sonunda Osman F. Seden'in el çabukluğu ile film haline getirildi. Yabancı yapıtlar nedense bizim bünyemize uyup uymayacağı tartışılmadan, hep kolayına kaçarak adapte edilmektedir. Sefiller'in temeli, Fransız ihtilali'nin üzerine oturtulması imkansızdır Seden yerli film seyircisine alışık olduğu gözyaşı bol acıklı melodram havasını dozunda verebilmek için akla gelmedik mizansenlere başvurmuş. Filme eklediği asılan suçsuz rolündeki Senih Orkan'a sık sık kamerasını çevirerek sehpalar kurdurmuş karşısın-da çırpınan oğlunun ve eşinin önünde boynuna ilmiği geçirtmiş, sallandırıp duruyor. Çocuğa öç yeminleri ettiriyor. Sonunda da filmi Amerikan polisiyelerine taş çıkartırcasına bir tempo ile tabancalı kurşunlu bir şekilde bitiriyor." (Turhan GÜRKAN, Cumhuriyet)



 

SAMANYOLU (1967)

Yönetmen: Orhan Aksoy
Senaryo:Ahmet Üstel, Orhan Aksoy “Kerime Nadir’in romanından”
Eser:Kerime Nadir
Foto Direktörü:İlhan Arakon
Yapım:Erman Film/Hürrem Erman,


Kostüm: Faize Sevim (Koçyiğit) Kurgu: Diamandi Filmeridis Ar Direktör: Fethi Oğuz, Reji Asistanları: Erdoğan Avcı, Gültekin Karakaya, Kameraman: Cengiz Tuna, Set Elemanları: Mustafa Buvan, Halis Özer, Işık Direktörü: Halit Aysan, Set Direktörü: Sonay Kanat, Seslendiren: Yorgo İlyadis, Montaj Senkron:Diamandi Filmeridis, Prodüksiyon Direktörü: Semih Sezerli, (Londra The Rank Stüdyolarında hazırlanmış, Erman Film Stüdyosu’nda seslendirilmiştir.)


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Önder Somer, Nedret Güvenç, Mine Sun, Sevim Emre, Ömercik Uğur Kıvılcım, Dr. Arşavir Alyanak, Muammer Gözalan, Meral Kurtuluş, Güzin Ozan, Bilge Meltem


KONU: Nejat.. Annesi yıllar önce ölmüş. Yeniden evlenen babası pek ilgilenme-diği için yıllardır teyzesinin evinde. ‘Edebiyat merakı’ nedeniyle eğitimi yarım kalmış. Şiir yazıyor ve ut çalıyor. ‘Yıllardır gizli bir aşkla sevdiği’ Zülal de onu seviyor ama bu (şimdilik) ‘daha ziyade hayatta muvaffak olamamış bir akraba çocuğuna karşı beslenen acımaya benzer bir duygu’.
Zülal.. Annesi ve Dadısı ile yaşıyor. Koleji bitirmiş ve delikanlının terhis olduğu günün ertesinde diplomasını alıyor. ahşap iskelede Nejat’a “Dinlen tabii ama bu aylarca sürmesin” derken ne kadar kırıcıydı. İlginçtir, ‘okumamış’ Nejat sonradan romanları kapışılan bir yazar olacak ama Zülal’i bir işte çalışır-ken göremeyeceğiz. Üstelik gözü yükseklerde. Didar’a ‘aşık olacağı erkekte sosyal durum, servet, şahsiyet gibi şey-ler aradığını’ söylemişti.


İş bulma sıkıntısı içindeki Nejat bir okul arkadaşı ile karşılaşır; Namık. Çapkınlığı onu gördüğümüz ilk sahneden belliydi. Mühendislik eğitimini Amerika’da ta-mamlamış şimdi Ankara’da çalışıyor. ‘ona iş bulacağına söz verir. Bir gün Nejat, babasından (romanda, üvey annesi Nedime’den) bir mektup alıyor. Yaşlı adam hasta ve onu son bir kez görmek istiyormuş.
Cenazeden sonra Yalı’ya döndüğünde Namık’ın onu aradığını öğrenir. Zülal’in “Çok efendi, çok sempatik bir genç” sözleri yüreğine oturuyor.


O sırada arkadaşı, Nejat’a eniştesinin fabrikasında iş bulmuş. İşe alınmasını viski içip ‘ kutladıkları gazinoda Namık, Zülal’le evlenmek istediğini söylüyor. İş için yaptığı iyiliğin ‘bedeli’ de; Nejat bu konuda ona yardımcı olacak. Günler sonra Zülal’in nişanı. Didar ise sofrada bir eksik olup olmadığına bakıyor. O gece Zülal’e aşkını itiraf eder. Birkaç gün sonra ise bakmaya kıyama-dığı genç kızı önce 40 yıl geçse de güzelliğinden bir şey kaybetmeyecek şekilde öpüyor ardından (romanda bir, filmde iki) tokat atar. Kırgınlıklar, barışmalar. Zülal, Namık’la evlenip İzmir’e giderken Nejat’ın dudaklarında, üzüntüsünü gizlemeye çalışan ‘iğreti ve şaşkın bir gülümseyiş’. “Tanrının insanlara verdiği tahammül gücü meğer ne sonsuzmuş..Hayatın ‘Zülal’den ibaret olmadığına kendini inandırmaya başlıyor

6 yıl süren bir ayrılık. Zülal’in bir çocuğu olur; Erol. Nejat ise ünlü bir yazar. Namık, işleri (ve bitmeyen çapkınlıkları) nedeniyle ailesini İstanbul’a getirtir. Metreslerinden biri Nejat’ın üvey kardeşi Nebahat’mış. Kahramanımız bunu öğrenince kardeşinin payına iki, Namık’a bir tokat (ama Nejat buna yumruk diyor) düşer. Filmin sonunda onların sevgilerini anlayan Namık, Nejat’ı tabancayla yaralar. Sonra, filmde kendi şakağına bir kurşun sıkarak romanda ise yürek dur-ması sonucu ölür. (Murat Çelenligil “editör”– sinematürk veri tabanı)



 

RİNGO KAZIM (1967)

Yönetmen:Türker İnanoğlu
Senaryo:Safa Önal (*)
Operatör Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu


Operatör Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Reji Asistanı: Erdal Aksü, Fotoğraflar: Metin Öven, Işık Şefi: Mehmet Çakar, Şevket Yılmaz, Jenerik: Refik Onubil, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, Ender Işık Servisi: Mehmet Çakar, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Prodüksiyon Amiri:Memduh Karakaş, Sesleri Alan Tuncer Aydınoğlu, ( Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır.) 


Oyuncular: Sadri Alışık, Selma Güneri, Vahi Öz, Sunay Sun, Hulusi Kentmen, Muallâ Sürer, Feridun Çölgeçen, Mehmet Ali Akpınar, Nevzat Okçugil, Necip Tekçe, Mustafa Dağhan, Melike Çilem, Ahmet Kostarika, Aynur Aydan, Kudret Şandra, Necdet Tosun


KONU: Ringo Kazım (Sadri Alışık) kimsesiz ve yoksul bir taksi şoförüdür. Para canlısı Şefkati’nin (Vahi Öz) arabasında çalışır. Bir gün Kazım’ın taksisine El Seyid adlı bir elmas kaçakçısı biner. Elması kaçıran El Seyid onu İstanbul’da başka birine verecektir. Peşinde Hasan (Feridun Çölgeçen) ve adamları vardır. El Seyid otelin önünde taksi parasını ödemeden iner. Bir süre bekleyen Ringo Kazım taksinin parasını alamadı-ğı için, haber verdiği Şefkati ile arkasın-dan gittiğinde El Seyid’i yaralanmış bulur. Hasan ve adamları elması ararken El Seyid gizlice taksiye saklanır. Ölmeden önce ikisine bir saat verir ve Hüsniye (Mualla Sürer) adlı bir kadına teslim etmelerini ister. El Seyid’den paralarını alamadıkları için ona kızgın olan Ringo Kazım ile Şefkati suçun üzerlerine kalmasından korkup cesedi yok etmeye çalışırlar. Ama beceriksizliklerinden cesedi yok edemeyip polise giden Kazım’la Şefkati tutuklanır, suçsuz oldukları için bırakılırlar. Polise anlatmayıp gizledikleri saati tarif edildiği gibi Hüsniye adlı kadına götürürler. Hüsniye El Seyid’in öldüğünü duyup saati almaz ve onu Tarabya’da Hallal’a (Necdet Tosun) vermelerini söyler. Konuşmayı duyan otel sahibi Hasan’a haber verir. Elmasın Kazım ve Şefkati’de olduğunu öğrenen Hasan barda çalışan Nurten ve Leyla (Selma Güneri) aracılığıyla elmasın yerini öğrenmek için ikisine tuzak kurdurur. İki kadın elmas hakkında hiçbir şey öğrenemez. Bu arada elması ele geçirmek isteyen başkaları da vardır. Onlar da elması almak için otele giderler. Gerçek elması çalıp yerine sahtesini koyacaklardır. Kazım ve Şefkati’yi şeref misafiri olarak pavyonda ağırlayan, Hasan ve adamlarını da oraya çağıran, ama sonra pişman olan Leyla iki kafadarı kaçırıp Hüsniye’nin köşküne götürür.


Kazım ve Şefkati sonunda elmasın saatin içinde olduğunu anlamışlardır. Leyla bu kez silah zoruyla saati ister, Ringo Kazım ise onu kandırıp kol saatini verir. Hallal Leyla’nın getirdiği saatin sahte olduğunu öğrenince küplere biner. Dolandırıldığını anlayan Leyla çok utanmıştır. Müşteri gibi Ringo Kazım’ın taksisine biner. Bu saf ve iyi yürekli taksi şoförüne büyük bir yakınlık duyar. Duyguları karşılıksız değildir. Kazım da genç kadını sevmiştir. Ve arabanın rotası yavaş yavaş nikah memurluğuna doğru yönelir…

__________________________________

(*) Vitorio Metz’in (1904-1984) kendi öyküsünden yazdığı senaryoyu 1964 yılın-da Lucia Fulci’nin (1927-1996) filme ak-tardığı “002 Agenti Segretissimi” isimli İtalyan filminden uyarlama. Bu filmde rol alan başlıca oyuncular: Franco Franchi (1922-1992), Ciccio Ingrassia (1922-2003) ve Carla Calo (1926)


RİNGO GESTAPO'YA KARŞI (1967)

Senaryo ve Yönetmen:Cevat Okçugil
Operatör:Nejat Okçugil
Yapım:Luna Film / Sadettin Düzgün


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Yılmaz Gün

düz, Selma Güneri, Sadettin Düzgün, Sunay un, Metin Turan, Tansu Sayın, Hakkı Özgezer, Ali Ekdal, Kudret Karadağ, Mustafa Dik

Konu: Almanya'dan Türkiye'ye kaçırılan altınların çevresinde gelişen bir maceranın öyküsü.

PRANGA MAHKUMU (1967)

Yönetmen: Türker İnanoğlu
Senaryo:Fuat Özlüer
Görüntü Yönetmeni:Çetin Gürtop
Müzik:Metin Bükey
Yapım:Erler Film / Türker İnanoğlu


Yönetmen Yardımcısı: Erdal Aksü, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Rauf Tözüm, Şarkılar: Sevim Şengül, Alaaddin Şensoy, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, Sanat Yönetmeni: Sohban Koloğlu, Teknik Yönetmen: Mehmet Bozkuş, Sesleri Alan: Süperfon, Negatif Montaj: Erdoğan Kızıldağ, Kostüm: Niyazi Er, Makyaj: Zeki Alpan, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş
(Saner Film Stüdyolarında hazırlanmıştır)


Oyuncular: Cüneyt Arkın (Yüzbaşı Talât), Semiramis Pekkan (Cavidan), Mine Mutlu (Cemile), Önder Somer (Yüzbaşı Necip), Necabettin yal (Koca Osman), Mümtaz Ener (Kerimoğlu), Hulusi Kentmen (Mansur Paşa), Feridun Çölgeçen (Mülâzım İzzet), Dursune Şirin (Dadı), Ahmet Turgutlu (Çavuş), Mahmure Handan (Fatma Teyze), Necip Tekçe, Ali Seyhan, Behçet Nacar, Enver Dönmez, Adnan Mersinli, Faruk Panter, Arap Celal (Cellat), Lütfü Engin (Cellat),

KONU: Padişaha suikast girişimi sonrası Zaptiye nazırı Mansur Paşa (Hulusi Kentmen) emniyet önlemlerini artırır. Yaveri Yüzbaşı Talat (Cüneyt Arkın), diğer yaveri Yüzbaşı Necip’in (Önder Somer) teyze kızı Cemile’ye (Mine Mut-lu) aşıktır. Necip’in de genç kızda gönlü vardır ve saray hafiyesi Mülazım İzzet’le (Feridun Çölgeçen) birlikte Talat’a komplo hazırlar. Düzmece delillerle onu hain gibi gösterir. Talat hapse atılır. Cemile onu kurtarırsa Necip’le evleneceğini söyler. Necip kabul etmiş gibi görünüp Talat’ı tekrar hapse gönderir. Cemile zifaf gecesi intihar eder. Talat, kabadayı Koca Osman’la kaçarken vurulur. Talat, Osman’ın ölmeden önce verdiği yüzükle, Kerimoğlu adlı (Mümtaz Ener) kabadayının yanına gider. Başlarına geçerek “Kara Bela” çetesini kurar. Necip Mansur Paşa’nın kızı Cavidan’la (Semiramis Pekkan) nişanlanır. Talat çetesiyle baskın ve soygunlar yapar. Düzemece bir baskınla Cavidan’ı sözde (!) haydutlardan kurtarıp gönlünü çalar. Cavidan aşık olduğu Talat’a Necip’le evleneceğini ama istemediğini söyler. Talat onu kaçırır. Paşa kızını bulana ödül vaat eder. Kerimoğlu Cavidan’ı ikna edip konağa gönderir. Çünkü çete ve Talat’ın yaşamı tehlikededir. Talat konağa gider, yakalanır. Paşa, kızının geceyi Talat’la geçirdiğini duyunca apar topar Necip’le evlendirmek ister. Talat idam edilecektir. Çete zindanı basar, Talat’ı kurtarır. Konağa nikah hocası kılığında giden Talat öldürmeden önce Mülazım İzzet’den aldığı itiraf belgesini Paşa’ya sunar. Gerçeği anlayan Paşa kızıyla Talat’ın evlenmesine izin verir. İki aşık için mutluluk dolu günler başlar…


 

PAŞA KIZI (1967)

Yönetmen:Türker İnanoğlu
Senaryo:Fuat Özlüer
Kamera:Çetin Gürtop
Yapım:Erler Film / Türker İnanoğlu


Yönetmen Yardımcısı: Erdal Aksu, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Müzik: Metin Bükey, Şarkılar: Alaaddin Şensoy, Işık; Mehmet Çakar, Şevket Yılmaz, Teknik Yönetmen, Mehmet Bozkuş, Sesleri Alan: Marko Buduris, Negatif Montaj: Oral Öztürk, Mahmut Eskici, Laboratuvar: Cemil Orhon, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş, (Yıldız Stüdyolarında hazoırlanmıştır.)


Oyuncular: Kartal Tibet, Filiz Akın, Önder Somer, Avni Dilligil, Şaziye Moral, Gülbin Eray, Mehmet Ali Akpınar, Dursune ŞirinAhmet Kostarika, Refik Onubil, Çetin Dağdelen, Tevhit Soyulgal, Haydar Karael, Enver Dönmez, Necip Tekçe, Ali Seyhan, Renan Fosforoğlu, Mine Soley, Hüseyin Zan,


Konu: Eğlence ortamının yakışıklı udisi Selim (Kartal Tibet), Kerim Paşa’nın (Avni Dilligil) kızı Nilgün (Filiz Akın) ve yeğeni Pervin’e (Gülbin Eray) musiki dersi vermektedir. Pervin’in ilgisini hisseden Selim kendini çeker. Ağabeyi Necip’se (Önder Somer) Selim’den hoşlanmaz. Selim’le Nilgün birbirlerine aşık olur, ama ikisi de açılamaz. Mektuplaşırlar. Kerim Paşa kızını Necip’le evlendirmek ister. Nilgün itiraz ederse de paşanın kararı kesindir. Pervin’den kızının davranış nedenini öğrenmek isteyen Kerim Paşa, onun izlemesiyle Selim’le ilişkisini ve mektupları öğrenir. Selim’e kızından uzak durmasını söyler. İki sevgili kaçmaya karar verir. Selim girdiği konakta Necip’le karşılaşır ve kaçar. Paşa’nın emriyle arkasından giden Necip ve zaptiyeler Selim’in annesine işkence edip yaralarlar. Selim eve geldiğinde annesi bunu Necip’in yaptığını söyler ve ölür. Selim Necip’in tuzağından kurtulup, iki zaptiyeyi vurur ve dağa eşkıya dayısı Kanunsuz Bekir’in yanına gider. İntikam için yaman bir eşkıya olur. Artık haksız servetlerin düşmanı, zaptiyenin korkulu rüyasıdır. Dayısı ise Paşa’ya zarar vermek için düğün esnasında kızı Nilgün’ü kaçırır, genç kıza tecavüz etmek ister. Selim dayanamaz, Bekir’i öldürüp Nilgün’ü kurtarır ve eşkıya başı olur. Paşa’nın yanına gidip annesinin hesabını sorar. Paşa olaydan haberi olmadığını, araştıracağını söyler. Katilin Necip olduğunu öğrenir. Tam tutuklatacağı sırada Necip’in öldürmek istediği Kerim Paşa’yı Selim son anda kurtarır. İkisi birlikte Nilgün’ün yanına giderler. Biricik kızına kavuşan Paşa, Nilgün’le Selim’in evlenmelerine izin verir. İki genci mutlu bir yaşam beklemektedir…


 

PARMAKLIKLAR ARKASINDA (1967)

Yönetmen:Mehmet Bozkuş
Senaryo:Bülent Oran
Kamera:Çetin Gürtop
Yapım:Erler Film / Türker İnanoğlu


Yönetmen Yardımcısı: Erdal Aksu, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Fotoğraflar: Metin Öven, Işık Şefi: Mehmet Çakar, Şevket Yılmaz, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Prodüksiyon Amiri: Memduh Karakaş,
(Acar Film stüdyosunda hazırlanmıştır).


Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Kartal Tibet, Tanju Gürsu, Birsen Ayda, Feridun Çölgeçen, Enver Dönmez, Mehmet Ali Akpınar


Konu: Fabrikada şoför olarak çalışan Ali (Kartal Tibet) ile fabrikada işçilik yapan Gül (Hülya Koçyiğit) birbirlerine aşık, ama parasızlık yüzünden evlenemeyen iki gençtir. Patronun yeğeni Turgut (Tanju Gürsu) Gül’e vurgundur. Onu sürekli taciz etmekte, öte yandan kendisi de kumar tutkusu ile borca batmış durumdadır. Bu halinden bıkan amcası para vermeyi kesince, Turgut borçlarını ödemek için fabrikayı soyma planı yapar. Suçu Ali’ye atıp, Gül’e de kavuşma amacındadır. Gül’ün nöbetçi olduğunu söyleyip Ali’nin fabrikaya gelmesini sağlar. Ali’nin konuştuğu bekçi öldürülür. Ali panikle kaçar, ama bekçi ölmeden önce Ali’yi gördüğünü söyler.


Ali tutuklanır. Turgut iyice Gül’ün üstüne gider. Karşılık alamaz ve onu tehdit eder. Gül komployu anlar, Ali’ye anlatır. Ali hapisten kaçar. Polis peşindedir. Yolda arabasına bindiği, aslında Turgut’un sevgilisi olan Jale (Birsen Ayda) onu evinde saklar. Turgut’tan söz etmez. Peşine düştüğü Turgut ve adamı Gül’ü kaçırır. Jale Turgut’un gizlendiği yeri Ali’ye söyler. Ali Turgut’un adamlarını öldürür ve Gül’ü kurtarır. Turgut ise kaçıp Avrupa’ya gidecektir. Ali ile birlikte pe-şinden giden Gül, bu arada polise de haber vermiştir. Sonunda Turgut adale-tin pençesine yakalanır. Turgut ile Gül içinse, güzel günler başlamıştır

 

ÖMRÜMCE AĞLADIM (1967)

Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo:Bülent Oran “Burhan Bolan’ın bir  hikayesinden”
Operatör:Orhan kapkı
Yapım:Sarıkaya Film/Aziz Sarıkaya


Prodüksiyon Amiri: Sadık Topaloğlu, Set Amiri: Naci Saraç, Reji Asistanı: Celal Ersöz, Operatör Asistanları: Suat Pekak, Tahir Söker, Işıklar: Atacan Boran, Montaj-Senkron: Şerif Gören, Seslendiren: Nevzat Pesen, (Süperfon Stüdyosunda seslendirilmiştir.)


Oyuncular: Ediz Hun (Murat), Sema Öz-can (Benli Melâhat - Leyla), Ayfer Feray Murat’ın annesi), Kuzey Vargın (Ekrem), Saltuk Kaplangı (Gül), Talia Saltı (Melâhat’ın komşusu), Faik Coşkun (Bakkal), Talia sdaltı, Naci Saraç, Faik Coşkun, Küçük Yıldızlar: Nihal Kaplangı (Gül), Canan Sarıkaya (Çiçek), Naci Saraç


Konu: "Şarkıcı Leyla intihar etmiştir komşuları ambulans çağırır, Leyla hayata dönmek istememektedir. Geçmişi hatırlar. Leyla şarkı söyler, Murat çapkın bir denizcidir. Leyla’yı masasına çağırır sohbet edip geç saatlere kadar dans ederler. Sarhoştur evlenme teklifi eder. Gazinonun sahibi Leyla’ya ilgi duymak-tadır. Murat’dan hayır gelmeyeceğini söyler. Ertesi gün Murat bara gelir gece parası kaybolmuştur. Parasını Leyla’nın aldığını söyler onu suçlar. Leyla ise asıl suçlunun kendisi olduğunu kalbini çaldığını söyler. Murat özür diler beraber gezerler. Leyla şehri terk ederek bu hayattan kurtulmak ister.Murat ile nikahlanırlar. Murat annesi ile tanıştırır. Annesi bu işe pek sevinmemiştir. Annesi nasıl tanıştıklarını sorar Leyla gerçeği söyler. Bir türlü anlaşamazlar. Murat, Leyla için sık, sık annesi ile karşı karşıya gelir. Murat’ın amcasının oğlu Ekrem gelir annesinden para ister. Ekrem onları tebrik ederek tanışırlar. Leyla hamiledir, müjdeli haber Murat ve annesine verir herkes sevinir. Anne artık Layla’ya daha iyi davranır. Murat seyahate çıkacaktır, Leyla bu durumdan çok korkar. Murat gider, sürekli mektuplaşırlar. Kızları Gül dünyaya gelir. Murat’ın annesi Ekrem ile plan yaparak Leyla’yı tuzağa düşürüp evden kovarlar. Leyla tekrar bara gelerek işe başlar. Aradan yıllar geçer Gül büyümüştür. Murat Gül’ü sevmez, Annesi Murat’ın durumuna çok üzülür ve yaptıkları hatayı açıklar. Murat tekrar Leyla’yı aramaya başlar bütün barları gezer sonunda bulur. Leyla kendisinin aradığı kişi olmadığını söyler ama Murat peşini bırakmaz. Onu eve götürür kızının odasına girer ağlar, çıkar ve tekrar ben Leyla değilim diyerek çıkar yolda Murat’ın annesi ile karşılaşır, anne ondan özür diler, Gül arkadan anne diyerek seslenir. Leyla Kızına ve Murat’a sarılır."


 

21 Ağustos 2016 Pazar

ÖMRE BEDEL KIZ (1967)

Yönetmen: Ertem Eğilmez
Senaryo: Sadık Şendil
Görüntü Yönetmeni: Kriton İlyadis
Müzik: Okan Dinçer
Şarkı: Erkut Taçkın
Yapım: Arzu Film / Nahit Ataman, Ertem Eğilmez


Oyuncular: Kartal Tibet, Fatma Girik, Erkut Taçkın, Semiramis Pekkan, ıhsan Yüce, Oya Peri, Birsen Ayda, Papatya Alkaya, Birsen Alkaya, Refik Kemal Arduman, Kayhan Yıldızoğlu, Nezihe Güler, Zeki Alpan, Zeki Sezer


Konu: Vedat (K.Tibet) ve Sedat (E.Taçkın) kardeşlerin sahibi olduğu şirkete bir gün Zeynep (F.Girik) adında bir sekreter alınır. Vedat aynı zamanda Sevgi (S.Pekkan) adında çok kıskanç bir kızla nişanlıdır. Sedat ise çapkındır. Vedat bir kredi işi için Ankara'ya gider-ken yanına Zeynep'i de alır. Zeynep sakar ve çok unutkandır. Ankara'da kalacakları yeri bile bulamazlar ve sonuçta parkta yatarlar. Sevgi ise kıskançlıktan ölmektedir. Ertesi gün Zeynep kalacak bir yer bulamayınca bir gazete ilanıyla iş bulur. Büyük bir köşkte hizmetçi olarak işe başlarlar. Bir gecelik kalacak yer için başlarına gelenler Vedat'ı çıldırtır. Köşke Vedat'ın şirketi için alacağı krediyi verecek olan bankanın genel müdürü akşam yemeğine gelince işler karışır. Aynı akşam eve Sevgi ve babası da davet edilmiştir. Gerçekler ortaya çıkınca kavgalar başlar. Vedat Sevgi'ye her şeyi anlatır ama inandıramaz. Fakat Zeynep'i de kovamaz. Çünkü onu sevmeye başlamıştır.



 

ÖLÜNCEYE KADAR (1967)

Yönetmen: Ertem Eğilmez
Senaryo:Bülent Oran
Görüntü Yönetmeni:Kenan Kurt

Yapım:Akün Film / İrfan Ünal/Recai Alçaoğlu

Laboratuvar: F. Hoşsöz, Sesleri Alan: Yorgo İliadis, Montaj-Senkron: Diamandi Filmeridis,(İpek Film Stüdyosu laboratuvarında yıkanmış ve hazırlanmıştır)


Oyuncular: Kartal Tibet (Kartal), Selda Alkor (Elvan), Tanju Gürsu (Yusuf), Semiramis Pekkan (Sevda), İlhan Hemşeri, Münir Özkul, Funda Postacı,


Konu: Kartal adlı genç delikanlı, en yakın arkadaşının kız kardeşini iğfal ettiğini öğrenince hesap sormaya gider. Arkadaşı da ondan kaçarken tren altında kalır ve ölür. Bütün bu olanlar Kartal’ın yaşamını tamamiyle değiştirir. Artık kaba, kimseyi dinlemeyen asi biri olmuştur. Misafir olduğu bir çiftliğin güzel kızı Kartal’a aşık olur fakat genç adamdan yüz bulamaz.


ÖLÜMSÜZ KADIN (1967)

Yönetmen: Mehmet Dinler
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Memduh Yükman, Kenan Kurt
Müzik: Metin Bükey
Yapım: Melek Film/Şahan Haki


Oyuncular: Türkan Şoray, Ekrem Bora, Ayfer Feray, Nubar Terziyan, Şaziye Moral, Cevat Kurtuluş, Gülgün Erdem, Muammer Gözaydın, Nezihe Güler, Birol Işın


Konu: Gizli hastalığı nedeniyle ölümü bekleyen bir kadınla, onu deli gibi seven zengin bir işadamının dramatik öyküsü