Yönetmen: Süreyya Duru
Senaryo: Suavi Sualp (Esat Mahmut Karakurt'un aynı isimli romanından)
Kamera: Manasi Filmeridis
Yapım: Saner Film / Hulki Saner
Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Murat Soydan, Yılmaz Köksal, Cahit Irgat, Kayhan
Yıldızoğlu, Leman Öztürk, Seyfi Havaeri,
Konu: Karaköse vilayetinin bir kasabası ve bir askeri hava alanı.
Nöbetçi baaşçavuş, Binbaşı İhsan’a göreve giden uçakların geri döndüğünü haber
eder. Yalnız on uçak olan filo dokuz uçakla geri döner. Yzb. Nuri, Mülazım
Celal Bey’in uçağının filodan ayrılıp intihar saldırısı yaptığını söylerler.
Yzb. Nuri sözünü bitirmeden celal Beyin uçağı havada beliriverir. Mülazım Celal
ağır yaralı olarak uçaktan çıkarılır ve gönül rahatlığı ile son sözlerini
söyler. Etrafına toplanan subaylar arasından mülazım İsmail’e annesini ve kız
kardeşini emanet edip, vefat eder.
Defin işlemleri sırasında filo geriye kalan dokuz uçağıyla
yeni bir görev alır. Zor bir uçuştan sonra filo tekrar döner; ama mülazım
Servet göğsünden yaralanmıştır. Bnb. İhsan yanına Yzb. Nuri ve Mülazım Adnan’I
yanına alarak Mülazım Servet’i ziyarete gider. Servet yerli halktan Mahmut
Efendinin elinde kalmaktadır ve evin kızı Nermin’e aşıktır Servet Adnan’a
Nermin’den bahseder, isterse Mahmut Efendi’nin evinde kalabileceğini, ama
Nermin’e yaralı olduğunu söylememesini telkin eder.
Mülazım Adnan bir askerin rehberliğinde Nermin’nin evine gider.
Nermin Adnan’ın söylediklerine inanamaz, Servet’in görev sırasında şehit
düştüğünü zanneder.
Aradan üç hafta geçer Mülazım Servet iyileşir ve Nermin ile
nişanlanır. İleriki günlerin birinde bir uçus sırasında servetin uçağı düşman
makineli tüfekleri tarafından taranır, servet ağır yaralanır ve sonraki günlerde
vefat eder.
Ağrı dağı eteklerinde konuşlanmış olan eşkiya sinsilesini imha
etmek için bir bombardıman planlanır; ancak öncelikle bombardıman için gerekli
istihbaratların toplanması gerekiyordur. Bu zor görev için en uygun kişi
Mülayim Adnan seçilir. Bir sis bulutu arasında düz bir araziye iniş yapan
uçaktan iner ve zor görevi için yola koyulur.
Birkaç saatlik bir yürüyüşten sonra Adnan bir eşkiyaya
rastlar ve şeyhin nerede olduğunu bir derdinin anlatacağını söyler. Bir hindik
sezmiyen eşkiya Adnan doğruca eşkiyabaşının yanına götürür. Yolda Adnan tanıdık
bir yüze rastlar, evet o yüz yıllar önce öldüğünü zannettikleri Ahmet Astsb’a
aittir. Ahmet yıllar önce esir edilmiş fakat bir türlü kaçmayı başaramamıştır.
Bu süre zarfında düşman mühimmat ve silahların sayısın ezberlemiş
ve çeşitli dokümanlar ele geçirmiştir. Adnan ve Ahmet bir plan yapı oradan
kaçmak isterler. Ahmet mülazım Adnan’ın yanına gerekli evrak ve haritaları
çaldıktan sonra ertesi gün gelecektir. Ancak bir kaç gün geçmesine rağmen Ahmet
gelmez Adnan bu durumu tehlikeli görür ve kendisini almaya gelen uçağa binmek
için yola koyulur. Kendisini almaya gelen uçağı gören eşkiyalar Adnan’a
seslenmeye başlarlar.
Uçağa ateş etmek için mitralyözlerin başındaki eşkiyalar yardım
isterler, bir an için Adnan şok olur ama sonradan farkına varır ki onu bir
eşkiya sanmaktadırlar. Adnan beylik tabancasını çıkarır ve mitralyözün başında
bulunan bir erkek eşkiyayı öldürür fakat mitralyözün başındaki diğer kadın
eşkıyayı öldüremez.
Bir müddet sonra iki Türk subayı ve Şeyhin kızı olduğu sanılan bir
kız farkında olmadan derin bir sohbete başlarlar. Adnan’a konuşlandıkları
yerler ve silahları hakkında çok önemli bilgiler verir.
Ertesi sabah Adnan planladığı gibi düz araziye inen uçakla
gideceğini şeyhin kızı Zeynep’e bildirir. Zeynep onun gitmesini istemediğini o
giderse yapamayacağını söyler. Ardından Zeynep’Ie aramaya gelen eşkiyalar
Adnan’I görür ve Zeynep ardından Adnan’ın bir casus bir Türk subayı olduğunu
haykırmaya başlar.
Şakiler Ahmet başçavuşu karargâhtan evrak çalarken
yakaladıklarını ve öldürdüklerini açıklarlar. Şimdi Ahmet’in neden gelmediği
açığa kavuşur. Türk uçakları günlük bombardımanlarına başlarlar. Bu arada
şakiler can telaşına düşerler, bu fırsatı değerlendiren Zeynep, Adnan’ın ellerini
çözer. Ardından kamptan kaçmayı başarır. Ahmet Başçavuş ve Zeynep’ten elde
ettiği çok önemli bilgilerle komutanlar tarafından bir harekat planı
hazırlanır.
Şeyhin kampı yerle bir edilir ve bazı şakiler rehin alınır
rehinler arasında Zeynep’te vardır. Yaralı olan Zeynep tedavi görmesi için
hastahaneye kaldırılır. Zeynep bütün bu bilgileri vermesine rağmen bir haindir,
üstelik Servet’in uçağını o düşürmüştür. Olup bitenleri hastahanede öğrenir ve
çok üzülür.
Adnan’a Nermin ile konuşmak istediğini söyler. Nermin ertesi gün
gelir ve Zeynep ona Servet’I kendisinin vurmadığını, onu yanlış
değerlendirdiklerini söyler. Nermin ile beraber kucaklaşıp ağlarlar. Hain
olarak görülse de verdiği harita ve bilgiler sayesinde kamp dağıtılmış ve artın
yeni nişanlıların mutsuz olmasını engellemiştir.
Adnan ile Zeynep Erzurum’a gitmeye kara verirler ancak iki süngülü
asker onlara yaklaşır ve Zeynep’in tutuklanması için emir olduğunu söyler.
Zeynep yargılanır; fakat savcı idam isteminde bulunur. Yargıç ise verdiği bilgilerin
yararlılığı, yzb. Adnan’ı kurtarması ve pişmalığı nedeniyle beraatına karar
verir.