Görüntü Yönetmeni :
Manasi
Filmeridis
Yapım : Pesen
Film Nevzat Pesen
Oyuncular: Türkan Şoray (Nüvit), Engin Çağlar (Haluk), Fatma Karanfil
(Ümran), Meltem Mete, Cenk Er (Piyer), Hayati Hamzaoğlu, Erol Tezeren, Şaziye
Moral, Aydın Tezel, İhsan Gedik, Kudret Karadağ, Muzaffer Civan, Mahmure Handan
(hala), Müfit Kiper (Roman), Oktay Yavuz, Nizam Ergüden, Mehmet Büyükgüngör
Konu:
Haluk teğmen olarak orduda göreve başlar. Eve döndüğünde hasta babası ondan,
başka bir erkeğe aşık olup kaçan annesini bulup intikamını almasını ister. Bir
süre sonra Haluk savaşta Rus birliklerine esir düşer. burada kendisine daha
önce yardım ettiği pilot Boris ile karşılaşır. İki askerin hayatları müthiş bir
sırla kesişmektedir.
► Bu, sana ait bir günah olmayacaktır.”
Ahmet Giray Bey (bıyıklı Muzaffer Yenen) ölmeden önce oğluna
‘annesini baştan çıkaran adamı öldürmesini vasiyet ediyor’. Haluk bir cinayet
işleyecek ama ‘günah ona ait olmayacak’. Bunu niye kendisinin yapmayıp oğlundan
istediği belli değil. General Ra mon’a ‘karısını elinden aldı’ diye kızıyor
oysa anlattıklarına bakılırsa bizimki de aynı şeyi yapmış; “Onu alıp Türkiye’ye
getirdim. Evlendik. Ama memleketindeyken seviştiği kendi vatandaşlarından bir
genç subay peşini bırakmadı.”
Haluk, annesinin adını bilmiyor. Resmini de babasının
vefatından biraz önce görebilir. Ahmet Giray Bey en önemli şeyleri son dakikaya
bırakmış. Ama ‘zamanlanması’ iyi değil galiba. Oğluna, öldüreceği kişinin ad ve
adresini söyleyemeden son nefesini verir.
Yönetmen, artık neden çekindiyse, olayların Rusya’da geçtiğini
belirtmeye cesaret edememiş. Haluk’un annesinin Rus, babasının Rusya’da sefir
olduğunu; Esirlerin Sibirya’ya götürüldüğünü söyleyemiyor. Piyer’in kitapta
‘Voronikof’ olan soyadını ‘Ramon’ yapmış.
Kahramanımız romanda Piyer’in kaçmasına izin verirken, filmde bu
‘vatan hainliği’ belli belirsiz işlenmiş. Oysa çok önemli. Çünkü Piyer’in,
sonraki yardımları hep bu ‘şükran borcu’ nedeniyle.
Filmde bir, romanda iki Hala var. Büyük Hala’nın kızı Hadiye,
Haluk’tan 8 yaş büyük. Yaramazlıklarını ve can yakıcı şakalarını hoş görürmüş.
Delikanlıya babasının vasiyetini aktarır. Bir müddet sonra veremden ölüyor.
Küçük Hala, önceleri karşı çıksa da kızının evlenmesine razı olur.
Nüvit, Haluk’tan 5 yaş küçük. “Ortadan biraz uzun boy. Kusursuz bir endam.
Alnına ve şakaklarına dökülen bukleler. İki yıldız gibi ela gözler, ince
kırmızı dudakları arasında bir sıra inci ” Haluk sırf ‘bunları görebilmek için
Onu güldürmeye uğraşır dururmuş’. Piyer’in getirdiği kurukafanın Nüvit’e ait
olduğunu da ‘dünyada eşi bulunmayan, güzel dişlerinden’ anlıyor.
O zamanın moda hastalığı; Verem. Muhtar da Hadiye gibi
‘müteverrim’. “Avrupa’da tahsil yapmış uzak bir akraba. Bir heykeltıraş.”
Teverrüm ederek (vereme yakalanarak) İstanbul’a dönünce Hala’nın ısrarıyla
yalıya ‘postu sermiş’
Muhtar, belki hastalığından belki utancından, Onlar boşandıktan
bir müddet sonra ölür.
Avukat Ali Rıza Bey için yalnızca ‘siyasi sürgün’ deniyor.
Rusya’da doğup büyümüş bir Türk. Moskova Üniversitesi’ni bitirmiş. Bir iftira
ile Kansk’a sürülmüş. ‘Sürgün’ ama konakta yaşıyor ve üç uşağı (biri Josef
rolündeki Mehmet Büyükgüngör) var. Böylesi, günümüzde varsıl kişilerin bile
harcı değil. Avukat, Avrupa’daki o tren kazasında ölüyor.
Nüvit, sevdiğini kurtarmak için Ramon’u kendisinin öldürdüğünü
söyler. Gerekçe olarak General’in telefonla çağırıp tecavüze kalkıştığı
yalanını uyduruyor. Kendini savunamayacak bir ölü için ne ağır bir suçlama.
Romanda ise Haluk, Kont Voronikof’u öldürdüğüne dair Piyer’e bir mektup
yazmıştı. Nüvit yalvarıp yakararak affedilmesini sağlıyor.
Film ‘bilmemek’ üzerine kurulu. Ümran babasının; General Ramon,
karısının eski kocasının ve İstanbul’da kalan oğlunun; Ali Rıza Bey, Nüvit’in ilk
kocasının adını/adlarını bilmiyor.
Mart ayında, Kandilli’deki çekimlerde kurukafa ile ilgili çok
güzel bir şaka var. Engin Çağlar “Herhalde dünya üzerinde kendi kurukafasını
seyreden ilk hanım sizsiniz Türkan Hanım” deyince Türkan Şoray “Öyle ama film
bitmeden acele karar vermeyin. Belki son anda bir değişiklik olur, senaryo
değişir şimdi benim olan kurukafa bakarsınız sizin oluverir” yanıtını vermiş.
Gerçekten de senaryo değil ama yönetmende bir değişiklik var. Ertem Göreç’in
yerini Nevzat Pesen alır