Yönetmen: Ümit Utku
Senaryo: Atıf Yılmaz, Selahattin Burçkin,
Bülent Oran, Safa Önal,
Eser: Güzide Sabri Aygün
Kamera: Enver Burçkin
Yapım: Kervan Film/Ümit Utku
Prodüksiyon Amiri:
Nuri Tuğ, Kamera Asistanı: Hasan Uçar, Ses Mühendisi, Necip
Sarıcağlu, Renk Uzmanları: Turgut Ören, Zihniye Ören, Laboratuar
Şefi: Hikmet Kuyucu, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj : Sezai
Elmaskaya, Montaj ve Reji Asistanı: Korhan, Kamera Asistanı: Hasan
Uçar, Prodüksiyon Asistanı: Erol Kesler,
Ören Film Stüdyosunda hazırlanmış ve Lâle Film
stüdyosunda seslendirilmiştir
Oyuncular:
Ediz Hun (Feridun), Engin Çağlar
(Celil), Zeynep Aksu (Leyla), Suzan Avcı (Pakize), Aliye Rona (Süreyya),
Muzaffer Tema, Nisa Serezli (Rabia), Tolga Aşkıner, Mine Soley, Tolga Aşkıner
(Pakize’nin sevgilisi), Mahmure Handan (Badi), Nuri Tuğ (Doktor), Birol Işın
(Baba)
Konu: 45-50 yaşlarındaki Rahmi Bey, evlat
edindiği Leyla sayesinde ‘ömründe ilk defa hissettiği’ çocuk sevgisiyle dolu.
Leyla’nın
annesi Çimenli Fatma, doğum sırasında ölür. Çaresiz kalan babası Ahmet Çavuş,
onu bakması için komşusu Nefise Nine’ye ‘emanet ediyor’. Aylar sonra, geçimini
ormandan kestiği odunlarla sağlayan zavallı adamın cesedi dere kenarındaki bir
ağaç kütüğüne takılı olarak bulunur. Oduncunun verdiği mecidiyelerden ‘mahrum
kalan’ yaşlı kadın, çocuğu ‘vilayetin en büyüklerinden birinin konağına
evlatlık verir’. . ...
O günlerde
Rahmi Bey’in yeğeni Feridun ve annesi Süreyya Hanım, Yalı’ya yerleşirler. İki
genç göz göze gelince ‘kalpleri o ana dek bilmedikleri bir heyecanla çarpmaya
başlıyor’. Sonrasında Süreyya ve Pakize, onları ayırmak için ellerinden geleni
yapıyorlar. ‘Servet ve Asalet’; Leyla’nın eksiği bunlarmış. Sonuçta, ‘azametli
ve kibirli’ annenin ‘Feridun’u mirastan mahrum etme’ tehditleri genç kızın direncini
kırıyor.
İyice
bunalan Leyla, Yalı komşuları Rabia Hanım’ın ‘kemik veremli’ oğlu Celil ile
evlenmeye karar verir.
Yeni
evliler, Rabia Hanımla beraber İsviçre’ye giderler. Uzakta oldukları 7 yıl
Rahmi Bey, aşığı ile yakaladığı karısını kovmuş. Dadı’nın, Leyla’ya yazdığı
mektup; “..Bütün emlakini de sana bıraktı, kalbi dayanamadı vefat etti.”
“ Onun ölümünden 6 ay sonra
Leyla, İstanbul’a döner (Rabia Hanım, Mısır’da kalmış). Perişan durumdaki
Süreyya Hanım, onun kollarında ölür. Feridun belleğini yitirmiş ve Bakırköy
Akıl Hastanesi’ndedir.