Yönetmen: Ertem Göreç
Senaryo: Erdoğan Tokatlı
Foto Direktörü: Orhan
Kapkı
Yapım: Özler Film / A.
Müfit İlkiz
Set Ekibi: Ali Ateş, Tevfik Şen, Şahin Gök, Kamera
Asistanları: Feruzan Nurtan, Suha Kapkı, Reji Asistanı: Mesut Taner,
Işıklar: E.DE.KA Işık Servisi, Haydar Aslan, İbrahim İmik, Ali Pir, Senkron:
Osman Kaskan, Negatif Montaj: Hüsam Üren, Seslendiren: Yorgo
İliyadis, Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Hayati Akbulut, Özkan Sevinç,
(Süperfon Stüdyosunda Seslendirilmiştir.)
Oyuncular:
Yılmaz Güney (İlyas), Zuhal Aktan
(Aysel), Reha Yurdakul (Nuri), Mümtaz Ener (Abbas), Atlan Günbay (Hikmet), Erol
Keskin, İhsan Gedik, Leman Akçatepe, Tarık Şimşek, Ferudun Çölgeçen, Osman
Alyanak (Rıza), Yaşar Güçlü, Nurettin Kaygısız, Gültekin Öz, Kristin Petersen,
Küçük Artist: Günhan Sanlar, Misafir Sanatçı: Türkan Erdem
Konu: İlyas bir nakliye şirketinde şoförlük
yapmaktadır. İlyas Aysel’le tanıştıktan sonra, yaşamı birden bire değişmiş,
kirli işlere girmekten vazgeçmiştir. Birbirlerini deli gibi seven aşıklar ın
tek isteği, evlenip mutlu bir yuva kurmaktır. İyas, Aysel'i babası Rıza'dan
istemeye hazırlanmaktadır. Bu sırada ailesinden gizli olarak sık sık İlyas'la
buluşan Aysel, hamiledir.
Aysel kız
arkadaşı Remziye'yi ziyaret etmektedir. Ancak minibüsle Aysel'i takip eden iki
serseri yolunu kesip Aysel'i kaçırır. Olayı anında haber alan İlyas,
serserilerin peşine düşer. Serserilerden biri götürdükleri samanlıkta Aysel'e
tecavüz etmek isterken İlyas tam zamanında yetişir. Aysel'i serserilerin
elinden kurtarır. Ancak İlyas tedirgindir. Sevdiği kadına zorla da olsa yabancı
bir erkeğin elinin değmesine tahammülü yoktur ve hiçbir suçu olmadığı halde
Aysel'i acımasızca terk eder.
Sevdiği erkek tarafından
terk edilen Aysel, aile şerefini ayaklar altına alması nedeniyle babası Rıza
tarafından da suçlanır. Genç kadın zor durumdadır, çünkü tüm olanların ötesinde
bir de hamiledir. Bu hamilelik olayını öğrenen annesi korkuya kapılır ve babasının
bu durumu öğrenmesini engellemek için Aysel'i İstanbul'daki akrabalarının
yanına gönderir. Ancak aksilikler bitmemiştir, akrabalar verilen adreste
değillerdir, taşınmışlardır. Yabancısı olduğu ve hiç bilmediği bir kentte tek
başına kalan Aysel Nuri'yle tanışır. Annesi öldükten sonra tek başına yaşayan
Nuri dürüst ve yardımsever bir adamdır. Aysel'i kendi evine yerleştirir ve
kendisi de bir arkadaşının yanında kalmaya başlar. Aysel kısa bir süre sonra
Nuri'ye başından geçenleri anlatır ve ona hamile olduğu söyler. Aysel'den
hoşlanıp ona dostça yaklaşan Nuri her şeye razıdır. Sonunda evlenirler ve
Aysel'in İlyas'dan olma çocuğu Ahmet'i de üstüne geçirir.
İlyas çalıştığı şirketten
ayrılıp İstanbul'a döner. Eski arkadaşı Hikmet aracılığıyla karanlık işler çeviren
Abbas'la tanışır. Abbas mermi kaçakçısıdır. Yeniden eski maceralı hayatına
dönen İlyas böylece Abbas'ın yanında çalışmaya başlamıştır. Ancak Abbas'ın
durumunu polis bilmektedir ve iki gözde adamı İlyas ile Hikmet'i izlemeye alır.
Ve bir mal sevkiyatı sırasında ikisi de tutuklanıp sorgulanır. Sorguda
birbirlerini tanımazlar. Hikmet serbest bırakılır. İlyas’da tutuklanarak
cezaevine konur.
Beş yıl
hapis istemiyle yargılanan İlyas delil yetersizliğinden beraat eder ve hapisten
çıkar. Abbas derhal yeni bir görev verir İlyas'a. Evini terk etmeye razı
olmayan Nuri öldürülecektir. Hikmet, İlyas'a Nuri'yi gösterir. Nuri'nin yanında
karısı Aysel de vardır. Ve ellerinden tuttukları küçük bir çocuk... İlyas,
Eczacı Nuri'yi vurmak üzere eczaneye geldiğinde olanları tüm çarpıcılığıyla
öğrenir. Ahmet (Günhar Sanlar), İlyas'ın oğludur ve Nuri ona kendi oğlu gibi
bakmaktadır. Hatta Nuri ona, "Beni oğluma bağışla," diyerek
öldürmemesi için yalvarmıştır. İlyas Nuri'yi öldürmekten vazgeçer. Davet
üzerine Nuri'nin evlerine yemeğe giden İlyas oğlunu kucaklayıp sever. Kirli
işlere karıştığı için hayatında oğluna yer yoktur. Gizli acılar içinde olan
Aysel'i, "Oğluma gerçek babasının ben olduğumu asla söylemeyeceksin!"
diye de sıkıca uyarır.
Nuri'yi öldürmekten
vazgeçtiği için, İlyas'ın Abbas'la arası açılmıştır. Abbas, Nuri ve İlyas'ın
öldürülmesi için Hikmet'e talimat verir. Hikmet adamlarıyla evi basar, İlyas,
Aysel'in, Nuri'nin ve Ahmet'in arka kapıdan kaçmalarını sağlamıştır. Hikmet'le
sıkı bir çatışmaya girer. Hikmet ve adamlarını öldürür ama kendisi de ağır
yaralanır. Bu ağır yaralı haliyle evden çıktığında polisler arasında elleri
kelepçelenmiş bir halde Abbas'ı görür. Abbas tutuklanmıştır. Ve İlyas, göğsüne
saplanan kurşun yaralarına dayanamaz, oracıkta düşüp ölür. “Agah Özgüç,
“Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney”