Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Ayşe Sasa
Kamera: Çetin Tunca
Müzik: Yalçın Tura
Yapım: Akün Film İrfan
Ünal
Yardımcı Yönetmen: Zeki
Ökten, Ar Direktör: Secat Kırmacı, Montaj: Aleko Aleksandro,
Senkron: Osman Koşkan, Negatif Montaj: Hüsamettin Üren,
Laboratuar şefi: Hikmet Kuyucu, Ptodüksiyon Amiri: Nuri Tuncel, Set
Ekibi: Ekrem Ülgen, Sadi Börüklü, Melih Dörtışık, Prodüktör: İrfan
Ünal,
Oyuncular:
Filiz Akın (Bahar), Kadir İnanır
(Kemal), Ülkü Ülker (Fazilet), Bülent Kayacan (Akın), İhsan Gedik (Ferit),
Ayşin Atav, Mümtaz Ener (Veli), İhsan Gedik, Muadelet Tibet (Fatma Abla), İhsan
Yüce (Bekir), Muzaffer Civan, Hamit Haskabal, Dündar Aydınlı Mustafa Yavuz,
Konu: Atıf Yılmaz'ın değişmez senaristi Ayşe
Saşa, Utanç'ı Türk seyircisine iftiharla sunuyor gerçekten. Fabrika işçisi
Bahar ve Kemal, aynı köyden göç etmiş iki genç Birbirlerini deli gibi
seviyorlar. Delikanlının başlık parasını gurur sorunu yapması nedeniyle üç
yıldır uzayan ilişkileri tam mutlu sona varacakken, Bahar'ın sevdalısı bir
kabadayının aracılığıyla sevgililerin arası açılıyor. Tecavüze uğrayan bahar
pavyonlara düşüyor, Kemal köyüne dönüyor. Sonra Bahar'sız olamayacağını anlıyor
ancak i Bahar, utancını ölümle silip yok ediyor.
ÖDÜL:
► 5. Adana Altın Koza Film
Festivali’de (1973)
► Kadir İnanır, “en iyi
oyuncu
► Ülkü Ülker “en iyi
yardımcı oyuncu”
► Sinematek Derneğince
yapılan araştırmada
►Yılın en iyi 10 filminden
biri
► Yönetmen Atıf Yılmaz,
"Utanç"ı umut ve güvenle sunuyor seyirciye.. "Utanç", ana
çizgileriyle Türk sinemasının değişmez melodram kalıpları içinde kalıyormuş
gibi görünüyor ilk bakışta.. Gerçekten de karamsar, kötümser bir konu bu.. Fabrika
işçisi Bahar'la Kemal'in birleşmemesine hiçbir neden yok aslıhda... İkisi de
aynı kökenden (köyden kente göç etmiş), aynı çevreden (fabrika işçisi),
birbirlerini deli gibi seviyorlar. Delikanlının başlık parasını toplamayı gurur
sorunu yapması nedeniyle 3 yıldır uzayan ilişkileri tam mutlu bir sona
varacakken, kara talih, Bahar'ın sevdalısı bir kabadayının aracılığıyla
sevgilileri kahrediyor, tecavüze uğrayan Bahar pavyonlara düşüyor, Kemal köyüne
dönüyor.. Sonraları Bahar'sız yapamayacağını anlıyor, onu arıyor, buluyor, ama
birleşmeleri 'olanaksızdır artık... Bahar'ın utancını ancak ölüm
silebilecektir. "Utanç"ın
öyküsünün ilginç yanı, Türk kadınının toplum içindeki yeri ve sorunlarına açık
ve yürekli bir bakış getirmesi.. "Kadın", Türk toplumunun belli başlı
sorunudur hala. Bu açıdan, kadın-erkek ilişkilerinin tüm çapraşık ve
ikiyüzlülüğünü koruduğu bir toplumda "Utanç"ın Batılıya çok birşey
söylemeyecek konusu, bizim için geçerlidir. Çağların ötesinden gelme, donup
kalmış bir ahlak ve namus anlayışı, kadını, filmdeki gibi ekonomik açıdan
özgürlüğüne kavuşsa ” bile belli bir kadere mahkum kılıyor çoğu zaman... Kadın
en yükseklere yüceltilen veya bir fiskeyle çamurlara itilen kişidir bizim
toplumda.. Ve erkekten gelen bu davranışa karşı savunma gücü yok henüz.. "Utanç"
bu durumun saptamasını başarılı biçimde yapıyor. Öte yandan filmin
görüntülenmesi de bir hayli başarılı... Olağanüstü güzel bir mekan kullanılışı
var. Önde gecekondu, arkada Haliç'in fabrikaları örneğin, yanlış endüstrileşme
ile at başı giden başı bozuk kentleşmeyi çok iyi simgeliyor. İç ve dış
mekanlar, öykü ile iyi kaynaşmış. (Türk sinemasında az görülen bir olay).
Oyuncuların, Filiz Akın'la Kadir İnanır'ın çok inandırıcı, çok başarılı
oyunları da buna eklenince "Utanç" iyi niyetli bir ekip çalışmasının
seviyeli bir ürünü olup çıkıyor. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları”
syf, 56