Powered By Blogger

22 Şubat 2018 Perşembe

ACI YUMRUK /NEFRET (1973)


Yönetmen: Orhan Aykanat
Senaryo: Ali Fuat Kalkan
Görüntü Yönetmeni: Yılmaz Ceylan
Yapım: Burçay Film / Yaşar Koçer, Mehmet Aksu

Oyuncular: Yılmaz Şerif, Yaşar Koçer, Sevgi Nurdan, Yavuz Selekman, Yaşar Güçlü, Yasemin Aksu, Feridun Çölgeçen, Ahmet Karatop

Konu: Kötü yola düşen kız kardeşini arayan bir hapishane kaçağının öyküsü

Not: Bu film aynı yıl ”Nefret” adı altında isim değiştirilerek tekrar gösterime sunulmuştur

ACI HAYAT (1973)


Yönetmen: Orhan Aksoy
Senaryo: Fuat Özlüer
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu

Oyuncular: Filiz Akın (Ebru Denizel), Cüneyt Arkın (Kerem Ateşoğlu), Ayfer Feray, Necdet Tosun (Osman), Atıf Kaptan (Selim Denizel), , Bülent Kayabaş (Bahri Gökçe), Kayhan Yıldızoğlu (Mesut), Leman Akçatepe (Kerem’in annesi), Mümtaz Ener (Kerem’in babası), Necdet Tosun, Mürüvvet Sim (Fahriye), Sami Hazinses (Garip), Gülistan Güzey (Ebru’nun annesi), Hikmet taşdemir, Zeki Sezer

Konu: Kerem (Cüneyt Arkın) ve Ebru (Filiz Akın). İki genç ve güzel insan. Tesadüfen birlikte bulundukları bir partide tanıştılar. İlişkileri kısa sürede büyük bir aşka dönüştü. Evlenmeye karar verdiler. Kararlarının ailelerine açıkladılar ve onları tanıştırmak üzere bir araya getirdiler. Hesap etmedikleri tek şey, aslında aralarında neredeyse yüzyılı aşkın süren bir kan davsının varlığı idi. Kısaca iki aile arasındaki ezeli düşmanlığın mutluluklarına engel olacağını bilemediler. Yine de Kerem ve Ebru bu anlamsız düşmanlığın mutluluklarına engel olacağını bilemediler. Yine de Kerem ve Ebru bu anlamsız düşmanlığın baskılarına boyun eğmeyerek görüşmeyi sürdürdüler. Ebru’nun babası kızını, yanında çalışan Bahri ile evlenmesi için zorluyordu. Ebru bu dayatılan evliliğin gerçekleşeceği gün Kerem’le buluşuyor ve iki genç birlikte kaçıyordu. Uludağ da kimsenin uğramadığı, ıssız bir otele yerleşmişlerdi. İzlerini bulan Bahri, Kerem’in alışveriş için otelden ayrıldığı anı kolluyor ve Ebru’yu yakalıyordu. Tam bu sırada otele dönen Kerem, Ebru’yu götürmesine engel olmaya çalıştığı Bahri tarafından vurulacak, hemen sonrasında Ebru’ya tecavüz eden Bahri oradan kaçacaktı. Onuru zedelenen Ebru bu korkunç olaydan sonra sinir krizleri geçirip akıl hastanesine kaldırılacaktı. Bir süre sonra öldüğünü sandığı Kerem’in yaşadığını öğrenen talihsiz genç kız hastaneden kaçacaktı. Sığındığı gece kulübünde çalışan bir kadın Ebru’ya sahip çıkacak ve Kerem’i bulup iki sevgiliyi buluşturacakt Ebru bir yandan tekrar kavuştuğu Kerem’le olmanın mutluğunu yaşarken, diğer yandan Bahri’nin kendisine tecavüz ettiği gerçeğini sevdiğine açıklamıştı. Kerem öfkeyle genç kızın yanından ayrılıyor ve bulundukları yeri basıp Bahri ve adamlarını öldürüyordu. Yeniden buluşan Kerem ve Ebru, polis takibinden kurtulmak için tekrar Uludağ’da gizlendikleri otelin yolunu tutacaklardı. Ama elleri kana bulaşmıştı bir kere. Ufukta eninde sonunda bir ayrılık görünüyordu. Zaten birlikte yaşayamamak ikisi için ölmekten farksızdı. Ve iki talihsiz sevgili yakınlarına geldikleri otele gitmek için arabalarından çıkmadılar. Bu onlar için dağın zehir gibi soğuğunda donarak ölmek anlamına geliyordu. Yine de ne denli soğuk da olsa ölüme bile birlikte gitmek için and içmişlerdi ve öyle de yaptılar…

ABLAM (1973)


Yönetmen: Ülkü Erakalın
Senaryo: Bülent Oran
Görüntü Yönetmeni: Kriton İliadis
Yapım: Karagöz Film / Ülkü Erakalın

Kamera Asistanı: Necdet Taşçıoğlu,

Oyuncular: Yıldız Kenter, Fikret Hakan (Ömer), Fatma Belgen (Selma), Aliye Rona, (Hala) Yıldırım Önal (Seyis Osman efendi), Önder Somer, Tevfik Şen (Cevdet), Mümtaz Ener (Hakim)

KONU: Ablasının (Y. Kenter) kocasıyla sevişen bir kızın öyküsü. Yıldız ayakları sakattır ve aynı zamanda ünlü bir avukattır, Fikret ile evlidir Fatma adında bir kızı vardır Fatma’nın adı bir cinayete karışır ve ablasının evine gelir orada Fikret’i görür ve çok beğenir, birbirlerine aşık olurlar Yıldız bu gerçeği görür bu arada polis de Fatma’yı aramaktır. Fatma çiftliğin seyisi Yıldırım’a cinayetle bir ilgisi olmadığını söyler Yıldırım Yıldız’a her şeyi anlatır Yıldız kızı Fatma’yı kurtarmak için mahkemeye çıkar.




21 Şubat 2018 Çarşamba

ZULÜM (1972)


Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Cengiz Tacer
Yapım: Sine Film/Muzaffer Arslan

Reji Asistanı: Zeki Ökten, Ar Direktör: Secat Kırmacı, Işık Direktörü: Kenan Eryılmaz, Seslendiren: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, Prodüksiyon Amiri: Nuri Tuncel, Set Amiri: Necati Bostancı, Set: Şahin Gök, Necat, Mayuk, İbrahim Kul, (Acar Film Renkli laboratuarlarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Türkan Şoray (Ayla), Kartal Tibet (Tarık), Murat Soydan (Kerim), Kayhan Yıldızoğlu (Rodolfo), Nedret Güvenç (Saime), Yılmaz Gruda (Sağır), Nezihe Güler (Ayla’nın annnsei), Tuna Tunç, Muammer Gözalan, Necdet Yakın (Hava Alanı görevlisi), Yeşim Tan (İspanyol Dansçı), Reşit Çıldam, İbrahim Kurt, Yusuf Sezer, Ali Seyhan, Mehmet Ali Güngör, Ali Demir, Erdoğan Seren, Sesi İle Nesrin Sipahi, Defile: Nurten Boytüzün,

Konu: Konservatuar öğrencisi olan Ayla mezuniyet konserine yetişmeye çalışır. Bu sırada konserde seslendireceği şarkının bestecisiyle karşılaşır. Ayla’nın acelesini fark eden Tarık onu arabasına alır ve konsere yetişmesini sağlar. Tarık ve Ayla birbirinden hoşlanır. Ağabeyinin işleri için İspanya’ya gitmek üzere olan Tarık, havaalanında tekrar Türkan’la karşılaşır. Tarık uçaktan iner ve Ayla’yla zaman geçirirler. Ayla’da Tarık’tan hoşlanır. Birlikte mutlu bir gün geçiren Ayla ve Tarık nişanlanırlar. Tarık iş için gittiği İspanya’da kaza geçirir ve Ayla’ya söz verdiği vakitte dönemez. Kaza sebebiyle Tarık bir kolunu kaybeder. Ayla’nın babası da yıllar önce bir kazada kolunu kaybetmiştir. Bu yüzden Ayla sakatlıktan nefret eder, bunu Tarık’a da söyler. Ayla’nın düşüncesini bilen Tarık bunu Ayla’dan saklar. Ayla günlerce havaalanında Tarık’ı bekler, ancak Tarık dönmez. Üzüntüden eve kapanan Ayla annesini ısrarıyla işe başlar. Tarık’ın abisi Kerim rakip gazinoda Ayla’nın sesini duyar ve çok beğenir. Ayla’yı kendiyle çalışması için ikna eder. Kerim Ayla’yla evlenmek ister. Ayla hala Tarık’ı sever ve bekler. Yurda dönen Tarık olanları duyar. Kerim annesini Ayla’yı istemesi için yollar. Ayla kabul etmez. Kerim Ayla’yla konuşmaya gider, Tarık’ın fotoğrafını görür ve durumu anlar. Kerim, Tarık’ın bulunduğu bağ evine Ayla’yı getirir. Ayla Tarık’ın sakatlığına çok şaşırır, ardından toparlanır. Ayla sevgisinin merhametten olmadığını anlatmaya çalışır, Tarık’ı inandıramaz. Evin önündeki balta ile kolunu keser. Kavuşurlar.

ÖDÜL:
► 9. Antalya Altın Portakal Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması (1 – 10 Haziran 1972)
► Atıf Yılmaz “ En başarılı yönetmen”
► Cengiz Tacer “En başarılı kameraman”
► Murat Soydan “en başarılı oyuncu”

Jüri Üyeleri: Sadık Şendil, Esat Özveren, Enver İçli, Nahit Dinç, Erhan İmset, Trt’den Bir Temsilci, Antalya’dan Bir Temsilci, Fatin Erişilgil.

ZORBANIN AŞKI (1972)


Yönetmen: Yücel Uçanoğlu
Senaryo: Aykut Düz
Foto Direktörü: Özdemir Öğüt
Yapım: Dede Film / Mahmut Dedehayır

Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Reji Asistanı: Yaşar Seriner, Kamera Asistanı: Nihat Çifteoğlu, Prodüksiyon Amiri: Erol Kesler, Montaj: Erdoğan Esenboğa, Senkron: Mustafa Kent, Negatif Montaj: Ender Teker, Renk Uzmanı: Turgut Ören, (Lâle Film Südyosunda Seslendirilmiş,Ören Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Kartal Tibet, Fatma Karanfil, Güzin Özipek, Behçet Nacar, Ali Şen, Şefik Döğen, İsmet Ay, Hüseyin Zan, Ayla Ergun, Misafir Sanatçı: Nisa Serezli, Erden Özipek, Hakkı Kıvanç, Okatay Yavuz, Yavuz Yıldırım,

Konu: Bir kenar mahalle kabadayısı olan Ömer ve Naciye'nin maceralı aşk öyküsü.


ZEHRA (1972)


Yönetmen : Yücel Çakmaklı
Senaryo: Bülent Oran
Foto Direktörü: Necati İlktaç 
Yapım: Elif Film / Mahmut Kış

Müzik Direktörü: Yıldırım Gürses Ses Mühendisi: Duyal Karagözoğlu, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Montaj Şefi: Özdemir Arıtan, Işık Şefi: Uğur Dede Şimşek, Set Ekibi: Ayhan Çiçek, Nurettin Akgül, Şahin Gök, Fotoğraflar: Mustafa Akergül, Kamera Asistanı: Orhan Temizkan, Prodüksiyon Amiri: Kadir Akgün, Ar Direktör: Semih Sezerli, Asistan Rejisör: Attila Gökbörü, Film Hikâyesi: Burhan Bolan, (Stüdyo Bükey’de seslendirilmiş, Acar Film stüdyosunda renklendirilmiştir)

Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Yalçın Gülhan, Suzan Avcı, Hulusi Kentmen, Atıf Kaptan, Nilgün Özhan, Feridun Çölgeçen, Leman Akçatepe, İsmail Hakkı Şen, Misafir Sanatçı: Yıldırım Gürses (“Bir Garip Yolcu” şarkısıyla), Ahmet Turgutlu,

Konu: Şehirde, tabiattan ve tabii insan ilişkilerinden kopuk, varlıklı bir aileden gelen Zehra, köy hayatının yalınlığını, sade insan ilişkilerini, doğal çevrenin verdiği duygu zenginliğini tanıyınca bağlanacağı dünyayı bulur. Ona bu dünyayı keşfetmesinde Murat yardımcı olur. Murat, şehirli bir geçmişi olan, sanatçı duyarlılığına sahip, zeki ve ince duygulu bir gençtir. Huzur ve sükun bulmak için köy hayatına sığınmıştır. İki genç temiz bir sevgiyle birbirlerine bağlanırlar. Ne var ki bu bağlanışı çileli bir beraberliğe dönüştüren dramatik bir engel vardır aralarında

ÖDÜL:
► 4. Adana Altın Koza Film Festivali,’nde (1972)
► Hülya Koçyiğit “En iyi kadın oyuncu





YUMURCAK KÜÇÜK ŞAHİT (1972)


Yönetmen: Guido Zurli
Senaryo: Fuat Özlüer
Kamera: Cengiz Tacer
Yapım: Erler Film / Türker İnanoğlu,

Kurgu: Metin Miroğlu, Sanat Yönetmeni: Sohban Koloğlu, Yönetmen Yardımcısı, Zeynep Tedü, Kamera Asistanı: Hüseyin Karındoyuran, Yapım Koordinatörü: Memduh Karakaş, Yapım Sorumluları: Raif Özkök, Aziz Kıskanç, Ahmet Akgün, Ahmet Akdoğan, Işık Şefi: Şevket Yılmaz, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, (Acar Film Stüdyosunda Hazırlanmıştır)

Oyuncular: Filiz Akın (Selma), Ekrem Bora (Kenan), Bahar Erdeniz, Hulusi Kentmen (Komiser), Necdet Tosun (Kapıcı), Kayhan Yıldızoğlu, Mürüvvet Sim, Suphi, Tekniker, Ali Seyhan, Çitlenbik İhsan, Ümit Aktan, Çocuk Yıldız: İlker İnanoğlu –d. 1965 (Yumurcak)

Konu: Vahşi Batı’nın ücra bir kasabasında yaşayan Yumurcak’ın (İlker İnanoğlu), okulu tatil olmuş, evine dönerken azıl haydut çetesi Demirbilek ve adamları onu kaçırır. Annesi Maureen’den fidye isterler. Maureen fidyeyi ödese bile oğlunu kurtaramayacağını düşünür ve iyi silah kullanan bir kovboy arar. Kimse Demirbilek’le uğraşmak istemez. Eski bir haydut olan Keskin’i (Cüneyt Arkın) bulur. Çok iyi bir silahşör olduğu halde yıllar önce bir çocuğun ölümüne neden olmuş, vicdan azabı ile uzun süredir işsiz ve perişan bir yaşam süren Keskin, Maureen’in yalvarmalarına dayanamaz, işi kabul eder. Aslında Demirbilek’in adamı olan Maureen’in yardımcısı Keskin’i haber verir ve yakalatır. Sonra Maureen’e Keskin’im öldürüldüğünü ve fidyeyi ödemeleri gerektiğini söyler. Maureen parayı bulmak için çiftliği ipotek ettirir. Yumurcak ise bu arada herkes uykuya dalınca Keskin’in iplerini çözer ve ikisi kaçarlar. Bunlardan habersiz Demirbilek’e fidyeyi vermeye giden Maureen yardımcısının da çeteden olduğunu anlarlar. Demirbilek ve adamının ona saldırdığını gören Keskin ve Yumurcak birlikte hareket edip genç kadını kurtarırlar. Keskin, çetebaşı Demirbilek ve adamını öldürür. Yumurcak ise annesine tekrar kavuşmuş olmanın mutluluğunu yaşar

YİRMİ YIL SONRA (1972)


Senaryo ve Yönetmen: Osman F. Seden
Kamera: Memduh Yükman
Yapım: Kemal Film / Osman F. Seden,

Yönetmen Ast: Arif Erkuş, Ali Kıvırcık, Kamera Ast: Aytekin Çakmakçı, Renk Uzmanı: Mengü Yegin, Laboratuar: Metin Eren, Hasan Örnek, Süleyman Kaya, Abdullah Akdeniz, Montaj-Senkron: Turgut İnangiray, Mehmet Özdemir, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Ses Mühendisi: Duyal Karagözoğlu, Işık Şefi: İlhan Aslım, Işık Ast: Celal Şahin, Prodüksiyon Amiri: Adnan İrkut, Prodüksiyon Ast: Cemil Kaskap, Dekor: Hasan Nurdan, Set Ekibi: Sadi Kanat, Erdoğan Bulut, (Saner Film stüdyosunda renklendirilmiş ve Stüdyo Bükey’de seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Ayhan Işık (Nazım), Nazan Şoray (Tülay), Hülya Darcan (Hülya), Yalçın Gülhan (Cüneyt), Aytaç Arman (Erol), Gülistan Güzey (Ayten), Kenan Pars (Kenan), Hulusi Kentmen (Cezaevi Müdürü), Nubar Terziyan (Nazım’ın Ustası), Hüseyin Peyda (Polis), Mine Sun, Meltem Mete, Talat Gözbak (Maraşlı), Erdoğan Seren, Mehmet Yağmur, Bedri Aydın, Oktay Yavuz, Ali Demir, Ahmet Koç, İbrahim Kurt, Nesrin Kaptan, Erdoğan Seren, Mustafa Yavuz

Konu: Bu arada Usta, Alexander Dumas'ın "Yirmi Yıl Sonra” isimli romanından etkilenerek, kendi eserleri arasında yirmi yıl sonra bile geçerliliğini koruyabilecek bir konuya el atar ve "Kanun Namına"nın değişik bir versiyonunu "Yirmi Yıl Sonra” Ayhan Işık, Nazan Şoray ismiyle tekrar ele alır. Filmde, hapishaneden tahliye olduktan sonra hayatla hesaplaşmaya girişen eski bir hükümlünün dramı anlatılmaktadır. Nazım (Ayhan Işık), çocuklarına öldüğünü söylettirerek, onları bir daha görmemeyi göze alan onurlu bir mahkumdur. Çıktığında onu korkunç sürprizler beklemektedir. Karısı (Nazan Şoray), acılara dayanamayıp hafızasını kaybetmiş; çocukları kötü yola düşmüştür. Oğlu Cüneyt çetenin elinde bir tetikçidir. Yaşadığı fakir ve amaçsız hayattan dolayı, öldüğünü sandığı babasını suçlamaktadır.



YİĞİTLERİN KADERİ (1972)


Senaryo ve Yönetmen: Hüseyin Peyda
Eser: Ali Fuat Kalkan
Kamera: Orhan Çağman
Yapım: Ilgaz Film / Mehmet Çakar

Oyuncular: Levent Çakır, Gülgün Erdem, Münir Özkul, Nedret Güvenç, Talât Gözbak, Fahri Toroman, Cihan Alp, Seyhan Gümüş, Ayşin Simer, Ali Seyhan

Konu: Kan davalı bir ailenin dramatik öyküsü.


YILMAYAN ŞEYTAN (1972)


Yönetmen: Yılmaz Atadeniz, Senaryo: Seçil Erok (Mysterious Dr. Satan adlı film dizisinden), Görüntü Yönetmeni: Sertaç Karan, Yapım: Atadeniz Film / Yılmaz Atadeniz, Yönetmen Yardımcısı: Semih Selvidal, Resim Yönetmeni: Sergio Comani, Kurgu: Necdet Tok, Makyaj : Zeki Alpan,

Oyuncular : Kunt Tulgar, Mine Mutlu, Erol Taş, Muzaffer Tema, Erol Günaydın, Yalın Tolga, Tijen Doray, Muammer Gözlalan, Zeki Sezer, Cango Kemal, Mustafa Dik, Ahmet Karaca, Giray Alpan, Abdi Algül, Ali Demir, Erol Yeşilparmak, Mehmet Yağmur

KONU: Ünlü iş adamı Yılmaz’ın en yakın arkadaşı Bakır Baş’ı, Doktor Şeytan öldürür. Arkadaşının çocuğunu ise Yılmaz kendi çocuğu gibi büyütür. Yıllar sonra Tekin’e (arkadaşının çocuğu) gerçeği söyler. Yılmaz, Tekin’e babasının bir kahraman olduğunu ve kötülere karşı durduğunu anlatır. Babasının kavga sırasında kullandığı aksesuarları Tekin’e verir. Kısa bir süre sonra Doktor Şeytan’ın adamı Yılmaz’ı da öldürür. Tekin Doktor Şeytan’ın adamlarının peşinden gider. Trenle yolculuk yapan Profesör Doğan’ı, babasının aksesuarlarıyla Doktor Şeytan’ın elinden kurtarır. Doktor Şeytan, Profesör Doğan’ın icatlarını çalmak ister, Tekin O’nu korur. Doktor Şeytan, Profesör Doğan’ın evinde çalışanlardan birini kaçırır ve karnına bir düzenek bağlar. Bu düzenek bir kamera gibi çalışır. Bu düzenek aracılığıyla, Doktor Şeytan Profesör Doğan’dan buluşunu anlatmasını ister, yoksa yardımcısı düzenek nedeniyle patlayacaktır. Tekin şehrin elektriklerini kestirip, bu düzeneği çıkarır. Doktor Şeytan’ın adamları Profesör Doğan’ı kaçırır ve Doktor Şeytanın icadını tamamlaması için baskı yapar. Daha sonra kızını da kaçırıp yanına getirirler ve istenileni yapmazsa kızını öldürmekle tehdit ederler. Tekin, Doktor Şeytan’ın yerini bulur. Yurtdışından Profesör Fuat gelir. Profesör Doğan’ın yaptığı uçağı, test eder. Uçak Doktor Şeytan’ın elindedir, uçağın ampulü patlatır. Doktor Şeytan yüzünü sararak, uçakta yaralanan Profesör Faruk’un yerine geçerek, Profesör Doğan’ın evine gelir. Sözde Doktor Şeytan’ın yaptığı robotu etkisiz hale getirdiğini söyler. Sevgi’nin durumu öğrenmesiyle robotu da alıp kaçar. Aynı gün Doktor Şeytan’ın adamları robotu almaya gelir. Sevda robotu bir kutunun içine koyduklarını söyler, kutudaki Tekin’dir. Polis Doktor Şeytan’ın atölyesinin etrafını sarar. Tekin babasının aksesuarlarıyla Bakır Baş kılığında Profesör Doğan’ı kurtarır. Doktor Şeytan, kendi yaptığı robot tarafından ölür. Çetenin sağ kalan üyeleri tutuklanır. Bakır Baş’ın Tekin olduğunu öğrenen Sevgi ve Profesör Doğan çok sevinir

YILDIRIM AJAN (1972)


“Ağzı Şeker Dili Bal”

Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Figenli
Kamera: Kenan Kurt
Yapım: Süper Film / -Halil Dilmen

Kurgu: Mustafa Kent, Yönetmen Yardımcısı: Erol Erdoğan, Kamera Asistanı: Özer Korkmazlar, Negatif Kurgu: Hüsamettin Üren, Renk Düzenleme: Zihniye Özen, Turgut Ören, Ses: Necip Sarıcıoğlu, Prodüksiyon Amiri: Mehmet Güler, Asistanı: Özdemir Akın, Set Amiri: Nizam Ergüden, Set: Nurettin Algül, Hikmet Tülek, (Ören Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Tamer Yiğit (Ajan A/6), Feri Cansel (Lila), Behçet Nacar , Kayhan Yıldızoğlu, (Lila’nın abisi), Yeşim Yükselen (Necla), Nihat Ziyalan (D/4 Nihat), Süha Doğan, Danyal Topatan , Feridun Çölgeçen (Kimyager), Ali Demir (Profesör), Süha Doğan (fabrika sahibi), Özdemir Akın (Afrikalı Yuan), Tevfik Şen, Mehmet Yağmur, İbrahim Kurt, Sönmez Yıkılmaz, Dündar Aydınlı, Mustafa Oğuz,

Konu: Sahte aşı ilacı imal eden bir çeteyle, bir polisin öyküsü.


YILAN KADIN (1972)


Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Figenli
Kamera: Yılmaz Ceylan
Yapım: Topkapı Film / Yaşar Tunalı

Oyuncular: İrfan Atasoy, Tijen Doray, Süheyl Eğriboz, İhsan Gedik, Ayton Sert, Ahmet Turgutlu, Kadir Kök, Mehmet Yağmur, Lütfi Engin,

Konu: Sevdiği erkeği elde etmek için her türlü kötülüğü yapan bir kadının aşk öyküsü

YEDİ KİŞİ ÖLECEK (1972)


Yönetmen: Kayahan Arıkan (Tancan Akın)
Senaryo: C. Yavuz Doğan
Foto Direktörü Selahattin Hiçdurmaz
Yapım: Sakarya Film / Kayahan Arıkan

Oyuncular: Okan Demir, Piraye Uzun, Yaşar Güçlü, Danyal Topatan, Kâzım kartal, Orhan Korkmaz, Funda Ege, Ali Ekdal, Ahmet Karaca, İhsan Bayraktar, Ali Seyhan , Ali Demir, Enver Dönmez

Konu: Bir gangsterlik öyküsü.

YAZIK OLDU ALİ'YE (1972)


Yönetmen: Hüseyin Peyda
Senaryo: Ali Avaz
Kamera: Yılmaz Ceylan
Yapım: Ilgaz Film / Mehmet Çakar

Oyuncular: Ali Avaz, Ülkü Özen, Ali Şen, Zeyno Çilem, Enver Dönmez, Zeki Alpan, Ahmet Karaca, İbrahim Uğurlu, Sevda Nurseven, Ayşe Atakan, Sabahat İzgü, Celile Bahar, Hasan Bulak, Fikret Kaptan, Oryantal: Ümmühan

Konu: Taşralı bir gencin büyük kentteki güldürüsü.

YARALI KURT (1972)


Yönetmen: Lütfi Ömer Akad
Senaryo: Selim İleri (Graham Greene’in
“This for Hire” /Kiralık Silah adlı romanından)
Foto Direktörü: Gani Turanlı
Yapım: Erman Film / Hürrem Erman

Reji Asistanları: Erol Keskin, Nurettin Erişen, Kamera Asistanı: Ferhat Bakır, Işık Şefi: Rıdvan Varol, Işık Ekibi: Ekrem Çınaroğlu, Hüseyin Gönül, Montaj: Metin Miroğlu, Ar Direktör: Yılmaz Topuz, Set Amiri: Nejat Buvan, Set Ekibi: İlhami Moloz, Ethem Açıkgöz, Mustafa Kıtır, Renk Uzmanları: Turgut Ören, Zihniye Ören, Sesleri Alan: Yorgo İlyadis, Prodüksiyon Müdürü: Avni Turan, (Ören Film Stüdyosunda renklendirilmiş ve Süperfon Stüdyosu’nda seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Ahmet Mekin, Şükran Yamakoğlu, Yıldırım Önal, Süha Doğan, Osman Alyanak, Güzin Özipek, İsmail Hakkı Şen, Kerem Yılmazer, Turgut Savaş, Mahmure Handan, Arif Eriş
,
KONU: Hapisten çıkan Ali, 3000 dolar ve pasaport karşılığında, kirli işlerle uğraþan bir tefeciyi öldürüyor. Ancak, aldığı dolarlar sahte çıkar. Tek amacı intikamdır. Kendisine bu oyunu hazırlayanları arayıp bulması gerekmektedir. Bu arada istemeyerek ölümüne neden olduğu bir yaşlı adamın kızından gereken yardımı bulacak, belirli bir duyguya ve duruma dönüşme olanağını bulamayan bu ilişki, feleğin sillesini yemiş, ömrü acılar, yalnızlıklar, nefretler içinde geçmiş bu taş yürekli katile güvenmeyi, inanmayı ve sevmeyi öğretecektir. Türk Polisiye sinemasında Selim İleri'nin senaryosu ve yönetmeni için, film oldukça başarılı.

ÖDÜL:
► 4. Adana Altın Koza Film Festivali’nde (1972)
► “En başarılı 2. Film”
► Cüneyt Arkın “ en başarılı oyunucu”

► Film, genel çizgileriyle bu türün bilinen çıkış noktalarından yola çıkıyor, görüldüğü gibi. Ne var ki, her şeyden önce, Akad’ın eline gerçekten”senaryo” denilebilecek bir kaynak var...Bir edebiyatçının, genç kuşağın en başarılı öykücülerinden Selim İleri’nin elinden çıkma. İlk senaryo çalışması olmasına rağmen, iyi kurulmuş, diyalogları gerçek, durumları inandırıcı, bütünlüğü kusursuz...Geri zekalı insanların, geri zekalı olduğunu farz ettikleri bir seyirci için çiziştirdikleri karalamalardan değil...

Akad, İleri’nin senaryosunu, olgun sağlam, özenli bir sinema diliyle anlatmış. Fazla abartılmamış bir biçimcilik, filme sinema aşısından unutulmaz birkaç bölüm sağlıyor. Yan kişiler,iyi çizilmiş, iyi belirmiş, iyi de oynanmış. Ali’nin (biraz Jean Pierre Melville’nin “Kiralık Katil – Le Samoruai”deki Alain Delon’u andıran) kişiliği de, gerek senaryonun sağlam çizgisi, gerekse Cüneyt Arkın’ın oyunuyla netleşiyor iyice. Gani Turanlı’nın fotoğrafları, genellikle biraz fazla beyaz, fazla soğuk gibi geldi bana. Ama aynı tonu bütün film boyunca tutturduğuna göre. Bunun aranöış bir ton olduğu düşünülebilir. Kurgu ve dublaj yanlışları önemli. Örneğin Şükran Yamakoğlu’nun hemen bütün yakın plan konuşmaları, dublajın azizliğine uğramış. Bunların dışında, “Yaralı Kurt” genel olarak belli bir sinema düzeyine ulaşmışl, baştan sona aksamayan, bir “Türk kara filmi” türünü haberleyen ilgiye değer bir yapıt. Şimdiye dek benim gördüğüm en iyi oyununu veren Cüneyt Arkın’ı kutlarken, Selim İleri’ye “Türk sinemasına hoş geldin” demek isterim. Umulur ki bu, nbir zamanlar sinemayla yakın ilişkiler kuran Orhan Kemal’lerin, Yaşar Kemal’lerin ve diğerlerinin çoktandır boş bıraktıkları bir alanda yeniden olumlu bir işbirliğinin başlangıcı olsun. (Atilla Dorsay, Cumhuriyet G. 25.10.1972)