Yönetmen: Atıf Yılmaz
Senaryo: Erdoğan Tünaş,
Görüntü Yönetmeni: : Kaya
Ererez
Müzik: Mikis Tedorakis
Sanat Yönetmeni: Bülent
Özsavaş
Yapım: Akün Film / İrfan
Ünal
Yönetmen Yardımcıları:
Attila Gökbörü, Ünal Berksoy, Zafer Par, Kamera Yardımcıları: Mustafa
Kuzu, Hüseyin Ererez, Sanat Yönetmeni: Bülent Özdavaş, Seslendiren: Necip
Sarıcıoğlu, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Set Ekibi: Sonay Kanat,
Birol kanat, Ekrem Ülgen, Halil Dede, Montaj: Aleko Aleksandru; Işık
Yönetmeni: Erol Batıbeki, Ömer Ekmekçi, Senkron: Mustafa Kent,
Negatif Montaj: Hüsam Üren, Yapım Yönetmeni: Tuncel, Yardımcısı: Metin
Ok, Laboratuar Şefi: Hikmet Kuyucu,
(Lale Film Stüdyosunda seslendirilmiş Ören
Renkli Film Laboratuarında hazırlanmıştır.)
Oyuncular:
Fatma Girik, Kadir İnanır, Suzan Avcı,
Danyal Topatan, İhsan Yüce, Muazzez Kurdoğlu,
Konu: Ayvalık'ta balıkçılık yapan babası ıle
birlıkte yaşayan yoksul, güzel ama kambur Azize'nin (Fatma Girik) tekdüze,
çevresinden soyutlanmış, içine kapanık dünyası, kasabaya gelen Ali (Kadir
inanır) adındaki kör bir kemancı ile değişiverir. Azize 32 yıl boyunca sevginin
ne anlama geldiğini bilmeden, tatmadan, ya da tatma olanağını o güne dek
yakalayamadan yaşamını sürdürmüştür. Azize ancak, kör bir adamın, kusurunu fark
etmeden, utancını hissetmeden kendisini sevebileceğine inanır. Yaşamı boyunca
yakaladığı ve belki de zaman yakalayamayacağı, o anlatılmaz duyguların
önlenemez coşkusuyla kör kemancıya tutulur. Sevgisi karşılıksız kalmaz ve iki
özürlü insan arasında sevgi ile örülmüş küçük ama içten ve sıcak bir dünya
kurulur. Çevresindekilerin alayına, horlamasına ve insafsız saldırılarına
rağmen, yaşamının belki de tek desteği olan ve oldukça geç yakalanan bu sevgiye
takılıverir. Öylesine sever ki, sevdiği adama, görebilmesi, ve kendi
çirkinliklerinin bile fark edilmesini göze alarak gözlerini ona armağan eder.
Kambur; sinemamızın görmezlikten gelip es geçtiği özürlü insanlar üzerine
yapılmış küçük ama içten ve sıcak çarpıcı bir örnek. “Burçak Evren, “İki
Ün’lü Kadın Fatma Girik”
► Türk sinemasındaki güzel
kız, yakışıklı delikanlı temeline dayanan aşk öykülerinden ayrılan Kambur
"birbirini tamamlayan ama ile kambur halk hikayelerinden yola çıkar,
doğunun kendine özgü, çileli cetesi, fedakar aşk masalarının Leyla ile
Mecnunları, Kerem ile Aslı'ların çizgisine ulaşır". Keloğlan'ın bir
filminde söylediği gibi "Türk toplumunda güzelin şansı azdır, örneği de
çoktur." Kusuru olan insanlarla ne yazık ki bu kusurların nedenleri
kendileriymişçesine alay edilir, aşağılanırlar. Sevgileri küçümsenir. Azize'de
bu bakış açısının yarattığı davranışların mutsuzluğunu yaşar. Ali'ye aşık
olması ve aşkını açıklayabilme gücünü bulması da kusurunun
görülemeyeceğindendir. Azize gözlerini vererek, hem sevgisinin büyüklüğünü
kanıtlamakta, hem de sevgilisinden ayrılmayı göze almaktadır.
► Film
1973 yılında Sinematek Derneğinin yaptığı değerlendirmede, yılın en iyi 10
filmi arasında yer aldı.