Powered By Blogger

15 Mart 2018 Perşembe

BİR TANEM (1974)


Yönetmen Sırrı Gültekin
Senaryo Nuri Kırgeç
Görüntü Yönetmeni: Suat Kapkı
Yapım Osmanlı Film / Mehmet Karahafız

Oyuncular: Nalan Çöl, Ömercik, Kenan Pars, Atıf Kaptan, Oktar Durukan, Nubar Terziyan, Muazzez Arçay, Rafet Gülerman, Tarık Şimşek

Konu: Dede, torun ve mirasın çevresinde gelişen Maceranın öyküsü.

BİR ANA BİR KIZ (1974)


Senaryo Yönetmen Osman F. Seden
Görüntü Yönetmeni Kenan Kurt
Yapım: Melek Film / Şahan Haki

Kurgu: Arif Özalp, Yönetmen Yardımcısı: Arif Erkuş, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Ses Kayıt: Bican Avşar, Ses Kayıt: Tuncer Aydınoğlu, Amiri Prodüksiyon Amiri: Semih Sarıoğlu, Prodüksiyon Asistanı: Erol Deniz, Seslendirme Yönetmeni: Zafer Önen,
(Acar Film Stüdyosunda hazırlanmıştır)

Oyuncular: Kenan Pars ( Kemal), Yıldız Kenter (Zeynep), Necla Nazır (Dr. Necla/Demet), Aytaç Arman (Av. İlhan Çağman), Hüseyin Kutman (Dr. Nuri), Memduh Ünsal (Doktor), Hikmet Taşdemir (Nejat), Süleyman Turan (Arif ), Mürüvvet Sim (Fatma), Nubar Terziyan (Bekçi ), Kadir Savun (Muhtar Fehmi ), Zeki Sezer (Doktor ), İhsan Gedik , Renan Fosforoğlu (Berber Hamdi), Muharrem Gürses , Sabahat İzgü , Hakkı Kıvanç (Hulusi ), Niyazi Vanlı , Reşit Çildam (Bekçi), Fadıl Garan

Konu: Bir yandan bir ananın hem iftira hem de kızından ayrı kalması sonucunda çektiği acılarını anlatıp insanı duygulandıran bir yandan da Necla için çırpınan ilhan ve Arif’in kapışmaları Necla ile İlhan arasındaki kavgalar diyaloglar,mahallelinin Necla ile ilgili ermiş kuruntuları ile insanı güldüren bir komedi dram filmi .


BIRAKIN YAŞAYALIM/PUSU (1974)


Yönetmen: Osman F. Seden
Senaryo: Erdoğan Tünaş, Safa Önal
Kamera: Çetin Tunca
Yapım: Akün Film / İrfan Ünal

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Necla Nazır, Yıldırım Gencer, Hüseyin Peyda, Danyal Topatan, Bülent Kayabaş, Hikmet Taşdemir, İhsan Gedik

Konu: Çocuk yaşta anne ve babasının katilinden intikam alan Osman, büyüyünce fakirleri ve çaresizleri koruyan bir kabadayı olur. Günün birinde kendi hayatıyla özdeşleştirdiği küçük bir çocuğun okumasına yardım eder. Küçük çocuğun güzel öğretmeni ile genç kabadayı arasında aşk başlar.

BEŞ TAVUK BİR HOROZ (1974)


Senaryo ve Yönetmen: Oksal Pekmezoğlu
Foto Direktörü Özdemir Öğüt, Necati İlktaç
Yapım: Nur Film, / Nuri Yılmaz

Jenerik: Çizgi Reklam, Set Ekibi: Necati Bostancı, Hakan Akyol, İbrahim Bostancı, Prodüksiyon Amiri: Şahin Gök, Asistan Rejisör, Korhan Yurtsever, Reji Asistanı: Ahmet Okay, Kameraman: Mustafa Akergül, Işık Şefi: İlhan Aslım, Laboratuar: Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Montaj: Korhan Yurtsever, Senkron: İsmail kalkan, Mevlüt Koçak, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu, Asistanı: Ender Teker, Müzik Direktörü: Metin Bükey, (Yeni Stüdyo seslendirme ve renkli film laboratuvarlarında hazırlanmıştır)

Oyuncular: Sermet Serdengeçti, Nebahat Çehre, Fatma Belgen, Mine Mutlu, Seyyal Taner, Senar Seven, Münir Özkul, Feridun Çölgeçen , Mürüvvet Sim, Zeki Alasya, Gülten Ceylan, Cevat Kurtuluş, Gönül Tansel, Hakkı Kıvanç, Yaşar Şener, Nezihe Güler, Hüseyin Mandal, Arif Eriş,

► TIcari bakımdan büyük kasa geliri elde eden "Ne Şeker Şey"in çizgisini taşıyan film, Kemal Film'in platosunda çekilmişdi. Bir şan tiyatrosunda çalışan balerin kızların hayatları hikaye edilmektedir. Bugüne kadar alşıla geldiği gibi iki ya da üçü geçmeyen başroldeki ünlü sayısı bu filmle daha da artmış, bol yıldızlı filmler dönemi başlamıştı.

Yıllarını sinemaya vermiş ve Usta'nın birçok filminde de rol almış bir oyuncu olan rahmetli Hayri Caner, "Yeşilçam Filmleri" adlı kitabında bu film hakkında şunları söylüyor:

"O yıllarda güldürüde bir Kemal Film ekolü vardı. Bunların yaratıcısı da Osman Seden' di. 'Ne Şeker Şey', 'Badem Şekeri' ve 'Beş Şeker Kız'... Seden'in kendisi de çok şeker bir insandır. (Avantür filmlerindeki sadizmi hariç. O filmlerde kemik sesleri gelir. Oyuncu olarak böyle bir filmde çalıştığım bir keresinde, eve kan-revan içinde döndüğümde, rahmetli anam ağlamıştı...)" Kemal Film'in platosunda çevrilen filmden ve Fatma Girik'ten bir anı: "O günlerin Yeşilçam'ı çok başkaydı. Dostluk ve sevgi dolu filmler yaptık. 'Beş Şeker Kız'da başrolü aynadım. Leyla Sayar, Selma Güneri, Sevda Ferdağ ve Candan'la hep birbirimize yardımcı olduk. Evet, soğuk bir kış gününde revü sahnesi çekiyorduk. Platoda donuyoruz. Çektiğimiz sahnelerde mayo giymem gerekiyor. Ses Opereti'nin koreografı Jak Biçaçi düzenliyor sahneleri. Durmadan dans provaları... Günün soğuğunu, ispirto dökülmüş pamukların üzerinde kızartılan sucuklu ekmeklerle gidermeye çalışıyoruz... Yeşilçam'dan tam bir nostalji.... Bir gün kanallardan birinde 'Beş Şeker Kız'a rastlarsanız, belki de canınız sucuklu ekmek ister..."

BELALILAR (1974)


Yönetmen: Melih Gülgen
Senaryo: Bülent Oran 
Görüntü Yönetmeni: Cahit Engin
Yapım: Cem Film / Yahya Kılıç, Deniz kalkavan

Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Hayati Akbulut, Hüseyin Kuğu, Abdurrahman Tepetan, Montaj Senkron: Süleyman Karakaya, Negatif Montaj: Bayram Türkkan, Set Amiri: Nizam Ergüden, Teknisyenler: Ercan Akyıldırım, Yılmaz Tevfik, Işık Teknisyenleri: Yaşar Çalışkan, Süleyman Çekici, Işık Şefi: Aslan Yıldız, Kamera Asistanı: Ali Gönenç, Asistan Rejisör: Muzaffer Hiçdurmaz, Prodüksiyon Asistanı: Vural Erman, Prodüksiyon Müdürü: Fehmi Tengiz,
Ören Film Stüdyosunda renklendirilmiş ve seslendirilmiştir

Oyuncular: Cüneyt Arkın (Selim), Ahmet Mekin (Beleşçi Ahmet), Güngör Bayrak, Tülin Örsek, Erol Taş (Uskumru), Feridun Çölgeçen (Avukat), Reha Yurdakul (Avantacı), Diclehan Baban, Danyal Topatan (bitirim), Osman Alyanak (babalık), Hüseyin Zan, Sönmez Yıkılmaz, Ekrem Gökkaya (uskumrunun adamı), Süheyl Eğriboz (sütçü), Arap Celal (kumarhanedeki adam), Faik Coşkun (meyhaneci), Remziye Fırtına (mama), Nizam Ergüden (beybaba), Mustafa Doğan, Günay Güner, Tevfik Şen, Ata Saka, İlhan Hemşire (komiser), Mehmet Yağmur, Sadettin Erbil, Yaşar Güçlü, Osman Han, Aydın Haberdar, Karate Hocası: Ahmet Doğaner, Özhan Doğaner,

Konu: Öldürülen ustasının intikamını alan bir dolandırıcının öyküsü


1973 yılında “The Sting” adı altında çevrilen ve 1974’de 9 dalda oskar kazanan Amerikan filmden uyarlama. Başlıca rolleri Paul Newman (1925-2008) Robert Redford ,oynamıştır



BELALI SERSERİ (1974)


Yönetmen: Yunus Yılmaz
Senaryo: Taylan Okçugil
Kamera: Mehmet Ali Özdemir
Yapım: Özaltın Film / Muammer Özaltın

Oyuncular: Kemal Bahadır, Tansu Sayın, Yılmaz Gündüz, Turgut Özatay, Danyal Topatan, Nil Uzun, Ercan Gökhan, Renan Fosforoğlu

Çevresine zarar vermeyen temiz kalpli bir mahalle kabadayısının maceraları

BEDRANA (1974)


Yönetmen:Süreyya Duru
Senaryo Vedat Türkali
Filmin Hikayesi: İhsan Yüce,
Kamera: Ali Uğur
Yapım: Murat Film / Süreyya Duru

Prodüktör Amiri: Reşit Çıldam, Asistanı: Selahattin Bozkurt, Set Ekibi: Sonay Kanat, Asistanları: Şeref Yılmaz, Kemal Sönmez, Nurettin Akgül, Reji Asistanı: Erkan Işıklar, Kamera Asistanı: Mehmet Bozdağ, Müzik: Mevlut Canaydın, Davul: Sedat Ertaş, Türküler: İsmi Güzelateş, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Montaj Şefi: Özdemir Arıtan, Sesleri Alan, Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, (Acar Film Renkli laboratuarlarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir

Oyuncular: Perihan Savaş (Bedrana), Aytaç Arman (Davut), İhsan Yüce, Tuncer Necmioğlu, Talat Gözbak, Sırrı Elitaş (Ali), Esin Karakaya, Sabahat Işık, Reşit Çıldam, Fahri Aktürk, Zülfikar Divani, Nurcan Lüleci, Emel Işık, Çetin Cansoy,

Konu: Bir çobanla; yaşadığı çevrenin geleneklerine uyup intihar etmek zorunda kalan bahtsız bir köy kızının aşk öyküsü: Bedrana; Tecavüze uğradığı nedenle ailesi tarafından öldürülmesine karar verilen Bedrana kocası ile tecavüz olayını duyurmak için kasabaya gönderilen haberci beklerken kocası Naif tarafından kayınpederi ve kayın biraderlerinin arzusunu yerine getirmek için karısı Bedrana'nın yalandan intihar etmesini ister, yalandan kendini asacaktır. Naif bunu, kendi öldürmek zorunda olduğu karısını öldürürse. kendinin bir türlü anlamadığı bir şekilde, kasabada ki 'yeşil yakalı ağanın' ceza vereceğinden korkmaktadır. Bunun için karısını yalandan intihara zorlar, iş gerçeğe dönüşünce, görmemek için gaz lambasını söndürür.157 Hamuş ise, "Hamuş babası Şahap ile kasabaya hastaneye gitmektedirler. Hamuşun anası tecavüze uğramış, bu sırada direnmiş bıçaldaı1mış bu nedenle hastane de yatmaktadır; ama bu olay nedeni ile lekelenmiştir, ölmesi gerekir, Şahap karısını öldürmeye gitmektedir, bunu oğluna söyler. kasabaya varınca Şahap oğluna üç bina gösterir -hastane / hükümet / mahpushane- bunları unutmamasını söyler. İkisi de kadının -karısının/anasının- aldığı yaralar nedeni ile ölmüş olmasını dilerler. (Orhan Ünser “Kelimelerden Görüntüye ” syf: 210)

ÖDÜLLER

1974 yılında Karlovy Film şenliğinde (Çekoslavakya) “Cidale” ödülünü aldı.

11. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “Bedrana en başarılı ikinci film ödülüne değer bulundu.

► . Perihan Savaş aynı festivalde “en iyi kadın oyuncu” ödülünü aldı.

1975 yılında 4. Yarımca Sanat Şenliği’nde “Bedrana en başarılı ikinci film” seçildi.

► - Bekir Yıldız'ın birçok öyküsünde olduğu gibi, görülüyor ki "Bedrana"da da, koca bir tragedyaya,malzeme oluşturacak yoğun bir dram gücü gizlidir. Temelde insanı insana bağımlı kılan ekonomik düzen yatmakta, ağalık insanları ağanın oyuncağı haline getiren, yasa dışına iten düzen sürüp gitmektedir. Bu, üstyapıda, çağdışı kalmış bır ahlak anlayışına, geri bir inançlar/gelenekler bütününe yansımaktadır. Daha ileri bir düzene geçmiş olan toplumun diğer kesimlerinin koyduğu yasalar, feodal düzeni sürdüren kesimlerin yaşam pratiğine uymamaktadır. Temel eleştiri, farklı ekonomik aşamalarda bulunan farklı kesimlere aynı üst sayısal değerlere dayanan aynı yasaların uygulanması etrafında dönmektedir. Bu, elbette ki yasaların buna göre değiştirilmesi yönünde değil (bu tür bir eleştiri yöneltilmiştir filme), Doğu'da izlerini silip atamadığımız feodal düzen kalıntılarının sosyo-ekonomik bir kalkınmayla değişime uğratılması yönündedir. Bu temel sorunun yanı sıra, diğer bir dramatik gelişim, filmde öyküde olduğundan daha güçlü biçimde yansıyan, Davut'la Bedrana arasındaki kişisel ilişkidir. Bizce anlaşıldığı anlamda bir "aşk" değildir bu... Olamaz da... Çünkü aşkı da ekonomik koşullar ve onun üstyapısal yansıması olan ahlak Davut'un Bedrana'yı öldürememesi, çevrenin isteğine karşı çıkması, onu sevmesinden, ona kıyamamasından çok, bu tür bir cinayetin nasıl bir cezayla sonuçlanacağını çok iyi bilmesindendir. Bedrana ölmelidir, ama bu kendisinin elinden olmamalıdır.

Süreyya Duru'nun sineması da, Bedrana’yı önemli bir film yapmada etkili olmuştur. Duru, olgun bir sinema diline erişmiştir, öykünün en önemli yanlarını vurgulamada. başarı kazanmıştır. Özellikle Davut ile Bedrana arasında geçen son bölümün taşıdığı büyük dramatik gücü olduğu gibi vermeyi bilmiş, iki insan arasında alışılmadık boyutlara erişen ilişkiyi ustalıkla sinemalaştırmıştır. Filmin son sahnesinin çok güdük, hiçbir anlam taşımayan tek ve çok kısa bir plan haline indirgenmiş olmasını bir kusur sayıyorum. Burada Davut'un belki Bedrana'ya, belki onu taşıyan ipe, belki de her şeyin kaynağı olduğunu belli belirsiz sezdiği düzene karşı ateş edişini bir fotoğrafla değil, kanlı-canlı bir sinemasal bölümle vermek, sanırım çok daha etkili olurdu. Ali Uğur'un Kamera: çalışması kadar, Perihan Savaş ve Aytaç Arman'ın arı oyunları da ilgiye değer... "Bedrana", Süreyya Duru'nun bir aşamasını, Bekir Yıldız'ın sinemamıza kazandırılmasını haberleyen, sinemamızın yüz akı bir filmdir... (Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf: 82)

 NOT: ” Bekir Yıldız'ın “Sahipsizler” kitabında yer alan Bedrana ile Beyaz Türkü kitabındaki Hamuş öyküleri; senaryolaştırılarak “Bedrana” adı ile sinemaya uyarlanır




BAYRAM GELMİŞ NEYİME (1974)


Yönetmen: Yunus Yılmaz
Kamera: Muzaffer Turan
Yapım: Sun Film Erol Şenbecerir
Prodüksiyon Amiri: Sadri Kuşlar, Işık Şefi: Erol Karaşıray, Reji Asistanı: İzzet Özkaya, Kamera Asistanı: Ender Tutgut, Ses Mühendisi: Necip Sarıcıoğlu
Yeni Stüdyoda Hazırlanmıştır

Oyuncular: Ali Avaz, Fatma Belgen, Turgut Özatay, Atilla Ergün, Danyal Topatan, Talat Gözbak, Sabahat Işık, Zeki Sezer, Alev Sarı, Yılmaz Kurt, Kadriye Ekici, Enver Dönmez, Osman Han, Mesude Sunay, ,Erol Yeş, ilyaprak, Bedri Aydın, Niyazi Gökdere, Aydın Haberdar, Cengiz Karabulut, Cemile Talan, Sıdıka Duruer,

Konu: Babasız bir delikanlının yaşam öyküsünden bir aşk,

BATTAL GAZİ'NİN OĞLU (1974)


Yönetmen Natuk Baytan
Senaryo Duygu Sağıroğlu
Görüntü Yönetmeni Mustafa Yılmaz
Yapım Uğur Film /Memduh Ün

Oyuncular: Cüneyt Arkın (Battal Gazi), Zerrin Arbaş (İren), Bilal İnci (Antuan), Yavuz Selekman (Kara Gülle), Hikmet Taşdemir (Vasilyos), Nazan Adalı, Nevin Nuray (Maria), Mine Sun (Battal’ın Karısı), Yusuf Sezer (Ayı Boğan), Söznmez Yıkılmaz (Mengene Hasan), Atıf Kaptan (Büyücü), Kadir Kök (Bizans Askeri), İbrahim Uğurlu (Bizans Askeri), Süheyl Eğriboz, İhsan Gedik (Marcos’un adamı), Filiz Bozkurt, Arap Celal, Necdet Kökeş (Zıp Zıp), Küçük Yıldızlar: Cenk Erdier, Derya Berti

Konu: Battal Gazi, Bizanslarla girdiği harpte yaralanır. Kaleye geri döner, ve diğerlerini uyarır ve kaçmalarını sağlar. Kendisini kale kapısına bağlar. Tesadüfen Battal`ın oğlu Bizans’da, Antuan’ın oğlu da Osmanlı obasında büyür. Battal Gazi’nin oğlu Bizans’dan hem babasının hem de ölen tüm müslümanların intikamını almak için yemin eder…



BATAK (1974)


Yönetmen: Naki Yurter
Senaryo: Yücel Uçanoğlu
Kamera: Muzaffer Turan
Yapım: Hamle Film/Nadir Elmacı

Oyuncular: Aytaç Arman (Bekir), Gönül Hancı (Hatice), Salih Kırmızı (Yusuf), Ferda Büyükgüneş (Zeynep), Hikmet Taşdemir (Rüstem), Doğan Tamer (Osman), Yusuf Çetin (Rüstem’in adamı), Hakkı Kurt (Rüstem’in adamı)

Konu: Kendilerini emniyetli bir yere götürmesi için tutulan bir erkek ve iki kadının hikayesi.

Not: 1968 yılında “Kara Öfke” adıyla çekilen filmin tekrar çekilen bir versiyonu.

BAŞA GELEN ÇEKİLİR (1974)


Senaryo ve Yönetmen: Memet Bozkuş
Kamera: İzzet Akay
Yapım: Osmanlı Film/Mehmet Karahafız
Hasan Çakır

Oyuncular: Nuri Sesigüzel, Meral Orhonsay, Defne Dilek, Yeşim Yükselen, Reha Yurdakul, Kenan Pars, İhsan Baysal, Mürvet 

KonuSelim, İstanbul’a yeni geldiğinde tesadüfen tanıştığı Vedat Bey’in yanında işe başlar. Vedat Bey’in kumar tutkusu aslında vekalet ettiği yeğeni Seher’in servetini eritmektedir. Seher ise bu durumdan çok rahatsızdır. Bu arada Seher’le yakınlaşan Selim ise kendini bir anda bu olayların içinde bulur.

BAHRİYELİ KEMAL (1974)


Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Nuri Kırgeç
Foto Direktörü: İzzet Akay
Yapım: Osmanlı Film/Mehmet Karahafız,
Hasan Çakır

Negatif Montaj: Ziya Kuşdoğan, rodüksiyon Amiri: Mehmet Konca, Kamera Asistanı: Erdoğan Ererez, Fotoğraflar: Bedri Özalp,

Oyuncular: Aytaç Arman (Bahriyeli Kemal), Arzu Okay (Selma), Ahmet Mekin (Ali), Kazım Kartal (Ömer), İbrahim Kurt (Kiralık Katil), Nalan Çöl (Hülya), Atıf kaptan (Davut Reis), Reha Yurdakul (Hakkı Server), Oktar Durukan (Kemal’in babası), İbrahim Uğurlu (Fedai), Arap Celal (Balıkçı), Cango Kemal (Fedai), Dündar Aydınlı (fedai), Nezihe Güler, Nuri Kırgeç, Dündar Aydınlı, Ramazan Akboğa, Ali Demir, Engin İşsever (Kemal’in küçüklüğü)

Konu: Babasının Öldürülmesine Şahit olan Kemal Yıllar sonra babasının katili olan Hakkı server'in kızı ile bir olayda tanışır.ve kızı ile evlenir. daha sonra Kemal babasının katilini öğrenir ve intikamını alır. Babasının öldürüldüğü köşkte aynı yerde Hakkı Server’den babasının öcünü alır.,

BACIM (1974)


Senaryo ve Yönetmen: Bilge Olgaç
Kamera: Ali Yaver
Yapım: Funda Film/Fethi Oğuz

Yönetmen Yardımcıları: Ali Kıvırcık, Nurhan Soybakış, Sedat Ülker, Prodksiyon Amiri: Ahmet Keskin, Yardımcısı: Cengiz Güven, Funda Film Işık Servisi, Işık Şefi: Mustafa Koçyiğit, Işık Teknisyenleri: Feyzi Öcal, Yusuf Avcı, Set Teknisyenleri: Mustafa Buvan, Erdal Sümer, Laboratuar: Hasan Örnek, Selahattin kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Senkron Montaj: İsmail kalkan, Mevlut Koçak, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, (Yeni Stüdyo Renkli Film Laboratuvarında yapılmıştır)

Oyuncular: Yalçın Gülhan, Aysun Güven, Muhterem Nur, Kuzey Vargın, Tuncer Necmioğlu, Ali Şen, Birtane Güngör, Hakkı Kıvanç, Mehmet Yağmur, Tevfik Şen, Günday Güner, Cemal Ertokuş, Filiz Taçbaş, Gönül Bayhan, Ümit Tokcan, Semra Poyraz, Erol Yeşilyaprak, Salih Kırmızı, Küçük Yıldızlar: Kenan Özcan, Filiz Tuğrul, Osman Han, Mustafa Nalkafa,

Konu: Birlikte yaşamın zorluklarına göğüs geren 2 öksüz kardeş... Delikanlı, kardeşini iğfal eden adamı ağır biçimde yaralayınca hapse giriyor. Ancak bu esnada, adam, intikam almak için kızla uğraşacak ve onun randevu evine düşmesini sağlayacaktır. Bir arkadaşından bu haberi alınca çılgına dönen kahramanımız, hapisten kaçacak, arkadaşının ve "altın kalpli bir mama"nın yardımıyla kardeşini kurtarmayı deneyecek, sonunda ise bir mahalle aralığında, civardaki evlerin kızlarına namuslarını korumaları dersini, sahnede Shakespeare oynarmış edası içinde verdikten sonra, polislerin kurşunları altında can verecektir.
Belki iyi niyetle yapılmış, ama hiçbir sahnesinin amacına ulaşamadığı, kötü yazılmış bir senaryonun kötü oynandığı ve kötü yönetildiği bu film hakkında, başka bir şey söylemek gereksiz. (Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 100)

BABAYİĞİT (1974)


Senaryo ve Yönetmen: Yavuz Figenli
Kamera: Dinçer Önal
Yapım: Gaye Film / Necdet Erdur

Oyuncular: Behçet Nacar, Emel Özden, Tuncer Necmioğlu, Senar Seven, Yaşar Güçlü, Tarık Şimşek, Kenan Pars, Danyal Topatan, Doğan Tamer, Şeref Çokşeker

Konu: bir kabadayı define peşinde koşan kişiler ve bir kadının hikayesi

BABALIK (1974)


Yönetmen: Melih Gülgen
Senaryo: Nurettin Erişen
Eser: Vural Pakel
Görüntü Yönetmeni: Mustafa Yılmaz
Yapım: Gülgen Film / Melih Gülgen

Sanat Yönetmeni: Nizam Ergüden, Yönetmen Yardımcısı: Nurettin İrişen, Cevat Şahiner, Negatif Kurgu: Sezai Elmaskaya, Laboratuar: Hasan Örnek, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Selahattin Kaya, Renk Düzenleme: Türker Vatan, Işık Şefi: Dede Uğur, İbrahim Sabuncu, Ses Kayıt: Necip Sarıcıoğlu, Set Ekibi: Mehmet Söğütoğlu, Ercan Akyıldırım, Hasan Demircan Prodüksiyon Amiri: Semih Servidal, Mustafa Doğan,

Oyuncular: Cüneyt Arkın (Murat), Aytaç Arman (Kemal Korkmaz), Deniz Erkanat (Zeynep), Turgut Özatay (Turhan), Yeşim Yükselen, Yaşar Güçlü, Niyazi Gökdere, Levent Doğan (Erkan), Aydın Haberdar, Hüseyin Zan, Kadir Kök (Nuri), Sönmez Yıkılmaz, Mehmet Ali Güngör, Cengiz Karabulut, Cihan Alp (Mafya), İbrahim Kurt, Nizam Ergüden, Mustafa Doğan, Abdi Algül,

Konu: Murat (Cüneyt Arkın) bir ambulans şoförüdür. Zeynep isminde bir eşi ve Erkan isminde oğlan çocuğu vardır. İşi gereği çok yorulmaktadır ancak son zamanlarda sağlığı bozulmaktadır. Ambulans kullanırken gözleri kararır ve bu durum onu rahatsız eder.Evine döndüğünde Murat’ın eşi bu durumdan rahatsız olduğunu belli etmemeye çalışan Murat’ın yüz ifadesinden durumu anlar. Eşinin baskısına dayanamaz ve bir hekime görünmeye karar verir.

Hekim Murat’ın sağlık durumunun çalışmaya uygun olmadığını,eğer bu şekilde devam ederse kör olmasının işten bile olmadığını anlatır. Murat yıkılır. Oğlu Erkan’ın küçük yaşta çalışması her ne kadar annesi bir oyun gibi gördüğünü söylese de bu durumu oğullarının Murat’ın zoruna gitmektedir. Evine döndüğünde bir önceki gün kurtardığı adamın bir iş teklifinde bulunmak için oraya geldiğini görür. Teklif edilen iş bir soygunun parçası olmasıdır. Ambulansla soyguncuları taşıması karşılığında büyük bir miktar para alacaktır.Ancak bunu kabul etmez Murat. İçinde bulundukları maddi durum ve sağlığının bozulması işi kabul etmeye zorlar Murat’ı. Soygunu yaparlar ve Turhan Bey ( Turgut Özatay) soygunda kendisine yardımcı olmuş bütün adamları vurur.İçlerinden hayatta kalan tek kişi Murat olur. Zeynep’in olan bitenden haberi yoktur ve eşinin masum olduğuna inanmaktadır. … Bey avukattır ve Zeynep’e Murat’ın konuşması halinde onu kurtaramayacağını,konuşursa işleri zorlaştıracağını söyletir.Bu aslında alttan alta Murat’ın gözünü korkutmak içindir.Murat konuşursa … Bey’in kaybedecek hiçbirşeyi kalmayacak ve saldırganlaşacaktır. Murat yirmi yıl hapis yer.O içerdeyken Turhan Bey’in adamları Zeynep’i öldürür. Erkan’ı da kaçırırlar. Erkan(Aytaç Arman) Turhan Bey’in yanında yetişir.Genel af çıkması söylentisi vardır ve Turhan Bey, Erkan’ı içerideki Murat’ı öldürtmek için küçük bir suç işleyip hapise girmesi yönünde ikna eder. Erkan öldürmesi gereken kişinin babası olduğunu bilmemektedir. Birkaç kez öldürmeyi dener lakin bunu başaramaz. Eline imkan geçtiğinde de başarısız olursa bunun bedelini kendi hayatıyla ödeyeceğini bilmesine rağmen Murat’la aralarında kurulan sevgi bağı nedeniyle kurbanını öldürmekten vazgeçer. Temiz bir hayata başlamak ümidiyle dışarı çıkar.Çıkarken kendi madalyonunu bir anı olarak Murat’a verir.Murat içeride o madalyonu açar ve içindeki fotoğrafın Erkan’ın küçüklüğüne (Levent Doğan) ait olduğunu ve Zeynep’in de fotoğrafı bulunduğunu görür. Revire gitmek bahanesiyle gardiyanı kandırır ve onu bayıltıp kaçar. Oğlunu kurtarmak için Turhan’ın adamlarını Erkan’ı nerede tuttuklarını öğrenmek için yok ederek Erkan’ı tuttukları mekana ulaşır. Turhan Bey,Erkan’ın öldürmeye gönderildiği kişinin babası olduğunu öğrenip öğrenmediğini bilmiyordur ancak babasını koruyor olması onu rahatsız etmiştir. Murat oğlunu kurtarır.Kendisi de silahla yaralanır.Hayatını çalan adamın,Turhan Bey’in kurtulmak için yaptığı şeyler onun kör edilmesine mani olmaz. Murat bir kez kirlenen birinin bundan kurtulmasının güçlüğünü bildiğinden oğlunu beladan uzak tutmak ister ve oğlunun eli kana bulanmasın ister ve onu kurtarmak için babalık vazifesini yapar.