Powered By Blogger

22 Mart 2018 Perşembe

KARDEŞİM (1974)


Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Erdoğan Tünaş
Kamera: Orhan Kapkı
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu

Oyuncular: Hülya Koçyiğit (Nermin), Orçun Sonat (Murat), Ferda Büyükgüneş (Selma), Yaşar Yağmur (Ferit), Ali Şen, Yeşim Tan (Lale), Osman Alyanak (Rasim Dayı), İhsan Yüce, (Kazım baba) Arzum İnanoğlu (Zeynep) Ekrem Dümer (Doktor), Zeki Sezer, Renan Fosforoğlu, Faik Coşkun (Faik baba), Ceyhan Cem, Nubar Terziyan, Benan Öz, Renan Fosforoğlu, Nubarv Terziyan (Arif Baba), Mürüvvet İşsever, Nezihe Güler (Nine), Nermin Özses, Müşerref Çapın, Reşit Çıldam (Manav) Muammer Gözalan

Konu: Nermin, çalışarak kız kardeşinin okumasına çalışan bir genç kızdır.Annesi ve babası olmayan bu iki kardeş hayatta birbirine kenetlenip yaşamaya çalışmaktadırlar.Liseye giden kız kardeş sevdiği gençten hamile kalıp, reddedilince kendini asarak intihar eder.Bu durum hayatta her şeyini kız kardeşi için yapan Nermin'i yıkar ve o da kardeşinin intikamını almak için yemin eder.Ancak kız kardeşinin katili olarak hapse atılan kişi aslında olayla ilgisi olmayan fakat kendi kız kardeşi için olayı üstüne alan Orçın Sonat'tır.Kardeşinin yaşaması için ameliyat olması gerekmektedir ve o da bu kirli çarkın içine istemeden atılır.İntikam yemini eden Nermin'in amacı Orçun Sonat'ın hapiste olduğu sırada kız kardeşine bakmak amacıyla eve girip, kendi kız kardeşinin intikamını yine bir kardeş üzerinden almaya çalışmaktadır.Birkaç kez küçük kıza fenalık yapmaya çalışsa da bunu beceremez.Bir gün Murat hapisten çıkar eve gelir tabi ki Nermin'in cinayetini üstlendiği kızın ablası olduğunu bilmez, ikili arasında duygusal bir yakınlaşma başlar, film ilerledikçe gerçekler açığa çıkar, Nermin kardeşinin intiharına sebep olan asıl kişiyi öğrenir.

KARANLIK YILLAR (1974)


Yönetmen: Necat Okçugil
Senaryo: Temel Tezel
Kamera: Nedim Akanlar
Yapım: Er Film / Berker İnanoğlu

Oyuncular: Serdar Gökhan, Meral Zeren, Turgut Özatay, Nevin Nuray, Atıf Kaptan, İhsan Baysal, Renan Fosforoğlu, Osman Alyanak, Anuşka, Sırrı Elitaş, Tarık Şimşek, Tevfik Şen, Ahmet Açan, Rıza Genç, İhsan Bayraktar, Ali Demir, Hülya Plancı, Cengiz Karabulut,

Konu: Hafızasını kaybeden bir adamın öyküsü

KARALARIN ALİ (1974)


Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Nuri Kırgeç
Kamera: İzzet Akay
Yapım: Osmanlı Film / Mehmet Karahafız,
Hasan Çakır

Oyuncular: Tanju Korel, Fatma Belgen, Reha Yurdakul, Kâzım Kartal, Atıf Kaptan, Gülten Ceylan, Şefik Döğen, Cango Kemal, Küçük Yıldız: Engin İşsever

Konu: Hapisten çıkan bir kabadayının aşk ve intikamı.

KARA MURAT; ÖLÜM EMRİ (1974)


 "KARA MURAT KARDEŞ KANI" 

Yönetmen: Natuk Baytan
Senaryo: Fuat Özlüer, Erdoğan Tünaş, Rahmi Turan (Abdullah Turhan'ın
çizgi romanından)
Görüntü Yönetmeni: Çetin Gürtop
Sanat Yönetmeni: Sohban Koloğlu
Yapım : Erler Film/Türker İnanoğlu

Oyuncular: Cüneyt Arkın, Feri Cansel, Turgut Özatay, Atilla Ergün, Hulusi Kentmen, Bora Ayanoğlu, Atıf Kaptan, Melek Ayberk, Yıldırım Gencer, Kayhan Yıldızoğlu

KONU: Kara Murat (Cüneyt Arkın) Ömer ve Cafer adlı iki askerle Bizans’a gider. İmparator Konstantinis (Kayhan Yıldızoğlu) Sultan 2.Murat ölünce şehzade Orhan’ı (Bülent Kayabaş) Osmanlı hükümdarı yapacaktır. Aslında sıra şehzade 2.Mehmet’tedir. Orhan hükümdar olursa Bizans dostu olduğu için, Şehzade Mehmet’in öldürülmesi gerekmektedir. Kara Murat ve yoldaşları Barbayani’nin (Yıldırım Gencer) meyhanesine şarap getirdiğini söyleyerek Bizans’a girer. Cafer ve Ömer sözde Prenses Olimpia’yı (Feri Cansel) kaçırmak isterken Kara Murat yetişir ve prensesin güvenini kazanır. Kendini silahşör Kosta Kanelli olarak tanıtır. Şehzade Orhan’a muhafız seçilir. Şehzade Orhan’ın sevgilisi Prenses Olimpia yakışıklı Kosta’ya aşık olur. Kosta, aşkına karşılık verdiği Olimpia’dan Orhan’ın aslında bir vasıta olduğunu, evlenip imparatoriçe olduktan sonra diğer şehzade İkinci Mehmet’i de ortadan kaldıracağını anlatır. Kara Murat (Kosta) Ömer ve Cafer’le İkinci Mehmet’e olacakları haber verir. İki akıncı yolda yakalanır, mektup ele geçer. Cafer ile Ömer mektubu yazanın Kosta, yani Kara Murat olduğunu açıklamaz ve işkence görürler. O sırada Sultan Murat ölür ve şehzade Mehmet’e çağrı yapılır. Planlara göre, Olimpia Manisa’ya gidip güzelliği ile Mehmet’i etkileyecek, sonra da yüzüğündeki zehir ile şehzadeyi öldürecektir. Buna tanık olan hizmetçisi Zeynep Kosta’ya durumu anlatır. Zağanos Paşa’nın casusu olduğunu, onun da Kara Murat kimliğini bildiğini söyler. Kara Murat ilk önce Ömer’le Cafer’i idamdan kurtarıp Barbayani’nin meyhanesine götürür. Barbayani aslında Zeynep’in ve akıncı Sinan’ın ağabeyidir. Hep birlikte prensesten önce Manisa’ya ulaşmak için harekete geçerler. Sinan Ömer ve Cafer ölür. Kara Murat yola tek başına devam eder. Prensesin adamları ile çatışır ve yaralanır. Manisa’ya gelen Olimpia İkinci Mehmet’le tanışmış, tam zehri içkisine karıştırmışken yaralı Kara Murat yetişir.
Zehirli içkiyi denemek zorunda kalan prenses ölür. Şehzade Mehmet, Bizans’ı yıkıp yerle bir etmek için and içmiştir. Tarihin akışını değiştirmek için ilk durak olarak seçtiği payitaht Edirne’ye doğru yola çıkar... Kara Murat, yine zorlu bir görevi başarı ile amamlamıştır…
www.cuneytarkin.com)

KARA BOĞA (1974)


Yönetmen: Yavuz Figenli
Senaryo: Bülent Oran
Kamera: Salih Dikişçi
Yapım: Örnek Film / Yılmaz Kuzgun

Oyuncular: Behçet Nacar, Yonca Yücel, Altan Günbay, Baykal Kent, Gönül Tansel, Nesrin Kaptan, Oktar Durukan, İ. Hakkı Şen

Konu: Babasını kaçıran Kazıklı Voyvoda'nın peşine düşüp intikamını alan sipahinin öyküsü.

KARA YEMİN (1974)


Yönetmen: Tarık Tibet
Senaryo: Demet Deniz
Kamera: Fehmi Eryılmaz
Yapım: Düzgün Film / BSadettin Düzgün

Oyuncular: Tarık Tibet, Bircan Deniz, Bilal İnci, Sadettin Düzgün, Necip Tekçe, Serap Olguner, Muazzez Arçay, Ahmet Sert, Mümtaz Alaslan, Gülten Ceylan, Minecik, Tolga Tibet

Konu: Bir intikaın öyküsü


KANLI SEVDA (1974)


Senaryo ve Yönetmen: Ülkü Erakalın 
Foto DFirektörü: Salih Dikişçi
Yapım: Burç Film/Aziz Sarıkaya

Teknik Ekip: Yaşar Davutoğlu, Ramazan Günaydın, Işık Şefi: Atacan Boran, Yardımcıları: Mustafa Kılıç, Celal Açar, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Hayati Akbulut, Özkan Sevinç, Ses Mühendisi: Marko Buduris, Senkron: Süleyman Karakaya, Negatif Montaj: Bayram Türkkan, Prodüksiyon Amiri: Yavuz Işıklar, Yardımcısı: İsmail Çankaya, Ören Film Stüdyosunda hazırlanmıştır

Oyuncular : Tanju Korel, Yalçın Gülhan, Nedret Güvenç, Zeyno Çilem, Eşref Kolçak, Kenan Pars, Diclehan Baban, Zeki Tüney, Uğur Kıvılcım, Muazzez Arçay,

Konu : Pavyonlarda şarkı söyleyerek geçinen Leyla, kızı Ceylan’ı bu bataktan uzak tutmak için çırpınmaktadır. Ancak artık yaşlanmıştır ve müşteriler Ceylan’ın sahneye çıkmasını istemektedir. Buna dayanamayan Leyla ölünce, Ceylan hiç tanımadığı zengin babasından kalan mirası devralmak için amcasının çiftliğine gider. Babası ona soyadını vermese de mirasında onu düşünmüştür. Ancak amcası yıllardır sahibi olduğu zenginliklerin bölünmesinden hoşlanmaz ve ona karşı cephe alır. Oğullarından Burak genç kıza hakkını vermekten yanadır. Diğeri ise kötü kalplidir ve ona acı çektirmeyi planlamaktadır.



 Niven Busch’un bir eserinden Oliver H.P. Garret’in senaryosundan King Vidor’un yönetiminde çekilen ve ilk gösterimi 8 Aralık 1948’de İsveç’te yapılan 1946 yapımı “Duel in the Sun” isimli filmden uyarlama. Filmde başlıca rolleri, Jennifer Jones (1919), Gregory Peck (1916-2003), Lionel Barrymore (1878-1954) oynamışlardır.


KANLI SAVAŞ (1974)


Senaryo ve Yönetmen: Murat Akovalıgil
Kamera: Ender
Yapım: Ümit Film/Murat Akovalıgil

Oyuncular: Yılmaz Köksal, Arzu Okay, Tansu Sayın, Bilal İnci, Mümtaz Ener, Yeşim Yükselen

Konu: Milli mücadele yıllarında gizli mektubun çevresinde oluşan bir kahramanlık öyküsü.

KANLI DENİZ (1974)


Yönetmen: Orhan Elmas
Senaryo: Sadık Şendil Yaman Koray'ın 'Deniz Ağacı' adlı eserinden,
Kamera: Erdoğan Engin
Yapım : Arzu Film / Ertem Eğilmez

Oyuncular : Tarık Akan, Hale Soygazi, Orçun Sonat, Halit Akçatepe, ihsan Yüce, Mümtaz Ener, Tekin Akmansoy, Necdet Yakın, Leman Çıdamlı, Leman Akçatepe, Ahmet Kostarika, Altan Bozkurt,

Konu: Geçimini kılıç balığı avı ile sağlayan bir genç ile aynı köyde yaşayan bir genç kızın aşk ve macera öyküsü. Film için verilen bu konu dışında, roman benzer ve gelişen olaylarla sürer: "Ahmet, bir bacağı kesik amca oğlu Hüseyin'in motoru ile ve Hüseyin'in kardeşi Osman ile kılıç avına çıkmaktadır Baba dostu Veysel Dayı'nın yeğeni Meryem ile birbirlerini sevmektedirler. Bir gün büyük bir 'kılıç' ile avdan döner. O gece Meryem köyde dedikodu çıkmasından çekindiği için bir süre görüşmemelerini söyler. Sabahleyin Ahmet benzin deposuna şeker döküldüğünü fark eder temizler. Köyün ileri gelenlerinden Yusuf Ağanın oğlu Aziz’in Meryem'de gözü vardır; Ahmet'in Meryem’le ilişkisi nedeni ile Ahmet'i dövdürmek isterken kavgada kendi dişleri kırılır. Veysel Dayıyı banka borcu nedeni ile tehdit edip Meryem'i almak istemektedir. Bu aralar Ahmet balıktan eli boş döner, köyde çadır kurup halka attıran panayırcıların yanındaki kız Yıldız (Ayşe) ile ilişkiye giren Ahmet bu ilişkiden çok sıkılmakta ise de vazgeçemez. Bir gün balık dönüşü bora patlar, " balıkçılar hasar gören teknelere yardım ederler. Aziz de Ahmet ile birlikte çalışır, ama iş bittikten sonra, Ahmet Meryem'den vazgeçmesini söyler. Bir gece Ahmet arkadaşının önerisi ile sinemaya giderler. Ahmet gelecek arkadaşına yer tutar, buraya Aziz'in adamı İrfan gelip oturur, önce münakaşa sonra kavga ederler, İrfan, Ahmet’ten şikayetçi olur, tutuklanır. Bir köylünün evinde ve bahçesinde yangın çıkınca jandarma onbaşısı Ahmet'i nezaretten çıkarır yangına gideler, söndürürler. Yangından sonra onbaşı Ahmet'i salar Veysel Dayı Yusuf Ağayı şikayetten vaz geçirmiştir. Bu arada İstanbul'da öğrencilerin polisle çatışma haberleri gelir (28/29 Nisan 1960). Ahmet büyük bir kılıç yakalar, kendisi ava devam ederken balığı bir başka tekne ile buzhaneye yollar, ertesi gün daha büyük bir kılıç’ı teknesine almaz peşinden çekerek getirir, balığı teslim ederken Meryem'i çiroz konserve fabrikasından çıkan kızların arasında görür. İstanbul'da ilan edilen sıkı yönetimi onbaşı köyde de sokağa çıkma yasağı olarak uygular. Ahmet, Meryem'in kendine işaret verdiğini sanarak gece yasağa rağmen kapılarının önüne gider, tam ümidini kesip ayrılacağı sırada kapı açılır, Meryem Ahmet'i içeri alır ve Aziz için kendisini istemeye geldiklerini söyler, Veysel Dayı banka borçları yüzünden çaresiz olduğu için kabul etmek durumunda ise de hemen evet cevabı vermemiştir. Birbirlerine sarılırlar bir süre sonrada sevişmeye başlarlar. Tam bu sırada kapı vurulmaya başlar Aziz ve avenesi kapıya dayanmıştır. Veysel Dayı havaya ateş açar, kaçarlar; bu arada Ahmet ele kaçar ve sabah denize açılan Ahmet'i Aziz denizde sıkıştırır avlanmasını önler, buna rağmen Ahmet bulduğu fırsatlarla yine balık avlar. Yine bir gün av dönüş sırasında Veysel Dayı zor durumda görür. Tuttuğu balığı ipi uskuruna sarılmış, motor kontrolden çıkmış, kayalara gitmektedir, Ahmet yardımcı olup kurtarır. Yine bir dönüş sırasında Ahmet Rıza Reisin kendisini aradığını öğrenir,

Rıza Reis İstanbul'da kılıçın iyi para ettiğini doğrudan oraya gitmeyi önerir, Ahmet Veysel Dayı'nın balıklarını da götürür… Balık mevsimi sona ermek üzeredir. Ahmet'in dört balık tutma hesabı vardır, Aziz’i atlatır açılır üç balık yakalar. dördüncüsünü tutmadan Aziz peşine düşer, aynı balığa doğru hamle yaparlar Ahmet balığı vurursa da Azizin hedefi Ahmet'tir. Ahmet yaralanır ama balığın ipi Aziz’in motoruna takılır. Aziz Ahmet’i vururken motorların çarpışması sonucu denize düşmüştür.İpi motora takılı kalan balıktan kaçmayınca balık can havli ile Aziz’e saldırır, Osman Ahmet'i kurtarır ve alıp götürür. “Orhan Ünser, “Kelimelerden Görüntüye” syf, 215 ”

► "Kanlı Deniz", edebiyatımızın Halikarnas Balıkçısı ile birlikte sürekli denize eğilen, deniz öyküleri anlatan iki romancısından biri olan Yaman Koray'ın "Deniz Ağacı" romanından alınmış. Olay, bir Batı Anadolu sahil kasabasında geçiyor. (Bu, romanda Erdek'tir, ancak filmin çekimi yanılmıyorsam Kuşadası'nda yapılmıştır). Klasik bir aşk üçgenidir işlenen... Genç ve öksüz balıkçı delikanlısı Ahmet'in sevdiği kıza, köyün balık ağasının oğlu Aziz de tutkundur. Bu yüzden Aziz, Ahmet’e denizde yaşama hakkı tanımamağa, ekmeğine mani olmağa vardırıyor işi. Kızın basanının kızını paralı olana değil, dengi olana vermek eğilimi, çatışmayı artırıyor. Sonunda Aziz, kötülüğün cezasını doğadan görüyor, yaralı bir kılıç balığının öfkesiyle... Sevgililer ise birbirlerine kavuşuyorlar ,

Kanlı Deniz", Yaman Koray'ın iyi bildiği bir çevreyi fon yapıyor, deniz adamlarını, yaşamlarını denize bağlamış insanları işliyor. Fonun sinemasal gerçekliğinin de bir hayli başarılı biçimde sağlanmış olması, hikayenin ana çizgilerinin alışılmışlığını seyirciye duyurmuyor bile ...

Böylece, fonun, çevrenin, sağlam biçimde işlenmesinin bir filme neler kazandırabileceğinin bir örneği daha oluyor. Deniz bölümleri, kılıç avı sahneleri, bu konuda karşılaşılan (ve bildiğimiz) güçlüklere karşın, bir hayli etkileyici, başarılı; sinemamız için de bir hayli özgün. Özellikle son bölümün (kılıç balığının intikamı) çekimi, dramatik gerilim açısından çok iyi... Orhan Elmas'ın özenli, titiz bir çalışma yaptığı filmin tümünden belli oluyor. Yer yer çok iyi çekimler var. örnek olarak, sinemada Ahmet'in başını yavaş yavaş çevirerek sevdiği kıza bakmasının duvardaki afişler aracılığıyla verilmesi (ve genellikle tüm o sinema bölümü) son derece ilginç... EImas'ın sinemasında belli bir aşama görülüyor... Erdoğan Engin'in kamera çalışmasını, yerinde ve ekonomik biçimde kullanmış bir fon müziğinin katkısını, oyuncuların hemen tümünün aksayan dengeli, ölçülü oyunlarını övmek gerekir. Kanlı Deniz, sırtını sağlam bir kaynağa dayayan ve belli bir özenle ve iyiniyetle ele alınan bir filmin, konunun' getirdiği çeşitli zorluklara karşın, pekala başarıya ulaşabileceğini gösteriyor. “Atilla Dorsay, “Sinemamızın Umut Yılları” syf, 87”

KALLEŞ (1974)


Senaryo ve Yönetmen: Orhan Elmas
Foto Direktörü: Kaya Ererez
Yapım: Cem Film/ Yahya Kılıç, Deniz Kalkavan

Asistan Rejisör: Namık Karakılıç, Yardımcı Asitan: Tonguç Şendur, Direktör: Nizan Ergüden, Işık Direktörü: Aslan Yıldız, Kamera: Hüseyin Ererez, Set: Ercan Akyıldız, Tevfik Atılgan, Talip Okçul, Mehmet Ögüt, Prodüksiyon Amiri: İbrahim Mertoğlu, Dublajı İdare eden: Sadettin Erbil, Renk Uzmanı: Turgut Ören, Zihniye Ören, Ses Mühendisi: Faruk Özar, Laboratuar: Hikmet Kuyucu, Hayati Akbulut, Montaj, Senkron: Aleko Aleksandro, Negatif Montaj: Bayram Türkkan, (Ören film stüdyosunda renklendirilmiş ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Fatma Girik, Tamer Yiğit, Eşref Kolçak, Atıf Kaptan, Altan Bozkurt, Hamit Yıldırım, Ali Şen, Turıcer Necmioğlu, Ekrem Gökkaya, Müşerref Çapın, Mahmure Handan, Renan Fosforoğlu, Hakkı Kıvanç, Mustafa Yavuz, Zeki Sezer, Kubilay Hakan, Nizam Ergüden, Mehmet Yağmur, Tevfik Şen

Konu: Cideoğlu ve Hanzade aileleri denizcilikle uğraşan çok tanınmış iki ailedir. Bu aileler arasında bir kan davası vardır. Bir anlaşmazlık sonucu Cideoğlu Hürrem beyin (A. Kaptan) oğlu Yaşar (E. GÖkkaya), Hanzade Ragıp beyin (A.Şen) kardeşini öldürmüş ve hapse girmiştir. Onun tahliye olacağı günlerde Ragıp beyin Amerika'da öğrenim gören oğlu Davut (T. Yiğit) İstanbul'a döner. Bir tesadüf sonucu da bilmeden Cideoğullarının kızı Gülistan (F.Girik) ile arkadaş olur. Bu arkadaşlık zamanla aşka dönüşünce her iki aile de buna engel olmaya çalışır. Fakat iki genç kaçarlar. Fakat bir süre sonra yakalanırlar. Çıkan çatışmada Gülistan başından yaralanır ve kör olur. Hürrem bey inadı yüzünden iki gencin evlenmesine izin vermez. Oğulları Yaşar ve Osman (T. Necmioğlu) tüm Hanzade ailesini ortadan kaldırmaya karar vermiştir. Amaçlarına ulaşmak içinde kurdukları planla hepsini öldürürler. Sadece Davut kurtulur. Artık intikam alma zamanı gelmiştir. “Burçak Evren, “İki Ün’lü Kadın Fatma Girik”

KAHRAMANLAR (1974)


Senaryo ve Yönetmenler: A. Remzi Jöntürk
Kamera: Sertaç Karan
Yapım: Şahin Film / Şahin Koçak

Oyuncular: Fikret Hakan, Tanju Korel, Yılmaz Köksal, Salih Güney, Tugay Toksöz, Ülkü Özen, Gönül Hancı, Funda Gürçen, Attila Ergün, Kayhan Yıldızoğlu, İ. Hakkı Şen, Nazan Adalı, Handan Adalı, Sami Tunç, Necati Er, Süheyl Eğriboz, Sedef Ecer, Necla Soylu, Orçun Sonat

Konu: Yurdumuzu işgal eden düşmana karşı kahramanca mücadele eden bir avuç Türk kahramanının öyküsü.

KADERİN MAHKUMLARI (1974)


Yönetmen: Oğuz Gözen
Senaryo: Oğuz Gözen, Cevdet Yavuzdoğan
Kamera:Mükremin Şumlu
Yapım: Çığ Film/Oğuz Gözen

Oyuncular: Gülgun Erdem, Orhan Emir (Sezai Ergezer), Yaşar Güçlü, Enver Dönmez, Turgut Bora, Rahmi Pala, Yaşar Koçer, Ahmet Sert, Yılmaz Kurt, Hasan Yıldız, Zeki Göksu, Aşkın Funda

Konu: Yaptığı soygun sonunda pişmanlık duyan bie tezgahtarın öyküsü.


KADER (1974)


Yönetmen: T. Fikret Uçak
Senaryo: İlhan Engin
Kamera: Muzaffer Turan
Yapım: Nadir Film / Nadir Elmacı

Oyuncular: Ünsal Emre, Gülistan Okan, Fatma Belgen, Neriman Köksal, Kazım Kartal, Hüseyin Zan, Reha Yurdakul, Doğan Tamer, Ceylan Cem

Konu: Dul kalan bir kadınla üç çocuğunun öyküsü

İSTEK (1974)


Senaryo ve Yönetmen: İlhan Engin
Kamera: Kenan Kurt
Yapım: Haydar Film / Haydar Üçüncüoğlu

Oyuncular: Aytaç Arman, Yıldırım Önal, Tülin Örsek, Sema Eyüboğlu, Süleyman Turan, Suna Selen, Gönül Tansel, Hüseyin Salıcı, Uğur Salman

Konu: Aynı pansiyonda, aynı odaları paylaşan iki evli çiftin dramatik öyküsü.

İNTİKAM (1974)


ÇAPKINIM HOVARDAYIM

Yönetmen: Çetin İnanç
Senaryo: Nuri Kırgeç
Foto Direktörü: İzzet Akay
Yapım: Osmanlı Film / NMehmet K-
karahafız/Hasan Çakır

Işık Şefi: Mazhar Eröz, Reyhan Işık Servisi, Makyör: Ehat Alinçe, Set Amiri: Mehmet İnci, Sesleri Alan Kunt Tulgar, Laboratuar Şefi: Sabahattin Hoşsöz, Asistanı: Ata Kundakçı, Negatif Montaj: Ziya Kuşdoğan, Teknik Direktör: Engin Temizer, Prodüksiyon Amiri: Mehmet Güler, Kurgu: Mehmet Tok
İpek Film Stüdyosunda hazırlanmış, Kunt Film Stüdyosunda seslendirilmiştir.

Oyuncular: Yalçın Gülhan, Melek Görgün, Gönül Tansel, Hayati Hamzaoğlu, Reha Yurdakul, Atıf Kaptan, Gülten Ceylan, Necla Fide, Figen Han, Ünsal Emre, İbrahim Uğurlu, İbrahim Kurt, Cango Kemal, Dündar Aydınlı,

Konu: Figen ve Ünsal birbirlerini çok sevmekte, sevişmekte ve evlenmek istemektedirler. Ancak aralarındaki ailelerin maddi uçurumu nedeniyle bu olmamaktadır. Figen'in ailesi zengin biri olan Tarık'la Figen'i zorla evlendirir. Ünsal bu evlilik sonrasında çok yıkılır. Ama esas şoku aralarında ölümcül bir sırrı paylaştıkları Tarık ile karşılaştığında yaşayacaktır.

NOT: Film 1975 yılında afişi değiştirilerek, “Çapkınım Hovardayım” adı altında tekrar gösterime sokulmuştur.