Powered By Blogger

25 Mart 2018 Pazar

BİR ARAYA GELEMEYİZ (1975)


Yönetmen:Orhan Aksoy
Eser:Orhan Aksoy
Senaryo:Suphi Tekniker
Görüntü Yönetmeni:Çetin Tunca
Yapım:Gülşah Film / Selim Soydan,

Şarkılar: Biricik, Görüntü yardımcısı: Mahmut Yumuşak, Müzik Yönetmeni: Orhan Gencebay, Yönetmen yardımcısı: Yaşar Seriner, Aydın Sayman, Yapım Yönetmeni: Adil Kıbıcı, Yapım Yardımcısı: Faik Hiçyılmaz, Set Ekibi: Ekrem Ülgey, Bedri Uğur, Halil Dede, Zafer Fono, Aydınlatma Yönetmeni: Erol Batıbeki, Yardımcıları: İlyas Kürtünnoğlu, Süleyman ağlar.  Renk Uzmanı: Türker Vatan, Sesleri Alan: Necip Sarıcıoğlu, Negatif Kurgu: Mahmut Eskici, Kâzım Çakırmanoğlu, Laboratuar: Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, (Yeni Syüdyo’da hazırlanmıştır.)

Oyuncular: Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit, Aysun Güven, Bora Ayanoğlu, Yıldırım Gencer, Hikmet Taşdemir, Mümtaz Ener, Muzaffer Tema, Ayşen Gruda, Leman Akçatepe, İsmet Erten, Hikmet Taşdemir, Mümtaz Ener, Osman Alyanak, Şeref Çokşeker, Hakkı Kıvanç, Erol Şen, Yılmaz Kurt, Dündar Aydınlı,

Konu: Öykünün kahramanı Samsun'da annesiyle birlikte yaşayan Orhan adlı bir tekne ustası. Çok sevdiği kız kardeşi bir hayırsıza aşık olmuş evlenme sözünden cayması nedeniyle gencecik yaşta ca-nına kıymış. Bu intihar deprem yaşatmış aileye, Orhan o hırsla oğlanı öldürmüş ve hapse düşmüş, yıllarca yatmış.

Fusun karakteriyle Hülya Koçyiğit Orhan'ın Samsun'daki küçüklük aşkı. Füsun'un ailesi o henüz ortaokul sıralarındayken İstanbul'a taşınmış. Böylece ayrılmış küçük sevgililer gözleri yaşlı. Geçen yıllar içinde küçük kız ünlü şarkıcı Füsun Ata-kan olmuş, adı en büyük gazinoların neonlarını, çok satan haftalık dergilerin kapaklarını süslemiş.

Orhan'ın hapis yılları dertli geçmiş, ama almış sazını eline, çalmış, söylemiş, kalan zamanında beste yapmış. Müziğe verdiği emek yaşama bağlamış onu. Kuru kuruya hapishane duvarlarını şenlendirmemiş bu besteler. Orhan bu güzel bestelerini canından çok sevdiği Füsun'una göndermiş. Füsun bu besteleri okuyarak namına nam katmış. Adını gizlemiş Or-han. Bir kanun dışının kendisine aşık ol-duğunu bilmesin istemiş. Tertemiz, meleksi Füsun'a, o tutkunu olduğu kadına destek olabilme, yalnızca onu daha değerli kılma düşüncesi yetmiş ona. Aşkını notalara dökmüş işte. Dokunmadan yaşamış bu sevgiyi, uzakta olanın büyüsünü duyumsamış.

Füsun bu katkıdan kocaman bir mutluluk duymuş hep. Kapı çalsın da yeni bir nota zarfı getirsin postacı diye içi içini yemiş. Hem radyodan hem sahneden hayranlarıyla paylaşmış "en büyük sırrını." "Kimmiş acaba bu meçhul besteci ve neden yollamaktaymış kendisine bu şahane besteleri." "Amacı neymiş?" Bunları anlayamadığını söyleyerek yakınmış, ağlamış.

Füsun Orhan'a benzer bir edeple sürdürmüş hayatını. Dağıtmamış, onunbunun yatağından geçmemiş en yükseğe tırmanırken. Hep mazbutluğu yeğlemiş, hatta masumluğu ve mazlumluğu. Kendisini çok seven, üstüne titreyen nişanlısıyla olan iletişimi bile mesafeli, çok edepli çerçevede kalmış bu nedenle.

Orhan bir yandan besteler yapar içeride, öte yandan da iki dostuyla paylaşır dört duvar arası yaşantının zorluklarını. iki can arkadaş kazanır böylece. İkisi de hapisten çıktıklarında kanunsuz işlere bulaşacak olan babalardır bunlar. Rıfat kumarhane sahibi olur, Behçet ise gazino alemini haraca bağlayan bir mafya şefi.

Cumhuriyet tarihinin sayısız aflarından biri ele yetmişlerin ortasında çıkıncatahliye olan Orhan Samsun sokaklarını arşınlamaya başlar Özgürlüğe alışmaya çalışır. Her yerde haklı bir sevgi ve saygıyla selamlanır. Taksi mafyasının rahatsız ettiği can yoldaşı minibüsçüyü korur güçlü yumruklarıyla. Kız babasının zorluk çıkarmasına karşın sevdiği, tanıdığı çifti babaya başlık vererek evlendirir, daha görmediğimiz nice hayırlı işi çözer ,





BİR GÜN MUTLAKA (1975)


Yönetmen:Bilge Olgaç
Senaryo:Yılmaz Güney
Görüntü Yönetmeni:Hüseyin Özşahin
Yapım:Güney Film/Suha Pelitözü

Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, İsmail Karataş, Senkron: Bircan Uysal, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Montaj Şefi: Özdemir Arıtan, Set Ekibi: Hacı Fidan, Şeref Yılmaz, Mehmret Bener, Şehmuz Efe, Işık Teknisyenleri: Yusuf Tümen, Mehmet Aydoğmuş, Yapım Görevlisi: Erol Deniz, Kamera Yardımcıları: Ergün Özdemir, Hikmet Yenigül, Yönetmen Yardımcısı: Nurhan Soybakış, Müzik: Şat Yapım (Hurşit Yenigün), Türkü: Ömer Livaneli, (Acar Film Stüdyosunda hazırlanıp seslendirilmiştir)

Oyuncular: Azra Balkan, Sema Özdamar, Göktürk Demirezen, Mümtaz Ener, Oktay Sözbir, Osman Alyanak, Güven Şengil, Birtane Güngör, Şadan Adan, Renan Fosforoğlu, Yaşar Şener, Nilgün Ceylan, Aynur Yet, Ismail Hakkı Şen, Muadelet Tibet, Şahap Görmüş, Yahya Ay, Erdal Genç, Saim Efem, Mehmet Kaya, Hüseyin Tuna, Eren Duman, Erol Sönmezışık, Güzin, Garibe, Handan Altınay,

Konu: Grevlerle, öğrenci yürüyüşleriyle, kanlı çatışmalarıyla İstanbul, hareketligünler geçirmektedir. Geçim şartlarının giderek ağırlaştığı bu çalkantılı günlerde halk suskun ve tedirgindir. Devrimci gen-çlerden İsmail, Sedat, Hızır ve Vedat, Sirkeci Garı önünde sloganlar atarak Birlik gazetesi satarlar. Patronlara, toprak ağalarına, sömürüye karşı çıkan gençlerin gazetesidir Birlik. Bir fabrika çıkışında bir işçi bildiri dağıtmaktadır. Sabah ezanına yakın saatlerde işçilerden Akif, Binali ve arkadaşları toplanırlar. Ellerinde tutkal kovaları ve fırçalar vardir. Üstünde 'FAŞİZM HALKLARIN DÜŞMANIDIR' yazan afişleri kentin duvarlarma yapıştıracak-lardır. Gözcüler sokak başlarını tutarlar, afişlerin yapıştınlması sırasında hızla ge-len bir minibüs hemen yanı başlarrıda fren yapar ve durur. Minibüsten firlayan gençler bıçak, zincir ve sopalarla afişleri yapanlara saldırırlar. Bu saldırganlar, karşıt görüşlü bir grubun militanlandır. Polis arabası gelir ve saldırganlar yine minibüslerle kaçarlar. Binali yaralı olarak yakalanırken, Akif ve arkadaşlan kaçmayı başarır.

Akif evine gece yarısı döner. Yedi aylık bir çocuğu vardır ve karısı Sultan'la çatışır. Kocasını beklerken uykusuz geceler geçiren Sultan artık bu hayattan usanmıştır. Kocasının bir kadının koynundan geldiğini sanmaktadir.

Binali kaldırıldığı hastanede ameliyattan çıkar. Tekerlekli sandalyeyle götürüldüğü bir odada iki sivil tarafmdan sorguya gekilir. Binali'nin anası evlere temizliğe giderek hayatını kazanmaktadır. Babasının, evi terk ettiğinden beri nerede olduğu zaten bilinmemektedir. Hatice adında çocuk bakıcılığı yapan bir kiz kardeşi vardır. Bir gece Hatice'nin (Birtane Güngör) evi silahlı bir grup sivil polis tarafından basılır. Evde, Hatice'den başka kimse yoktur. Ev didik didik aranır, bazi kitaplara el konulur, Hatice sorgu-lanır. Bir gün Akif eve döndüğünde karısı Sultan'ı evde bulamaz. Sul-tan çocuğunu da alıp evi terk etmiştir

 Annesinin evindedir. Akif, Sultan'ı (Semra Özdamar) ve çocuğunu görmek için kayınpederinin evine gider.

Hatice'yi, çocuğuna bakıcılık yaptığı şarkıcı Sevim'in (Azra Balkan) kocası Kadir’i baştan çıkarır. Hatice artık Kadir'in metresi olmuştur. Birlikte ev tutarlar. Bu ilişkisini gizli tutan Hatice, ağabeyi Binali'den (Güven Şengil) çok korkmaktadır. Bu arada Akif tutuklanır. Hatice ise artık randevu evindedir. Sultan kocası Akif’i ziyaret eder ve gerçeği o zaman öğrenir: Kocası bir devrimcidir, geç kalmalarının sebebi de devrimci çatışmalarıdır. Binali kız kardeşinin resmini gazetelerde görür. Hatice randevu evinde basılmıştır. Arkadaşlarından bir silah temin et-melerini ister kendisi için. Ama karşı çıkarlar. Çünkü Hatice'yi öldürürse hayatını hapishanede geçirecektir, o zaman da devrimci mücadeleye katkısı olamayacaktır. Akif hapishaneden çıkar. Sultana, çocuğuna, evine döner. İlerleyen günlerde Akif ve iki arkadaşı afişleme yaparken yine bir saldırıya uğrarlar, Akif vurulur. Sultan çocuğuyla hastanenin önünde beklemektedir. Akif’in devrimci arkadaşları Binali, Ömer, Sedat ve diğerleri... Tekerlekli sedyede, üstü örtülmüş Binali'nin cesedi getirilir. Sultan ağlar, kucağındaki küçük çocuk babasının ölümünden habersiz el sallamaktadır

NOT: Yılmaz Güney'in senaryosunu hapis-hanede yazdığı film, sağ ve sol çevreler-den eleştiriler aldi. Sansür Kurulu, filmin yurtiçinde ve yurtdışında gösterimini yasakladı. Daha sonra Danıştay 12. Dairesi'nin 31 Mart 1976 tarihli raporuyla yasak kaldınıdı. Yarı belgesel bir niteliğe sahip olan filmde, CHP'nin Taksim mitingindeki Bülent Ecevit'in konuşması (28 Haziran 1975),
DiSK'in mitingi (20 Eylul 1975), Maden-İş Sendikası'nın Philips grevi (26 Kasım 1975), Turizm-İş Sendikası'nın Hilton ve Çınar otelleri grevleri, öldürülen bir öğretmenin cenaze töreni (16 Ağustos 1975), Seyyar Satıcılar Derneği'nin diizenlediği işçi gecesi gibi kurmaca dışı, gerçek sahneler de yer aldı. Film ‘toplum düzenini bozup bazı olaylara yol açacağı' gerekçesiyle bazı illerde (Malatya, Kahra-manmaraş, Gaziantep) oynatılmadı. Bazı illerde ise (Rize, Diyarbakır, Gemlik) gösterimden kaldırıldı. Agah Özgüç. (“Bütün Filmleriyle Yılmaz Güney” syf, 351)

BİR DEFA YETMEZ HEMŞERİM (1975)


Senaryo ve Yönetmen:A. Remzi Jöntürk
Foto Direktörü:Sedat Ülker
Yapım:Kervan Film/Ümit Utku

Asistan Rejisör, Samim Utku, Işıklar: Aslan Yıldız, Jenerik: Refik Onubil, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Bican Avşar, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Altan Sertesen, Montaj Şefi: Özdemir Arıkan, Prodüksiyon Amiri: İsmail Konca, (Acar Film renkli laboratarlarında hazırlanmış ve seslendirilmiştir)

Oyuncular: Hakan Balamir, Meral Orhonsay, Ülkü Ülker, Mete İnselel, Kenan Pars, Attila Ergün, Muazzez Arçay, İhsan Gedik, Dolgan Sezer, Necip Tekçe, Muharrem Gürses, Osman Han, Mustafa yavuz, Cemal Gonca, Defne Dilek, Can Dirim, M. Ali Güngör, Küçük Yıldız: Funda Ersin

Konu: Filmde, Yakup’un yıllar sonra Dilaver ve Çilli Avni’den aldığı intikam konu edilir. Hapishaneden çıktıktan sonra kendi halinde, kederli ve yoksul bir hayat yaşayan Gariplerin Yakup, bir gün Nazik isminde birinden iş teklifi alır. Yapacağı iş, bir cinayet işlemektir. Yakup, teklifi duyar duymaz reddeder. Fakat öldürülecek kişinin adını öğrenince kararını değiştirir. Öldürülmesi istenen Dilaver ve Çilli Avni, yıllar önce Yakup’un karısına tecavüz edip öldürmüştür. Bir kaçakçının isteği üzerine işlenmesi istenen cinayet, bir intikama dönüşecektir. (Aslan Erdem)

BİL BAKALIM NE ÇIKACAK (1975)




Senaryo ve Yönetmen:Semih Evin
Kamera:Şehmuz Doğalp
Yapım:Erkan Film/ Erkan Abacı

Oyuncular: Vicky Vonberg, Kazım Kartal, Gönül Hancı, Perihan Ateş, Mio Eyle, Meral Deniz, Gül Vargel, İ. Hakkı Şen, Muzaffer Hepgüler

Konu: Hovardalılığı yüzünden kadınlarla beraber oloan ve bu yüzden de evliliğini yıkan bir adamın öyküsü.

BEŞ PARASIZ ADAM (1975)



Senaryo ve Yönetmen:Osman F. Seden
Kamera:Kenan Kurt
Yapım:Emek Film / Nazmi Özer

Oyuncular: İlyas Salman, Ali Poyrazoğlu, Adile Naşit, Kadir Savun, Necla Soylu, Funda Gürçen, Sami Hazinses, Nejat Gürçen, Batuğ Özer, Erdinç Akbaş, Öz-can Özgür,

Konu: Filmde, sevdiği kızla evlenmek için para biriktiren bir adamla dört arkadaşının hikâyesi anlatılır. Şehmuz, dayısının kızı ve beşik kertmesi olan Zehra ile evlenmek için İstanbul'a gelir. Amcasının oğlu Kazım'ın yanında kalmaya başlar. Dayısının başlık parası istemesi üzerine Şehmuz'un evlilik hayalleri suya düşer. Kazım'ın ev arkadaşlarıyla birlik olan Şehmuz, parayı biriktirmek için seyyar kebapçılık yapmaya başlar. Böylece para biriktirip Zehra ile evleneceği günü iple çeker. (Koray Sevindi).


BEŞ MİLYONCUK BORÇ VERİR MİSİN ? (1975)


Yönetmen:Osman F. Seden
Senaryo:Ahmet Üstel
Görüntü Yönetmeni:Cahit Engin
Yapım:Erman Film/Hürrem Erman

Kameraman: Ali Güven, Ar Direktör: Erdil Demirbağ, Asistan Rejisör: Arif Erkuş, Işık Şefi: Ömer Ekmekçi, Sesleri Alan Necip Sarıcıoğlu, Negatif Montaj: Sezai Elmaskaya, Montaj-Senkron: İsmail Kalkan, Mehmet Koçak, Sabit Özergül, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Laboratuar: Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Set: Mustafa Buvan, Mustafa Kıtır, Nurettin Akgül, Mehmet, Prodüksiyon Amiri: Avni Turan, Yardımcısı: Bilal Gülcan, (Yeni Stüdyo’da renklendirilmiştır)

Oyuncular: Zeki Alaysa, Metin Akpınar, Perihan Savaş, Fatma Belgen, Münir Özkul, Kenan Pars, Süleyman Turan, Selçuk Özer, Mürvet Sim, Hulusi Kentmen, Turgut Boralı, Osman Alyanak, Hikmet Taşdemir, İhsan Gedik, Ekrem Dümer, Necdet Mahfi Ayral, Feridun Çölgeçen, Muharrem Gürses, Çılgın Kızlar: Berna, Mehtap

Konu: Filmde, beş milyon lira ikramiye çıkan piyango biletini kaybeden iki arkadaşın maceraları anlatılır. Zeki ile Metin hem aynı iş yerinde çalışan hem de aynı evi paylaşan iki arkadaştır. Ayrıca yanlarında sürekli sarhoş gezen arkadaşları Nuri de bulunmaktadır. Zeki ile Metin bir gün şans oyunu oynarlar ve büyük ikramiye onlara çıkar. Fakat biletin cebinde olduğu ceketi Nuri bir eskiciye satmıştır. Bunun üzerine ikili ceketin peşine düşer. (Nesrin Taşkesenli)





BEŞ ATIŞ YİRMİBEŞ (1975)



Yönetmen:Nazmi Özer
Senaryo:Safa Önal
Foto Direktörü:Ali Yaver
Yapım:Öz Film/ Seyfettin Özkasap

Oyuncular: Ali Poyrazoğlu, Arzu Okay, Hadi çaman, İlknur Taçbaş, Alev Altın, Perihan Ateş, Hikmet Taşdemir, Tevhit Bilge, Demircan Türkdoğan

Konu: İçiNde milyarlarca lira bulunan bir çantanın peşinde koşan insanların öyküsü.

BEŞİNE DE VUR (1975)


Yönetmen:Yavuz Figenli
Senaryo:Recep Filiz
Kamera:Erhan Canan
Yapım:Akdağ Film / Sami Tunç

Oyuncular: Melk Görgün, Salih Kırmızı, Yonca Yücel, Sami Tunç, Dolgan Sezer, İhsan Gedik, İsmet Erten, Hasan Gedik, Çetin Başaran, Yusuf Sezer, Gülten Kaya, Nilgün Ceylan,

Konu: Hapisten kaçtıktan sonra bir benzin istasyonunu soyan beş kaçkının macerası.

BEN ARMUDU DİŞLERİM (1975)


Senaryo ve Yönetmen:Semih Evin
Kamera:Cengiz Batuhan
Yapım:Akdağ Film / Sami Tunç

Oyuncular: Fatma Belgen, Salih Kırmızı, İlhan Daner, Sami Tunç, Alev Altın, Atilla Ergün, Yonca Yücel, Mürvet Sim

Konu: hazine peşinde koşan örgüt-lerin birbirleriyle olan maceralı öyküsü


BELALI TATİL (1975)


Yönetmen:Jean Mary Pallardy
Senaryo:Claude Lagerde (Jean Mary Pallardy’nin eserinden)
Foto Direktörü: Guy Marya
Yapım:Erler Film/Türker İnanoğlu (Türk – İtalyan – Fransız)Ortak Yapım

Işıklar Erler Işık Servisi, Şef: Şevket Yılmaz, Jenerik: Refik Onubil, Asistan Yönetmen: Samim Utku, Reji Asistanı: Jan Brendizi, Kameraman: Hüseyin Karındoyuran, Kamera Asistanı: Cengiz Tacer, Sesleri Alan: Pıerre Charon, Prodüksiyon Asistanları: Necati Şimşek, Mehmet İnci, Ahmet Akgün, Laboratuar Şefi: Recai Karataş, Sesleri Alan: Tuncer Aydınoğlu, Dublaj: Kemal Bilici, Tek-nik Direktör: Metin Miroğlu, Ar Direktör: Sohban Kolıoğlu, Prodüksiyon Direktörü: Stephan Melikyan, Kameraman: Cengiz Tacer
Acar Film Stüdyosunda renklendirilmiş ve seslendirilmiştir

Oyuncular : İlker İnanoğlu, Filiz Akın, Turgut Özatay, Hüseyin Zan, Jess Hahn, Jean Marıe , Gordon Mıtchell, Jack Insermını, Ceyda Karahan, Jean Louısı, Sohban Koloğlu, Kudret Karadağ, İhsan Gedik, Yusuf Sezer, Süheyl Eğriboz, Hakkı Kıvanç, Yılmaz Kurt,

Konu: Serdar (Jean Marie) evli ve heye-canla eşinin doğum yapmasını bekle-yen genç bir baba adayıdır. Doğum tehlikeli ve riskli bir hal almıştır. Serdar ikilemde kalır, ama çocuğunu tercih eder ve anneyi kaybederler. Aradan yıllar geçer. Yumurcak (İlker İnanoğlu) büyür. Serdar kendini işlerine öyle kaptırmıştır ki, bir baba olarak on yaşındaki oğlu Yumurcak’a karşı görevlerini ihmal etmektedir. Çocuk babasını az görse de yine de ona hayrandır. Yumurcak’la bakıcısı Zeynep (Filiz Akın) ilgilenmektedir. Serdar’ın cezaevinde geçirdiği yıllardan tanıdığı Cafer sınırı geçerken yakalanır. Serdar arkadaşı Nihat’la (Gordon Mitchell) birlikte onu kurtarır. Ama daha sonra Nihat, Cafer’le birlik olup Yumucak’ı kaçırır. Cafer kaçır-dıkları çocuğun Serdar’ın oğlu Yumur-cak olduğunu bilmemektedir. İkisi Ser-dar’dan fidye isterler. Serdar oğlunu kaçıranların Nihat ve Cafer olduğunu anlamıştır. Çünkü Nihat doğum sırasında ölen karısının kardeşidir ve intikam hissiy-le hareket etmektedir. Aslında yumuşak kalpli bir insan olan Cafer çocuğa bir zarar gelmemesi için dikkatli davran-maktadır ve Yumurcak’tan hoşlanmıştır. Serdar on yıl ilgisiz kaldığı oğlunun birden kendisi için neler ifade ettiğini anlamıştır. Cafer de Yumurcak’la konuşmalarından onun Serdar’ın çocuğu olduğunu öğre-nince onunla birlikte kaçar. Yumurcak ise itilip kakılmakla geçmiş küçücük yaşamında ilk kez kendisine değer veren bu koca adamı sever. Nihat ve adamı Mehti peşlerindedir. Öte yandan izlerini süren Serdar Mehti’yi öldürür. Nihat Yumurcak’ı bir ara rehin alırsa da Cafer yetişerek onu kurtarır. Nihat ta ölür. Sonunda Cafer ve Serdar karşı karşıya kalmışlardır. Cafer’in oğluna bir kötülük yapacağını düşünen Serdar Yumurcak’ı geri almak için Cafer’i öldürme girişiminde bulunur. Yumurcak öne atılır ve Nihat’ın elinden kendisini Cafer’in kurtardı-ğını söyler. Tüm isteği on yıl boyunca hiç sevgi göstermediği oğlunu geri almak olan Serdar, Yumurcak’ın en iyi dostu ve arkadaşı saydığı Cafer’le kalmak istediğini duyunca bir şey diyemez. Yumurcak ve koca adam Cafer dağlara doğru yola çıkarlar. Serdar’ın gö-zünden bir damla yaş süzülür... Fakat artık çok geçtir

BELALI MİRAS (1975)


Senaryo ve Yönetmen:Yücel Uçanoğlu
Foto Direktörü :Orhan Kapkı
Yapım:Bizim Film/Cengiz Nacaroğlu,

Ses Mühendisi: Necip Sarrıcıoğlu, Gültekin Çavuş, Renk Uzmanı: Hayati Akbulut, Laboratuar: Hüseyin Kuğu, Selahattin Kılıççeken, Senkron Mustafa Kent, Işıklar: İsmet Yurtçu, Selçuk Öktem, Gürcan Fındık, Set Ekibi: Cengiz Öktem, Hüseyin Turan, Yaşar Davutoğlu, Prodüksiyon Amiri: Sadettin Durak (Yeni Stüdyoda seslendirilmiştir)

Oyuncular: Aydemir Akbaş, Zerrin Egeliler, Cemal Orhan, Cemal Ertokuş, Semra Uçar, Alpay İzer, Ata Saka, Ne-jat Gökçen

Konu: Yaşlı bir kadın ölüm döşeğinde iken, avukatı ile yeğenlerini toplar ve mirasını avukata verir. Öldükten sonra miras açıklanacaktır. Bütün yeğenler bir evde halalarının ölmesini ve mirasın açıklanmasını beklerler. Ancak yaşlı kadın komadadır ve bir türlü ölmek bilmez.

BEKARET KEMERİ (1975)


Yönetmen:Oksal Pekmezoğlu
Senaryo:İhsan Yüce
Kameraman:Dinçer Önal
Yapım:Gaye Film/Erdoğan Tilav

Işıklar: Gaye Işık Servisi: Şef: Engin Dağdelen, Prodüksiyon Amiri: Semih Servidal, Set Teknisyenleri: Kahraman Uğur, İlyas Akarsu, Kamera Asistanı: Uğur Döndür, Asistan Rejisör: Emel Işık, Laboratuar ve Renk Uzmanı: Sabahattin Hoşsöz, Asistan: Ziya Uçak, Ses Mühendisi: Feridun Kınay, Ses Asistanı: Şakir Ozan, Negatif Montaj: Ziya Kuşdoğan, İhsan Yanık,
(İpek Film Stüdyosu’nda seslendirilmiş ve renklendirilmiştir.)

Oyuncular: Tamer Yiğit, Arzu Okay, İlhan Daner, Yüksel Gözen, Tansu Sayın, Peri-han Ateş, Zafer Önen, Hamit Has, Kamer Baba, Özcan Özgür,

Konu: Tamer çok ünlü bir çapkındır. Ülkeye gelen bir kadını ayarlar ve ona rehberlik yapar. Sevişirlerken kadın heyecandan ölür ve Tamer hapse atılır. Arzu ise oldukça popüler bir bayandır ve Tamer’e aşıktır. Tamer’in hapisten çıkmasını beklemektedir.


BEKARDIR NE YAPSA YERİDİR (1975)


 Yönetmen:Naki Yurter
Senaryo: Recep Filiz
Kameraman: Dinçer Önal,
Yapım: Yonca Film/Naki Yurter

Reji Asistanı: Zeynep Ramazanoğlu, Kameraman Asistanı: Sedat Ülker,

Oyuncular: Sermet Serdengeçti, Aynur Akarsu, Fatma Belgen, Mine Mutlu, Meral Deniz, İ, Hakkı Şen, Zeynep Ramazanoğlu, Nizam Ergüden, Kâzım Eryüksel, Şahap Güngör, Remziye Fırtına, Nermin Sezer, Ali Demir, Kamer Baba,

Konu: Şaşı olduğu için gelen talipler tarafından beğenilmeyen ve hep ret edilen genç kız, plaja gittiğinde beraber yüzdüğü erkekle sevişmeye başlar ve kendisini ona teslim eder. Sevişme sonunda kızın şaşılığının geçtiği ve normale döndüğü görülür. Dönemin erotik komedisi.


BEHÇET 76 – Bknz: ZIMBALA BEHÇET


BATSIN BU DÜNYA (1975)


Yönetmen:Osman F. Seden
Senaryo:Erdoğan Tünaş
Kameraman:Erdoğan Engin
Müzikler:Orhan Gencebay
Yapım:Erman Film/Hürrem Erman

Prodüksiyon Amiri: Avni Turan, Asistanı: Bilal Gülcan, Astt, Direktör: Erdil Demirbağ, Teknik Eklip: Nejat Doğan, Mustafa Kıtır, Turan Durmuş, Işık Şefi: İlhan Aslım, Reji Asistanı: Arif Erkuş, Kamera Asistanı: Orhan Oğuz, Renk Uzmanı: Türker Vatan, Sesleri Alan: Necip Sarıcaoğlu, Asistanlar: Ender Teker, Erkan Esenboğa, Laboratuar: Hasan Örnek, Selahattin Kaya, Abdullah Akdeniz, İsmet Tomaçgil, Montaj /Senkron: İsmail Kalkan, Mevlut Koçak, Sabit Özergü, Negatif Kurgu: Mahmut Eskici, Kazım Kurt (Yeni Stüdyo Renkli Laboratuarlarında ha-zırlanmış ve seslendirilmiştir.)

Oyuncular: Orhan Gencebay, Müjde Ar, Kadir Savun, Yaşar Yağmur, Osman Alyanak, Ali Cağaloğlu, Leman Akçatepe, Madelet Tibet, Baki Tamer, Filiz Alyanak, Gülten Ceylan, İhsan Gedik, Hikmet Taşdemir, Feridun Çölgeçen, Ferit Kâhyaoğlu, Mehmet Özüm, Ziya Kılıçaslan, Ahmet Karaca, İbrahim Uğurlu, Güngör Ertur, İhsan Bayraktar, Yusuf Çetin, Yetenekli Köpek: Saks,

KONU: Orhan yetim büyümüş, küçük yaşta kaybetmiştir babasını. Kendi sine kol kanat geren kasabanın eşrafından Şakir Bey olmuştur. yetiştirip meslek sahibi yapmıştır, Annesini, kız kardeşini gözetmiştir üstelik Sahici bir baba olmuştur kısacası. Bu zengin ve güçlü adamın oğlu, baba parasıyla sorumsuz bir ya-şam sürdürüp içkici, hapçı, şehvetten kuduran arkadaşlarıyla motosikletlerine atlayıp dolaşır, tatlı yaşamın örneklerini sergilerler küçük kasabada. Paraya tav olan kızları iğfal eder, yollarda hız rekorları kırarken sık sık da kaza yaparlar. Şakir Bey'in zeytinliklerinde Seher yaşar yaşlı babasıyla. Orada çalışır öteki işçi kızlarla birlikte. Gösterişsiz ve yoksul yaşamı güler yüzle omuzlamıştır. Zengin oğlu ve arkadaşlarının zeytinliklere geldiği bir gün oğlanın dikkatini çeker Seher. Zengin çocuğunun içtikçe gözü döner. Orhan'ın motoruna arkadaşlarıyla tek başlarına bindikleri bir gün kötü bir rastlantı eseri kız orada olunca yılışır Seher'e Terslenince tecavüze kalkışır. Orhan engellemeye kalkışır, kalleşlerden biri kafasına odunla vurup bayıltır kahramanımızı Zengin çocuğu zorla emeline ulaşır. Sonrası tatsızdır, Seher'in ağlayıp sızlamaları babasının durumu öğrenmesine yol açacak, adam eline tüfeğini alıp beyinin evine namusunu temizlemeye gidecektir. Daha kötü olan Şakir Bey'in içine düştüğü hazin vaziyettir. Milletvekilliğine oynayan Şakir Bey böyle bir skandalın öğrenildiği andan itibaren seçim öncesi hiçbir şansının kalmayacağını bilir. Böylece öfkeden ve çaresizlikten kudurur.

Çözüm basittir. Bir babayiğit çıkacak, kirletilen kızı alacaktır. Ama bu oğlu olmayacaktır. Çünkü "bir bey oğlu işçi parçasıyla evlenmemelidir" diye düşünmektedir. Evliliği başka bir oğul üstlenecektir. Yıllar boyu baktığı, kolladığı, oğuldan daha yakın gördüğü Orhan üstlenecektir. Motorcu itiraz etse de Şakir Bey ikna edecektir onu. Bu sahte bir evlilik olacak ve sadece altı ay sürecektir. Bu süre içinde her şey yatışacak, unutulacak, Orhan altı ay sonra hür kalarak, annesinin özenle seçtiği kızla evlenebilecektir.

Orhan'ın yaşamı değişir böylece. Beklenen olay gerçekleşir. Anne kendi istediği tertemiz kızının yerine bir eğlence artığının alınmasına karşı çıkarak evi terk eder, kızını da yanına alır üstelik. Mahalleli selamı sabahı keser, sözlüsü alaycı sözlerle bunaltır onu. Kasabanın çakalları kızın yaşadığı kötü deneyimi en ağır, en bayağı küfür ve sataşmalarla hatırlatır. Yaşamı zehir ederler motorcuya Orhan'ın bu zor günlerde yanında yalnızca Kadir Usta kalmıştır.

Seher'in yaşantısı Orhan'dan da berbattır aslında. Öncelikle evde ikinci sınıf vatandaştır, bir sığıntıdır, bütün gün yal-nızdır. Yanında yetenekli köpek Saks olmasa duvarlarla konuşacak durumdadır. Çarşıda pazarda erkekler açıkça bıyık bururlar yüzüne, bize de yok mu diye sırnaşırlar.Orhan el sürmez Seher'edüzmece evliliğin altı ay süreceğini anlatır. Acıklısı Seher'in kendi durumunu, perişanlığını olumlaması, Orhan'a ve ötekilere hak vermesidir. Evet her şeyini kaybetmiştir Seher bekaretiyle birlikte.,

Seher'in içi ne kadar yumuşarsa yumuşasın hiçbir şey değişmeyecektir. O kirletilmiştir, hayata devam etmek için içinde tek bir istek bulamaz. Zeytinlikler, işçi kızlarla geçirilen yorucu ama mutlu çalışma günleri geride kalmıştır. Eline aldığı bir ekmek bıçağıyla kanını akıtacak ve dertli bir varoluşu noktalayacaktır. Ancak Seher yetenekli köpek Saks'ı unutmuştur. Yetenekli köpek Saks bu kanlı girişimin hemen ardından motorcu Orhan'ı bulacak, eve getirmeyi başaracaktır. Düzmece kocasının hastaneye taşıdığı genç kadın kurtulacaktır.İyileşme sürecinde hem Kadir hem de Orhan kasabalıyla hesaplaşacak, masum kıza yaptıkları kötülükleri kasa-balının suratlarına vuracaktır. Kasabalıların yürekleri güneş görmüş kar gibi yumuşayacak, çamura dönüşmeden tertemiz eriyecektir. Evet, bir kez daha kan akmıştır, ama akan kan geçmişe sünger çekmiş derin yaraları tamir etmiştir. Hastane çıkışı çiftin yaşantısına sihirli bir el değmiştir sanki. Her şey bir yumuşaklık kazanmıştır. Yaşam sanki bir yavaş çekim içinde gerçekleşmektedir. Mahalleli eşraftan bıyık buranlara kadar yaşlı gön altındaki her şey onlara kucak açmış, şirin bir uyuma girmiştir kahramanlarımızla. Su gibi akan yumuşaklık içinde Orhan kıza babasının getirdiği çeyiz sandığını açabileceğini bile söyler. Düzmece evlilik böylece sahici evliliğe dönüşmüştür. Kadir Ustayla birlikte tam bir aile görünümü sergilemeye başlarlar hatta. Orhan'ın eski sözlüsü bile kıskançlık nöbetlerini atlatmış gözükür. Bu arada zengin çocuğu yine serseri arkadaşlarıyla içerken Seher'e dair hayaller kurar.

Hayal kurmakla yetinmeyeceği açıktır. Kızı ayartmak için mahallenin kocakarılarından biriyle incik boncuk, bilezik, hatta para yollar, ama nafile. Altı ay biter ve Orhan gidip seçimi kazanan milletvekili Şakir Bey'le hesap keser. Seher'derı ayrılmayacağını sert ve kesin bir dille söyler Orhan, o babalık yapmışsa kendisi de şu pislik oğlanı defalarca belalardan kurtarmış, en son skandalı temizlemiş, ödemiştir borcunu.Alacak verecek kalmadı diyerek ferahlamış bir gönülle ayrılır kodamanın yanından. Ancak zengin çocuğu dayanamaz, Seher'in evini hem de güpegündüz basar, Saks o anda mahalleliyi haberdar eder, eve koşan ahali kudurmuş oğlanı tekme sille pataklar, kovalar olay yerinden.
Orhan yeni tecavüz girişimini duyunca tepki vermez, olan biteni sakince düşünür. Ama çok olmuştur bu piç kutusu, haddini aşmıştır. Seher'Ie karşılaştıklarında akşam vakti sahile inmesini ister. Ona bir hediye verecektir.

Buluşma yerine giden Seher'i ummadığı büyük bir sürpriz eklemektedir. Orhan motoruyla yavaş yavaş suları yara yara gelirken direğinde görürüz bu şirin hedi-yeyi.. Zengin piçinin cesedi asılıdır tek nenin direğinde. Rüzgârın tatlı tatlı esişiyle bir sağa bir sola sallanmaktadır. Çerçeveyi süsleyen bu güzel görüntüye bakan Seher'in içi erir, çünkü kanı akmış, kirlenmiş, ama kocası da bu hainin kanını akıtmış, temiz-lemiştir namusunu. (Vadullah Taş)

* Batsın Bu Dünya"da Orhan Gencebay altı şarkı söyler. Gerçekte bu tür filmlerde tema şarkı sözü üzerine kurulur. Filmin senaristi Erdoğan Tünaş, arabesk filmlerin üretim mantığını şöyle yorumlar:

"Oyuncuyu verdiklerinde ısmarlama elbise dikiyoruz terzi gibi. Şu adama şu ölçülerde elbise dik diyorlar. Ölçü, 5 şarkı söyleyecek, adamımız şudur. Biz de ona göre elbise dikiyoruz." Osman Seden ise bunu şöyle açıklıyor: "O günlerde en çok kimin kaseti satıyorsa onun filmini çekiyoruz. Söylenecek şarkı ve şarkıcı belirleniyor. Filmin 20 dakikalık bölümünü şarkılar alıyor. Bize geriye 70 dakika kalıyor." Fakat bu film, bittikten sonra mahkemelik olur.

"Batsın Bu Dünya"nın özellikle çok güzel bir hikayeden kaynaklanan başarısı, daha sonra bu hikayenin Vedat Türkali'nin senaryosundan "apartma" olduğu iddiası ve bu iddianın, Türkali tarafından açılan bir davanın kazanılmasıyla doğrulanması olayı karşısında, kuşkusuz biraz gölgelendi.

Usta'nın, bundan evvelki bahislerde geçtiği üzere hatıralarında naklettiği, haklı olup da kaybetmiş olduğu dava, işte bu davadır. Hatırlanacağı gibi Seden, genç bir sinemacı iken film yapım hakkı Hürrem Erman'ın olduğu halde türlü desiselerle İngiliz Kemal'in filmini yapmış, Erman Film kendisini mahkemeye verdiğinde -avukat olmasının avantajı ile - kendini haklı çıkartabilecek delilleri derleyerek önlemini almış ve haksız olduğu halde haklı çıkmıştı. Yıllar sonra -dilerseniz kaderin bir cilvesi deyin siz buna- Hürrem Erman'a yapılan bu haksızlığın alJo sı böylece çıkmış oluyordu. (Gençlik işte!) “Gülşah Nezaket Maraşlı a.g.e.syf: 203